Gelişmiş Arama
Ziyaret
16805
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Neden Tavşan etinin yenmesi haramdır?
Soru
Neden Tavşan etinin yenmesi haramdır? Haram oluşuna dair has bir delili mi var?
Kısa Cevap

Bütün taklidi mercilerin vermiş oldukları fetvaya göre tavşanın eti yenmez ve haramdır. Bu fetva "tavşan etinin yenmesini caiz görmeyen rivayetlerin var olması" esasincedir.

Buna binaen; bu hüküm Allah'ın hükmüdür. Allah'ın hükmüne, onda var olan maslahatları ve hikmetleri bildiğimiz için değil, Allah'ın hükmü olduğu için yerine getirlimelidir.  Elbette hekim olan Allah'ın koymuş olduğu hükümlerde kesinlikle insan maslahatı ve faydası güdüldüğüne inanıyoruz. Biz hali hazırda bu maslahat ve felsefeden haberdar olmaz ve onları fark etmesek bile. Bunun yanı sıra bu rivayetlerde Tavşan etinin neden haram olduğuna dair hikmete ve sırra aynı zamanda işaret edilmiştir. Mesela Tavşan, bazı insanların işlemiş oldukları bazı günahlar nedeniyle ona dönüşmüş (metamorfoz / başkalaşma/meshe uğrama) hayvanlardan olduğu bir sebep ve hikmet olarak ve Tavşanın sahip olduğu kan kadınlardaki kanla aynı olduğu bir diğer sebep olarak zikredilmiş.

Ayrıntılı Cevap

  Bütün taklidi mercilerin vermiş oldukları fetvaya göre tavşanın eti yenmez ve yenmesi haramdır.[1][2] Bütün ilahi hükümler çok önemli ve üstün maslahat ve hikmete sahiptirler. Bu hikmet ve maslahatların bir kısmına bazı rivayetlerde değinilmiştir. Bunların bir diğer kısmının hikmeti ve sırrın derk edilmişliği mükellef olan kişinin kendisine bırakılmıştır. Artık mükellefin kendisi kendi aklı ve bilgi vesilesiyle onları anlamaya çalışmalı. Elbette bazı yerlerde akıl, konulan hükümlerin hikmetini, felsefesini ve sırrı derk etme gücüne sahip değildir. Veya hali hazırda elinde bulunan imkânlar ve bilimin ilerlemesi yeterli olmadığı için derk edemiyor. Ama gelecekte bunların keşfedilmesi mümkündür. Bu nedenle birçok ilahi hükümlerin felsefesi ve hikmeti insanlar için açıklanmış değil ama biz Allah'ın hekim olduğuna yakin ettiğimiz için hikmeti ve felsefesi açıklanmamış olan tüm yerlerde bile Onun koymuş olduğu şer'i hükme tabi oluruz.

Bilmemiz gerekir ki en çok liyakatli ve değerli olan ibadet türü Allah'ın hükümlerine hükümlerde var olan maslahat gereği değil Rabbimizin ve Mevla'mızın hükümleri olduğu için yerine getirerektir. Onun koymuş olduğu hükümlerin felsefesi ve sırrı insan için açıklanmış olmasa bile.    İnsanın Allaha gerçekten kul (abd) olduğu bu durumda ortaya çıkacaktır. Zira Allah'ı inkâr eden kişi bile hükümlerde var olan maslahatları anlasa o hükümlere amel edecektir. Hükümlerde maslahat var olduğu gerekçesiyle amel etmek noktasında mümin ve kâfir arasında her hangi bir fark olmayacaktır.

Tavşan etinin haram olduğuna dair Masum imalardan (a.s.) bize ulaşan rivayetler var olmaktadırlar. Bu rivayetlerde tavşan etinin haram olduğu belirtilmiştir. Şia âlimleri bu rivayetlere dayanarak tavşan etinin haram olduğuna hüküm etmişleridir.

Bu bağlamda zikredilen rivayetlerden tavşan etinin neden haram olduğu hakkında da üç meseleyi çıkarabiliriz:

1-   Bazı rivayetlerde tavşan başkalaşmış (mesh olunmuş) hayvanlardan sayılmaktadır. Bu nedenle etinin yenmesi caiz değildir. Allah'ın Resulü hazreti Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurmuş: "Maymun, domuz, fil, kurt, fare, tavşan, kertenkele ve…gibi hayvanlar metamorfoz / başkalaşmış (mesh edilmiş) olan hayvanlardandır. (Yani bazı insanlar işlemiş oldukları bazı günahlardan ötürü bu hayvanlara dönüşmüşlerdir. Dolayısıyla), etlerinin yenmesi caiz değildir". [3]

2-   Aynı anlamı içeren birkaç rivayet Masum İmamlardan (a.s.) da nakledilmiş. Merhum Şehid-i sani şöyle diyor: "bu rivayetlerin maksadı şudur: (Bazı günahlardan dolayı) başkalaşmış insanlar bu hayvanlara dönüşmüşlerdir. Zira başkalaşmış insan üç günden fazla hayatı devam edemiyor ve hemen ölüyor".[4] Bu nedenle rivayetlerin maksadı günümüzde var olan hayvanlar başkalaşmış insanlar değildir. Burada muhtemel olan şey; bazı insanlar işlemiş oldukları günahlardan ötürü bu hayvanlara dönüşmesi bazı pislik ve kötülüklerin bu hayvanlarda var olduğuna delalet ediyor olmasıdır. Yoksa neden günah işlemiş olduklarından dolayı başka hayvanlara değil de bu hayvanlara dönüşmüş olsunlar. (Her bir insanın farklı hayvana dönüşmüş olması o insanın işlemiş olduğu günah neticesinde onda kötü bir durum şekillenmiş ve şekillenen kötülüğe uygun hayvana dönüşmüş olmasına delalet etme ihtimali var olmaktadır). Bu hayvanlarda var olan maddi veya manevi kötülüklerden dolayı etlerinin yenmesi haram kılınmış olabilir.

3-   Başka bir rivayette İmam Rıza şöyle buyurmaktadır: "Tavşan kadınların sahip olduğu kana benzer bir kana sahip olduğu için etinin yenmesi haramdır".[5]

Özetle söylemek gerekirse bütün hükümlerin asıl ve gerçek illeti ve başka bir beyanla "illeti tamı/tam illeti" bizim için belli değildir. Rivayetlerde zikredilen şey bazı hükümlerin hikmetidir. Ama birçok hükmün tam illeti bizim için kâmil bir şekilde açıklanmış değildir. Biz Allah'ı hekim ve âlim bildiğimiz için bizi bir şeyi yerine getirmeye veya bir şeyi yapmamaya davet ederse kesinlikle emir olunduğumuz şeyde maslahatımızın ve karımızın, nehiy olunduğumuz şeyde de kesinlikle zararımızın ve fesadın var olduğuna inanıyoruz. Dolaysıyla emir olunduğumuzu terk edersek maslahatımıza olan bir şeyi elden vermiş, yasakladığı şeyi yaparsak zararımıza olan bir şeyi kazanmış oluyoruz.



[1] İMAM HUMEYNİ, "necatu'l- ibad" s. 336; GOLPAYKANİ, "mecmeu'l-mesail", c. 1, s. 54; İmma HUMEYNİ, "tevziu'l-mesail (elmuhaşi)", c. 2, s. 601, meseleyi ihtisasi; (BEHCET, mesele no:2114; (MEKARİM).  

[2] ŞEYHİ SADUK, "men la yahduru'l-fakih", Kum: intişarati camiayi müderrisin, 1413 kameri, c. 3, s. 336.

[3] Şehit sani, "er-revdetu el-behiye", tahkik: Ahmet DEŞTİ NECEFİ, birinci baskı, Kum: Mecmeu'z-zahairul-islamiye, 1429 hicri kameri, c. 5, s. 24.

[4] AMİLİ, Şeyh Hur, "vesailuş-şia", Kum: müesesei alul beyt, 1409 hicri kameri, c. 24, s. 109.

[5] A.g.e.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Fasıklık (sefahat) ne anlama gelir ve kimlere Fasık denir?
    3901 Tefsir 2020/01/20
  • Mahşer yeri nasıl bir yerdir?
    11478 Eski Kelam İlmi 2012/04/09
    Kıyametin varlıksal mertebesi, nasıl tabiat âleminden ve dünyadan farklıysa ve dünyevi cismin parçalarındaki var olan değişimler, kıyametin varlığıyla farklılık arz ediyorsa, mahşer veya kıyamet yeri de tözsel varlık yönüyle yeryüzünden farklılık arz eder. Bu sebepten ötürü cismani dirilişi kabul eden kimseler şöyle demişlerdir: Parçalardan ve zıtlardan oluşan ...
  • Kur’an’ın bakışında iblis ile şeytanın farkı nedir?
    59021 Tefsir 2010/08/08
    Kur’an-ı Kerim ayetleri esasınca, İblis çok ibadet etme neticesinde melekler arasına giren cinlerden biridir. Ama Âdem’in yaratılışından sonra Yüce Allah’ın emrine karşı gelmesi ve Âdem’e secde etmemesi nedeniyle ilahî dergâhtan kovulmuştur. Ama şeytan ise insanlardan yahut cinlerden veyahut hayvanlardan olan her isyancı ve aksi varlığa denir. İblis’i şeytan olarak ...
  • Allah-u Teala mutlak feyiz veren olduğundan, neden insanlar daha baştan cennette yaratılmadılar?
    9223 Eski Kelam İlmi 2010/12/04
    Cennet ve cehennem insanların kendi iradelerine göre yaptığı amellerin soucudur. Öyleyse yolun sonu olan cennet, dünya ve salih amel olmadan kazanılmaz. Bu, Allah’ın mutlak feyyaz olmasıyla çelişmez. Çünkü Allah’ın feyzi, ilahi hikmet üzerinedir. Burada Allah’ın hikmetiyle çakışma denen şey söz konusu değildir. Ve insan Allah’ın sıfatlarından birine yönelip, ...
  • Kur’an’daki mukataa harflerinin manası nedir?
    12771 Kur’anî İlimler 2010/09/07
    Mukataa harfleri bazı surelerin başında gelen ve bağımsız bir manası olmayan harflerdir. Bu harflerin tefsirinde değişik görüşler ortaya atılmıştır. En doğru görüş, bu harflerin şifre olduğu ve de peygamber ve evliyaların onları bildiğidir. “Sıratu Aliyyin hakkun nemsikuhu” cümlesi ise bazı araştırmacıların sözü olup ...
  • Farz gusül alırken bedenin sağ ve sol tarafını yıkadığımızda bedenin bir yerinde necaset olursa gusül sırasında onu gidermenin sakıncası var mı?
    5916 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Gusül almadan önce bedenin pak olması vacip değildir. Gusül sırasında gusül verilen uzvun pak olması yeterlidir. Dolayısıyla bir uzuv gusülden önce temizlenirse onunla alınan gusül ve kılınan namaz doğrudur. Ama necis uzuv, gusülden önce temizlenmezse ve bir kere yıkamayla hem onu temizlemek, hem de gusül almak isterse gusül ...
  • Mümin karı ve koca ölümden sonra da birlikte yaşayacaklar mıdır?
    71740 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    İnsanın ahiretteki yaşam şeklinin tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Bununla birlikte erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesi dünya hayatıyla ilgilidir ve mümin kadınlar ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşama mecburiyetinde değildir. Elbette isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde bu dünyada kocası bulunmayan veya ...
  • İcazı nasıl tarif edilir ve nasıl ispatlanır?
    9718 Kur’anî İlimler 2011/02/14
    Mucize inkarcılara meydan okumakla birlikle olan ve peygamberlik iddiasını destekleyen harikulade bir iştir. Harikulade iş yani bilinen ve alışılan doğal işleyişin dışında bir olgunun gerçekleşmesi.Mucizenin harikulade olduğu onun nedensellik kuralının dışında olduğu anlamına gelmez ve mucize sebepleri yok saymayı ifade etmez. Çünkü Sebep- sonuç kuralı bizzat Kur'an'ın ...
  • İnsani Şeytan nedir?
    16632 Eski Kelam İlmi 2008/05/04
    “Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6105 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar