Gelişmiş Arama
Ziyaret
14620
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
Soru
Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
Kısa Cevap

1. Kuran'ı Kerim'in bazı ayetlerinde insan, üstün konumu ve yaratılışı itibariyle övülmüş ve aynı şekilde birçok ayette de yerilmiş, kınanmıştır.

2. İnsanoğlu potansiyel olarak birçok özelliği ve yeteneği kendisinde bulundurmaktadır. Dolayısıyla sınırsız bir şekilde yükseledebilir yahut sınırsız bir şekilde kendisini alçaltabilir.

3. İnsan iki boyutlu bir varlıktır; birincisi ruhani ve melekuti boyut, ikincisi ise hayvani ve nefsanî boyuttur.

4. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği, irade sahibi ve özgür olmasıdır. Her insan gideceği yolu kendisi seçer ve kendi iradesine göre yaşamını şekillendirir.

5. Dolayısıyla Allah'a inanan ve onun hidayetine sığınan kimse yeryüzünde Allah'ın halifesi olmuştur ve bu kimseyi Kuran övmektedir. Lakin Allah'ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetleri kötü kullanan ve kendi isteğiyle düşüşü seçen kimse de Kuran'da yerilmiş, cahil ve zalim olarak nitelendirilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran'ı Kerim her konuda olduğu gibi insan hakkında da bize birçok bilgi vermektedir. Çünkü insanı en güzel şekilde tanıyan onun yaratıcısı olan yüce Allah'tır. İnsan hakkındaki ayetlere baktığımız zaman bu ayetlerin insandan iki türlü bahsettiğini görmekteyiz. Bazı ayetler insanı övmekte, yüceltmekte ve değer vermektedir. Örneğin şu ayetler gibi:

1. "Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık."[1]

2. "Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi."[2]

3. "Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan korktular, ama onu insan yüklendi."[3]

İşte Kuran'da bunun gibi insanı öven birçok ayet bulunmaktadır, fakat birçok ayette de insan yerilmiş ve kınanmıştır. Örneğin şu ayetlerde olduğu gibi:

1. Kapasitesi az bir varlıktır: "İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir."[4]

2. Azgın bir varlıktır: "Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı."[5]

3. O çok zalim ve aynı zamanda nankördür: "O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!"[6]

4. İnsan zalim ve cahildir: "Doğrusu o çok zalim, çok cahildir."[7]

5. O apaçık düşmandır: "İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş."[8]

6. İnsan hüsranda olandır: "Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir."[9]

Görüldüğü gibi Kuran, insandan iki şekilde bahsetmektedir. Elbette hemen insanın aklına, "bu bir çelişki değil midir?" sorusu gelmektedir.

Bu soruya cevap vermek için en güzeli yine Kuran ayetlerinden faydalanalım, zira Kuran ayetlerinin bir kısmı diğer bir kısmının açıklayıcısı ve tefsir edicisidir. Beyyine suresinde yüce Allah şöyle buyuruyor:

"Hiç şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır."[10]

Görüldüğü gibi peş peşe gelen bu iki ayette aynı anda insan yerilmekte ve yaratılanlar içerisinde en kötü olarak tanıtılmakta sonra ise, canlılar içinde en hayırlı olarak nitelendirilmektedir. Bu da her insanın sınırsız bir şekilde ya kendisini yükselte bileceğini ya da yere bileceğini göstermektedir. Şöyle ki; Allah'a imanı, ona itaati seçtiği takdirde durmaksızın yükselecek ve en üstün varlık olacak, lakin küfür, şirk, inat ve Allah'a isyan yolunu seçtiği takdirde ise sürekli düşüşe geçecek ve en kötü varlık olacak.

Hz. Ali (a.s) bir rivayette şöyle buyurmaktadır: " Yüce Allah, meleklerin yaratılışında şehvetsiz olarak aklı yerleştirmiş, hayvanlarda ise akılsız şehveti yerleştirmiştir. Lakin insana akıl ile şehveti bir arada vermiştir. Kimin aklı şehvetine galip gelirse, o, meleklerden daha iyidir; kimin de şehveti aklına üstün gelirse, o, hayvanlardan daha kötüdür."[11]

Ayetlerden ve Hz. Ali'nin (a.s) buyurmuş olduğu bu rivayetten açıkça insanın iki boyutlu bir varlık olduğu anlaşılmaktadır. Bir yönü melekuti, diğer yönü ise hayvanidir. İnsanoğlu Allah'ın ona bahşetmiş olduğu nimetleri doğru kullanarak, özgür iradesiyle doğru yolu seçecek olursa ve nefsinin esiri olmaktan kurtulursa sürekli yükselişe geçer öyle ki meleklerden de üstün olur. Fakat hakka sırt çevirir ve nefsanî isteklerinin esiri olursa, işte o durumda da düşüşe geçer öyle ki hayvanlardan bile daha aşağı olur.

" Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır."[12]

Bu konu hakkında daha fazla bilgin için şu iki önemli tefsir kitabına baka bilirsiniz: el-Mizan, c:16,s:524- 527; Tefsir-i Numune, c:17,s:451- 457.



[1] İsra:70.

[2] Bakara:30.

[3] Ahzap:72.

[4] Fussilet:49-52.

[5] Şura: 27.

[6] İbrahim:34.

[7] Ahzap:72.

[8] Yasin:77.

[9] Asr:1- 2.

[10] Beyyine:6- 7.

[11] es-Safi Tefsiri, c:3,s:188.

[12] Araf:179.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar