Gelişmiş Arama
Ziyaret
3940
Güncellenme Tarihi: 2015/01/11
Soru Özeti
» ‘Ayetleri muhkem kitap’ «كِتابٌ أُحْكِمَتْ آياتُهُ» ‘Müteşabih kitap’ Kuranın bu şekilde zıt kavramlarla tabir edilmesi nasıl tefsir edilebilir? «مِنْهُ آياتٌ مُحْكَماتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتابِ وَ أُخَرُ مُتَشابِهاتٌ» “Onun (Kur\'an\'ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müşabihtir.” Ayeti kerimesiyle bu tabirler çelişmez mi?
Soru
Allah Teala Zumer suresinin 23’üncü ayetinde şöyle buyuruyor: «اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَديثِ كِتاباً مُتَشابِهاً مَثانِی...» “Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer, ikişerli bir Kitap halinde indirdi.” ve aynı şekilde Hud süresinin ilk ayetinde de şöyle buyurmaktadır: «الر كِتابٌ أُحْكِمَتْ آياتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَكيمٍ خَبير» “Elif Lâm Râ. (Bu Kuran) hikmet sahibi ve hakkıyla haberdar olan (Allah) tarafından ayetleri, muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. İlk ayette bütün kitap müteşabih vasfıyla tanıtılmakta ikinci ayette ise bütün kitap muhkem vasfıyla tanıtılmaktadır. Üçüncü olarak Ali-imran suresinin 7’inci bu ayetlere eklenecek olursa :«مِنْهُ آياتٌ مُحْكَماتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتابِ وَ أُخَرُ مُتَشابِهاتٌ» “Onun (Kur\'an\'ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müşabihtir.” Bu üç ayetten nasıl bir çıkarım ve netice elde edilebilir? Acaba bir çelişki söz konusu değil midir?
Kısa Cevap

 Tefsir kitaplarında[1] «اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَديثِ كِتاباً مُتَشابِهاً...» Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer, bir Kitap halinde indirdi.[2] Ayetinde geçen «مُتَشابِهاً» ’müteşabih’ kelimesini benzer ve açık olmayan anlamlarında tercüme ve tefsir edilmiştir.

Söz konusu olan ayetin tefsirinde müfessirlerin çoğu şöyle bir açıklama yapmaktadırlar: ”Kuran’ı Kerim’in bütün ayetlerini anlamlarının doğruluğu, muhkem oluşu, hak batıl ayrımı ilkesinde olmaları, fasih, belagat üzere olma ve derin anlamlar taşıma noktasında   birdirler.”[3] Bazı müfessirler ise ayette geçen ‘müteşabih’ kelimesinden  kastın Kuran’ın bütün ayetlerinin diğer semavi kitaplarla  benzerliği yani Allah katından nüzul olması olarak açıklamışlardır.[4]

«الر كِتابٌ أُحْكِمَتْ آياتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَكيمٍ خَبير» “Elif Lâm Râ. (Bu Kuran) hikmet sahibi ve hakkıyla haberdar olan (Allah) tarafından ayetleri, muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır.”[5]  Ayeti kerimesinde geçen «أحْكِمَت» ’muhkem’ kelimesi için bazı müfessirler[6] şöyle açıklama yapmışlardır: «أحْكِمَت» ’muhkem’ kelimesi «إحکام» ’bütün’ anlamında ve ‘tafsil’ kelimesinin zıttı olarak ayrı ayrı olmayan  tek parça anlamındadır. Diğer bazı müfessirler[7] ise  «إحکام» sağlam ve kanıt anlamında Zayıflık ve bozulma kelimelerinin zıddı olarak değerlendirmişlerdir.

Netice olarak Kuran’ı Kerimde ki her ayet Hakk ve İslam Peygamberi Muhammed Mustafa (s.a.a)’in nübüvveti için delil, burhan, kanıt ve hüccet konumundadır.

«مِنْهُ آياتٌ مُحْكَماتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتابِ وَ أُخَرُ مُتَشابِهاتٌ» “Onun (Kur'an'ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müşabihtir.”[8] Ayeti kerimesinde geçen «محکم»، kelimesi müteşabih kelimesinin zıddı olarak benzeri müşabihi olmayan yalnız bir manası olan anlamındadır.[9] Bu ayeti kerimede  « مُتَشابِهاتٌ» ise kelimenin birden fazla anlamı olma ihtimali sebebiyle yalnız bir manaya delaletinin açık olmaması anlamında gelmiştir.[10]

Doğal olarak birinci ve ikinci ayette geçen muhkem ve müteşabih kelimeleriyle üçüncü ayette geçen muhkem ve müteşabih kelimelerinin arasında bir çelişki ve anlam kargaşası bulunmamaktadır. Bu üç ayet bir birleriyle çelişmezler.

 

 

 

 

[1] Tayyip, Abdul’huseyin, etib’ul-beyan fi tefsir’ul-Kuran, 11.c, 303.s, intişarat İslami, tahran, 2.bk, 1378; Mekarim Şirazi, Nasır, El’emsel fi tefsir Kitabullah’ul-mizan, 15.c, 64.s, medrese İmam Ali bin Ebitalib (a.s), kum, 1421.h.

[2] Zumer/23.

[3] Tabatabai, Seyit Muhammed Hüseyin, El’mizan fi tefsir’ul-Kuran, 2.c, 1083.s, merkez intişarat defter tebliğat İslami, kum, 1.bk, 1418.

[4] Etib’ul-beyan fi tefsir’ul-Kuran, 11.c, 303.s.

[5] Hud/1.

[6] El’mizan fi tefsir’ul-Kuran, 2.c, 1083.s.

[7] Etib’ul-beyan fi tefsir’ul-Kuran, 7.c, 3.s.

[8] Ali-İmran/7.

[9] Cisas, Ahmed bin. Ali, Ahkam’ul-Kuran, 2.c, 281.s, dar’u ehya-i et-tiras’ul-arabi, Beyrut, 1405.h.

[10] Aynısı: 1.c, 191.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar