Gelişmiş Arama
Ziyaret
12432
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Nasıl kötü düşünceleri kendimsen uzaklaştırabilir ve Allah ile irtibatımı daha iyi yapabilirim?
Soru
Allah ile irtibatımın bir müddettir zayıflamış olduğunu hissediyorum. Elbette bunun zihnime devamlı gelen düşüncelerden kaynaklandığını sanıyorum. Kendimi ne kadar kurtarmaya çalışıyorsam da bir faydası olmuyor. Bazı zamanlar ölmeyi ve bu durumdan kurtulmayı istiyorum. Ne yapmalıyım?
Kısa Cevap

İrtibat her zaman iki yönlüdür. Allah ile irtibatımızın bazen kesilmesi ve zayıflaması bizim yönümüzden kaynaklanmaktadır. Ama O her zaman ve her yerde bizimledir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Nerede olursanız Allah sizinledir.[1] O halde Allah ile irtibatımız zayıflamış ise kusur ve noksanlığı kendimizde aramalıyız. Bir şey ile ünsiyet kurmanın yolunun onunla çok irtibat kurmak olduğu söylenmiştir. Bu konu psikolojik açıdan kesin ve inkâr edilmez bir husustur. Dolayısıyla bizi Allah’tan uzak kılan nedenleri araştırmalıyız. Bu nedenler bazen gurur, kıskançlık, istiğna ve yeri insan zihin ve düşüncesi olan diğer günahlardır. Bunlar ruhumuzun düşünce ve fikir kısmını sekteye uğratmaktadır. Bazen de insan uzuv ve organlarıyla gerçekleştirilen ve bizim ile Allah arasında perde oluşturan azalara ait günahlarıdır. Söylediğiniz gibi Allah’tan bu uzak kalışınızın bu düşüncelerden kaynaklanmış olduğu uzak bir ihtimal değildir. Çünkü insanın yaptığı her davranışın arkasında bir düşünce ve fikir yatmaktadır. Başka bir ifadeyle ilim amelin mukaddimesidir. Gönül evi kapısı önünde durulmalı ve her düşünce ve fikre girme izni verilmemelidir. Her ne kadar bu iş biraz zor olsa da çok tatlı neticeleri vardır. Bazen zihne gelen düşünceler şeytan tarafındandır. Onları edebildiğince çabuk kendimizden uzaklaştırmak gerekir; çünkü insanı çabucak amele yönlendirmektedir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Kuşkusuz şeytanlar ve dostları vesvese verirler…”[2] O halde şeytanî düşüncelerin önünü almak gerekir. “İnsanı Allah’tan uzaklaştıran ve gaflete neden olan en büyük ve en önemli etkenlerden birisi istenmeyen bu düşüncelerdir.”[3] Bazen ilahi olmayan bu düşünceler namaz gibi en güzel ibadet hallerinde bile kalp huzuru bırakmayacak kadar insana tesir etmektedir. Bu düşüncelerin büyüyüp çoğalmasının önü baştan alınmalıdır. “Hatıralar, bir dizi sözler, duyulanlar, oturumlara katılmak ve bazı dergileri okumak vb. tedricen zihinde resimleşmekte ve çoğalıp biriktiğinde de şevke zemin hazırlamaktadır. Neticede bu düşünce ve fikirler bizim nefsanî melekelerimiz olmakta, bundan sonra kolay bir şekilde zihne gelmekte, diri ve canlı tutulmakta ve sürekli insanı Allah’tan gafil kılmaktadır. Bu nedenden ötürü maddî düşünen insanlar sürekli maddî zevk verici hususları düşünmektedirler.[4] Söylenenler bir ölçüye dek gerçeğin tahlilinden ibaretti, ama sorunun çözümünün ne olduğuna bakmak gerekir. Belirtildiği gibi bu tür düşüncelerin zihne girmesinin önünün alınması ve diğer kısmının da defedilmesi için çabalanması gerekmektedir. Kur’an’ın verdiği çözüm kendimizi ve Allah’ı anmayı kontrol etmemizdir; insan oturumları, okudukları, duydukları yedikleri ve giydiklerine dikkat etmelidir. Bu hususlara dikkat edildiği zaman tedricen Allah’ı anmak insan kalp ve nefsinde yer edinir ve güzel hatıralar zihninde canlanır. Bu yüzden Kur’an gafleti yok etmek ve hakka yakınlaşmak için Allah’ı zikretmeyi bize öğretmektedir.[5] Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler Allah’ı çok anın.”[6] Kalpte birisinin zikri çoğalırsa insan ona ilgi duyar ve bu ilgi melekeye dönüşür; öyle ki insan her halde namaz ve Allah’ı anma halinde olur. Şair ne güzel söylemiş: He zaman namazda olanlara ne mutlu. O halde Allah’ı anmayla, rahatsız edici düşüncelerin sızma kanallarını kontrol etmeyle ve onlara teveccüh etmemekle kalp sayfasının ilahi düşünceler ile temizlenme zemini meydana gelir ve insan zihin ve kalbinde güzel ilahi düşüncelerin canlanması icat edilir.



[1] Hadid, 4.

[2] Enam, 121.

[3] Cevadî Amuli, Abdullah, Merahil-i Ahlak Der Kur’an, s. 30.

[4] a.g.e., s. 32; az bir değişik ile.

[5] Merahil-i Ahlak Der Kur’an, s. 34-35.

[6] Ahzab, 41.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar