Gelişmiş Arama
Ziyaret
10585
Güncellenme Tarihi: 2011/01/31
Soru Özeti
İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
Soru
Bir rivayette Peygamberi Ekrem (s.a.a.) şöyle buyuruyor: Mayıslıklarda yeşermiş olan otlardan sakınınız. Soruldu: Ey Resul! Bu ottan maksat nedir? Buyurdu: Salih olmayan bir ailede rüşt eden güzel kadındır. Bu rivayette mezbeleye ve mayıslıklara benzetilmiş olan aileden maksat hangi ailelerdir?
Kısa Cevap

Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ardı edip bir yanlışlık yaparak maddi ve manevi yaşamını tehdit eden ifrati bir şekilde bir özelliğe yoğunlaşmamaya dikkat çekiyor.

Ayrıntılı Cevap

İslam peygamberi (s.a.a.) bir hutbenin zımnında şöyle buyurdu: “Ey insanlar mayıslıklar ve hayvan gübrelerinin bulunduğu yerlerde yeşeren otlara karşı dikkatli olunuz”! Sordular: Bu sözden Maksadınız nedir? Hazret şöyle açıklıyor: “Münasip ve edep ortamlarının dışında büyümüş güzel yüzlü kadınlardır”![1]

Acaba peygamberin (s.a.a.) maksadı şu mudur ki evlilikte kadının güzelliği hiç önemli değil?! Acaba O’nun maksadı akrabalar içinde layık olamayan kişilerden layık olan kişilerle evlenme imkânını alıp onları mahrum bırakmak mıdır? Ve acaba münasip ortamı sadece layık olan kızlar mı sadece içtimaa veriyorlar? Ve… .

Zahiren zikredilen yukarıdaki konulardan hiçbirisi peygamberin maksadı değildir. Bilakis peygamberin (s.a.a.) bu sözden hedeflediği hedef başka bir noktaya işaret edip dikkatleri ona çekmektir ki şimdi o noktaya değineceğiz:

Başarılı bir evliliğin gerçekleşmesi için birkaç konuya dikkat ve teveccüh etmek önemlilik arz etmektedir ki bunların verileri insanın karar almasında etkili olabilir. Ahlak, güzellik, dindarlık, ailevi kökenlilik, tahsil, kültürel benzerlik, iki tarafın maddi durumu ve… gibi konuların evlilikte dikkate alınırsa karar almakta faydalı ve yararlı olabilir.

En beğenilen durum insanın tüm bu özellikleri dikkate alıp ve münasip ve genel bir neticeye varmasıdır. Ama en ifratısı bu ölçü ve konulardan birinse teveccüh edilip diğerlerinden gafil kalmaktır. Örnek olarak bir kişi için sadece tahsil derecesi çok önemli olur dolayısıyla eğer nazara almış olduğu tahsil derecesine sahip olan bir kimseyi bulur ve diğer konulara gerektiği şekilde dikkat etmezse sonradan sorunlara müptela olması doğaldır.

Çoğu zamanlarda uygun olmayan ve mantıksız sonuçlara neden olan şey şu ki;  çok önemli ve dikkate alınması gereken hususların göz ardı edilmesine neden olan şeylerden birisi karşıdakinin zahiri güzelliğidir. Zira bu zahiri güzellik yüzeysel bir aşka tebdil olmasının ihtimali her zaman mevcuttur. Peygamberin (s.a.a.) başka bir sözde söylemiş olduğu tabiriyle sağırlığa ve körlüğe neden olabilir.[2] Yani mantıksız olan böyleli bir âşık, maşukun diğer çirkinliklerini göremez ve bu maşuk hakkında başkalarından duymuş olduğu sözleri tahlil ve tecziye edemez olabilir.

Bu sorun bütün toplumlarda (hata günümüzde de zahiri bir güzellikle kandırılan kimselerin sayısı az değildir) var olduğu için bilinçlendirme mükellefiyetini üstlenmiş olan İslam peygamberi Müslümanları muhatap alarak şöyle buyuruyor: “Sakın ha sakın! Olamasın ki, akıl ve tecrübeden yoksul bir bakışla kendinizi, kendisinden kurtarması çok zor olan bir hataya müptela edesiniz. Başka bir beyanla peygamber (s.a.a) tavsiye ediyor: Evlilikte zahiri güzelliğin yanı sıra doğru ve münasıp bir netice alabilesiniz diye köklü ve asalet sahip olan aile unsurları gibi diğer ölçüleri de göz önünde bulundurunuz.  Peygamber (s.a.a.) sözlerinde yapmış olduğu teşbih birçok hakikat ve meseleleri ifade ediyor. Zira çöplükler ve hayvanların mayısı birçok yerlerde bitkilerin rüşt edilmesi ve çiftçilik bağlamındaki sanatı geliştirme noktasında çok yardımcı oluyor. Ama bundan yararlanarak hâsıla getirilmiş olan mahsuller ne kadar güzel olurlar olsun bu mayısların derinliklerinde var olan iltihap ve mikropların söz konusu mahsullere sirayet etmesini engellemek için sürekli çok dakik kontrol ve denetim altında tutulması gerekmektedir. (Bu denetim, zararlı ve zehirli şeylerin kimyasal gübreden sirayet edilmesi de engellemesi için gereklidir). 

Şimdi yapılan tahliller neticesinde eğer söz konusu mahsullerde zararlı olan maddelerin yüzdeliği insanın sağlığını tehdit edecek miktarda değilse istifade edilebilir. Ama eğer var olan yüzdelik insanın sağlığını tehdit ediyor miktarda ise ondan korunması ve muhafaza edilmesi lazım.

Münasip olmayan bir ortamda rüşt eden bir kimsenin durumu da aynen bu hususa sahiptir. Onun zahiri güzelliğine konsantre olup her çeşit sorunlardan uzak olduğu sanısına kanılmaması gerekmektedir. Belki geniş ve etraflıca bir araştırma yapılması gerekir ki onun içinde yaşamış olduğu münasip olamayan ortamdan etkilenme derecesi ne kadar olduğu tespit edilmesi gerekir. Eğer yapılan tahliller neticesinde içinde bulunduğu ortamdan etkilenmesi o denlidir ki onunla evlilik yapılırsa insanın manevi rüştünü duraklayacak derecede ve şayet insanın maddi yaşamına bile zarar getirecek durumda ise böyleli birisiyle evlenmekten göz yumup sakınması gerekli olması çok tabiidir.  Ama eğer tahliller neticesinde bu ortamda yaşayan kişi ortamın etkisinde kalmamış, dinini, ahlakını, namusunu matlup derede koruyabilmiş ise onunla evlenmekte hiçbir sakınca yok. Böyleli bir evlilikte önemli olan bir diğer nokta şudur ki kişi kendisini değerlendirmesi gerekir; eğer gelecekteki eşinin akrabasıyla karşılaştığı vakit onlardan olumsuz etkilenecek veya kendisi onlarda etkili olabilecek her iki duruma göre alacağı karar tabi ki farklı olacaktır.

Birliyoruz ki bu sözlerin sahibi yani peygamber (s.a.a.) düşmanlarının başı olan ebu Süfyanın kızı ümmü Habibe ile evlendi. Ama bu evlenmenin neticesi peygamberi ebu Süfyanın dinine sürüklemedi. Bilakis sonuçta Ebu Süfyan (zahiri de olsa) İslam dinine girdi.  

 


[1] Küleyni, Muhammed b. Yakup, “Kafi”, Tahran: darul Kutubul İslamiye, 1365, şemsi, c. 5, s. 332.

[2] Saduk, “Men la Yahduruhul- Fakih”, Kum: Müesesetün Neşril İslami, 1413, h.k., c. 4, s. 380.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar