Gelişmiş Arama
Ziyaret
16520
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) alakası ve sevgisi var mıydı?
Soru
Şeytanın Emirü’l-Müminin’e (a.s) karşı ilgi duyduğu konusunda şöyle bir rivayetin olduğu söylenmektedir: ‘İmam (a.s) şeytana dedi ki: ‘Ey Ebu’l-Haris! Kıyamet için kendine bir tedarik gördün mü?’ Şeytan: ‘Senin dostluk ve sevgini.’ diye cevap verdi.’ Bu konuda başka rivayetlerde var. Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) karşı sevgisi ve alakasının olduğu doğru mudur?
Kısa Cevap

Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır. Bu türden başka rivayetler olsa da onlarda şeytanın sapkınlığına özellikle vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır (a.s), İblis’in İmam Ali’ye (a.s) görüntüde iman edip, dost olduğunu, ama kalbinde kafir olduğunu buyurmuştur.

Ayrıntılı Cevap

1- Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır.

2- Bazı hadis kitaplarında Hz. Adem (a.s) yaratılmadan önce Şeytanın Hz. Ali’nin (a.s) azametine ikrarı ve Ona olan iman ve sevgisi hakkında rivayetler vardır.[1] Ancak o rivayetlerde şeytanın sapmışlığına vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır (a.s), İblis’in İmam Ali’ye (a.s) olan iman ve dostluğunun görüntüde olduğunu, kalbinde ise kafir olduğunu belirtmiştir.[2]

3- Kur’an ve rivayetlerde İblis’in ilahi dergahın mukarreblerinden olduğu, Hz. Adem’e secde etme emrine uymadığı için o dergahtan kovulduğu, ebedi lanete uğradığı ve Muhles’lerin dışında herkesi yoldan çıkaracağına diar yemin ettiğini kabul etmek gerekir.[3] Onun kovulmuşluğu ve melunluğu, şeriat ehli ve hakikat yolunun yolcuları için kesin bir şey olup, en küçük bir şüphe olmadan ittifak ettikleri bir konudur.

4- Sevginin mehaleleri vardır. İnsan yaratılmadan önce Şeytan Allah’a uzun bir süre taptığından doğal olarak Allah’ın dostuydu. Ama Allah’ın onun sevgisi için yaptığı imtihanı kaybederek sınıfta kaldı ve lanete uğradı. Gerçek aşık, maşukunun sevdiği her şeyi seven kimsedir.

Dolayısıyla Şeytanın, insan yaratılmadan önce Allah’a karşı bir derece sevgisi vardı, hatta kovulduktan sonra bile daha aşağı derecede Allah’a sevgi duyduğu ve Onun dostu olduğu söylenebilir. Bu miktardaki dostluğun onun ameli ve nifakıyla çelişmez; zira onun tekebbür ve hasedi Allah’a isyan etmesine neden oldu. Mesela, kendini beğenmişlik ve kibir hissinin, insanı adaletli kimseyle savaşıp mücadele etmeye sürüklediği çok görülmüştür. Buna rağmen o, düşmanının faziletlerinin takdir ederek bir tür dostluğunu kalbine yerleştirebilmiştir. Ama böyle bir dostluğun ameli sonucu olmadığı için onu gerçek diye algılayamayız.

Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkındaki rivayetleri kabul etsek bile onları ancak bu yönde değerlendirebiliriz.

İlginçtir ki Emirü’l-Müminin’in en büyük düşmanı Muaviye, İmamın şehadetinden sonra Şiilerden biri olan Darar b. Damare’den İmam’ın ibadet hallerini kendisine anlatmasını istedi. Muaviye, İmamın bazı faziletlerini duyunca ağlamaya başladı.[4] Bu kıssadan gerekli hisseyi kendin al.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere bkz:

-Şeytanın Yaratılış Felsefesi: Soru: 2391 (Site: 2546)

-Şeytan’ın Hedef ve Planları: Soru: 2392 (Site: 2545)

-Şeytan, İsyan ve Tevbe: Soru:7270 (Site:7430)  

 


[1] -Örneğin: İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Ben Kabe’nin yanında oturmuştum. Birden beli eğilmiş, kaşları gözlerinin üstüne uzamış, elinde asa, başında şapka ve üzerine kıllı cübbe olan bir yaşlı adam, arkası Kabe’ye dönük Olan Peygamber’in (s.a.a) yanına geldi ve dedi ki: ‘Ya Resulullah, benim için bağışlanma dile!’ Peygamber (s.a.a) ona ‘Yaşlı adam, çabanın bir faydası yok.’ diye buyurdu. Çünkü Peygamber onun yoldan çıkmış biri olduğunu biliyordu. Yaşlı adam gittikten sonra Peygamber bana şöyle buyurdu: ‘’Ey Ebe’l-Hasan! Onu tanıyor musun?’ Dedim ki: ‘Hayır.’ Buyurdu ki: ‘O lanetli İblis’ti.’ Ben onun peşinden koştum, yakaldım ve yere yıktım. Göğsünün üzerine oturdum ve öldürmek için elimle boğazını sıkmaya başladım. O dedi ki: ‘Ey Ebe’l-Hasan! Yapma, çünkü ben belli bir zamana kadar mühlet verilmiş biriyim. Andolsun Ali’nin Allah’ına ben seni seviyorum.’ (Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbaru’r-Rıza (a.s), c.2, s.72, H.3, Neşr-i Cihan, Tahran, 1. Baskı, HK.1378; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.27, s.148-149; c.60, s.244-245, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404.) 

[2] -Mazenderani, İbn-i Şehr-i Aşub, el-Menakib, c.2, s.251-252, Müessese-i İntişarat-ı Allame, Kum, HK.1379.

[3] -Bkz: Bakara/34-36, A’raf/11-16, Kehf/50, İsra/62-65, Hicr/30-43

[4] -Şeyh Saduk, Emali, s.624-625, İslamiyye, Tahran, HŞ.1362.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar