Gelişmiş Arama
Ziyaret
17279
Güncellenme Tarihi: 2011/07/25
Soru Özeti
İnsanın yeryüzünde Allah'ın halifesi olmasının delilleri nelerdir? Kur'an ve ayetler bu konuyu destekliyor mu?
Soru
Bazıları insanın halifeliğinin kendinden önceki yaratıklarının halifeliği olduğunu iddia ediyorlar. Acaba, Ku'ran ve Sünnet ışığında insanın ''Allah'ın halifesi'' olduğunun delilleri nelerdir?
Kısa Cevap

Müfessirler Bakara Suresi'inin 30-39 ayetlerinin, Fatır Suresi'nin 39. ayetinin ve diğer ilgili ayetlerin tefsirinde insanın hilafeti konusunda geniş açıklamalarda bulunmuşlardır. Bazıları maksadın yeryüzünde önceden bulunan meleklerin halifeliği olduğunu ileri sürmüş, bazıları önceden yeryüzünde yaşayan insan veya başka yaratıkların halifesi olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da bunu insan nesillerinin birbirinin halefi olduğu anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı müfessirler de Allah'ın halifesi olduğunun kastedildiğini savunmuşlardır.

Her halükarda müfessirlerin insanın yeryüzünde, Yüce Allah'ın halifesi olduğu konusundaki ileri sürdükleri delilleri ayetler ve hadislerdir. "O sizi yeryüzünde halifeler kılmıştır." ve "Ey Davut! biz seni yeryüzünde halife kıldık…"

Ayrıntılı Cevap

Müfessirler Bakara Suresi'inin 30-39 ayetleri ve Fatır Suresi'nin 39 ayetinin ve diğer ilgili ayetlerin tefsirinde insanın hilafeti konusunda geniş açıklamalarda bulunmuşlardır.

Onlar şöyle diyorlar "Hani Rabbin meleklere ben yeryüzünde halife yaratacağım, dedi." ayetinde geçen halife kelimesinden maksat birinin diğerinin yerinde oturmasıdır.[1] Ancak burada kimin yerinde oturmanın kastedildiği hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır.

Bazıları insan yaratılmadan önce yeryüzünde bulunan meleklerin yerine oturmak olduğunun kastedildiğini söylemişlerdir. Bazıları önceden yeryüzünde yaşayan insan veya başka yaratıkların halifesi olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da bunu insan nesillerinin birbirinin halefi olduğu anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı müfessirler de Allah'ın halifesi olduğunu kastedildiğini savunmuşlardır.[2]

Allame Tabatabi bu konuda şöyle diyor: Helaif kelimesi halife kelimesinin çoğuludur. Yeryüzünde insanların halife oluşlarının anlamı sonrakilerin öncekilerin yerinde oturması, onlara halife olmaları ve yeryüzünde tasarruf edebilmeleridir. Nitekim öncekiler de buna kadirdiler. Eğer insanlar bu halifeliğe ulaşmışlarsa yaratışlarındaki özellikleri yüzündendir. Bunların yatılışı çocuk doğurmak ve nesiller yetiştirmek yoluyladır. Çünkü bu tür yaratılış yaratığı önceki ve sonraki olarak iki sınıfa bölmektedir.[3]

Nümune tefsirinde Bakara Sure'sinin 30. ayetinin tefsirinde şöyle deniyor: "İnsaf şudur ki maksat yeryüzünde insanın Allah'ın halifeliği murattır,[4] ama diğer bir yerde şöyle denmiştir: "Önceden var olan insanların yerine geçmek murat olduğu gerçeğe daha yakın bir görüştür."[5]

Her halükarda müfessirlerin halifelik konusundaki ihtilafı konunun aslıyla çelişmez. Çünkü insan hem önceki yaratıkların halifesi sayılabilir hem de yeryüzünde Allah'ın halifesi sayılır. Bunun müşterek noktası peygamberler ve velilerdir. Nitekim Yüce Allah Hz. Davud'a şöyle diyor: "Biz seni yeryüzünde halife karar kıldık, öyleyse insanlar arasında hak üzere hüküm ver." Bu ayette Hz. Davud'un Allah'ın halifesi olduğu murattır çünkü önceki insanların halifesi olduğu kastedilmiş olsaydı artık bu konun özellikle açıklanmasına ve üzerinde vurgu yapılmasına bir gerek kalmazdı çünkü önceki insanların halefi olduğu ayrıca açıklama gerektiren bir şey değildir.

Buna göre kesin olan şu ki: insanın yeryüzünde Allah'ın halifesi olduğunu kanıtlayan delil ayetler ve hadislerdir. Bu ayetler bu yazının giriş bölümünde açıklandığı üzere çeşitli surelerde açıklanmıştır. Bunlardan bazı örneklere aşağıda değineceğiz.

1-

Hani Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife var edeceğim." dedi.[6]

2- Verdiği şeyler hakkında sizi sınamak için yeryüzünde sizi halifeler kılan ve bazılarınızı bazılarınızdan derecelerle üstün yapan O'dur.[7]

3- Sizi yeryüzünde (öncekiler) halef kılan O'dur…[8]

4- Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık insanların arasında hak ile hüküm ver…[9]

5-

"إِنَّ اللَّهَ تَبَارَکَ وَ تَعَالَى جَعَلَ الدُّنْیَا کُلَّهَا بِأَسْرِهَا لِخَلِیفَتِهِ حَیْثُ یَقُولُ لِلْمَلَائِکَةِ إِنِّی جاعِلٌ فِی الْأَرْضِ خَلِیفَةً فَکَانَتِ الدُّنْیَا بِأَسْرِهَا لآِدَمَ وَ صَارَتْ بَعْدَهُ لِأَبْرَارِ وُلْدِهِ وَ خُلَفَائِه"[10]

Allah dünyayı içinde olan her şeyle kendi halifesi için yaratmıştır. Nitekim meleklere hitaben şöyle buyurur: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım Buna göre dünya ve dünyada olan her şey tümüyle Adem'e mahsus kılınmıştır. Ondan sonrada evlatlarından iyilere ve halifelerine mahsustur…

İlgili dizin: Halifetu'llah'ın Kur'an yönünden örneği site: 2023



[1] Mustafavi, Hasan, Tefsir-i Ruşen, c. 15, s. 91, Merkez-i Neşr-i Kitap yay. 1. baskı.

[2] bk Tabersi, Mecmeu'l-Beyan, c. 1 s. 177, Nasir Husrov Tehran, 3. baskı; Mekarim, Nasir,Tefsir-i Nümune, c. 1 s. 172, Daru'l-Kutubu'l-İslamiye, Tahran, 1. baskı,

[3] Tabatabi, Seyyid Muhammed Huseyin, El-Mizan, c. 17 s. 52, Camiay-i Muderrisn yay. Kum, 5. baskı, 1417,

[4] Tefsir-i Nümune, c. 1 s. 172,

[5] ade c. 18, s. 172.

[6] Bakara, 30

[7] En'am, 165

[8] Fatır, 39

[9] Sad, 26

[10] Kuleyni, c. 1 s. 538, Daru'l-Kutub el-İslamiye, Tahran.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar