Gelişmiş Arama
Ziyaret
18716
Güncellenme Tarihi: 2011/10/17
Soru Özeti
Kur’an yalnızca kesilme sırasında Allah’ın adı zikredilmeyen hayvanın etini yemeyi yasaklamıştır. Allah’ın isimlerinden hiç biri zikredilmediği ve Allah’tan başkasınında adı getrilimediği zaman bunların yenmesi neye göre yasaklanmıştır?
Soru
Kur’an’ın ayetlerine dikkat ettiğim kadarıyla eti haram olan hayvanlar için ‘Uhille Ligayrillah’ (Allah'tan başkası için kesilen hayvan) ibaresi kullanılmıştır. Bu ibare galiba tarihte putlar için ve onların adına bir hayvan kesildiği zaman, Allah’tan başkasının (putun) adı zikredildiği veya Allah’tan başkası (put) için kesilenler hakkındadır, yoksa Allah’ın adı getirilmediği için değil. Buna göre gayr-i müslim ülkelerde veya gayr-i müslim birinin kestiği ve Allah’ın adı zikredilmeden kesilen eti helal olan hayvanları yemenin hükmü aynı mıdır? Allah’tan başkasının adı değilde, Allah’ın adı zikredilmeden kesilen hayvanın etinin yenmesinin haram olduğu konusunda ayet veya hadis var mı? Kesim sırasında Allah’ın adının zikredilmesi tabiiki daha iyidir, ancak bunu gerektiren bir ayet ve hadis yoksa Allah’ın adı zikredilmeden kesilen etlerin haram olmasının hükmü lütfen yeniden gözden geçirilsin; çünkü özellikle birçok yabancı ülkede helal et bulmak çok zordur.
Kısa Cevap

‘Ma Uhille Li’gayrillah’ (Allah'tan başkası için kesilen hayvan) ifadesinin açık bir şekilde geldiği ayetlerden biri Bakara suresinin 173. ayetidir. Ayeti iki şekilde tercüme edilebilir. Yani öyle bir şekilde tercüme edebiliriz ki ‘Ma Uhille Li’gayrillah’ Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanlarıda -ki sonuçta haram olurlar- kapsamına alır. Böyle bir tercümenin tercih edilen yönleri var ki, kısaca şöyledir:

1-En’am suresinin 121. ayeti olan ‘Allah'ın adı anılarak kesilmeyen hayvanları yemeyin, şüphe yok ki bu kötülüktür...’ ayeti gibi bu konudaki diğer ayetlerle uyum sağlaması:

2-Söz konusu ayetin son tarafının rivayetle uyumlu olması. Buna ayrıntılı cevap bölümünde değineceğiz.

3- Şafi’inin dışında Şii ve Sünni alimleri arasında eskiden beri bu konuda icma olması.

4-Böyle bir algının, tercümesi dikkatle yapılan Kur’an mealleriyle ve ahkam ayetleri konusunda yazılan kitaplarla uyum sağlaması.

5-Şu andaki taklit merciilerinin fetvalarıyla uyumlu olması.

Ayrıntılı Cevap

‘Uhille Ligayr-illah’ (Allah'tan başkası için kesilen hayvan) ibaresi Kur’an-ı Kerim’de dört ayette gelmiştir.[1] İkisi Mekke’de nazil olan En’am ve Nahl surelerinde (biri bi’setin başlarında, diğeride Allah Resulünün (s.a.a) Mekke’de ikametinin son dönemlerinde nazil olmuştur), diğer ikiside biri hicretin başlarında nazil olan Bakara suresinde, diğeride hicretin sonlarına doğru nazil olan Maide suresinde gelmiştir. Söz konusu ayetlerin en belirginlerinden biri Bakara suresindeki 173. ayettir. Aşağıda onun tefsir ve tercümesine değinip sırasıyla bazı konuları ele alacağız. Bu şekilde daha doğru bir sonuç alabileceğimizi umuyoruz.

Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: ‘O, size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası için kesilen hayvanı haram etmiştir. Fakat zorda kalan, başkasının hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını da aşmamak üzere yerse günah etmiş olmaz. Çünkü Allah, suçları örten rahimdir.’

‘Uhille Ligayr-illah’ cümlesindeki ‘Uhille’ manası: ‘el-İhlal’ sesi yükseltmek demektir. Müşrikler hayvan keserken cahiliyetin iki putu olan ‘Lat’ın ve Uzza’nın adına’ diye seslenirlerdi. Çocuk doğduktan sonra ağlamayla sesi açılmasına da ‘İstehelle Sabiyy’ derlerdi.[2]

 

Ayetin Tefsiri

Ayet: ‘O, size ölü hayvan etini... Allah'tan başkası için kesilen hayvanı haram etmiştir.’ diye buyurarak kendine özgü belagat ve vecizliğiyle sanki iki konuyu ispat etmek istiyor:

a) Her kesilen hayvanda Allah’ın adının getirilmesi, b) Allah’ın dışında birinin adı getirilerek kesilen hayvanın haram olması. Burada dört varsayım düşünülebilir. Birincisi yalnızca Allah’ın adının zikredilmesi. İkincisi Allah’tan başkasının adının zikredilmesi. Üçüncüsü hem Allah’ın hem de başkalarının adının zikredilmesi. Dördüncüsü kimsenin adının zikredilmemesi. Birinci varsayım kesinlikle doğru ve sakıncasızdır, bunu ayetin mefhumundan anlıyoruz. İkinci varsayım yine ayetin mefhumunun yasakladığı varsayımdır. Üçüncü varsayım Allah’tan başkasının adı zikredildiği için ‘Kesilen şey Allah’tan başkasının adıyla kesilmiştir’ dememizi doğrulamaktadır. Dördüncü varsayımdan ayette herhangi bir isimden söz edilmediği için kesimin helal olduğu anlaşılsa da manasına biraz dikkat edilse karşımıza başka bir şey çıkacaktır. Zira, ‘Ses yükselmiştir’ diye buyurduğunda şu noktaya parmak basmaktadır ki kestikleri zaman bir şeyin ismini getiriyorlardı, putperestler ise kendi putlarının adını getirirlerdi. Bu düşünce yüzde yüz kabul edilmese de en azından sizin düşüncenizin yanında bir düşüncedir. Ancak bu düşüncenin şöyle sağlam karineleri var:

1- En’am suresi 121. ayetinde şöyle buyuruluyor: ‘Allah'ın adı anılarak kesilmeyen hayvanları yemeyin, şüphe yok ki bu kötülüktür...’[3] Ayet, Allah’ın adının zikredilmediği kesimlerin haram olduğunu söylemektedir. Öyleyse kimsenin ismi zikredilemse de haramdır. Zira onda Allah’ın adı getirilmemiştir.

2- Yine En’am/118’de şöyle buyurulmaktadır: ‘Allah'ın adı anılarak kesilenleri yiyin.’[4] Muhalif mefhumdan Allah’ın adının zikredilmediği kesimlerden yemememiz gerektiği anlaşılmaktadır.

3- Kesimde Allah’ın adını getirmek o kadar önemlidir ki Allah avcılara, av köpeklerini avlarının üzerine gönderecekleri zaman Allah’ın adının anılmasını emrediyor.[5]

4- Ahkam ayetleri kitaplarının bazılarında ‘Ma Uhille Li’gayrillah’ ifadesinin Allah’ın adının zikredilmediği kesimleri de kapsadığı yazılmıştır.[6]

5- Masum İmamların (a.s) rivayetlerinde de bu mana görülmektedir. Bir rivayette İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Allah, kendi adının dışında bir adla kesilen şeyi haram etmiştir. Zira Allah, kendi birliğini ikrar etmeyi ve kesim sırasında adının anılmasını kullarına farz etmiştir. Allah’ın adını zikretmek Onun rububiyet ve tevhidine ikrardır.’[7]

Bu esastan dolayı bütün İslam alimleri şu noktaya iz’an etmişler ki, Allah’ın adı zikredilmezse (ister hiçbir isim zikredilmesin, ister Allah’tan başkasının adı zikredilsin farketmez) kesimin haram olmasına neden olur ve Şii mezhebinde kesimin helal olabilmesi için Allah’ın adının anılması konusunda hiçbir ihtilafın olmadığını söyleyebiliriz.[8] Ehl-i Sünnetten Şafii diyor ki: ‘Ad getirmek, kesilen hayvanın yenilmesinin helal şartı değildir. Evet Allah’tan başkasının adı zikredilirse haramdır.’[9]

Bu görüş söz konusu ayete ters olup Ehl-i Sünnetin diğer üç mezhebine ve Şia mezhebine muhaliftir.

Bu yüzden günümüzdeki tüm taklit merciileri, Allah’ın adı zikredilmeden kesilen hayvanın yenilmesinin haram olduğuna dair fetva vermişlerdir. Evet, eğer unutulmaktan dolayı Allah’ın adı zikredilmezse sakıncası yoktur.[10]

Allah’ın adını zikretmek sadece kuru bir ikrar değildir. Bu ikrarın kesilen hayvanın üstünde çeşitli etkileri vardır.

Son olarak belirtmek gerekir ki günümüzde ülkelerin çoğunda helal et bulunmaktadır. Eğer bulunmazsa balık gibi kesime ihtiyaç duyulmayan etler yenilebilir.     



[1] -Bakara/173, Maide/3, En’am/145, Nahl/115.

[2] -Muhyiddin Derviş, İ’rab-ul Kur’an ve Beyanuh, c.2, s.408, Dar-ul İrşad, Suriye, 4. Baskı, HK. 1415

[3] - وَ لا تَأْکُلُوا مِمَّا لَمْ یُذْکَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَیْه

[4] - فَکُلُوا مِمَّا ذُکِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَیْه

[5] -Maide/4

[6] -Cemaleddin Mikdad, Kenzu’l-İrfan Fi Fıkhi’l-Kur’an, c.2, s.301, Kum, Bi-Ta; Cevad Kazımi, Mesaliku’l Efham İla Ayat-ul Ahkam, c.4, s.141, Murtazavi, HK. 1389

[7] -Muhammed b. el-Hasan Hür Amuli, Vesailu’ş-Şia, c.24, s.213, İhyai’t Teras, Kum.

[8] -Şeyh Hüseyin Hilli, Delilu’l-Urvetu’l-Vuska, c.1, s.376, Matbaatu’n Necef, HK. 1379.

[9] -Abdurrahman el-Ceziri ve Seyyid Muhammed Yasir Mazih, el-Fıkh Ale’l Mezahibi’l Erbaa, c.1, s.400, el-Mektebtu’l Asriyye, Beyrut, 1426

[10] -Tevzihu’l Mesail-i Meraci, c.2, s.573, Mesele:2594.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar