Gelişmiş Arama
Ziyaret
4121
Güncellenme Tarihi: 2013/11/25
Soru Özeti
Hergün tövbe edebilir miyiz?
Soru
Hergün tövbe edebilir miyiz?
Kısa Cevap

Tövbe İslam dininde ve semavi dinlerde önemli, temel konulardan olup teveccüh edilen bir öğretidir. Arifler ve Evliyanın nazarında da özel bir yeri bulunmaktadır.

Her fırsatta tövbe faydalı olmakla birlikte belkide gereklidirde. Zira insan zahiren günah işlememiş olsa bile her an şeytani vesveseler ve insanı Allah’ı yad etmekten alı koyan düşüncelerle karşı karşıyadır. Hatta böyle bir durumda olmasa dahi Hak tealayı, onun sıfatlarını ve feyzini tanımak ve marifeti üzere olma noktasında gaflette ve kusurludur. Bütün bu noksanlıklardan insanın beraat yolu tövbe olması hasebiyle her fırsatta tövbe doğru ve yerinde bir ameldir. İşte bu yüzden Evliya her an  tövbe halindeydiler.

İmam Sadık (a.s)’dan şöyle nakledilir:

 « كَانَ رَسُولُ اللَّهِ (ص) يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ فِي كُلِّ يَوْمٍ سَبْعِينَ مَرَّةً، فَقُلْتُ أَ كَانَ يَقُولُ- أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَ أَتُوبُ إِلَيْهِ، قَالَ لَا وَ لَكِنْ كَانَ يَقُولُ- أَتُوبُ إِلَى اللَّهِ‏ .....‏»

“Allah Resulü her gün yetmiş defa tövbe ederdi. (Ravi: ‘Esteğfirullah ve etubu ileyh’ mi derdi?) Hayır Allah Resulü  ‘Etubu ilallah’ derdi...”[1]

Dil bilimciler tövbe kelimesini günahtan geri dönüş olarak mana etmeleriyle birlikte; ayan olduğu üzere Allah Resulleri ve vasileri hakkında bu anlamı taşımaz. Zira bu Hazretler günahtan ve yanlıştan masumdurlar.

Bir rivayette şöyle geçmektedir: «‏ كان‏ رسول‏ اللّه‏ (ص)‏ يتوب‏ الى اللّه ص فى كل يوم سبعين مرة من غير ذنب»

” Allah Resulü (s.a.a) hergün günah işlemediği halde yetmiş defa tövbe ederdi.”[2]

 Öyleyse Peygamberlerin ve vasilerinin tövbesi bu maddi dünya ya ve bedene düşmüş olmaları yeme, içme, uyuma gibi fiziksel ihtiyaçlarla uğraşmak zorunda oldukları içindir. Doğal olarak bu uğraşılar bazen onları direkt olarak Hakkın tecellilerini müşahede etmekten ve onda gark olmaktan alıkoymaktaydı. Sahip oldukları makamda daim’ul zikir olmalarını bir an bile olsa mani olmaktaydı. Bu durum onların tövbe ve istiğfar etmelerine yol açmaktaydı.

 Zira bu konuyu irfan ehli şu çümleyle açıklar:

 «حسنات الابرار سیئات المقربین»  ”Ebrarların sevapları mukarrep olanlara günah gelir.”[3]

Bu açıklamalar ışığında söylenmesi geren söz; hergün değil bir anlamda her an insan tövbe halinde olmalıdır. Bu tövbe dönüş arzusunu ve Hakka yakınlaşma isteğidir. Hatta insan murakabe ederek hiçbir günah işlememiş olsa dahi insanın dünya işleriyle uğraşması Hak Teala’dan gaflet etmesine yol açmaktadır. Bu miktar duyarsızlık bile insanın dönüş ve yakınlaşma arzusu taşıması için yeter. Buda ancak insanın tövbe etmesiyle muhakkak olur.

Bu konuda daha fazla bilgi için şu cevapları inceleyebilirsiniz:

Günahtan tövbe ederek Allah’ın mahbubu olmak, 3704

Çok günah ve gerçek tövbe, 4675

 

 

[1] Kuleyni, Muhammet bin yakup, Kafi, 2.c, istiğfar babı, 438.s, dar ul-kutup ul-islamiye, tahran, 4.bk, 1407.h.

[2] Usul-u sitte’te eşer, 158.s, dar uş-şebesteri li’l-metbuaat, kum, 1.bk, 1363.şemsi.

[3] Neraki, Muhammet mehdi, Cami us-Saadat, 2.c, 246-234.s, ismailiyan, kum, 1368.şemsi; Neraki, Molla ahmet, Mirac us-Saadet, 532-527.s, İntişaraat emin ve reşidi, tahran.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar