Gelişmiş Arama
Ziyaret
16244
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) alakası ve sevgisi var mıydı?
Soru
Şeytanın Emirü’l-Müminin’e (a.s) karşı ilgi duyduğu konusunda şöyle bir rivayetin olduğu söylenmektedir: ‘İmam (a.s) şeytana dedi ki: ‘Ey Ebu’l-Haris! Kıyamet için kendine bir tedarik gördün mü?’ Şeytan: ‘Senin dostluk ve sevgini.’ diye cevap verdi.’ Bu konuda başka rivayetlerde var. Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) karşı sevgisi ve alakasının olduğu doğru mudur?
Kısa Cevap

Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır. Bu türden başka rivayetler olsa da onlarda şeytanın sapkınlığına özellikle vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır (a.s), İblis’in İmam Ali’ye (a.s) görüntüde iman edip, dost olduğunu, ama kalbinde kafir olduğunu buyurmuştur.

Ayrıntılı Cevap

1- Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır.

2- Bazı hadis kitaplarında Hz. Adem (a.s) yaratılmadan önce Şeytanın Hz. Ali’nin (a.s) azametine ikrarı ve Ona olan iman ve sevgisi hakkında rivayetler vardır.[1] Ancak o rivayetlerde şeytanın sapmışlığına vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır (a.s), İblis’in İmam Ali’ye (a.s) olan iman ve dostluğunun görüntüde olduğunu, kalbinde ise kafir olduğunu belirtmiştir.[2]

3- Kur’an ve rivayetlerde İblis’in ilahi dergahın mukarreblerinden olduğu, Hz. Adem’e secde etme emrine uymadığı için o dergahtan kovulduğu, ebedi lanete uğradığı ve Muhles’lerin dışında herkesi yoldan çıkaracağına diar yemin ettiğini kabul etmek gerekir.[3] Onun kovulmuşluğu ve melunluğu, şeriat ehli ve hakikat yolunun yolcuları için kesin bir şey olup, en küçük bir şüphe olmadan ittifak ettikleri bir konudur.

4- Sevginin mehaleleri vardır. İnsan yaratılmadan önce Şeytan Allah’a uzun bir süre taptığından doğal olarak Allah’ın dostuydu. Ama Allah’ın onun sevgisi için yaptığı imtihanı kaybederek sınıfta kaldı ve lanete uğradı. Gerçek aşık, maşukunun sevdiği her şeyi seven kimsedir.

Dolayısıyla Şeytanın, insan yaratılmadan önce Allah’a karşı bir derece sevgisi vardı, hatta kovulduktan sonra bile daha aşağı derecede Allah’a sevgi duyduğu ve Onun dostu olduğu söylenebilir. Bu miktardaki dostluğun onun ameli ve nifakıyla çelişmez; zira onun tekebbür ve hasedi Allah’a isyan etmesine neden oldu. Mesela, kendini beğenmişlik ve kibir hissinin, insanı adaletli kimseyle savaşıp mücadele etmeye sürüklediği çok görülmüştür. Buna rağmen o, düşmanının faziletlerinin takdir ederek bir tür dostluğunu kalbine yerleştirebilmiştir. Ama böyle bir dostluğun ameli sonucu olmadığı için onu gerçek diye algılayamayız.

Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkındaki rivayetleri kabul etsek bile onları ancak bu yönde değerlendirebiliriz.

İlginçtir ki Emirü’l-Müminin’in en büyük düşmanı Muaviye, İmamın şehadetinden sonra Şiilerden biri olan Darar b. Damare’den İmam’ın ibadet hallerini kendisine anlatmasını istedi. Muaviye, İmamın bazı faziletlerini duyunca ağlamaya başladı.[4] Bu kıssadan gerekli hisseyi kendin al.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere bkz:

-Şeytanın Yaratılış Felsefesi: Soru: 2391 (Site: 2546)

-Şeytan’ın Hedef ve Planları: Soru: 2392 (Site: 2545)

-Şeytan, İsyan ve Tevbe: Soru:7270 (Site:7430)  

 


[1] -Örneğin: İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Ben Kabe’nin yanında oturmuştum. Birden beli eğilmiş, kaşları gözlerinin üstüne uzamış, elinde asa, başında şapka ve üzerine kıllı cübbe olan bir yaşlı adam, arkası Kabe’ye dönük Olan Peygamber’in (s.a.a) yanına geldi ve dedi ki: ‘Ya Resulullah, benim için bağışlanma dile!’ Peygamber (s.a.a) ona ‘Yaşlı adam, çabanın bir faydası yok.’ diye buyurdu. Çünkü Peygamber onun yoldan çıkmış biri olduğunu biliyordu. Yaşlı adam gittikten sonra Peygamber bana şöyle buyurdu: ‘’Ey Ebe’l-Hasan! Onu tanıyor musun?’ Dedim ki: ‘Hayır.’ Buyurdu ki: ‘O lanetli İblis’ti.’ Ben onun peşinden koştum, yakaldım ve yere yıktım. Göğsünün üzerine oturdum ve öldürmek için elimle boğazını sıkmaya başladım. O dedi ki: ‘Ey Ebe’l-Hasan! Yapma, çünkü ben belli bir zamana kadar mühlet verilmiş biriyim. Andolsun Ali’nin Allah’ına ben seni seviyorum.’ (Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbaru’r-Rıza (a.s), c.2, s.72, H.3, Neşr-i Cihan, Tahran, 1. Baskı, HK.1378; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.27, s.148-149; c.60, s.244-245, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404.) 

[2] -Mazenderani, İbn-i Şehr-i Aşub, el-Menakib, c.2, s.251-252, Müessese-i İntişarat-ı Allame, Kum, HK.1379.

[3] -Bkz: Bakara/34-36, A’raf/11-16, Kehf/50, İsra/62-65, Hicr/30-43

[4] -Şeyh Saduk, Emali, s.624-625, İslamiyye, Tahran, HŞ.1362.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar