Gelişmiş Arama
Ziyaret
10369
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Peygamber Ekrem (s.a.a)’in peygamberlikle görevlendirilmesi ve mi’rac hadisesi bir günde mi (Recep 27) gerçekleşti?
Soru
Şialara göre Peygamber Ekrem (s.a.a) Recep Ayının 27. Gününde peygamberlikle görevlendirilmiştir. Ama Ehl-i Sünnet’e göre bu gün, Mi’rac ve İsra hadisesinin gerçekleştiği bir gündür. Acaba bu iki büyük olay bir günde mi gerçekleşmiştir ve her sen tekrar ederek davam ediyor mu?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabının açıklanması için “Bi’set” ve “Mi’rac” meselesini söz konusu eden tefsir kitaplarını inceleyelim:

1. Bi’set’in tarihi konusunda Müslüman âlimleri arasında iki görüş vardır ve bu görüşlerden birisi Peygamber Ekrem (s.a.a)’in bi’seti’nin Recep Ayının yirmi yedinci günüyle alakalı olduğunu kabul eden Şia’nın görüşüdür. Ama başka bir görüşte Ehl-i Sünnet’e aittir ve onlara göre Ramazan Ayı Peygamber Ekrem (s.a.a) peygamberlikle görevlendirilmiştir.[1]

2. Peygamber Ekrem (s.a.a)’in mi’rac konusunda sadece Ehl-i Sünnet ve Şia arasında değil, bizzat Ehl-i Sünnet’in kendi arasında da hangi günde olduğu ve ne zaman olduğu hakkında ihtilaf vardır.[2]

Zikredilen bu noktaları dikkate alarak ve bazılarının Recep Ayının yirmi yedinci gününü Peygamber Ekrem (s.a.a)’in mi’rac zamanı olduğunu söylediklerini de[3] nazarda tutarak bu ikisi arasında bir farklılığın olmadığı görülür. Zira bu ikisinin gerçekleşmesi – bu faraziye esasınca – her ne kadar bir gündür ama görüş sahiplerinin tamamının ortak kanaatine göre bi’set’in birinci yılı, mi’rac yılı değil, bilakis mi’rac için başka yılları zikretmişlerdir.[4]

 


[1] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an”, Kum: Defteri İntişarati İslami, Musevi Hamedani, Muhammed Bakır,  c. 2, s. 25. (Hangi günde olduğu hakkında ihtilaf vardır).

[2] Tayyip, Seyit Abdülhüseyin, Etyabü’l beyan fi Tefsiri’l Kur’an, Tahran 1378 ş, İntişarati İslami, ikinci baskı, c. 8, s. 218; El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 13, s. 38, Ruhu’l beyan ın 15. Cildi ve 6. Sayfasından ve “Menakıp” kitabının 1. Cildi 177. Sayfasından nakledilmiştir.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, Tahran 1374 ş, Daru’l Kutubi’l İslamiye, birinci baskı, c. 12, s. 14.

[4] Etyabu’l beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 8, s. 218; El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 13, s. 38.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar