Gelişmiş Arama
Ziyaret
7923
Güncellenme Tarihi: 2012/07/12
Soru Özeti
Neden kuranı kerimde, İsmail de İshak gibi hazreti İbrahim’in çocuğu olmasına rağmen onlardan ayrı zikir edilmiş? Neden Allah u teala İbrahim, İshak ve Yakup için “ulil eydi vel – ebsar” demiş ve ama İsmail, Yesa ve Zal – Kif (Zülkif) hakkında “minel ahyar” demiş?
Soru
Selam’un aleykum. Lütfen sad suresinin aşağıdaki ayetlerini açıklayınız: “ve (u)zkur ibadena İbrahime ve İshake ve Yakube ulil eydi vel ebsar (45) inna ehlesnahum bi halisetin zikra(e)d-dar (46). Ve innehum indena le minel mustefeynel ehyar (47) Ve (u)zkur İsmaile vel Yesea ve zal kifli ve kullun minel ehyar (38) ” a) İsmail de İbrahim’in çocuğu olmasına rağmen onlardan ayrı zikir edilmiş? b) Neden Allah u Teâlâ İbrahim, İshak ve Yakup için “ulil eydi vel – ebsar” demiş? c) Neden Allah u teala İbrahim, İshak ve Yakup için “inna ehlesnahum bi halisetin zkra (e)d-dar, ve innhum indena leminel mustefeynel ehyar ” ama İsmail, Yesa ve Zal – Kif (Zülkif) hakkında “minel ehyar” demiş?
Kısa Cevap
  1. Allah u Teâlâ bu ayetlerde hazreti İbrahim, ishak ve Yakub’u (a.s.) birlikte, ama İsmaili (a.s.)  ki oda İbrahim’in (a.s.) bir diğer çocuğudur ayrı metih ve övüyor.
Müfessirlerin çoğu hazreti İsmail’in (a.s.) neden babasından ve kardeşinden ayrı zikir edildiği noktasında her hangi bir beyanda bulunmamışlardır. Sadece çok az müfessirler bu konuya değinmiş ve şöyle demişlerdir: İsmail (a.s.)  babadan müstakil bir şekilde beyan edilmiştir ki onun yüce makamına ve sahip olduğu, has değerine, sabitkadem oluşuna ve taşıdığı sabra işaret etmiş olsun.[1]  Hakeza –daha buluğ çağına yetişmeden- sabitkadem olması, teslim makamına ulaşmış olması ve ilahi emre mutlak bir şekilde buyun eğmesi de bu nedenlerden sayılabiliniyor.[2]
  1. Her ne kadar “yed” kelimesi el anlamına geliyor, ama kur’an’ın muhtelif yerlerinde kudret manasında da istifade edilmiştir. Konumuz ola şu ayeti kerimede olduğu gibi: “ulil eydi vel ebsar”. “Eyd” sözcüğü ilahi düsturlara itaat etme noktasında kudret ve güç sahibidirler anlamını ifade ediyor. İbrahim, İshak ve Yakup (a.s.) el ve göz sahibidirler şeklindeki beyan hakikatte kinaye ile şunu tefhim ettirmek isteniliyor: ismi zikir edilen kimseler Allaha itaat etmede, halka hayrı ulaştırmakta ve hak olan inanç ve ameli teşhis etmekte görüşleri ve basiretleri çok güçlüdürler.[3] Allah u Teâlâ bu peygamberleri sahip oldukları “güçlü derke, teşhise ve bakışa” ve iş yapmak için “güce, yeterli kudrete” sahip oldukları için övüyor.  Onlar bilgileri az olan kimseler değildiler. Onların bilgi seviyeleri yüksektir. Onlar, Allah’ın dini, yaratılışın hikmetini, yaşamın sırları hakkındaki bilgi seviyeleri yüksektir. İrade, karar alam, pratiğe geçirme noktasında cılız, zayıf ve gevşek değildiler. İrade sahibi, çok güçlü ve çelik demir gibi kesin kararlıdırlar.[4]  Bundan dolayı imam bakır (a.s.) dan bu ayetin tefsirinde şöyle nakil edilmiştir: “ulil eydi vel ebsar” yani ibadette derin görüşlü, güçlü teşhisli olmaktır.[5] Elbette bazı müfessirler “ulul eydi” sözcüğü halk üzerinde nimet sahibi şeklinde de tefsir etmişlerdir.[6]
  2. Allah u Teâlâ mezkûr ayetlerde hazreti İbrahim’i, İshak’ı ve Yakup’u temcit etmiş ve müteaddit vasıflarla onları övmüştür. Onları “seçilmiş”lerden saymış. Ama hazreti İsmail, Yese’a ve zel Kif hakkında “ehyar” vasfıyla yetinmiş. Bu açıklamanın zahiri, birinci grubun makamı ikinci grubun makamından daha yüce olduğuna delalet ediyor şeklinde anlaşılıyor. Oysa başka bir yerde Allah şöyle buyurmuş: “Şüphesiz Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir”.[7] Bu ayetten anlaşılıyor ki mezkur ayetlerden maksat, “ikinci grupta birinci grubun sahip olduğu niteliklere sahiptir”. Bazı müfessirler birinci grup için zikir edilen “ehyar” sözcüğüne dayanarak birinci grubun sahip olduğu niteliklere ikinci grubunda sahip olduğunu savunmuşlar.[8] Şöyle demişlerdir: “ehyar” vasfı her iki grup için istifade edildiğine dikkatle şuna işaret etme ihtimali vardır ki ikinci grupta birinci gruptaki üç peygamberin sahip oldukları vasıflara, diğerleri de sahiptirler. Zira mutlak hayrın geniş anlamı vardır. Hem nübüvveti kapsıyor, hem ahiret sarayını, hem ubudiyet makamını, hem ilim ve hem de kudreti.
Buna binaen birinci grupta zikir edilen peygamberlerin ikinci grupta zikir edilen peygamberlerden daha çok takdir edilmiş ve daha fazla teşvik edilmiş algısını çıkarmak doğru değildir. Bu sanatın âlimleri bunu kabul etmemişlerdir. Netice şu ki ikinci grup, daha az vasıflarla vasıflandırılmaları söyleşideki fenden kaynaklanmaktadır.
 

[1] İbn. Uceybe, Ahmet b. Muhammed, “Bahrul Medid fi Tefsiril – Kuranil – Mecid”, tahkik: Kerşi Rusulan, Aahmet Abdulah, Kahire: Doktor Hasan Abbas Zeki, 1419, c. 5, s. 35.
[2] Nahçevani, Nimetullah b. Muhmut, “el-Fevatuhu el-İlahiye ve el-Mefatuhu el-Gaybiye, baskı, 1, Mısır: daru rekabi linneşr, 1999, miladi, c. 2, s. 235.
[3] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, “el – Mizan fi et – Tefsiril Kuran”, baskı, 5, Kum: defteri intişarati islami, 1411, c. 17, s. 235.
[4] Mekarimi Şirazi, Nasır, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: darul kutubul İslamiye, 1374, şemsi, c. 19, s. 307 – 308.
[5] Meclisi, Muhammed Bakır, “Bihrul Envar”, baskı 2, Beyrut: deru ihyai et–turasil el–arabi, c. 12, s. 7.
[6] Kumi - Meşhedi, muhammed,  “Tefsir-i Kenzud Dekaik ve Bahrul Garaib”, baskı, 1, Tahran: sazman çap ve intişarati vezareti irşadi islami, 1368, şemsi, c. 11, s. 253.
[7] Ali imran 33
[8] Necefi Humeyni, Muhammed Cevvad, “Tefsiri Asan”, baskı, 1, Tahran: intişarati İslamiye, 1398, kameri, c. 17, s. 56.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar