Gelişmiş Arama
Ziyaret
7898
Güncellenme Tarihi: 2012/01/05
Soru Özeti
İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
Soru
Biz dünyaya yaşamaya, ilahi bir yaşam sürmeye geldik. Ama ilahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
Kısa Cevap

Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım. İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi olabilir. İlahi yaşam insanın, yaptığı işlerini, günlük normal işlerini bile doğru ve dinin kanunlarına göre yapmasıdır.   

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.[1] İbadet nedir? Bizler bazen ibadete çok dar bir açıdan bakıyoruz ve sadece namaz, oruç, hac vb. gibi belli amellere ibadet diyoruz. Bunlar kesinlikle ibadettir, ama insan yalnızca bunlar için mi yaratılmıştır? Böyle bir yaşamın çok sınırlı ve dar olacağı düşünülebilir. Ama ibadet kavramını biraz daha açarsak göreceğiz ki, ibadet Allah’a kulluk etmek demektir. Sadru’l-Müteellihin’in (r.a) Esfar’daki ifadesiyle herkesin ibadeti onun Allah’ı ne ölçüde tanıdığına bağlıdır. Yani insanın, ibadetiyle Allah’ı tanıması arasında direkt bir orantı vardır. İnsan Allah’ı ne kadar çok tanısa ibadeti de daha derin ve daha esaslı olur ve İslamın istediği seviyeye ulaşır. İslam bizden ne istemiştir? Bizden yaşantımızın kuru ve ruhsuz mu olmasını istemiştir? Yalnızca namaz kılmamızı, oruç tutmamızı, zikir söylememizi, dua etmemizi ve bunların dışında bir şey yapmamamızı mı istemiştir? Kesinlikle böyle değildir.

Acaba Masumların (a.s) yaşamları böyle miydi? Ali b. Ebitalib (a.s) sabahtan akşama kadar dua mı ediyordu? Sadece ibadet mi ediyordu, zikir mi ediyordu? Yalnızca bunları mı yapıyordu? Başka bir işi yok muydu? Hayır öyle değil. Ali b. Ebitalib (a.s) bir siyaset adamıydı, bir savaşçıydı, bir ilim adamıydı, iş adamıydı. İş yapan, kuyu kazan, kanal açan yalnızca zikir söylemiyor. O zaman Ali’nin (a.s) ibadeti nasıldı? Ali’nin (a.s) ibadeti sadece Duay-ı Kumeyl okuduğu anlar mıydı? Ali’nin (a.s) ibadeti sadece namaz kıldığı anlar mıydı? Öyle bir namaz ki ayağına ok saplandığı zaman Allah’a öyle yöneliyor ki oku ayağından çıkardıkları zaman farkında olmuyor. Hayır, Ali b. Ebitalib (a.s) kuyu kazdığı zamanda ibadet ediyordu, savaştığı zamanda: ‘Ali’nin Hendek gününde vurduğu darbe insanların ve cinlerin ibadetinden daha üstündür.’[2] Ali b. Ebitalib’in o gün vurduğu darbenin insanların ve cinlerin ibadetinden daha üstün olması iltifat değildir? Neden? Çünkü kendisi ibadettir. Yani insanın tüm yaşamı ibadet olur. Dolayısıyla ‘Gerçekten ilahi yaşam nedir?’ sorusuna dönecek olursak cevap şudur: Yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işler bile ilahi ve ibadi olabilir. Nasıl mı? Şöyle: Yemek yediğiniz zaman yemek kurallarına uyun; çünkü her şey yenilmez. Haram mal yenilmez. İslam bazı şeyleri yasaklamıştır. Onlar yenilemez. Onlardan sakınırsanız, malın helal olması için uğraşırsanız; güç kazanıp iş yapmak için, işi de halkın sıkıntılarını gidermek için, kardeşinizin, bacınızın, çocuğunuzun, eşinizin, iş arkadaşınızın maneviyatta ilerlemesi niyetiyle yaparsanız, vazifenizi yerine getirmek için yaparsanız o yemek ibadet olur, uyumak ibadet olur. Bir gün Peygamberimiz (s.a.a) mescidde otururken şöyle buyurdu: ‘Cennet ehlinden birini görmek istiyorsanız mescide ilk girecek kimse(ye bakın o) cennet ehlindendir.’ Orada olan bir genç, cennet ehlinin kim olduğunu çok merak ediyordu. İçeri bir ihtiyar adam girdi. Onun davranışlarına dikkat etti, ama önemli bir şey görmedi. Kendi kendine ‘Bu adam herhalde evinde özel bir amel yapıyor ki cennet ehli olmuştur.’ deyip ihtiyar adamın peşine takıldı. Adam evine girdi. Genç, içeride ne olduğunu bilmediği için kapıyı çaldı ve ona ‘Ben yolda kalan birisiyim, bu akşam senin evinde kalmak istiyorum.’ dedi. İhtiyar adam onu içeri buyur etti. Genç onu izlemeye koyuldu. Baktı ki yaşlı adam yine özel bir amel yapmıyor. Genç, eğer Peygamberimiz onun hakkında böyle dediyse bu adam mutlaka bir şey yapmıştır, diye geçirdi aklından. Yatma zamanı geldi, yaşlı adam mutlaka gece yarısı çok özel bir ibadet yapıyordur. Genç uyumadı, ‘Bakalım’ dedi, ‘Bu ihtiyar zat uyanıp ne yapacak?’ Baktı ki yaşlı adam da uyudu ve sabah namazına kalktı. Birkaç gün çeşitli bahanelerle onun yanında kaldı. Sonunda ona, Peygamberimizin onun hakkında söylediği sözü, bu yüzden cennet ehli olan birinin neler yaptığını öğrenmek için onun peşinden geldiğini ama onun özel bir amel yapmadığını ona anlattı ve ondan ‘Sen ne yapıyorsun da cennet ehlisin?’ diye sordu. İhtiyar adam şöyle dedi: ‘Ben cennet ehli miyim değil miyim bilmiyorum, özel bir amelde yapmıyorum. Ancak yaptığım her şeyi Allah rızası için                               yapmaya ve muhalif bir şey yapmamaya çalışıyorum. Benim yaptığım budur.’

Gerçekten buydu. Peygamberimiz onun için cennet ehli olduğunu buyurduğunda bu yönüne vurgu yapıyordu. Dolayısıyla ilahi yaşam, insan yaptığı bütün işleri hatta günlük normal işlerini bile doğru niyetle ve dinin kanunlarına uygun şekilde yaparsa görecek ki hayatının yönü değişmiş, daha lezzetli bir hale gelmiştir. Çok duyduğumuz ‘Yaşamınızda bereket olsun’ sözü Hz. Ayetullah el-Uzma Bahauddini’nin (r.a) buyurduğu: ‘Bunlara amel edin ve tecrübe kazanarak bilgi elde edin.’ tavsiyesine uyulduğu zaman gerçekleşir. Allame Tabatabai de şöyle buyuruyor: ‘Siz ‘Kim kırk gün Allah için ihlaslı olursa, Allah onun kalbinden diline hikmet pınarlarını akıtır.’[3] rivayetine amel edin, kırk gün Allah rızası için bir amel yapın, eğer böyle bir şey gerçekleşmezse bana beddua edin.’[4] Demek istiyor ki, ben bundan öylesine eminim ki bu işi mutlaka yapın. Öyleyse bizde deneyelim ve yaşamımızın yönünü değiştirelim. İnşaallah.      

 



[1] -Zariyat/56

[2] -Seyyid b. Tavus, İkbalu’l-A’mal, s.467, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 1367.

[3] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.67, s.249, Bab:25, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, H.K.1404

[4] -Hz. Ayetullah Emini bunu Allame Tabatabai’den aktarmaktadır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Mehdi’nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) zuhurunun alametleri nelerdir?
    18624 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Zuhur alametleri konusu girift ve zor bir konudur ve bu konu ile ilgili tüm rivayetlerin bir arada irdelenip eleştiriye tabi tutulması gerekir.Hadislerinden anlaşılan şu ki zuhur alametleri iki asıl kısma ayrılırlar:1- Gerçekleşeceği kesin olan alametler: Bunlar Süfyani’nin ayaklanması, Yemani’nin ...
  • Hazreti Şuayip’in biyografisi; doğumu ve ölümü ne zamandı?
    8086 Eski Kelam İlmi 2019/11/24
    İsmi Kuran’ı Kerim’de on defa geçmiş olan bir peygamberdir Şuayip (a.s).[1] Arap toplumuna gönderilmiş ve Arapça konuşan bir peygamberdi.[2] Hz. Hud ve Hz. Salih (a.s)’dan sonra dünyaya gelmiştir. Hz. Musa (a.s)’in annesiyle aynı asrın insanıydı. Doğum tarihi ile ilgili tarihsel bir veri bulunamamıştır.
  • Orucun başlama anı sabah ezanının ilk vakti mi yoksa ezanın sona ermesiyle mi başlar?
    3420 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Sabah ezanına az bir vakit kala doğu tarafında bir ışık demeti yükselir. Bu ışık demetine ilk fecr veya fecri kazip denir. Bu ışık demetinin yayılmasıyla fecri sadık dediğimiz ikinci fecr zamanı başlar. İşte bu an Sabah namazının ilk vaktidir.[1]Buna binaen oruç tutan ...
  • Yahudilerin Hz. İsa’nın dönmesi veya vaat edilen Mesih’in gelmesine yönelik inanç ve imanı nedir?
    11766 Eski Kelam İlmi 2011/12/19
    Yahudiler de kavim ve mezheplerin çoğu gibi, kesin bir şekilde, son zamanda bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Mevcut Tevrat kitabında dünya kurtarıcısının geleceği ve zuhur edeceği hakkında birçok müjde mevcuttur. Bugün Yahudiler tarafından İsrail adında bir Yahudi devletinin kurulması, bu Yahudi ülküsünden kötü şekilde istifade edilerek gerçekleşmiştir. Hem Yahudiler ve ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120412 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    14440 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9327 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    7948 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Banyoya götürüp yıkamak ve elbise giydirmek gibi hususlarda karşı cinsiyetten engelli insanlara yardım etmenin sakıncası var mıdır?
    6248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Mezkûr soruyla ilgili mevcut fıkhî hükmü istemeniz nedeniyle, mercilerin bürolarından bunu sormayı gerekli gördük. Alınan cevaplar aşağıda yer almaktadır:Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Başka bir şahsın avretine bakmak ve dokunmak haramdır.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Aynı cinsiyetten birine ulaşılamadığı durumda ...
  • Eğer erkek karısıyla cinsel ilişkiye girmeden önce ölürse, onun mehriyyesi yarı mı olur?
    5931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mezkûr soruyu Ayetullahların bürosuna yolladık ve aşağıda onlardan bir grubun elimize şimdiye dek ulaşan fetva yanıtını size takdim ediyoruz: Hz. Ayetullah Hamaney’in (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyye yarı olur.Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyyenin kâmil olarak ödenmesi gerekir. Hz. Ayetullah Mehdi ...

En Çok Okunanlar