Gelişmiş Arama
Ziyaret
21738
Güncellenme Tarihi: 2010/03/09
Soru Özeti
Kadir gecesi bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden sayılır mı?
Soru
Kadir gecesi yanız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden sayılır mı?
Kısa Cevap

Kadir gecesi, mübarek ve önemli bir gecedir. Kur'an'ın nassıyla ramazan ayının içindedir.

Bu soru birkaç ihtimali içermektedir:

1- Kadir gecesinin çokluğundan maksat halkın bildiği şey olan bir yıl içinde ki 19, 21 ve 23. gecelerin (18, 20 ve 22. günlerini bir sonraki güne bağlayan geceler) kadir gecesi olması.

2- Kadir gecesinin çokluğundan maksat Resulullah (s.a.a)'in zamanında olan ve ondan (s.a.a) sonra da tekrar eden gece olması.

3- Kadir gecesinin çokluğundan maksat, Müslümanların yaşadığı şehirlerin ufuklarının farklı olması nedeniyle her bölgenin kendisine ait bir kadir gecesinin olması.

 

Birinci ihtimal doğru değildir. Kur'an'ın nazil olduğu ve işlerin takdir edildiği gece bir geceden ibarettir. Allah-u Teala buyuruyor: 'Biz onu kadir gecesinde nazil ettik.' Ayette 'kadir gecelerinde' (çoğul olarak) değil, kadir gecesinde nazil ettik diye buyuruyor.

 

İkinci ihtimal için demek gerekir ki, Kur'an'ın ayetleri ve rivayetler, kadir gecesinin yalnızca Resulullah (s.a.a)'in zamanına ve Kur'an-ı Kerim'in nüzulüyle sınırlı olmadığını ortaya koymaktadır. Kadir gecesi her yıl tekrarlanan bir gecedir. Tıpkı her yıl tekrarlanan kurban bayramı gibi. Zira Kur'an buyuruyor: 'Melekler ve Ruh o gece yere inerler.' Yine 'O gecede ayrılır, takdir edilir her hükmolunan iş.' diye buyurmaktadır. Bu iki ayette 'iner' ve 'ayrılır' yüklemleri muzari (geniş zaman) fiili şeklinde gelmiştir. Bu da devamlılığı gerektirir.

Rivayetlerde de şöyle buyruluyor: 'Kadir gecesi her yılda gerçekleşir ve bu gecede bir yılın işleri nazil olur.'

 

Üçüncü ihtimale gelince, ufukların farklılığı kadir gecesinin çokluğuna neden olmazlar. O bir tek gecedir. Ancak müslümanlar ramazan ayının ilk gününün akşamını belirlemek için ihmalkâr davranmasalar, bu konuda şer'i görevlerini yerine getirseler ve kadir gecesi ihtimali verilen geceler ihya edilirse hatta o gece kadir gecesi olmasa bile kesinlikle Allah'ın lütfünden faydalanırlar. Tabi meleklerin Allah’ın yeryüzündeki hüccetine nazil olması gibi kadir gecesine ait olan bazı olaylar gerçek kadir gecesinde gerçekleşir.

 

Rivayetlerden, kadir gecesinin gündüzünün de gecesi gibi faziletli olduğu anlaşılmaktadır. Ama işlerin takdiri, meleklerin nazil olması kadir gecesinde gerçekleşir. Kur'an buyuruyor: 'O gece melekler ve Ruh, takdir edilen her iş için Rabbinin izniyle inerler.'[i]



[i] - Kadir/4

Ayrıntılı Cevap

Cevaba geçmeden önce soruyu açmak gerekir. Yani soruyu soran kişi çokluktan neyi kastediyor? Bu soru hakkında birkaç ihtimal olabilir. Acaba kadir gecesi Ramazan ayının özel amelleri olan 19, 21 ve 23. geceleri mi (yani18, 20 ve 22. günlerin geceleri), yoksa bu gecelerden yalnız biri midir? Acaba kadir gecesi bir kere o da Resulullah (s.a.a)'in zamanında mı gerçekleşti yoksa birçok kereler tekrarlandı mı? Eğer birçok kere tekrarlanmışsa bu tekrar Resulullah (s.a.a)'in zamanında mı oldu yoksa Ondan (s.a.a) sonra da gerçekleşir mi? Ve acaba Müslümanların yaşadığı şehirlerin ufuklarının farklı olması ve kameri ayların ilk gününün farklı olması kadir gecelerinin de farklı olmasına mı neden olur mu? Yani bir ülkede ramazan ayının başlangıcı örneğin salı günü ise, bir başka ülkede çarşamba günü oluyor ve sonuçta ayın son on günün geceleri de bu iki ülkede fark ediyor. Bu durumda ayın 23. gecesi (22. günün gecesi) bazı ülkelerde bir gün erken olacaktır. Dolayısıyla kadir gecesi belli bir gece olmayacaktır. Böylece her birinin kendi kadir gecesi olacak ve kadir geceleri çoğalacaktır.

 

Birinci ihtimalin cevabı: Kur'an'ın nassıyla kadir gecesi Ramazan ayındadır[1] ve bir geceden de fazla değildir. Çünkü Allah-u Teala: 'Şüphe yok ki biz onu kadir gecesinde indirdik.'[2] diye buyuruyor, kadir gecelerinde (çoğul) diye değil. Fakat çeşitli nedenlerden dolayı o gecenin hangi gece olduğu bize açıklanmamıştır.[3] 19, 21 ve 23. gecelerden (18, 20 ve 22. Günlerini sonraki güne bağlayan geceler) yalnız biri kadir gecesi olduğu için kadir gecesi derk edilebilsin diye bu gecelerde uyumamak tavsiye edilmiştir.[4] Rivayetlerde üç gece belirlenmişse[5] bunun nedeni kulların işini kolaylaştırmak içindir (yani son on gece yerine üç geceden biri olduğu açıklanmıştır. M.)

 

İkinci ihtimalin cevabı: Kur'an-ı Kerim ve Ehl-i Beyt (a.s)'a göre kadir gecesi Resulullah (s.a.a)'in zamanında vardı ve aynı şekilde devam etmektedir.

 

'O gece melekler ve Ruh, takdir edilen her iş için Rabbinin izniyle inerler.'[6] Ayetindeki 'inerler' yüklemi muzari fiili (geniş zaman) olup melekler ve Ruhun devamlı kadir gecesinde indiklerini bildirmektedir.[7]

 

Yine kadir gecesi hakkında olan Duhan suresinin: 'O gecede ayrılır, takdir edilir her hükmolunan şey.' 4. ayetinde ki 'ayrılır' yüklemi muzari (geniş zaman) olarak gelmiş ve muzari Arapçada o fiilin devamlı ve sürekli gerçekleştiğini gösterir. Ehl-i Beyt (a.s.)'dan gelen rivayetler de bu konuyu vurgulamaktadır. İmam Muhammed Taki (a.s) buyuruyor: 'Ali (a.s), İbn-i Abbas'a şöyle buyurdu: 'Kadir gecesi her yılda vardır. Bu gecede bir yılın işleri nazil olur.'[8] Resul-u Ekrem (s.a.a), Ebuzer (r.a)'in kadir gecesi hakkında sorduğu soruya şöyle cevap buyurdular: 'Bu gece kıyamete kadar vardır.'[9]

 

Ehl-i Sünnet alimleri de kadir gecesinin aynı şekilde devam ettiği görüşündedirler.[10]

 

Üçüncü ihtimalin cevabına geçmeden önce belirtmek gerekir ki, kadir gecesinin İslam kültüründe kendisine özgü özelliklerinden dolayı büyük bir önemi vardır. O geceyi ihya etmek ve ona önem vermek hakkında birçok rivayet nakledilmiştir.

Örneğin Seyid b.Tavus 'İkbal' adlı değerli eserinde Resulullah'ın (s.a.a)'in şöyle buyurduğunu rivayet eder: 'Musa (a.s) dedi ki: 'İlahi, sana yakın olmayı istiyorum.' Allah-u Teala buyurdu: 'Benim yakınlığım kadir gecesinde uyanık kalanlaradır.' Arz etti: 'İlahi rahmetini istiyorum.' Buyurdu: 'Benim rahmetim, kadir gecesi fakirlere rahmedenleredir.' Arz etti: 'Allahım! Kurtuluş istiyorum, ateşten kurtuluş.' Buyurdu: 'Bu, kadir gecesinde istiğfar edenler içindir.' Arz etti: 'Allahım! Rızanı istiyorum.' Buyurdu: 'Benim rızam, kadir gecesi iki rekat namaz kılan içindir.'[11]

Kadir gecesinin özelliklerinden biri Kur'an'ın tefsirinin, meleklerin ve Ruh'un Allah'ın velisine nazil olmasıdır. Bu gecenin ibadetinin bin ayın ibadetinden üstün olması,[12] bir yılın işlerinin takdir edilmesi de kadir gecesine özgüdür.[13]

 

Ancak buradaki asıl soru şudur: Şehirlerin ufuklarının farklı olmasından dolayı bütün bu özellikler değişik şehirlerde yaşayanlar için tekrarlanır mı?

 

Kur'an'ın nassı ve rivayetlerin zahiri kadir gecesinin bir geceden fazla olmadığını, Veliyullah ve Masum İmam (a.s) ait olan şeylerin belli bir gecede gerçekleştiğini göstermektedir. Yani meleklerin Allah’ın yeryüzündeki hüccetine (Peygamber veya masum imam’a) nazil olması ve işlerin takdir edilmesi belirlenmiş bir gecede gerçekleşmektedir.

 

Allah-u Teala buyuruyor: 'O gece melekler ve Ruh… inerler.'[14] Kur'an'ın nüzulu da bu gecededir: 'Şüphe yok ki biz onu kadir gecesinde indirdik.'[15]

 

Ve rivayette şöyle gelmiştir: 'Bu gecede bir yılın işleri nazil olur.'[16]

 

Kadir gecesi için söylenen bütün faziletlerin derk etmek için insanın vazifesine amel etmesi yeterli olabilir.[17] Yani Ramazan ayının ilk günü delillerle sabit olursa kadir gecesi de belli olacaktır. Tabi bu geceyi ihya etmek, amellerini yerine getirmek kesinlikle karşılıksız kalmayacaktır ve Kadir gecesini ihya edenlerin sevabını alacakları ümit edilir; hatta o gece kadir gecesi olmasa bile.[18] Elbette ramazan ayının son on gecesinin ihya edilmesi tavsiye edilmiştir. Bu İslami sünnetin nedeni, kadir gecesini derk ettiğimizden emin olmamız içindir.   

 

Acaba, kadir gecesinin gündüzü de gecesi gibi aynı fazilete sahip midir? Her ne kadar meleklerin Allah'ın yeryüzündeki velisine nüzulü gibi olaylar kadir gecesinde gerçekleşse de kadir gecesinin gündüzü de gecesi gibi değer ve fazilete sahiptir.[19]

 

Merhum Şeyh Abbas Kummi mübarek ramazan ayının 23. günün amelleri bölümünde şöyle buyuruyor: 'Bu gecelerin gündüzlerinin de hürmeti tutulmalıdır. İbadet ve dua edilmeli, Kur'an okunmalıdır. Zira muteber hadislerde kadir gecesinin gündüzünün de gecesi gibi faziletli olduğu belirtilmiştir.[20]



[1] - 'Ramazan ayı bir aydır ki Kur'an bu ayda indirildi' ayeti ile 'Şüphe yok ki biz onu kadir gecesinde indirdik' ayeti yan yana getirildiğinde bu ortaya çıkmaktadır.

[2] - Kadir/1

[3] - Allah-u Teala bazı şeyleri bazı şeylerin içinde gizlemiştir: Kadir gecesini gecelerde, kıyametin vaktini vakitlerde, ism-i a'zamı isimlerde, duanın icabet saatini çeşitli saatlerde, ilahi rızayı bütün itaatlerde ve evliyalarını bütün kullarının içinde gizlemiştir. Bunu, insanlar bütün geceler de kadir gecesini arasınlar, bütün vakitlerde günahlardan sakınsınlar, bütün insanlara saygı göstersinler ve bütün itaatlarda Allah'ın rızasını arasınlar diye yapmıştır.

[4] - Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) ramazan ayının son on gününün gecelerini uyumaz ve ibadetle meşgul olurlardı. Elbette Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s), kadir gecesini biliyorlardı. Onların (a.s) bu geceleri ihya etmelerinin sırrı başkalarına öğretmek veya daha başka bir şey olabilir.

[5] -Süfyan b. Semt, İmam Sadık (a.s)'dan 'Kadir gecesi olma ihtimali olan geceler hangi gecelerdir?' diye sorduğunda şöyle buyurdu: '19, 21 ve 23. geceler (18, 20 ve 22. günün geceleri).' (Ekber Dehgani, Tefsir-i Nesim, s.465, Kum, İntişarat-ı Harem, 83. baskı

[6] - Kadir/4

[7] - Tefsir-i Nümune, c.27, s.185

[8] - Muhammed Kummi Meşhedi, Tefsir-i Kenz-ud Dakaik, c.14, s.359, Vezaret-i İrşad

[9] - Muhammed Kummi Meşhedi, a.g.e.

[10] - Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.32, s.29, Dar-ul İhya, Beyrut

[11] - İmam Humeyni, Adab-us Salat, s.333, 4. baskı, Müessesse-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam

[12] - Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c.20, s. 332, Camiay-ı Müderrisin.

[13] - Daha fazla bilgi için bkz: İbn-i Arabi, Ahkam-ul Kur'an, c.4, s.1961, Daru'l Ma'rife

14] -Kadir/4

[15] -Kadir/1

[16] - Muhammed Kummi Meşhedi, a.g.e.

[17] -Bu üçüncü ihtimale başka cevaplarda verilmiştir. Örneğin: Tefsir-i Nümune, c.27, s.193'de şöyle yazar: Gece, dünyanın bir yarısının gölgesinin diğer yarısına düşmesiyle meydana gelir. Ve biliyoruz ki, bu gölge dünyanın dönüşüyle birlikte hareket etmektedir. Bir dönüş yirmi dört saatte tamamlanır. Bu yüzden kadir gecesi, gecenin, dünyanın etrafında bir kere tam dönüşüyle gerçekleşir. Yani yirmi dört saatlik karanlık, dünyanın tümünü kapladığı zaman o kadir gecesi gerçekleşir. Başlangıcı ise bir noktadan başlar başka bir noktada biter. Bu şekilde ufukların farklılığından dolayı kadir gecesinin çokluğu meselesi de hallolmuş olur.

[18] -Rivayetlerde bu müsamahayı ortaya koyan deliller vardır. Örneğin Hişam b. Salim, İmam Cafer Sadık (a.s)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: 'Biri falan amel veya filan iş şu zamanda yapılırsa şu kadar sevabı olduğunu duysa ve ona amel etse, sonra öyle olmadığını ve kendisine ulaşan rivayetin yanlış olduğunu anlasa yine de o sevap ona verilir, hatta amelin gerçekte (zaman ve mekan gerçeğinde) sevabı olmasa bile. (Seyid Kazım Mustafavi, el-Kavaid, s.96, Camiay-ı Müderrisin)

[19] - 'Kadir gecesi her senede vardır ve gündüzü de gecesi gibidir.' (Şeyh Tusi, Tehzib-ul Ahkam, Nesim-i Rahmet tefsiri, s.473'den naklen. Şeyh Tusi'nin bu istinbatı onun şahsi istinbatı değildir. Onu Masum İmam (a.s)'dan nakletmiştir.)

[20] -Mefatihul Cinan, s.389, İntişarat-ı Lokman yayınları

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar