Gelişmiş Arama
Ziyaret
17698
Güncellenme Tarihi: 2011/07/25
Soru Özeti
İnsanın yeryüzünde Allah'ın halifesi olmasının delilleri nelerdir? Kur'an ve ayetler bu konuyu destekliyor mu?
Soru
Bazıları insanın halifeliğinin kendinden önceki yaratıklarının halifeliği olduğunu iddia ediyorlar. Acaba, Ku'ran ve Sünnet ışığında insanın ''Allah'ın halifesi'' olduğunun delilleri nelerdir?
Kısa Cevap

Müfessirler Bakara Suresi'inin 30-39 ayetlerinin, Fatır Suresi'nin 39. ayetinin ve diğer ilgili ayetlerin tefsirinde insanın hilafeti konusunda geniş açıklamalarda bulunmuşlardır. Bazıları maksadın yeryüzünde önceden bulunan meleklerin halifeliği olduğunu ileri sürmüş, bazıları önceden yeryüzünde yaşayan insan veya başka yaratıkların halifesi olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da bunu insan nesillerinin birbirinin halefi olduğu anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı müfessirler de Allah'ın halifesi olduğunun kastedildiğini savunmuşlardır.

Her halükarda müfessirlerin insanın yeryüzünde, Yüce Allah'ın halifesi olduğu konusundaki ileri sürdükleri delilleri ayetler ve hadislerdir. "O sizi yeryüzünde halifeler kılmıştır." ve "Ey Davut! biz seni yeryüzünde halife kıldık…"

Ayrıntılı Cevap

Müfessirler Bakara Suresi'inin 30-39 ayetleri ve Fatır Suresi'nin 39 ayetinin ve diğer ilgili ayetlerin tefsirinde insanın hilafeti konusunda geniş açıklamalarda bulunmuşlardır.

Onlar şöyle diyorlar "Hani Rabbin meleklere ben yeryüzünde halife yaratacağım, dedi." ayetinde geçen halife kelimesinden maksat birinin diğerinin yerinde oturmasıdır.[1] Ancak burada kimin yerinde oturmanın kastedildiği hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır.

Bazıları insan yaratılmadan önce yeryüzünde bulunan meleklerin yerine oturmak olduğunun kastedildiğini söylemişlerdir. Bazıları önceden yeryüzünde yaşayan insan veya başka yaratıkların halifesi olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da bunu insan nesillerinin birbirinin halefi olduğu anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı müfessirler de Allah'ın halifesi olduğunu kastedildiğini savunmuşlardır.[2]

Allame Tabatabi bu konuda şöyle diyor: Helaif kelimesi halife kelimesinin çoğuludur. Yeryüzünde insanların halife oluşlarının anlamı sonrakilerin öncekilerin yerinde oturması, onlara halife olmaları ve yeryüzünde tasarruf edebilmeleridir. Nitekim öncekiler de buna kadirdiler. Eğer insanlar bu halifeliğe ulaşmışlarsa yaratışlarındaki özellikleri yüzündendir. Bunların yatılışı çocuk doğurmak ve nesiller yetiştirmek yoluyladır. Çünkü bu tür yaratılış yaratığı önceki ve sonraki olarak iki sınıfa bölmektedir.[3]

Nümune tefsirinde Bakara Sure'sinin 30. ayetinin tefsirinde şöyle deniyor: "İnsaf şudur ki maksat yeryüzünde insanın Allah'ın halifeliği murattır,[4] ama diğer bir yerde şöyle denmiştir: "Önceden var olan insanların yerine geçmek murat olduğu gerçeğe daha yakın bir görüştür."[5]

Her halükarda müfessirlerin halifelik konusundaki ihtilafı konunun aslıyla çelişmez. Çünkü insan hem önceki yaratıkların halifesi sayılabilir hem de yeryüzünde Allah'ın halifesi sayılır. Bunun müşterek noktası peygamberler ve velilerdir. Nitekim Yüce Allah Hz. Davud'a şöyle diyor: "Biz seni yeryüzünde halife karar kıldık, öyleyse insanlar arasında hak üzere hüküm ver." Bu ayette Hz. Davud'un Allah'ın halifesi olduğu murattır çünkü önceki insanların halifesi olduğu kastedilmiş olsaydı artık bu konun özellikle açıklanmasına ve üzerinde vurgu yapılmasına bir gerek kalmazdı çünkü önceki insanların halefi olduğu ayrıca açıklama gerektiren bir şey değildir.

Buna göre kesin olan şu ki: insanın yeryüzünde Allah'ın halifesi olduğunu kanıtlayan delil ayetler ve hadislerdir. Bu ayetler bu yazının giriş bölümünde açıklandığı üzere çeşitli surelerde açıklanmıştır. Bunlardan bazı örneklere aşağıda değineceğiz.

1-

Hani Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife var edeceğim." dedi.[6]

2- Verdiği şeyler hakkında sizi sınamak için yeryüzünde sizi halifeler kılan ve bazılarınızı bazılarınızdan derecelerle üstün yapan O'dur.[7]

3- Sizi yeryüzünde (öncekiler) halef kılan O'dur…[8]

4- Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık insanların arasında hak ile hüküm ver…[9]

5-

"إِنَّ اللَّهَ تَبَارَکَ وَ تَعَالَى جَعَلَ الدُّنْیَا کُلَّهَا بِأَسْرِهَا لِخَلِیفَتِهِ حَیْثُ یَقُولُ لِلْمَلَائِکَةِ إِنِّی جاعِلٌ فِی الْأَرْضِ خَلِیفَةً فَکَانَتِ الدُّنْیَا بِأَسْرِهَا لآِدَمَ وَ صَارَتْ بَعْدَهُ لِأَبْرَارِ وُلْدِهِ وَ خُلَفَائِه"[10]

Allah dünyayı içinde olan her şeyle kendi halifesi için yaratmıştır. Nitekim meleklere hitaben şöyle buyurur: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım Buna göre dünya ve dünyada olan her şey tümüyle Adem'e mahsus kılınmıştır. Ondan sonrada evlatlarından iyilere ve halifelerine mahsustur…

İlgili dizin: Halifetu'llah'ın Kur'an yönünden örneği site: 2023



[1] Mustafavi, Hasan, Tefsir-i Ruşen, c. 15, s. 91, Merkez-i Neşr-i Kitap yay. 1. baskı.

[2] bk Tabersi, Mecmeu'l-Beyan, c. 1 s. 177, Nasir Husrov Tehran, 3. baskı; Mekarim, Nasir,Tefsir-i Nümune, c. 1 s. 172, Daru'l-Kutubu'l-İslamiye, Tahran, 1. baskı,

[3] Tabatabi, Seyyid Muhammed Huseyin, El-Mizan, c. 17 s. 52, Camiay-i Muderrisn yay. Kum, 5. baskı, 1417,

[4] Tefsir-i Nümune, c. 1 s. 172,

[5] ade c. 18, s. 172.

[6] Bakara, 30

[7] En'am, 165

[8] Fatır, 39

[9] Sad, 26

[10] Kuleyni, c. 1 s. 538, Daru'l-Kutub el-İslamiye, Tahran.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar