Gelişmiş Arama
Ziyaret
18457
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Şeytan ne zaman ve kaç defa feryat etmiştir?
Soru
Şeytan ne zaman ve kaç defa çığlık atmış ve feryat etmiştir?
Kısa Cevap

Bu soruya cevap vermeden önce soruyu yönelten beyefendiye, şeytanın, insanın saadete, kemale ve Allah’ın rızasına ulaşmasındaki en büyük yeminli düşmanı olduğunu ve onunla mücadele etme yollarını öğrenmenin önemli olduğuna dikkat edilmesinin gerekliliğini hatırlatmak isteriz.

“Şeytan” “Şerli” anlamına gelmektedir ve İblise şerrinden dolayı şeytan denmektedir. İnsanların en büyük ve en belirgin düşmanı olan Şeytan gizlide insanların kalplerine verdiği vesveseler sayesinde onları kendi yoluna çağırmaktadır. Şeytanın açık düşmanlığından dolayı Allah-u Teâlâ insanlara şöyle buyurmaktadır: “Eğer Şeytan tarafından sana bir vesvese gelirse Allah’a sığın”.

Buradan, Şeytanın amacına ulaşmasını engelleyen her şeyin, onun rahatsız olmasına ve feryat etmesine sebep olduğunu söyleyebiliriz.

İmam Cafer Sadık (a.s.) şöyle buyurmaktadır: “İblis dört olay yüzünden dört defa feryat etmiştir: Allah-u Teâlâ’nın lanetine uğradığı gün, yeryüzüne indirildiği gün, Hz. Muhammed (s.a.a.)’in peygamberliğe seçildiği gün ve Fatiha Suresinin nazil olduğu gün.”

Ayrıntılı Cevap

Yukarıdaki soruya cevap vermeden önce bazı noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir:

1-) Şeytan kelimesi “Ştn” kökünden gelmektedir ve “Şatin” pis ve alçak anlamına gelmektedir. Şeytan; insan, cin veya diğer canlılardan asi ve itaatten kaçan varlıklara denmektedir. Aynı şekilde haktan uzak şerli ruha da denmektedir. Aslında bunların hepsi ortak bir yönde birleşmektedir.[1]

2-) Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem'e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, zaten o kâfirlerden idi.”[2]

Bu ayete göre, İblis cinlerdendir ve ibadetinin çok olmasından dolayı meleklerin içinde ibadet etmekteydi. Ama ayet ve rivayetlerin zahir ve batınından onun gerçekten iman etmediği anlaşılmaktadır: “zaten o kâfirlerden idi”[3]; çünkü gerçek ibadet bizim kendi meylimize göre değil Allah’ın istediğine göre amel etmektir. İblis, Allah’a secde etmeye razıydı ama Hz. Âdem (a.s.)’e secde etmeye razı değildi ve bu onun tekebbürlü ve kendini beğenme ruhuna sahip olmasından kaynaklanmaktadır ve bu sıfat onun bedbaht ve helak olmasına sebep olmuştur. İblis, ibadet etmekteydi ama ilahi emirler karşısında kulluk ve ibadet ruhuna sahip değildi. Meleklerin başarılı ve Şeytanın ise yenik ve lanetlenmesine sebep olan bu büyük imtihanda İblisin üç temel sapıklığa bulaştığı görülmektedir:

—Amelde sapıklık; Allah’ın emrine itaatsizlik ve bu onun fasık olmasına neden olmuştur.[4]

—Ahlaki sapıklık; cennetten kovularak cehennemlik olmasına neden olan tekebbür sıfatıdır.[5]

—İnanç sapıklığı; (zaten o kâfirlerden idi)[6] Allah’ın ilahi adaletini inkâr etti.[7]

3-) İnsanların en büyük ve en açık düşmanı olan Şeytan gizlide insanların kalplerine verdiği vesveseler sayesinde onları kendi yoluna çağırmaktadır[8] ve insanların kötü amellerini onlara güzel göstermektedir.[9]

 

4-) Şeytan; ayet, rivayet ve diğer semavi kitaplarda geçen haberlerde insanın, aldatıcı ve saptırıcı en büyük düşmanı olarak tanıtılmıştır. Kur’an-ı Kerim insanlara şöyle tavsiyede bulunmaktadır: “Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.”[10]

Başka bir ayette ise şöyle buyrulmaktadır: “Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz”.[11] Hatta Şeytanın kendisi insanları saptıracağına dair Allah’a yemin etmiştir.[12]

Bu yüzden ve Şeytanın açık düşmanlığını dikkate aldığımızda, Allah-u Teâlâ insana şöyle tavsiyede bulunmaktadır: “Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir”.[13]

 

5-) Şeytanın bu özelliklerini söyledikten sonra şöyle bir soru zihinlere gelebilir: Allah-u Teâlâ’nın Şeytanı yaratma felsefesi nedir?

Bu sorunun cevabında, öncelikle Allah-u Teâlâ Şeytanı, Şeytan olarak yaratmamıştır. Çünkü Şeytan yıllarca meleklerle beraber temiz fıtrat üzerineydi ve özgür olduktan sonra isyan ederek bu bulunduğu konumu kötü yönde kullanmıştır.

Sonra yaratılış düzeni açısından şeytanın varlığı, hak yolu takip etmek isteyen imanlı kimseler için zararlı değildir. Tam tersine onların ilerlemesi için bir vesiledir. Yani insan güçlü bir düşmanın karşısında yer almadığı sürece kendi gücünü ve yeteneklerini kullanamaz.[14]

Kur’an-ı Kerim Şeytanı, ümmetlerin imtihan edilme vesilesi olarak tanıtmaktadır ve Şeytan vermiş olduğu vesveselerle hak ve hak ehli için ortamı bozmakta ve onların imtihan olmalarına vesile olmaktadır: “(Allah, şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki) kalplerinde hastalık olanlar ve kalpleri katılaşanlar için, şeytanın kattığı şeyi bir deneme (vesilesi) yapsın. Zalimler, gerçekten (haktan) oldukça uzak bir ayrılık içindedirler”.[15]

Yukarda söylediklerimizin toplamından şöyle bir sonuç çıkartabiliriz; Şeytanın amacına ulaşmasını engelleyen her şeyin, onun rahatsız olmasına ve feryat etmesine sebep olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü hadis ve rivayetlerde iblisin dört yerde feryat ettiği geçmektedir:

—Hz. Âdem (a.s.)’e secde etmediği, büyüklendiği ve haset ettiği için Allah-u Teâlâ’nın lanetine uğradığı gün.

—İlahi emre uymadığı için Allah’ın dergâhından kovularak yeryüzüne indirildiği gün.

—Hz. Muhammed (s.a.a.)’in Allah-u Teâlâ tarafından insanların hidayeti için son peygamber olarak peygamberliğe seçildiği gün.

—Fatiha Suresinin Peygamber (s.a.a.)’in kalbine indirildiği gün.[16]

Çünkü bu dört husus insanların hidayet ve ilerlemesindeki en önemli olaylar olabilir.



[1] Numune Tefsiri, c: 1, s: 191–192.

[2] Bakara Sûresi, 34. ayet.

[3] Aynı ayet.

[4] “Rabbinin emrinden dışarı çıktı.”, Kehf Suresi, 50. ayet.

[5] “Bak, büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!”, Zümer Suresi, 72. ayet.

[6] Bakara Suresi, 34. ayet.

[7] Kıraati, Muhsin, Nur tefsiri, c: 1, s: 103–104.

[8] “O gizlice vesvese verenin şerrinden”, Nas Suresi, 4. ayet.

[9] “Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş.”, eml Suresi, 24. ayet.

[10] A’raf Suresi, 27. ayet.

[11] Zuhruf Suresi, 36. ayet.

[12] Sa’d Suresi, 82 ve 83. ayet.

[13] A’raf suresi, 200. ayet.

[14] A’raf suresi, 193 ve 194. ayet.

[15] Hac Suresi, 53. ayet.

[16] Bihar-ul Envar, c: 11, s: 145; İmam Sadık (a.s.) şöyle buyurmaktadır: “İblis dört olay üzünden dört defa feryat etmiştir: Allah-u Teâlâ’nın lanetine uğradığı gün, yeryüzüne indirildiği gün, Hz. Muhammed (s.a.a.)’in peygamberliğe seçildiği gün ve Fatiha Suresinin nazil olduğu gün.”

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar