Gelişmiş Arama
Ziyaret
8124
Güncellenme Tarihi: 2009/06/06
Soru Özeti
“A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
Soru
A’lem, fe’l a’lem’in fıkıhta anlamı nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

A’lem, fe’l a’lem fıkhi bir terimdir. Bu terim taklid merciinin şartları konusunda söz konusu edilir. Anlamı ise “en bilginden sonraki bilgin”dir.

Bilindiği üzere Caferi fıkhında genel olarak kabul edilen görüş gereğince taklid merciinin şartlarından biri de taklid edilen müctehidin a’lem yani diğer müçtehitlerden daha bilgin olmaktır.

Eğer bu en bilgin olan müctehit bir konuda fetva vermezse ona taklid eden kişiler ilmi derece yönünden ondan sonraki mertebede yer alan diğer müctehidin fetvasına müracaat edebilirler, eğer o da aynı konuda fetvası olmazsa o zaman o ikinciden bir aşağı derecede yer alan üçüncü müctehide başvurmalı ve onun fetvasına göre amel etmelidirler. Gerekirse bu minval üzere daha aşağı derecede yer alan müctehitlere de başvurabilirler.

İşte fıkhi bir deyim olarak müctehitlerin bu ilmi derecelerine yukarıdan aşağıya doğru a’lem, fe’l a’lem denir.

Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere a’lem ilmi derece yönünden en yüksek dereceye sahip olan kişidir. Fe’l a’lem ise ondan bir aşağı derecede olan müctehittir. Ve sonraki aşamalar da buna göre değerlendirilir. ...

Konuyu daha fazla detayla açıklamak istersek şöyle dememiz gerekir:

A’lem yani ilmi yönden karşılaşılan şer’i konuların hükümlerinin kaynağı olan fikhi kaideleri anlamakta ve Kur’an ve hadise vakıflıkta yaşadığı dönemdeki müctehitlerden en üstün olan kişidir. Yani şer’i hükümleri delilleriyle çıkarmakta en dakik ve en güçlü olan müctehittir.

Bir müctehidin a’lem olduğunu bilmek için bunu teşhis edebilecek bilir kişilere başvurmak gerekir. Burada şu noktaya da işaret etmek gerekir ki şer’i hükümleri çıkarmakta en üstün olmak şartı verdiği fetvanın sürekli gerçeğr en yakın olan görüşe sahip olan müctehid değildir. Yoksa ihtiyat üzere hüküm verenin görüşü bütün müctehitlerden gerçeğe daha yakın sayılır ancak bu yöntem yani ihtiyat üzere hüküm vermek bilir kişiler yanında kişinin ilimde üstün olduğunu göstermez hatta bazen onun konuya hakkıyla vakıf olmadığını gösterir.

Buna göre ictihat karşılaşılan dini meselelerrde dini görevi hakkınca teşhis etmekten başka bir şey değildir. A’lem ise bu teşhis gücüne herkesten daha fazla ve yetkin şekilde sahip olan müctehittir. Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere a’lem olmak müctehitte şü üç özellikte üstün olmasına bağlıdır:

1. Müctehidin karşılaşılan şer’i meselenin kaide ve delillerini kavramakta başkalarından üstün oluşu

2. Hadislerle ilgili bilgisi yönünden diğer müctehitlerden ileride oluşu

3. Hadisleri anlamada üstünlük. [1]



[1] Sadr, Seyyid Reza, El-İctihat ve Taklid s. 260-261

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar