Gelişmiş Arama
Ziyaret
10276
Güncellenme Tarihi: 2008/02/18
Soru Özeti
Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
Soru
Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
Kısa Cevap

Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.

On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ve Mehdi, Movud, Muntazar (Beklenen) , Sahibuzzaman, Bakiyyetullah ve … gibi bir çok lakabı vardır. Hicri 255 yılında Samırra'da dünyaya gelmiştir babası İmam Hasan Askeri ve annesi Nercis Hanım'dır.

İmam Mehdi'nin hayatını dört dönemde incelemek daha doğru olacaktır;

1.       Gıybeti Suğra'dan önceki dönem 255 hk. – 260 hk.

2.       Gıybeti Suğra dönemi                   260 hk. – 329 hk.

3.       Gıybeti Kubra dönemi                  329 hk. – devam ediyor.

4.       Zuhur dönemi

Birinci dönem, bu dönem On ikinci İmamın babasının yanında, gelişme ve terbiye önemidir.

İkinci dönem, Bu dönemde zamanın imamı İmam Mehdi halkın ihtiyaçlarını vekilleri aracılığıyla gidermiştir. Bu vekiller, zamanın en takvalı Şialarından seçilmiş ve halk arasında özel vekiller olarak tanınmışlardır. Bu dönemde halk sabra, takvaya ve birliğe davet edilerek Gıybeti Kubra zamanına hazırlanmışlardır.

Üçüncü dönem, Hicri 329 yılından başlayıp İmam Mehdi'nin zuhuruna kadar sürecek zamandır. Bu dönem Fakihlerin içtihat dönemidir. Bu dönemde insanlar direkt olarak zamanın imamıyla irtibat kuramadıkları için İmam Mehdi genel vekiller tayin ederek, insanların karşılaşacakları sorunları halletmek için başvuracakları bir kurum ortaya koymuştur. Bu kurum Şianın büyük fakihleri ve alimleridir.

Dördüncü dönem, bu dönem insanlığın altın çağı olacaktır. Gıybeti Kubra zamanı bittikten sonra bir Cuma sabahı Mekke'de başlayacaktır. Mustazaflar zalimlerin ve müstekbirlerin esaretinden kurtulacak ve gerçek fazilet olan ilahi takva insanlık hayatında hakim olacaktır.

Kur'an'ı kerimde bir çok ayet İmam Mehdi'ye ilgilidir. Örneğin; İslam dinin yeryüzünde bütün dinlere hakim olacağını vaat eden ayet gibi.

İmam Mehdi hakkındaki hadisle altı bin daha fazladır. Örneğin;

Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: " Mehdi benim çocuklarımdandır, onun bir gıybeti (gizlilik dönemi) olacaktır… O, dünya zülümle dolduktan sonra zuhur edecek ve dünyayı adaletle dolduracak, adaleti hakim kılacaktır."

Bu kıyamın alametlerinde;

Yakın alametler;

1.       Bir Haşiminin kıyamı

2.       Horasanda siyah bayrakların kurulması

3.       Büyük savaşlar ve …

Kesin alametler;

1.       Yemende Halkın Hakk kıyamı

2.       Gökden gelecek ilahi nida,

3.       Pak nefsin katledilmesi ve ...

Ayrıntılı Cevap

Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac) 'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.

On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle aynıdır,[1] bazı hadislerde On ikinci imamın isminin söylenmesi yasaklanmıştır. On ikinci imamın ; Mehdi, Movud,  Muntazar ( Beklenen)[2], Sahibuzzaman, Bakiyyetullah ve … gibi bir çok lakabı vardır.

İmam Mehdi (ac) hicri 255 yılında Samırra'da dünyaya gelmiştir.[3] Değerli babası Onbirinci İmam Hasan Askeri'dir. Muhterem annesi Nercis Hanım'dır.[4]

İmam Mehdi'nin doğumu; Şia Sünni bütün İslam kaynaklarında ve hatta Müslüman olmayan tarihçilerin kaynaklarında da nakledilen kesin bir olaydır.[5]

İmam Mehdi'nin hayatını dört dönemde incelemek daha doğru olacaktır;

1.       Gıybeti Suğra'dan önceki dönem 255 hk. – 260 hk.

2.       Gıybeti Suğra dönemi                   260 hk. – 329 hk.

3.       Gıybeti Kubra dönemi                  329 hk. – devam ediyor.

4.       Zuhur dönemi

 

1.       Dönem

Bu dönem On ikinci İmamın babasının yanında, gelişme ve terbiye dönemidir. Bu dönemde İmam Mehdi babası tarafından bir çok kişiye tanıtılmıştır. İmam Mehdi'nin Müslümanlar tarafından tanınması, babası Onbirinci İmam'dan sonra ihtilafların çıkmaması yönünden zaruri idi.

 

2.       Dönem

Bu dönem Onbirinci İmam'ın şahadetinden sonra başlamış ve 329 hk. Yılına kadar sürmüştür. Bu dönemde insanların Gıybeti Kubra dönemine hazırlanması yönünden önemli bir dönemdir. Bu dönemde zamanın imamı İmam Mehdi halkın ihtiyaçlarını vekilleri aracılığıyla gidermiştir. Bu vekiller, zamanın en takvalı Şialarından seçilmiş ve halk arasında özel vekiller olarak tanınmışlardır. Bu özel vekiller sırasıyla şöyledir:

1.       Ebu Ömer Osman bin Said Emri

2.       Ebu Cafer Muhammed bin Osman bin Said Emri

3.       Ebul Kasım Hüseyin bin Ruh Nubehti

4.       Ebul Hasan Ali bin Muhammed Semeri ( Simeri)

İmam Mehdi dördüncü vekil Ali bin Muhammed'e yazılı[6] bir emirle gerekli talimatı verdikten sonra, onun ölümünün yaklaştığını ve kendisinden sonra başka bir vekilin olmayacağını yani Gıybeti Suğra döneminin sona erip yeni bir dönemin (Gıybeti Kubra ) başlayacağını bildirmiştir. Bu yeni dönemde halk, İmam Hasan Askeri ve İmam Mehdi'nin öğretileriyle Gıybet zamanında ki vazifelerini iyi öğrendikleri için büyük bir sıkıntıyla karşılaşmamıştır.

 

3.       Dönem

Hicri 329 yılından başlayıp İmam Mehdi'nin zuhuruna kadar sürecek zamandır. Bu dönem Fakihlerin içtihat dönemidir. Bu zamanda insanlar zamanın imamıyla imani ve kalbi bir irtibatları vardır. Bir çok insan bu dönemde, hayatlarının hassa ve zor zamanlarında İmam Mehdi'den yardım almışlardır. Mukaddes Cemkeran Cami'nin keramet arşivinde binlerce kişinin nasıl gayıbi yardıma muhatap oldukları kaydedilmiştir.

Bu dönemde insanlar direkt olarak zamanın imamıyla irtibat kuramadıkları için İmam Mehdi genel vekiller[7] tayin ederek, insanların karşılaşacakları sorunları halletmek için başvuracakları bir kurum ortaya koymuştur. Bu kurum Şianın büyük fakihleri ve alimleridir.

Bu dönem yani Gıybeti Kubra dönemi İmam Mehdi'nin zuhuruna kadar sürecektir, elbette insanlığı kurtaracak bu zuhurun vakti bizler için malum değildir.

 

4.       Dönem

Bir çok rivayetten anlaşıldığına göre bu ilahi kıyam ve hakkın zuhuru, dünyada zülüm ve fesadın hüküm sürdüğü bir zamanda gerçekleşecek ve insanlık dünyanın bu fesattan kurtulmasını ilahi bir kurtarıcıdan bekleyeceklerdir. İlahi elçilerin haberlerine göre, O dünyayı zulümden ve fesattan kurtaracak, gerçek İslami değerleri beşeriyet aleminde hakim kılacaktır. İşte o zaman mustazaflar zalimlerin ve müstekbirlerin esaretinden kurtulacak ve gerçek fazilet olan ilahi takva insanlık hayatında hakim olacaktır.

İmam Mehdi ve ilahi zuhuru hakkında bilgi içeren ayet ve rivayetlere kısa bir bakış;

Kasas süresi 5. ayet;

" Ve Biz, yeryüzünde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları ( yeryüzüne) vâris kılmak istiyoruz."

Tevbe suresi 33. ayet;

" O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir."

Kur'an'da, Nur 55, Enbiya 105 gibi İmam Mehdi hakkında nazil olmuş ayetler de mevcuttur ki bu ayetlerin haber verdikleri olaylar ve zamanlar kesinlikle İmam Mehdi'nin zuhur zamanıyla uyuşmaktadır. Bu konuda daha fazla bilgi elde etmek için bu konuda yazılmış eserlere ve tefsir kitaplarına başvurmak gerekmektedir.

İmam Mehdi hakkında, Şia ve Sünni kaynaklarında nakledilen rivayetler, Şehit Muhammed Bagır Sadr'ın tabiriyle altı bin rivayetten fazladır.[8] Burada bir hadisi numune olarak nakletmek istiyoruz:

Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: " Mehdi benim çocuklarımdandır, onun bir gıybeti (gizlilik dönemi) olacaktır… O, dünya zülümle dolduktan sonra zuhur edecek ve dünyayı adaletle dolduracak, adaleti hakim kılacaktır."[9]

İmam Mehdi hakkında, Ehli sünnet kaynaklarında sayısız rivayet nakledilmiş ve kitaplar yazılmıştır hatta bu kitapların bir bölümü İmam Mehdi'nin doğumundan önce yazılmıştır. Bütün bu nakiller bu konuda hiçbir şek ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin deliler sunmaktadır.[10]

Şimdi sıra bu kıyamın alametlerinde;[11] bu alametler yakın alametler ve kesin alametler olarak ikiye ayrılmıştır.

Yakın alametler;

1.       Bir Haşiminin kıyamı

2.       Horasanda siyah bayrakların kurulması

3.       Ay tutulması

4.       Çok fazla yağmur yağması

5.       Büyük savaşlar

Kesin alametler;

1.       Yemende Halkın Hakk kıyamı

2.       Süfyani'nin yıkıcı kıyamı

3.       Gökden gelecek ilahi nida,

4.       Yerin çökmesi

5.       Pak nefsin katledilmesi

Bu alametler bütün İslam alimlerinin kabul ettikleri kesin alametlerdir.

Daha fazla bilgi için başvurulabilecek kaynaklar;

1.       İ'lamul Vera Bil E'lamil Huda    Fazl bin Hasan Tabersi'nin

2.       Es Sevaigil Muhrige                  İbni Hacer'in

3.       El Huda                                  Seyyid Sadrid Din Sadr'ın

4.       İmam Mehdi Doğuştan Zuhura dek Seyyid Muhammed Kazim Kazvini'nin

5.       Nurun Kıyamı İmam Mehdi   Şehit Muhammed Bakır Sadr'ın

6.       Biharul Envar                         Allame Muhammed Bakır Meclisi'nin

7.       Ravzatul Vaizin                     Muhammed bin Fettal Nişaburi'nin

8.       Sirei Pişvayan                        Mehdi Pişvai'nin

9.       Muntahabul Asar Fil İmamul Sani Aşer    Lutfullah Safi'nin

10.   Vesailuş Şia                            Şeyh Hurr Amuli



[1] İ'lamul Vera Bil E'lamil Huda    S.417.

[2] İmam Mehdi Doğuştan Zuhura dek   S.58.

[3] Ravzatul Vaizin   S.292.

[4] Ravzatul Vaizin   S.283.

[5] Es Sevaigil Muhrige       S.208.

[6] Biharul Envar              C.51 S.361.

[7] Vesailuş Şia                 C.18 S.101.

[8] Fraidus Sımteyn           C.2   S.335.

[9] Sirei Pişvayan               S.697.

[10] İmam Mehdi Doğuştan Zuhura dek   S.464 – 561.

[11] Nurun Kıyamı İmam Mehdi   S.66 Büyük İslami Kütüpane tercümesinden.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar