Gelişmiş Arama
Ziyaret
9021
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
Soru
Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
Kısa Cevap

Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede haddi aşması, aynı şekilde kanun çiğneme yolunda inatçılık ve diretmeyle adım atması, öğütlerin etki etmemesi, yataktan ayrılma ve itinasızlığın fayda vermemesi, “fiilin sertliği” dışında bir yol kalmaması ve yükümlülükleri ve sorumluluklarını yerine getirmesi için şiddet ve fiilin sertliğinden başka bir çare kalmaması durumunda, erkeklere “üçüncü taktik” yoluyla vazifelerini yerine getirmek için onları mecbur kılmaya izin verilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’da konuyla ilgili bir ayet mevcuttur ve ilkönce ayetin manasını zikrediyoruz: “Dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allahın koru(nmasını buyur)duğu mahremiyeti koruyan sadık ve itaatkâr kadınlardır. Kötü niyetlerinden korktuğunuz kadınlara gelince, onlara (önce) nasihat edin; sonra yatakta yalnız bırakın; sonra dövün ve bundan sonra itaat ederlerse onları incitmekten kaçının. Allah gerçekten yücedir, büyüktür.”[1] Burada İslam kadınların dövülmesini caiz mi saymıştır diye bir eleştiri akla gelebilir. Bu eleştirinin cevabı ayetin manası, onu açıklayan nakledilen rivayetler, fıkıh kitaplarında yapılan ilgili izahlar ve aynı şekilde bugünkü psikologların yapmış olduğu açıklamalara bakmayla pek girift değildir. Vurmaktan maksat, güç gösterisi ve kadının nahif cismini ve latif bedenini dağıtmak değildir. Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Vurmanın mertebeleri olduğu apaçıktır. Çok normal ve acı ve eziyet vermeyen bir ense tokadından şahsın hareketten düşüp ama ölmeyeceği dereceye kadar dövülmesine değin her şey vurmak sayılır. Artı, vurma neticesinde insanın kalbi durur ve bedeni çalışamaz hale gelirse, artık buna vurmak denmez, öldürmek denir! Önemli olan nokta vurmanın haddinin kim tarafından belirleneceğidir. Erkeğin kendi vuruşunun had ve ölçüsünü belirleme ve İslam’ın yaratılış reyhanı ve varlık bahçesinin güzel ve taravetli gülü olarak değerlendirdiği mazlum kadının nahif bedenini bitkin, güçsüz ve bitap kılacak derecede kırbaç, yumruk, tekme ve tokat darbelerinin altında bırakma hakkı var mıdır? Vurma nerede caiz görülmüştür ve caiz görüldüğü yerde nasıl bir vurma kastedilmiştir? Bunun haddini kim tayin etmelidir? Koca mı yoksa başka bir makam mı? Kadının kocasına itaat etmesinin ve Kur’an’ın deyimiyle konutun farz oluşu, sadece cinsel ilişkiyle ilgilidir ve kocanın onu süpürmeye, eskiyi ağartmaya, aşçılığa, elbise yıkamaya ve bu tür işlere mecbur kılma hakkı yoktur. Bunlar anlayış, samimiyet, işbirliği, hemfikirlik, özveri ve fedakârlık yoluyla karı ve koca tarafından hal edilmelidir. Bu nedenle, bu gibi hususlarda hatta kadını hesaba çekmeye bile kocanın hakkı yoktur ve kabadayılık yapıp vurup yaralamayla ona kendi iradesini dayatması ise asla tasavvur edilemez. Erkek eve külfet ve keniz değil, bilakis eş, meslektaş, hemfikir, yar ve yardımcı getirdiğini ve ondan sadece konut ve koruma beklentisi içinde olabileceğini bilmelidir. Bu nedenle, üç taktik kadının (evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırması ve itaat etmeyi terk etmesi alanına özgüdür ve genellikle aile ortamında kadının işbirliği, hemfikirlilik ve gönüldeşlik için yaptığı iş ve hususlarla ilgili değildir.[2] Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede haddi aşması, aynı şekilde kanun çiğneme yolunda inatçılık ve diretmeyle adım atması, öğütlerin etki etmemesi, yataktan ayrılma ve itinasızlığın fayda vermemesi, “fiilin sertliği” dışında bir yol kalmaması ve yükümlülükleri ve sorumluluklarını yerine getirmesi için şiddet ve fiilin sertliğinden başka bir çare kalmaması durumunda, erkeklere “üçüncü taktik” yoluyla vazifelerini yerine getirmek için onları mecbur kılmaya izin verilmiştir. Buradaki bedensel tembih “fıkıh kitaplarında belirtildiği gibi- mülayim ve hafif olmalı ve bedende kırılmaya, yaralanmaya ve morarmaya neden olmamalıdır.[3] Hatta vurmanın açıklaması hakkındaki bazı rivayetlerde İmam (a.s) şöyle buyuruyor: Kastedilen, misvak çubuğuyla vurmaktır.[4] Evet, bedensel tembihin hedefi, evlilik ilişkisinin sürmesi ve aile kurumunu sıcak tutmaktır. Öte taraftan ayet-i kerime bir hastalığı tedavi etme gayesinde olabilir. Bugünkü psikanalizler, bir grup kadının “mazoşizm” adında bir hal taşıdığına ve bu halin onlarda artması durumunda kendilerinin tek huzur bulma yolunun bedensel tembih olduğuna inanmaktadır.[5] Biz bu görüşü kesin bir şekilde Kur’an’a isnat etmemekteyiz ve bir grup da bu görüşe katılmamaktadır.[6]             



[1] Nisa, 34.

[2] Dr. Ahmed Beheşti’nin Hanivade Der Kur’an kitabı, s. 111’den yararlanılmıştır.

[3] Tefsir-i Numune, c. 3, s. 41. Bkz: 1433. Sayılı (site: 990) sorunun yanıtı (İzribuhunne’nin Manası).

[4] Tefsir-i Nuru’l-Sakaleyn, c. 1, s. 478.

[5] Tefsir-i Numune, c. 3, s. 415.

[6] Hanivade Der Kur’an, s. 111 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar