Gelişmiş Arama
Ziyaret
7029
Güncellenme Tarihi: 2010/12/28
Soru Özeti
Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Soru
Musa Mubarka’nın yaşamı ve defnedildiği yer hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Kısa Cevap

Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]

Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam Cevad’ın (a.s) oğludur. Annesi bir cariye idi. Kum’da vefat etti ve orada defnedildi. Onun evlatlarına Razaviler denmektedir. Onların az bir kısmının dışında hepsi Kum’da idiler.

Hasan b. Ali Kummi, ‘Kum’un Tarihi’ adlı kitabında Hasan b. Muhammed b. Nasr’ın kitabı olan ‘Rızaiyye’den şöyle aktarıyor: Razavi seyyidlerinden Kum’a ilk göç eden kimse h.k. 256 yılında Ebu Cafer Musa b. Muhammed b. Ali (Musa b. Mubarka’)’dir. O yüzünü hep gizlerdi.

Arapların ileri gelenleri şehirden çıkması için ona haber gönderdiler. O yüzündeki örtüyü kaldırınca kimse onu tanımadı. Bu olaydan sonra Musa Mubarka’ Kum’dan Kaşan şehrine gitti. Orada, Ahmed b. Abdulaziz b. Delf Acili tarafından karşılandı. Ona pahalı elbiseler giydirip güzel atlar verdi ve her yıl bin miskal altının kendisine maaş olarak verilmesini kararlaştırdı.

Musa Mubarka’ Kum’dan ayrıldıktan sonra, Hüseyin b. Ali b. Adem, Araplar’ın önde gelen biriyle Kum’a geldi. Onlar Kum’luları, Musa Mubarka’yı oradan çıkardıkları için kınadılar. Onlarda Arapların büyüklerini Kaşan’a göndererek onu Kum’a geri getirdiler. Ondan özür dileyip ikramda bulundular. Kendi mallarından ona ev aldılar. Henberd, Enderikan ve Karçe köylerinden ona pay ayırdılar. 20 bin dirhem verip, oldukça fazla arsa aldılar. Bu tarihten sonra onun kızkardeşleri ve İmam Cevad’ın (a.s) kızları olan Zeynep, Ümm-ü Muhammed ve Meymune onun yanına geldiler. Vefat ettiklerinde ise Hz. Masume’nin yanında defnoldular.

Musa Mubarka’ ölüm tarihi olan hicri 22 Rebi-üs Sani 296 yılına kadar Kum’da kaldı ve orada vefat etti. Bugün Kum’un meşhur türbelerinden biri olan kendi evinde defnedildi.[2]   

Şecer-i Tayyibe kitabında şöyle yazıyor: Musa Mubarka’,’Musaviyan’ (Musaviyyin) diye bilinen mahallede ‘Çehel Ahteran’ (Kırk Yıldızlar) diye meşhur olan türbede defnolmuştur. Orada iki tane büyük ve küçük ziyaretgâh vardır ki ikisinin arası yaklaşık 15 adımdır. Küçük ziyaretgahda biri Musa Mubarka’nın makberesi, diğeride Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Musa Musa Mubarka’nın kabri olmak üzere iki tane mezar vardır.[3]   

Musa Mubarka’nın Muhammed ve Ahmed adında iki oğlu vardı.[4]

Zerkeli diyor ki: Musa Mubarka’ (ölüm h.296/m.908) İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. Şia’nın ileri gelenlerindendir. Onun evlatlarına Razaviler denmektedir. O Küfe’de yaşıyordu ve h.k. 256’da Kum’a göçtü ve orada vefat etti. Mirza Hüseyin Nuri (Muhaddis-i Nuri),[5] el-Bedr-ul Muşaşa’ Fi Ahval-i Zürriyet-i Musa el-Mubarka adlı kitabında Musa Mubarka’nın yaşamını, Kum’a hicretini ve çocuklarını genişçe ele almıştır.[6]



[1] -A’yan-uş Şia, c.10, s.194

[2] -Bihar-ul Envar, c.50, s.161

[3] -A’yan-uş Şia, c.10, s.195

[4] -a.g.e.

[5] -Müstedrek-ul Vesail’in yazarı

[6] -Zerkeli, A’lam, c.7, s.327, ez-Zeria’dan naklen, c.3, s.68

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8763 Kâfir 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12671 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Hz. Peygamber, Ebu Leheb’e ile sıla-i rahimde bulunuyor muydu?
    15366 Masumların Siresi 2012/02/18
    Sıla-i rahim, akrabalar ile irtibatı sağlayan amele denir. Bunun İslam açısından önemi, kâfir akrabalar ile dahi irtibatın kesilmesinin yasaklanmış olması derecesindedir. Elbette kâfir akrabalar inatçı olur ve İslam’a darbe vurma niyeti taşırsa, İslam onlara sıla-i rahimde bulunmayı yasaklamıştır. Bu yüzden Tebbet suresi, Ebu Lehep ve eşi hakkında nazil olmuş ...
  • Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
    10746 Tefsir 2009/06/06
    Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu ...
  • Neden-Sonuç Konusunda Mutezile İle Şia’nın Bakışı Arasındaki Fark
    7761 Eski Kelam İlmi 2011/04/21
    Allame Tabatabai insanların filleri ve Yüce Allah ile olan irtibatı konusunda Mutezile mensuplarının görüşüne işaret etmiştir. Onlara göre insan muhayyerdir. Bundan ötürü insan fiillerinin öznesi sadece kendidir ve başka bir ilk neden yoktur. Bu grup, insan fillerinin öznesini Allah bilmemiz durumunda bunun cebri gerektireceğini düşünmüştür. Allame ...
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    8158 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Kur’an’daki yedi göğün manası nedir?
    39561 Tefsir 2010/09/22
    Gök ve galaksiler hakkında bilimsel açıdan müphemlikler olması nedeniyle Kur’an’daki yedi göğün manası hakkında kesin bir görüş ileri sürülemez. Sadece ihtimal ve sanı düzeyinde birkaç teori dile getirilebilir. Ama Kur’an’ın hedefinin insanlığın manevî ve terbiye eksenli hidayeti olduğu noktasından gafil olmamalıyız. Kur’an’ın yedi gök ve yer ...
  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6841 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7321 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7882 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...

En Çok Okunanlar