Gelişmiş Arama
Ziyaret
14456
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
Soru
Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
Kısa Cevap

1. Kuran'ı Kerim'in bazı ayetlerinde insan, üstün konumu ve yaratılışı itibariyle övülmüş ve aynı şekilde birçok ayette de yerilmiş, kınanmıştır.

2. İnsanoğlu potansiyel olarak birçok özelliği ve yeteneği kendisinde bulundurmaktadır. Dolayısıyla sınırsız bir şekilde yükseledebilir yahut sınırsız bir şekilde kendisini alçaltabilir.

3. İnsan iki boyutlu bir varlıktır; birincisi ruhani ve melekuti boyut, ikincisi ise hayvani ve nefsanî boyuttur.

4. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği, irade sahibi ve özgür olmasıdır. Her insan gideceği yolu kendisi seçer ve kendi iradesine göre yaşamını şekillendirir.

5. Dolayısıyla Allah'a inanan ve onun hidayetine sığınan kimse yeryüzünde Allah'ın halifesi olmuştur ve bu kimseyi Kuran övmektedir. Lakin Allah'ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetleri kötü kullanan ve kendi isteğiyle düşüşü seçen kimse de Kuran'da yerilmiş, cahil ve zalim olarak nitelendirilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran'ı Kerim her konuda olduğu gibi insan hakkında da bize birçok bilgi vermektedir. Çünkü insanı en güzel şekilde tanıyan onun yaratıcısı olan yüce Allah'tır. İnsan hakkındaki ayetlere baktığımız zaman bu ayetlerin insandan iki türlü bahsettiğini görmekteyiz. Bazı ayetler insanı övmekte, yüceltmekte ve değer vermektedir. Örneğin şu ayetler gibi:

1. "Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık."[1]

2. "Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi."[2]

3. "Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan korktular, ama onu insan yüklendi."[3]

İşte Kuran'da bunun gibi insanı öven birçok ayet bulunmaktadır, fakat birçok ayette de insan yerilmiş ve kınanmıştır. Örneğin şu ayetlerde olduğu gibi:

1. Kapasitesi az bir varlıktır: "İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir."[4]

2. Azgın bir varlıktır: "Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı."[5]

3. O çok zalim ve aynı zamanda nankördür: "O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!"[6]

4. İnsan zalim ve cahildir: "Doğrusu o çok zalim, çok cahildir."[7]

5. O apaçık düşmandır: "İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş."[8]

6. İnsan hüsranda olandır: "Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir."[9]

Görüldüğü gibi Kuran, insandan iki şekilde bahsetmektedir. Elbette hemen insanın aklına, "bu bir çelişki değil midir?" sorusu gelmektedir.

Bu soruya cevap vermek için en güzeli yine Kuran ayetlerinden faydalanalım, zira Kuran ayetlerinin bir kısmı diğer bir kısmının açıklayıcısı ve tefsir edicisidir. Beyyine suresinde yüce Allah şöyle buyuruyor:

"Hiç şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır."[10]

Görüldüğü gibi peş peşe gelen bu iki ayette aynı anda insan yerilmekte ve yaratılanlar içerisinde en kötü olarak tanıtılmakta sonra ise, canlılar içinde en hayırlı olarak nitelendirilmektedir. Bu da her insanın sınırsız bir şekilde ya kendisini yükselte bileceğini ya da yere bileceğini göstermektedir. Şöyle ki; Allah'a imanı, ona itaati seçtiği takdirde durmaksızın yükselecek ve en üstün varlık olacak, lakin küfür, şirk, inat ve Allah'a isyan yolunu seçtiği takdirde ise sürekli düşüşe geçecek ve en kötü varlık olacak.

Hz. Ali (a.s) bir rivayette şöyle buyurmaktadır: " Yüce Allah, meleklerin yaratılışında şehvetsiz olarak aklı yerleştirmiş, hayvanlarda ise akılsız şehveti yerleştirmiştir. Lakin insana akıl ile şehveti bir arada vermiştir. Kimin aklı şehvetine galip gelirse, o, meleklerden daha iyidir; kimin de şehveti aklına üstün gelirse, o, hayvanlardan daha kötüdür."[11]

Ayetlerden ve Hz. Ali'nin (a.s) buyurmuş olduğu bu rivayetten açıkça insanın iki boyutlu bir varlık olduğu anlaşılmaktadır. Bir yönü melekuti, diğer yönü ise hayvanidir. İnsanoğlu Allah'ın ona bahşetmiş olduğu nimetleri doğru kullanarak, özgür iradesiyle doğru yolu seçecek olursa ve nefsinin esiri olmaktan kurtulursa sürekli yükselişe geçer öyle ki meleklerden de üstün olur. Fakat hakka sırt çevirir ve nefsanî isteklerinin esiri olursa, işte o durumda da düşüşe geçer öyle ki hayvanlardan bile daha aşağı olur.

" Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır."[12]

Bu konu hakkında daha fazla bilgin için şu iki önemli tefsir kitabına baka bilirsiniz: el-Mizan, c:16,s:524- 527; Tefsir-i Numune, c:17,s:451- 457.



[1] İsra:70.

[2] Bakara:30.

[3] Ahzap:72.

[4] Fussilet:49-52.

[5] Şura: 27.

[6] İbrahim:34.

[7] Ahzap:72.

[8] Yasin:77.

[9] Asr:1- 2.

[10] Beyyine:6- 7.

[11] es-Safi Tefsiri, c:3,s:188.

[12] Araf:179.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar