Gelişmiş Arama
Ziyaret
17771
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
İnsani Şeytan nedir?
Soru
İnsani Şeytan nedir?
Kısa Cevap

“Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.

Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu sapıklığa düşen ve başkalarını da sapıklığa düşürmeye çalışan insanlardır.

Ayrıntılı Cevap

“Şeytan” kelimesi, uzakta olmak, uzak düşmek anlamında olan “şeten” kökünden gelmektedir. Şeytan, hayırlı işlerden ayrıldığı ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştığı için bu isimle adlandırılmıştır.[1]

Şeytan kelimesi genel isim ve İblis kelimesi de özel isimdir. Yani, şeytan kelimesi, insan ve insan dışındaki, zararlı, saptıran, asi ve isyankâr olan her varlığa denir. İblis, Hz. Âdem(a.s.)’i kandıran ve şimdi de ordusuyla birlikte insanları saptırmaya çalışan şeytanın ismidir.[2]

Sıhah-ul Luğet şöyle diyor: İnsan, cin veya hayvanlardan olan, hak ve hakikatte yüz dönmüş dik kafalı her canlı şeytandır.[3]

Eziyet eden ve zarar veren bir varlığa şeytan denmesi, Kuran-Kerim’de şeytan kelimesinin kullanıldığı yerlerden birisidir. Doğru yoldan sapmış ve başkalarına zarar veren bir varlıktır. Kuran-Kerim’de şöyle gelmektedir: “Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister….”[4]

Kuran-Kerim’de şeytan kelimesi sadece özel bir varlık için değil hatta şer ve fesat çıkartan insanlar içinde kullanılmıştır. “İşte böyle biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık….”[5]

İblis’e de şeytan denmesinin sebebi, onun vücudunda olan fesat ve şerden dolayıdır.[6]

Şeytan kelimesi, mikroplar için dahi kullanılmıştır. “Evlerinizde, geceleri çöp bırakmayın; çünkü çöp şeytanın yeridir.”[7] Çöp zararlı hayvanlar ve haşerelerin birikme yeri olduğu için şeytan tabiri kullanılmıştır.

Bunlara ilave olarak, Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’in bir çok ayetlerinde nefsin isteklerine uymayı, hasedi, gazabı, tekebbürü, münafıkları ve….şeytan olarak adlandırmıştır.[8]

Şeytan kelimesinin değişik birçok anlamları vardır ve bunların en açığı da İblis ve onun ordusudur. Diğer bir örneği ise fesat çıkartan ve doğru yoldan saptıran insanlardır. Tabiî ki bazı konularda zararlı mikrop anlamında da kullanılmıştır.[9]

Başka bir anlatımla, şeytan kelimesi “şerli” anlamına gelen sıfat manasını taşımaktadır ve Kuaran-ı Kerim’de şeytan bu anlamda kullanılmıştır. Sadece bazen İblis hususunda ve bazen de şerliğin meleke haline geldiği şerli varlıklarda genel anlamında kullanılmıştır. Sonuç olarak şeytan, insanlar ve cinlerden olabilir ve şeytanlar arasında da şeytanlıkta yüksek dereceye sahip, seçkin ve öne çıkmış kimseler olabilir ve o da İblistir.[10]

Ama İblisin, melek mi yoksa cin mi olduğu hususunda ihtilaf vardır:

Bazı Kuran ayetlerinden, İblisin melek olduğu anlaşılmaktadır. “Hani meleklere, Âdem’e secde edin demiştik de iblisten başka bütün melekler secde etmişlerdi…”[11]

Başka bir ayette: “…İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı…”[12] Yani, İblis cinlerdendir. Ama yıllarca meleklerin safında ibadet ettiği için bu hitaba tabi tutulmuştur.[13]

Sonuç:

Şeytan kelimesi, hakka boyun eğmeyen, dik kafalı, fitne çıkaran ve doğru yoldan saptıran varlıklar için kullanılmaktadır ve insan, cin, hayvan veya her hangi bir türden olabilir. İnsani şeytandan maksat, bu sıfatları ve özellikleri taşıyan insanlardır.

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için şu konulara başvurabilirsiniz:

Şeytan ve Ölüm, s: 398, (site: 849); Şeytanın Nale ve Feryatları, s: 762 (site: 805); Şeytanın Yaratılış Felsefesi, s: 233 (site: 1752); Şeytanın Hedef ve Programları, s: 234.



[1] Mecme’-ul Bahreyn, Şeten sözcüğü.

[2] Şeriat Medari, Cafer, Kuran Kelimelerinin Şerhi ve Açıklaması, c: 2, s: 490; Bistuni, Muhammed, Kurana Göre Şeytanın Tanınması, s: 12.

[3] Sıhah-ul Luğet, Nun Babı, Eş-Şin Faslı, Şeten Sözcüğü, c: 5, s: 2144.

[4] Maide Suresi, 91. Ayet.

[5] En’am Suresi, 112. ayet.

[6] Bistuni, Muhammed, Kurana Göre Şeytanın Tanınması, s: 13–14.

[7] Rey Şehri, Muhammed, Mizan-ul Hikmet, c. 13, s: 6340.

[8] Musevi Garevi, Muhammed Cevat, Kuran’a Açısından İnsan, c: 2, 9. Bölüm, Şeytanın Kelimesinin Kullanıldığı Yerler, s: 327–398.

[9] Bistuni, Muhammed, Kurana Göre Şeytanın Tanınması, s: 13–14.

[10] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Kuran Maarifleri, c: 1–3, s: 297–298.

[11] Bakara Suresi, 34. Ayet.

[12] Kehf Suresi, 50. Ayet.

[13] Daha fazla bilgi için: Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Kuran Maarifleri, c: 1–3, s: 298–299; Mutahhari, Mürteza, Kuranla Tanışma, c: 9, s: 185.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar