Gelişmiş Arama
Ziyaret
10813
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Haftanın günlerde kılınan müstehap namazlar, bidat sayılan Duha namazı ile ne gibi bir farklılık taşır?
Soru
Seyit b. Tavus hadisi esasınca, güneşin doğması ile zail olması arasındaki saatlerde kılınan hafta içindeki müstehap namazlar ile bidat sayılan Duha namazı arasında fark nedir?
Kısa Cevap

Duha namazı Şia’nın görüşünde bidattir. Elbette Cuma günü müstesnadır. Bazı Ehlisünnet mensupları da onu bidat bilmektedir. Ama haftanın günlerindeki namazlar bidat değildir ve şer’i olarak müstehaptır; zira Seyit b. Tavus hafta içinde kılınan müstehap namazlarla ilgili hadisi, Duha namazı başlığıyla değil, bilakis hafta günlerindeki namaz olarak nakletmiştir ve bu ayrı bir başlıktır. Bildiğimiz üzere Duha namazının bidat olması, bu vaktin (güneşin doğmasından batışına kadar) kendi başına müstehap bir namaza sahip olmasına inanmamız durumunda geçerlidir. Ama bir namaz başka sıfatlar ile örneğin nafilenin kazası, mescide saygı ve hafta günleri gibi sıfatlarla bu vakitte kılınırsa bidat sayılmaz.  

Ayrıntılı Cevap

Cevaba girmeden önce bidatin ıstılah manasına dikkat etmek gerekir: Bidat, gerçekte din ve şeriatın cüzü olmayan ve İslam kanun ve buyruklarının hiçbirisi ile bağdaşmayan ve uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir.[1]

A. Duha Namazının Bidat Oluşu

Duha namazı Şia’nın görüşünde bir bidattir[2] ve Ehlisünnete mensup bazıları da onu bidat bilmiştir. Aşağıda Ehlisünnet kaynaklarında bulunan rivayetlerin bir numunesi aktarılacaktır:

1. Muarrek Acli şöyle demektedir: Abdullah bin Amr’dan sen Duha namazını kılıyor musun diye sordum ve kendisi hayır dedi. Baban kılıyor mu diye sordum, kendisi hayır dedi. Ebu Bekir bu namazı kılıyor mu diye sordum, hayır dedi. Allah Resulü bu namazı kılıyor mu diye sordum ve kendisi sanmıyorum diye cevap verdi.[3]   

2. Abdullah bin Amr Duha namazının bidat olduğunu söylemiştir.[4]

3. Eba Said bin Nafi’i şöyle demektedir: Allah Resulünün sahabelerinden olan Ebu Beşir Ensari güneşin doğduğu esnada Duha namazını kılarken beni eleştirdi ve bu namazı kılmaktan beni sakındırdı. Sonra şöyle söyledi: Allah Resulü şöyle buyurmuştur: Güneş zail oluncaya dek Duha namazını kılmayın.[5]

B. Hafta Günleri Namazlarını Kılmak:

Şia inancına göre masum imamlardan nakledilen hadisler şer’i delil ve hüccettir. Bu yüzden Duha namazı dışında başka sıfatlar ile anılan hafta günleri namazları bidat değildir, şer’i müstehaptır. Seyyit b. Tavus bu rivayeti İmam Askeri’den (a.s) ve kendisi de atalarından nakletmiştir.[6] Bu rivayette şöyle buyrulmaktadır: Aktarıcı hangi vakitte bu namazları (hafta günleri) kılalım diye sorar ve İmam cevap olarak güneşin doğmasından yükselmesine çıkmasına dek diye buyurur. Bu rivayetten belirtilen namazların bidat sayılan Duha namazı olduğu anlaşılmış olabilir! Ama bidat olan şey, şer’i bir delil olmaksızın bu zaman için (güneş doğmasından batmasına kadar) özel bir özellik göz önünde bulundurmamızdır. Aksi takdirde başka bir sıfatla bu zamanda namaz kılmak sakıncasızdır. Örneğin mescide saygı duyma namazı[7], nafile namazların kazası[8] ve farz namazların kazasını her zamanda kılmak mümkündür. “Cuma günü nafileleri” de Duha namazının bidat olarak kılındığı bu vakitte kılınmalıdır. Cuma gününde bu namazı kılmanın caiz oluşuna delalet eden rivayetlerin bir kısmı şunlardan ibarettir:

1. Süleyman bin Halit şöyle demektedir: İmam Sadık’tan (a.s) Cuma gününde nafile namaz kılmak hakkında bir soru sordum ve kendisi güneşin batmasından önce altı rekât ve batması esnasında da iki rekât diye buyurdu.[9]

2. Allah Resulü Cuma günü dışında güneşin doğuşu ve batışı esnasında nafile namazı kılmayı yasaklamıştır.[10]

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Nafile namazı Cuma gününün dışında günün ilk yarısında kılınmaz.[11]

Bundan dolayı Duha namazı, özel bir sıfat taşımaksızın yılın tüm günlerinde bu vakitte (güneşin doğmasından batışına dek) kılınması durumunda bidattir. Ama başka sıfatlar ile ve şer’i bir delilin bulunması durumunda bu zamanda kılınırsa bidat sayılmaz.

 


[1] Daha fazla bilgi için; Bid’at ve ölçüsü, soru: 10562 (Site: tr10508) müracaat ediniz.

[2] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, El- Kafi, c: 3, s: 453, Muhakkik ve Musahhih: Ali Ekber Gaffari, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k; Saduk Kummi, Muhammed bin Ali bin Babıveyh, Men la Yahzeruhu’l Fakih, c: 2, s: 137, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvum, 1413 h.k.  

[3] Makrizi, Takiyu’d Din, İmtau’l Esmai bima Lin Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hufde, c: 13, s: 18, Daru’l Kitabi’l İlmiye, Beyrut, çapı evvel, 1420 h.k; Esed Eş- Şeybani, Ahmet bin Muhammet bin Hanbel, Müsnedi Ahmed bin Hanbel, c: 8, s: 377, muhakkık: Şuayb El- Ernevut, Adil Mürşit ve diğeran, Müessesei Er- Risale, çapı evvel, 1421 h.k. 

[4] İmtau’l Esmai bima Lin Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hufde, c: 13, s: 18.

[5] Müsnedi Ahmed bin Hanbel, c: 36, s: 213.

[6] Seyyit bin Tavus, Cemal El Usbu’u, s: 40 ve 43, İntişaratı Rezi, Kum.

[7] Saduk, Muhammed bin Ali, Men la Yahzeruhu’l Fakih, c: 4, s: 3, hadis 4968, İntişaratı Camiayı Müderrisin, Kum, 1413 h.k.

[8] Tusi, Muhammet bin Hasan, Tehzibu’l Ahkam, c: 2, s: 175, hadis 154, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, 1365.

[9] a.g.e, c: 3, s: 11, hadis 37.

[10] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c: 80, s: 153, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[11] Tehzibu’l Ahkam, c: 3, s: 13, hadis 44.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar