Gelişmiş Arama
Ziyaret
16539
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Soru
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Kısa Cevap

Uyku, ilahi ayetlerden biri olup evrendeki varlıkların yaşamlarındaki zorunlu ihtiyaçlardan sayılmaktadır. Ama çok uyumak ömrü tüketir ve İslamî rivayetlere göre ilahi gazabı peşi sıra getirir. İmamların (a.s) uykularının ne kadar olduğu hususunda bir rivayet mevcut değildir. Hakeza insanın uykusunun kaç saat olması hakkında psikolojik olarak belirli bir sınır tayin etmek olanaksızdır. Değişik insanlar doğalarına göre değişik ölçülerde uykuya ihtiyaç duyar. Rivayetler evvela mutedil uyku ölçüsünü altı ile sekiz saat arası olarak beyan etmiş ve ikinci olarak gecenin başı ve şekerleme uykusu gibi belirli zamanları en iyi uyku vakitleri olarak bildirmiş ve de güneşin doğuş ve batış saatleri, seher vakti ve günün son saatleri gibi gece ve gündüz saatlerinde uyumayı da men etmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Uyumak ve rüya görmek ilahi ayetlerden olup evreni yöneten şuurlu ve irade sahibi bir kudretin varlığının göstergesi ve insanın zorunlu ihtiyaçlarından biridir. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.[1] Dinlenme tabiri, uyku halindeyken inansın cismani ve ruhsal faaliyetlerinin önemli bir bölümünün durdurulmasına latif bir işarettir. Bu geçici durdurulma, pörsümüş azaların dinlenme ve yeniden yapılandırılmasına, ruh ve cismin takviye edilmesine, insan esenliğinin yenilenmesine ve her türlü yorgunluk ve rahatsızlığın atılmasına ve netice itibariyle de yeniden faaliyet yapmak için hazırlanmaya neden olmaktadır. Uykunun insan sağlığında önemli bir rolü vardır. Bu delil uyarınca ruh doktorları, hastalarının uykularını normal bir şekilde düzenlemeye çabalarlar. Çünkü bu düzenleme olmaksızın onların ruhsal dengelenmeleri mümkün değildir. Tabii olarak uyumayan fertler pejmürde, gamlı ve üzgün olurlar. Bunun aksine düzenli uyuyanlar ise uyandıklarında sevinç ve olağanüstü bir güç hissederler.[2] Elbette çok uyumanın ömrü tüketmeye neden olduğuna dikkat etmek gerekir. Nitekim bazı rivayetlerde Allah’ın gazaplanmasına yol açtığı nakledilmiştir. Men La Hahziruhu el-Fakih kitabında İmam Kazım’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: Yüce Allah çok uyuyan kulu düşman bilir.[3] Bir başka rivayette de Hz. Musa (a.s), Yüce Allah’tan en kötü kullar hakkında sorar ve ona şöyle hitap edilir: Geceleyin ölü gibi uyuyan ve gününü boşa harcayan kul, en kötü kuldur.[4] Ama masumların (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyudukları hakkında elde kesin bir bilgi mevcut değildir. Bir insanın tabii uyku miktarı hususunda da kesin bir cevap verilemez. Çünkü insanların tabii uyku miktarı eşit değildir ve bunun için belirli hiçbir sınır tayin etmek de olanaksızdır. Herkes kendi tecrübesiyle ve cismani ve ruhi faaliyetlerine bakarak ihtiyaç duyduğu uyku saatini anlar.[5] Bilimsel araştırmalar, insanın uyku ihtiyacının girift bir mesele olduğunu göstermektedir. Mesela insanların bir gurubu 5, 7, 8 saat ve yaklaşık %14’ü ise 10 saat uykuya ihtiyaç duymaktadır.[6] İslamî rivayetlerde evvela mümin bir insan için 6 ila 8 saat mutedil uyku saati olarak tanıtılmıştır. Çünkü mümin için gece ve gündüz programlarını tanıtan diğer bazı rivayetlerde gece ve gündüzün dörtte biri ve bir takım diğer rivayetlerde de gece ve gündüzün üçte biri insanın dinlenmesine ayrılmıştır.[7] Bunun miktarı da gece ve gündüz 6 ila 8 saat olmaktadır. Elbette uyku, insanın yaşı ile orantılı olarak da farklılık gösterir ve insan ne kadar çok yaşlı olursa ve manevi kemallere ne kadar daha çok ulaşırsa uykusu daha azalır. İkinci olarak şekerleme uykusu zamanı (öğle ezanından bir saat önce) ve gecenin başındaki uyku[8] gibi değişik saatler, en iyi uyku vakitleri olarak tanıtılmış ve güneşin doğuş ve batış saatleri[9], gecenin sonu[10] (seher vakti) ve günün son saatleri gibi vakitler de gece ve gündüz en kötü uyku zamanları olarak bildirilmiştir.


[1] Nebe, 9.

[2] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 19, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369.

[3] Şeyh Saduk (r.a), Men La Yahziruhu el-Fakih, c. 3, s. 103, Bi Ca, Bi Ta.

[4] Mustafavi, Seyid Cevad, Beheşt-i Zindegi, c. 3, s. 99, Berhan Bi Ta, Be nak az Sefinetü’l-Buhar, madde-i novm.

[5] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 20, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369

[6] Pak Nejad, Seyid Rıza, Evvelin Danışgah ve Ahirin Peyamber (s.a.a), s. 183, Kitapfuruşi İslamiye, 1351.

[7] Nehcü’l-Belağa, Kelimatu’l-Kısar, hikmet. 390.

[8] Meclisi, Muhammed Bakır, Hilyetu’l-Muttakin, s. 126, Defter-i Neşr-i Berguzide, 1375.

[9] a.g.e.

[10] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Sünenü’n-Nebi (s.a.a), s. 141, h. 150, İntişarat-i İslamiye, 1378.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    6596 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Haram aylarda savaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    27577 Tefsir 2012/04/15
    Ayet ve rivayetlere göre, İslam haram aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) savaşmayı caiz görmemekle kalmamış, hatta hiç kimsenin bu aylarda savaşmayı düşünmemesi için katı bir tutum sergilemiştir. Hatta soruda belirtilen ayette haram aylarda savaşmak büyük bir günah sayılmış ve istenmeden işlenen cinayetlerin diyeti bile artırılmıştır. Bütün ...
  • Geçmiş yıllarda bilmeden unutulan malın humusu nasıl hesaplanır?
    6193 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Geçmiş yıllarda bilmeden unutulan malın humusu nasıl hesaplanır? ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    16569 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    13999 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İslam’ın, tenasüh (reenkarnasyon) hakkındaki görüşü nedir?
    12838 Eski Kelam İlmi 2008/11/02
    Asırlar önce Hindistan’da, reenkarnasyon görüşü ortaya atılmış ve ruhların defalarca tekrar dünyaya geri dönmesi hakkında dünya çapında bir inanç yaygınlaşmıştır. Bu görüş, asırların geçmesiyle dünyadaki halkların birçoğunun ilgisini çekmiş ve hatta bazıları, mezhebi bir inanç olarak ona bağlanmışlardır. Bu kesintisiz süre içersinde, büyük bilginler ...
  • “Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim” diye Hz. Ali’den (a.s) nakledilen Fedek hakkındaki bu hadis muteber midir?
    7118 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Eş-Şafi kitabının dördüncü cildinin yetmiş altıncı sayfasında İmam Ali’ni Fedek’i geri vermesi hakkında şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Ben Ebubekir ve Ömer’in men ettiği bir şeyi geri vermekten hayâ ederim.” Okuyucu bu sayfalarda bu rivayeti okurken onun Seyid Mürteza’nın sözlerinden olduğunu sanmaktadır. Ama eş-Şafi kitabının el-Muğni’deki Kadı Abdülcebbar’ın görüşlerini reddetmek ...
  • Cenaze ve taziye merasimine katılmak insanın günahlarını azaltır mı?
    3731 Hadis 2019/08/06
     Dini metinlerde ve kaynaklarda cenaze merasimine katılmak ve merhumun yakınlarına başsağlığı dilemek önemle tavsiye edilmiştir. Bu eylem eğer halis niyetlerle gerçekleştirilirse hiç şüphesiz Allah Teala tarafından mükafatlandırılacaktır. Zira Kuran’ı Kerim’in buyruğu «إِنَّ الْحَسَناتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئاتِ» “Şüphesiz iyilikler kötükleri giderir.”[1]Bu konunun hadisler ışığında ...
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9080 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Cansız varlıklar ve bitkiler Allah’ı nasıl tespih ederler?
    10328 Eski Kelam İlmi 2012/07/24
    İnsanların âlemdeki varlıklara yönelik ilmi çok az ve naçizdir. Varlıkların yüce Allah’ı nasıl tespih ettikleri meselesi de henüz beşerin niteliğini kavramadığı konulardan biridir. Değişik ayet ve rivayetlerde varlığın tüm cüzlerinin yüce Allah’ı tespih ettiği beyan edilmiştir. Varlığın cüzlerinin tespih şekli hakkında müfessirler arasında iki görüş vardır:

En Çok Okunanlar