Gelişmiş Arama
Ziyaret
6449
Güncellenme Tarihi: 2010/08/08
Soru Özeti
Baş ve göğüs balgamını yutmanın oruca bir zararı var mıdır?
Soru
Ben mübarek Ramazan ayında ağladığım sırada çektiğimde burun akıntım boğazıma ve sonra da mideme gitmektedir. Burun akıntımı çekmemeye ve mendil ile silmeye çalıştığım zaman da bulanma haline düşmekteyim. Allah’a dua, yakarma ve ağlama neticesinde orucumun bozulmaması için ne yapmalıyım?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

 

Ayrıntılı Cevap

Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre baş ve göğüs balgamı ve de burun akıntısını yutmak, ağız bölgesine ulaşmamışsa oruca bir zarar vermez. Ama ağız bölgesine ulaşmışsa, bazı mercilerin görüşüne göre caiz değildir, bazılarının görüşüne göre vacip olarak ihtiyat edilmeli, bazılarının görüşüne göre ise müstehap olarak ihtiyat edilmeli ve yutmaktan sakınılmalıdır.[1] Bundan dolayı, eğer siz yutmaya mecbursanız balgam ağız bölgesine ulaşmadan önce bunu yapmalısınız. Ama balgam ağız bölgesine ulaştıktan sonra, eğer taklit merciinizin görüşü bunu caiz bilmiyorsa baş ve göğüs balgamı ve de burun akıntısını yutmamanız gerekir. Ama taklit merciinizin bu husustaki görüşü vacip olarak ihtiyat etmekse, baş ve göğüs balgamı ve de burun akıntısını yutmamanız gerekecek şekilde buna uyup ihtiyat edebilirsiniz veyahut (en âlim ve sonraki en âlim kaidesine uyarak) müstehap olarak ihtiyata inanan (Ayetullah Sistanî ve Zencanî gibi) taklit mercilerinin fetvasına müracaatta bulunup onunla amel edebilirsiniz. Bu durumda oruç bozulmayacaktır. Konuyu şöyle açıklayabiliriz: Örneğin siz bu meselede vacip olarak ihtiyat etmeye inanan bir fakihi taklit ediyorsanız, bu durumda bu mesele hakkında bir başkasına müracaat etmede özgürsünüz. Araştırdıktan sonra –taklit ettiğiniz fakihten sonra- fakihlerin en âlimi olan bir fakih bulduysanız ve o baş ve göğüs balgamını yutmanın caiz olmadığına fetva veriyorsa, burada artık sizin bu fetvadan yüz çevirip bunlardan sonra üçüncü sırada yer alan ve müstehap olarak ihtiyata inanan bir fakihe yönelmeniz mümkün değildir. Eğer müstehap olarak men edici fetva veren bir fakih, en âlim olma açısından sizin merciinizden sonra geliyorsa, hem onu taklit edebilir ve hem de kendi taklit merciinizin vacip olarak ihtiyat görüşüne göre amel edebilirsiniz.  Ama taklit ettiğiniz fakihten sonra her iki fakih en âlim olma açısından eşitlerse ve onlardan biri caiz olmadığına, ikincisi ise müstehap olarak ihtiyat etmeye fetva veriyorsa, bu durumda bu iki müçtehitten her birine müracaat etmede özgürsünüz.       


[1] Tevzihü’l-Mesail-ı Meraci’, c. 1, s. 894, m. 1579, 1580; Ecubetü’l-İstiftaat (Farsça Tercüme), s. 177-178, sual. 799.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar