Gelişmiş Arama
Ziyaret
9248
Güncellenme Tarihi: 2009/05/13
Soru Özeti
Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
Soru
Bizler bulunduğumuz yerde, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etlerinden yararlanmaktayız. Acaba bu etleri yemenin bir sakıncası var mıdır? Diğer ülkelerden burada bulunan bazı Müslümanlar bu etlerin helal olduğunu ve yemenin bir sakıncasının olmadığını söylemekteler.
Kısa Cevap

Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir.

Ayrıntılı Cevap

Şia fıkhına göre: Pazarlarda, kasaplarda ve marketlerde satılan etlerin helal olmasının şartı; öncelikle eti yenen hayvanların etinden olması ve ikinci olarak da bu hayvanların İslamî usullere göre kesilmemiş olmasıdır.

İslamî usullere göre kesilmemiş olması için aşağıdaki şartlara dikkat edilmelidir:

1) Hayvanı kesen kimsenin Müslüman veya Müslüman hükmünde olan birisi olması gerekmektedir. Örneğin, buluğ çağına ulaşmamış Müslüman birisinin çocuğu Müslüman hükmündedir.[1] Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvan murdar (leş) hükmündedir. Bu hususta Ehl-i Kitap kâfirleriyle, Ehl-i Kitap olmayan diğer kâfirler arasında bir fark yoktur.[2]

2) Hayvanın başı, demirden olan kesici bir şey (bıçak vb. aletlerle) ile kesilmelidir.

3) Hayvanın başını keserken, hayvan kıbleye doğru olmalıdır.

4) Hayvanı kesen kimse, kesme anında Allah’ın ismini söylemelidir.

5) Hayvan kesildikten sonra az bir hareket etmesiyle de olsa, önce canlı olduğu ve sonra kesilmiş olduğu belli olmalıdır.

6) Hayvan, başının arkasından kesilmemelidir.[3]

Eğer bu şartlar uyarak eti yenen bir hayvan kesilirse, bu hayvanın eti helal ve yararlanılması da caizdir.

Fakat Ehl-i Sünnet'in bu konuda farklı bir görüşü bulunmaktadır.[4] Onlar, Ehl-i Kitap olmayan kâfirlerin kesmiş oldukları hayvanları helal bilmemektedirler ve bu hususta Şia mezhebiyle bir farklılıkları yoktur. Ama Ehl-i Kitap kâfirlerinin kesmiş oldukları hayvanları (Yahudi, Hıristiyan ve Mecusîlerin kesmiş olduğu hayvanları) yemeyi helal bilmektedirler.[5]

Ama Şia mezhebine mensup olan birisi onların vermiş olduğu fetvaya göre amel edemez ve bu kimsenin görevi Ehl-i Beyt fıkhına göre amel etmesidir.

Daha fazla bilgi için müçtehitlerimizin Tam İlmihal kitaplarının, hayvan kesme hükümleri bölümüne baka bilirsiniz.



[1] Şeyh Bahaî, Kitap Ehlinin Kesmiş Oldukları Hayvanların Haram Olması adlı kitabının 59. sayfasında şöyle nakletmektedir: Yahudi, Hıristiyan ve Mecusî olmayan Ehl-i Kitap kâfirlerinin kesmiş oldukları hayvanların haram olduğuna dair, Şia ve Sünni olmak üzere İslam âlimleri arasında hiçbir ihtilaf yoktur. Sadece Yahudi, Hıristiyan ve Mecusîler hakkında ihtilaf vardır.

[2] Tahrir-ul Vesile, c: 2, s: 621.

[3] Tahrir-ul Vesile, c: 2, s: 621–623.

[4] Elbette onlar arasında Hanbelîlerin görüşü Şia ile muvafıktır, Ehl-i Kitabın Kesmiş Olduğu Hayvanların Haram Oluşu, s: 62.

[5] Şeyh Bahaî, Kitap Ehlinin Kesmiş Oldukları Hayvanların Haram Olması adlı kitabının 59. sayfasında şöyle yazmaktadır: Şeyh Müfit Muhammed b. Numan gibi Şia âlimlerinin hepsi ve… Allah’ın ismi söylesin veya söylenmesin Ehl-i Kitab'ın kesmiş olduğu hayvanların haram olduğunu ve hiçbir durumda da bu hayvanların etinin yenmesinin caiz olmadığını bilmektedirler. Bu konuda Hanbelîler Şia ile muvafıktırlar ve Hanefiler, Şafiiler ve Malikiler, Allah’ın ismi söylenmese dahi Ehl-i Kitabın kesmiş olduğu hayvanların helal olduğunu bilmektedirler; bu hususta Şia mezhebinden çok az ve nadir bir grup; Hanefiler, Şafiiler ve Malikilerle muvafıktır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Aşura duasında yer alan“esselamu aleyke ya Eba Abdillah ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifinaik” cümlesindeki ruhlar kimlerdir?
    19373 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/04/12
    “Ervahi’l-leti hallet bifinaik”ten kastedilen Kerbela coğrafyasında Şehidlerin Efendisi (a.s) ile birlikte şahadete eren şehidlerdir. Bu tespitin delili şu noktalardır:1. Genellikle ziyaretçi ve yaşayan kimselerden ruhlar diye söz edilmemektedir. 2. Bu dua, ziyaretçi tarafından yapılan bir hitaptır ve genellikle ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9766 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    46339 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3412 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • ayet ve rivayetlere göre imamların konu mu üstündür yoksa kuranın konumu mu?
    9342 Eski Kelam İlmi 2011/02/03
    farklı rivayetlerde, ehlibeytin (a.s.) konumu kuranın konumuyla aynı derecede ve aynı seviyede olduğu belirtilmektedir. Sakaleyn (iki değerli ve ağır emaneti açıklayan) rivayeti onlardan bir tanesidir. Evet! Bazı hadis kitaplarında sakaleyn rivayeti bazı nakillere göre kuranı kerim ağırlık bağlamında daha büyük (sıklı ekber), ehlibeyt (a.s.) ise ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    4184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12670 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21268 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...
  • Regaip gecesi veya Recep ayının diğer gecelerinde cemaat namazlarına katılmak mı daha faziletlidir yoksa namazları ferdi olarak yerine getirmek ve müstehap namazları kılmak mı?
    5670 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Bu konuda şu cevap taklit mercilerinin fetva bürolarından alındı:Ayetullah Uzma Hamenei:Her iki fazileti kazanmaya çalışabilirsiniz hem cemaat namazlarına katılın hem de müstehap namazları cemaatten sonra yerine getirin.Ayetullah Uzma Sistani: Cuma ve ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14732 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...

En Çok Okunanlar