Gelişmiş Arama
Ziyaret
10109
Güncellenme Tarihi: 2008/02/18
Soru Özeti
Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
Soru
Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
Kısa Cevap

Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.

On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ve Mehdi, Movud, Muntazar (Beklenen) , Sahibuzzaman, Bakiyyetullah ve … gibi bir çok lakabı vardır. Hicri 255 yılında Samırra'da dünyaya gelmiştir babası İmam Hasan Askeri ve annesi Nercis Hanım'dır.

İmam Mehdi'nin hayatını dört dönemde incelemek daha doğru olacaktır;

1.       Gıybeti Suğra'dan önceki dönem 255 hk. – 260 hk.

2.       Gıybeti Suğra dönemi                   260 hk. – 329 hk.

3.       Gıybeti Kubra dönemi                  329 hk. – devam ediyor.

4.       Zuhur dönemi

Birinci dönem, bu dönem On ikinci İmamın babasının yanında, gelişme ve terbiye önemidir.

İkinci dönem, Bu dönemde zamanın imamı İmam Mehdi halkın ihtiyaçlarını vekilleri aracılığıyla gidermiştir. Bu vekiller, zamanın en takvalı Şialarından seçilmiş ve halk arasında özel vekiller olarak tanınmışlardır. Bu dönemde halk sabra, takvaya ve birliğe davet edilerek Gıybeti Kubra zamanına hazırlanmışlardır.

Üçüncü dönem, Hicri 329 yılından başlayıp İmam Mehdi'nin zuhuruna kadar sürecek zamandır. Bu dönem Fakihlerin içtihat dönemidir. Bu dönemde insanlar direkt olarak zamanın imamıyla irtibat kuramadıkları için İmam Mehdi genel vekiller tayin ederek, insanların karşılaşacakları sorunları halletmek için başvuracakları bir kurum ortaya koymuştur. Bu kurum Şianın büyük fakihleri ve alimleridir.

Dördüncü dönem, bu dönem insanlığın altın çağı olacaktır. Gıybeti Kubra zamanı bittikten sonra bir Cuma sabahı Mekke'de başlayacaktır. Mustazaflar zalimlerin ve müstekbirlerin esaretinden kurtulacak ve gerçek fazilet olan ilahi takva insanlık hayatında hakim olacaktır.

Kur'an'ı kerimde bir çok ayet İmam Mehdi'ye ilgilidir. Örneğin; İslam dinin yeryüzünde bütün dinlere hakim olacağını vaat eden ayet gibi.

İmam Mehdi hakkındaki hadisle altı bin daha fazladır. Örneğin;

Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: " Mehdi benim çocuklarımdandır, onun bir gıybeti (gizlilik dönemi) olacaktır… O, dünya zülümle dolduktan sonra zuhur edecek ve dünyayı adaletle dolduracak, adaleti hakim kılacaktır."

Bu kıyamın alametlerinde;

Yakın alametler;

1.       Bir Haşiminin kıyamı

2.       Horasanda siyah bayrakların kurulması

3.       Büyük savaşlar ve …

Kesin alametler;

1.       Yemende Halkın Hakk kıyamı

2.       Gökden gelecek ilahi nida,

3.       Pak nefsin katledilmesi ve ...

Ayrıntılı Cevap

Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac) 'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.

On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle aynıdır,[1] bazı hadislerde On ikinci imamın isminin söylenmesi yasaklanmıştır. On ikinci imamın ; Mehdi, Movud,  Muntazar ( Beklenen)[2], Sahibuzzaman, Bakiyyetullah ve … gibi bir çok lakabı vardır.

İmam Mehdi (ac) hicri 255 yılında Samırra'da dünyaya gelmiştir.[3] Değerli babası Onbirinci İmam Hasan Askeri'dir. Muhterem annesi Nercis Hanım'dır.[4]

İmam Mehdi'nin doğumu; Şia Sünni bütün İslam kaynaklarında ve hatta Müslüman olmayan tarihçilerin kaynaklarında da nakledilen kesin bir olaydır.[5]

İmam Mehdi'nin hayatını dört dönemde incelemek daha doğru olacaktır;

1.       Gıybeti Suğra'dan önceki dönem 255 hk. – 260 hk.

2.       Gıybeti Suğra dönemi                   260 hk. – 329 hk.

3.       Gıybeti Kubra dönemi                  329 hk. – devam ediyor.

4.       Zuhur dönemi

 

1.       Dönem

Bu dönem On ikinci İmamın babasının yanında, gelişme ve terbiye dönemidir. Bu dönemde İmam Mehdi babası tarafından bir çok kişiye tanıtılmıştır. İmam Mehdi'nin Müslümanlar tarafından tanınması, babası Onbirinci İmam'dan sonra ihtilafların çıkmaması yönünden zaruri idi.

 

2.       Dönem

Bu dönem Onbirinci İmam'ın şahadetinden sonra başlamış ve 329 hk. Yılına kadar sürmüştür. Bu dönemde insanların Gıybeti Kubra dönemine hazırlanması yönünden önemli bir dönemdir. Bu dönemde zamanın imamı İmam Mehdi halkın ihtiyaçlarını vekilleri aracılığıyla gidermiştir. Bu vekiller, zamanın en takvalı Şialarından seçilmiş ve halk arasında özel vekiller olarak tanınmışlardır. Bu özel vekiller sırasıyla şöyledir:

1.       Ebu Ömer Osman bin Said Emri

2.       Ebu Cafer Muhammed bin Osman bin Said Emri

3.       Ebul Kasım Hüseyin bin Ruh Nubehti

4.       Ebul Hasan Ali bin Muhammed Semeri ( Simeri)

İmam Mehdi dördüncü vekil Ali bin Muhammed'e yazılı[6] bir emirle gerekli talimatı verdikten sonra, onun ölümünün yaklaştığını ve kendisinden sonra başka bir vekilin olmayacağını yani Gıybeti Suğra döneminin sona erip yeni bir dönemin (Gıybeti Kubra ) başlayacağını bildirmiştir. Bu yeni dönemde halk, İmam Hasan Askeri ve İmam Mehdi'nin öğretileriyle Gıybet zamanında ki vazifelerini iyi öğrendikleri için büyük bir sıkıntıyla karşılaşmamıştır.

 

3.       Dönem

Hicri 329 yılından başlayıp İmam Mehdi'nin zuhuruna kadar sürecek zamandır. Bu dönem Fakihlerin içtihat dönemidir. Bu zamanda insanlar zamanın imamıyla imani ve kalbi bir irtibatları vardır. Bir çok insan bu dönemde, hayatlarının hassa ve zor zamanlarında İmam Mehdi'den yardım almışlardır. Mukaddes Cemkeran Cami'nin keramet arşivinde binlerce kişinin nasıl gayıbi yardıma muhatap oldukları kaydedilmiştir.

Bu dönemde insanlar direkt olarak zamanın imamıyla irtibat kuramadıkları için İmam Mehdi genel vekiller[7] tayin ederek, insanların karşılaşacakları sorunları halletmek için başvuracakları bir kurum ortaya koymuştur. Bu kurum Şianın büyük fakihleri ve alimleridir.

Bu dönem yani Gıybeti Kubra dönemi İmam Mehdi'nin zuhuruna kadar sürecektir, elbette insanlığı kurtaracak bu zuhurun vakti bizler için malum değildir.

 

4.       Dönem

Bir çok rivayetten anlaşıldığına göre bu ilahi kıyam ve hakkın zuhuru, dünyada zülüm ve fesadın hüküm sürdüğü bir zamanda gerçekleşecek ve insanlık dünyanın bu fesattan kurtulmasını ilahi bir kurtarıcıdan bekleyeceklerdir. İlahi elçilerin haberlerine göre, O dünyayı zulümden ve fesattan kurtaracak, gerçek İslami değerleri beşeriyet aleminde hakim kılacaktır. İşte o zaman mustazaflar zalimlerin ve müstekbirlerin esaretinden kurtulacak ve gerçek fazilet olan ilahi takva insanlık hayatında hakim olacaktır.

İmam Mehdi ve ilahi zuhuru hakkında bilgi içeren ayet ve rivayetlere kısa bir bakış;

Kasas süresi 5. ayet;

" Ve Biz, yeryüzünde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları ( yeryüzüne) vâris kılmak istiyoruz."

Tevbe suresi 33. ayet;

" O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir."

Kur'an'da, Nur 55, Enbiya 105 gibi İmam Mehdi hakkında nazil olmuş ayetler de mevcuttur ki bu ayetlerin haber verdikleri olaylar ve zamanlar kesinlikle İmam Mehdi'nin zuhur zamanıyla uyuşmaktadır. Bu konuda daha fazla bilgi elde etmek için bu konuda yazılmış eserlere ve tefsir kitaplarına başvurmak gerekmektedir.

İmam Mehdi hakkında, Şia ve Sünni kaynaklarında nakledilen rivayetler, Şehit Muhammed Bagır Sadr'ın tabiriyle altı bin rivayetten fazladır.[8] Burada bir hadisi numune olarak nakletmek istiyoruz:

Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: " Mehdi benim çocuklarımdandır, onun bir gıybeti (gizlilik dönemi) olacaktır… O, dünya zülümle dolduktan sonra zuhur edecek ve dünyayı adaletle dolduracak, adaleti hakim kılacaktır."[9]

İmam Mehdi hakkında, Ehli sünnet kaynaklarında sayısız rivayet nakledilmiş ve kitaplar yazılmıştır hatta bu kitapların bir bölümü İmam Mehdi'nin doğumundan önce yazılmıştır. Bütün bu nakiller bu konuda hiçbir şek ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin deliler sunmaktadır.[10]

Şimdi sıra bu kıyamın alametlerinde;[11] bu alametler yakın alametler ve kesin alametler olarak ikiye ayrılmıştır.

Yakın alametler;

1.       Bir Haşiminin kıyamı

2.       Horasanda siyah bayrakların kurulması

3.       Ay tutulması

4.       Çok fazla yağmur yağması

5.       Büyük savaşlar

Kesin alametler;

1.       Yemende Halkın Hakk kıyamı

2.       Süfyani'nin yıkıcı kıyamı

3.       Gökden gelecek ilahi nida,

4.       Yerin çökmesi

5.       Pak nefsin katledilmesi

Bu alametler bütün İslam alimlerinin kabul ettikleri kesin alametlerdir.

Daha fazla bilgi için başvurulabilecek kaynaklar;

1.       İ'lamul Vera Bil E'lamil Huda    Fazl bin Hasan Tabersi'nin

2.       Es Sevaigil Muhrige                  İbni Hacer'in

3.       El Huda                                  Seyyid Sadrid Din Sadr'ın

4.       İmam Mehdi Doğuştan Zuhura dek Seyyid Muhammed Kazim Kazvini'nin

5.       Nurun Kıyamı İmam Mehdi   Şehit Muhammed Bakır Sadr'ın

6.       Biharul Envar                         Allame Muhammed Bakır Meclisi'nin

7.       Ravzatul Vaizin                     Muhammed bin Fettal Nişaburi'nin

8.       Sirei Pişvayan                        Mehdi Pişvai'nin

9.       Muntahabul Asar Fil İmamul Sani Aşer    Lutfullah Safi'nin

10.   Vesailuş Şia                            Şeyh Hurr Amuli



[1] İ'lamul Vera Bil E'lamil Huda    S.417.

[2] İmam Mehdi Doğuştan Zuhura dek   S.58.

[3] Ravzatul Vaizin   S.292.

[4] Ravzatul Vaizin   S.283.

[5] Es Sevaigil Muhrige       S.208.

[6] Biharul Envar              C.51 S.361.

[7] Vesailuş Şia                 C.18 S.101.

[8] Fraidus Sımteyn           C.2   S.335.

[9] Sirei Pişvayan               S.697.

[10] İmam Mehdi Doğuştan Zuhura dek   S.464 – 561.

[11] Nurun Kıyamı İmam Mehdi   S.66 Büyük İslami Kütüpane tercümesinden.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar