Gelişmiş Arama
Ziyaret
8680
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
“Esselamu aleykum ya sarallahi vebne sarihi ve’l-vetre’l-mevtur” cümlesinin manası nedir? İntikam kin kaynaklı bir davranış değil midir?
Soru
Lütfen “Esselamu aleykum ya sarallahi vebne sarihi ve’l-vetre’l-mevtur” cümlesinin manasını açıklar mısınız? Ayrıca intikamın kin kaynaklı bir davranış olup olmadığını lütfen beyan ediniz? Mümin nefret ve kinden uzak değil midir?
Kısa Cevap

“Sar” ve “vetr” kelimelerinin sözlükte değişik manalarının olmasından ötürü “esselamu aleykum ya sarallahi vebne sarihi ve’l-vetre’l-mevtur” cümlesi değişik şekillerde açıklanmıştır. En uygun manası ise şudur: Ey Allah’ın intikamını üstlendiği, intikamını alacağı şahsın oğlu olan ve yakınları öldürülmüş yalnız kimse sana selam olsun.” İntikam ve kin olumlu ve olumsuz olarak iki kısma ayrılmaktadır. İntikam bazen olumludur ve hatta bazı durumlarda farz olduğu dahi söylenebilir; zira dinin en üstün cüzlerinden birisi tevalla ve teberradır. Tevella, iyilikleri ve iyileri sevmektir. Teberra ise kötülük ve kötü kişileri düşman bilmektir. Tevella ve teberra o kadar önemlidir ki bazı rivayetlerde bunun imanın en sağlam getirisi olduğu belirtilmiştir. Mümin bir fert diğer müminlere karşı elbette ki kin ve nefret duymamalıdır; ama Allah’ın düşmanlarına, ilahi hükümlerin yayılmasına engel olan kimselere ve insanlığın saadetini yok eden şahıslara düşmanlık beslemek ilahî ve hatta insanî bir vazifedir. Böyle insanlardan intikam almak asla şahsi bir boyuta sahip değildir. Aksine tüm kötülük ve evrendeki kötü insanlardan bir çeşit intikam almaktır. Bir çeşit iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaktır. Dini kaynaklarda ve özellikle de Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın sıfatlarından birisi müntakim’dir (intikam alan). Bir grup günahkâra karşı düşmanlık gütmeyi ve onları dost edinmemeyi bizzat Kur’an-ı Kerim istemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Yukarıdaki iki soruya cevap vermek aşağıdaki noktaları açıklamak ile mümkündür:

1. “Sar” kelimesi sözlükteki manası itibariyle şu şekillerde kullanılmıştır: Kin gütme, kan, kısası yapılabilecek dökülmüş kan, intikam, intikam isteyen, kısas eden.[1]

2. “Vetr” kelimesi sözlükteki manası itibariyle şu şekillerde kullanılmıştır: Yalnız, yegâne, kan, eksik, cinayet ve yakınları öldürülen ama intikamları alınmayan kimseler.[2]

3. Sar kelimesinin sözlük manalarına dayanarak “esselamu aleykum ya sarallahi vebne sarihi” tabiri için aşağıdaki manaları birer olasılık olarak zikretmişlerdir.

3.1. İntikamını Allah’ın alacağı şahsa selam olsun.

3.2. Kanının Allah tarafından isteneceği şahsa selam olsun.

3.3. Allah yolunda kan almak isteyen şahsa selam olsun.

3.4. Kanının Allah tarafından isteneceği maktul şahsa selam olsun.

3.5. Selam sana ey Allah’ın kanı.

3.6. Selam sana ey sahibi Allah olan akıtılmış kan.

3.7. Selam olsun sana ey Allah tarafından kısas edilecek akıtılmış kan.

4. Vetr kelimesinin sözlük manalarına dayanarak da vetrü’l-mevtur tabiri için şu olasılıkları belirtmişlerdir:

4.1. Kendi ve yakınları cinayete kurban gidenler.

4.2. Yakınları öldürülün maktul.

4.3. Yakınları öldürülmüş yalnız kimse.

4.4. Yakınları öldürülmüş yalnız kimse ve intikamları alınmamışlar.

4.5. İnsanlık erdemlerinde kendi zamanının biricik şahsı.[3]

5. Dinin en üstün cüzlerinden birisi tevalla ve teberradır. Tevella, iyilikleri ve iyileri sevmektir. Teberra ise kötülük ve kötüleri düşman bilmektir. Tevella ve teberra o kadar önemlidir ki bazı rivayetlerde bunun imanın en sağlam getirisi olduğu belirtilmiştir.[4] Mümin bir fert diğer müminlere karşı elbette ki kin ve nefret duymamalıdır; ama Allah’ın düşmanlarına, ilahi hükümlerin yayılmasına engel olan kimselere ve insanlığın saadetini yok eden şahıslara düşmanlık beslemek ilahî ve hatta insanî bir vazifedir. Böyle insanlardan intikam almak asla şahsi bir boyuta sahip değildir. Aksine tüm kötülük ve evrendeki kötü insanlardan bir çeşit intikam almaktır. Bir çeşit iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaktır. Dini kaynaklarda ve özellikle de Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın sıfatlarından birisi müntakim’dir (intikam alan).[5] Bir grup günahkâra karşı düşmanlık gütmeyi ve onları dost edinmemeyi bizzat Kur’an-ı Kerim istemiştir.[6]

6. Hak Teâlâ’nın firavunlar, suçlular ve peygamberleri yalanlayanlardan intikam almasından ve de Kur’an-ı Kerim’de zikredilen diğer örneklerden anlaşıldığı üzere bu hususa inanmak ve bağlı kalmak farzdır.

7. Kur’an, rivayet ve hatta kutsi bir kelam olan Aşura duasında yer lanet ve beraat hususlarından anlaşıldığı üzere din düşmanları ve Kerbela katliamının sorumlularına kin ve nefret beslemek yanlış bir iş değildir, aksine meşru bir fiil ve dinin temel şiarlarındandır. Nitekim dinin temel şiarı olan tevhid din düşmanlarından uzak durmak ve onlara düşmanlık beslemektir. Netice olarak şehitlerin efendisinin katillerinden intikam almak şerî bir husustur ve intikam almak ve kin duymanın mutlak şekilde meşru olmadığını belirten söz meşru değildir.

8. Masumun (a.s) şahadeti, şehitlerin efendisinin sarallah ve vetr-u mevtur olması, onun katillerinden Hak Teâlâ’nın zamanın imamı (a.c) vasıtasıyla intikam alması[7], şehitlerin efendisinin kanını alanlardan olmak için masumun (a.s) dua etmesi[8] ve aynı şekilde şehitlerin efendisinin katillerine lanet etmek ve onlardan uzak olunduğunu ilan etmekten anlaşıldığı üzere, Aşura duasında lanet edilmişlere karşı intikam hissi beslememek ve nefret ve düşmanlık duymamak, Hak Teâlâ’nın gazap duyduğu bir husustur.       



[1] el-Cevheri, İsmail b. Hammad, el-Salih, c. 2, s. 603; er-Razi, Muhammed b. Ebibekir b. Abdülkadir, Muhtarü’s-Sıhah, s. 51; İbn. Esir, en-Nihaye Fi Ğaribi’l-Hadis, c. 1, s. 199; Tarihi, Fahruddin, Mecmeu’l-Bahreyn, c. 1, s. 306; Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 10, s. 151. Be nakl az Asadi, Hasan, Kitab-ı Berresi ve Tahlili Piramun-ı Ziyarat-ı Aşura, s. 82.

[2] Tarihi, Fahruddin, Mecmeu’l-Bahreyn, c. 3, s. 508; el-Cevheri, İsmail b. Hammad, Tacu’l-Luğe ve Sihahu’l-Arabiye, c. 2, s. 842; es-Sıhah, c. 2, s. 83; Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 101, s. 154, be nakl az heman.

[3] Bu ihtimallerin daha iyi incelenmesi için “Berresi ve Tahlil-i Piramun-ı Ziyarat-ı Aşura”, s. 82’ye, Hayderi Fer, Mecid, Medrese-i Aşk, s. 137; Tahrani, Ebu’l-Fazl, Pasoh Be Porseşhay-ı Danuşcuyi, Mebhes-ı Kıyam-ı İmam Hüseyin (a.s), Porseş-ı Hun-ı Hoda ve Şifau’Sudur, s. 162’ye müracaat edilmelidir.

[4] Mehdevi Keni, Muhammed Rıza, Nutfehay-ı Ağaz Der Ahlak-ı Ameli, s. 90.

[5] Araf, 136; Rum, 47; Zuhruf, 25-55; Hicr, 79; Maide, 95; İbrahim, 47; Zümer, 37; Secde, 22; Zuhruf, 41.

[6] Yahudi ve Hıristiyanlardan uzak durmak ve onlara düşman olmak: Maide, 51; Kafir baba ve kardeşlerden uzak durmak ve onlara düşman olmak: Tevbe, 23; Müminlerin düşmanlarından uzak durmak ve onlara düşman olmak: Mümtehine, 9; Kafirler ve ilahi ayetleri alaya alan kimselerden uzak durmak ve onlara düşman olmak: Nisa, 135.

[7] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 45, s. 221, a.g.e., s. 222.

[8] Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 10, s. 415, Nerm Efzar-ı Camiu’l-Ahadis.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar