Gelişmiş Arama
Ziyaret
13964
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Cinleri, ruhları ve şeytanları çağırıp teshir etmenin (emri altına almanın) hükmü nedir?
Soru
Cin, ruh ve şeytanlarla irtibat kurup onlardan dünya işlerimiz için faydalanmanın mantıklı bir açıklaması var mı? Neden?
Kısa Cevap

Ruhlar, cinler ve şeytanlardan ilmi ve ameli istifade etmeye ve irtibata geçmeye lugatte ve fıkhi ıstılahta sihir denmektedir.[i] Kur'an, hadis ve fıkhi delillere göre sihirbazlık dünya ve ahiret yaşantıları açısında insanın faydasına değildir.

 

Kur'an-ı Kerim, sihirbazlığı, küfür, imansızlık, takvasızlık, insanın kendisiyle kötü ticaret yapması, ahiretten nasibi olmamak,[ii] günahın çoğalması ve horluk olarak görmektedir.[iii]

 

Rivayetlerde sihirbaz; kafir,[iv] Kur'an'a nankörlük,[v] şirk,[vi] ilahi rahmet[vii] ve İslamdan uzak olmak,[viii] kulluğa ihtiyaç duymamak,[ix] cehenneme gitmenin nedeni[x]-[xi] ve lanetli[xii] olarak nitelendirilmiştir.

 

Fakihler de ayetler ve rivayetler ışığında, ve sihrin bedensel, ruhsal, dini ve ictimai zararlarını göz önüne alarak sihri haram bilmişlerdir.[xiii]-[xiv]



[i] -Zahir şuıdur ki, sahirat kısımlarıyla ve bütün tarifleriyle sihire girmektedir. (Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, Seyyid Muhammed Ali Cezairi, c.2, s.112); Şehid-i Evvel ve Şehid-i Sani meleklerin ve cinlerin kullanılamsını, şeytanların çağırılmasını sihirden saymışlardır. (a.g.e, s.68); veya sazice ruhlardan yardım amaçlı kullanmak (a.g.e. s.71)

[ii] -“Tuttular da Süleyman'ın saltanatı aleyhine, Şeytanların kapıldıkları şeylere uydular. Halbu ki Süleyman kafir olmamıştı...” Bakara/102-103; Tefsir-ul Mizan, c.1, s.234

[iii] -“Şüphe yok ki insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınıyorlar da onların taşkınlığını, zulümlerini artırıyor.” Cin/6

[iv] - el-Vesail, c.12, s.107

[v] - a.g.e, s.109

[vi] - a.g.e, s.106

[vii] - a.g.e, s.107

[viii] - a.g.e, s.108

[ix] - a.g.e, s.108

[x] -Bihar, c.58, s.223

[xi] - el-Vesail, c.12, s.107

[xii] - a.g.e, s.103

[xiii] -Mekasib-i Muharreme, 10. Mesele

[xiv] -İmam Humeyni, böyle irtibatları sihir olarak kabul etmese de haram olduğunu söylüyor ve şöyle buyruyor: “Melekleri istihdam etmek, cin çağırmak ve onları tutsak etmek, ruhları çağırmak ve onları tutsak etmek vb. şeyler buna dahildir.” Tahrir-ul Vesile, c.1; Mekasib-i Muharreme-i Müzci, 16.Mesele

Ayrıntılı Cevap

Her ne kadar lügat ve fıkhi kitaplarda sihir için çeşitli tarifler yapılmışsa da ruhlar, cinler ve şeytanlarla irtibat kurmaya sihir denildiği kesindir.[1]

Sihirbazlığın, insanlık tarihindeki geçmişi çok eskiye dayanıyor. En fazla yaygın olduğu zaman da Peygamberlerin olmadığı ya da Onların hakimiyetinin az olduğu zamanlardır. Bu yüzden onlar özellikle Hz. Nuh (a. s)[2] ve Hz. Süleyman (a.s)'dan[3] sonra daha çok görülmeye başlamışlardır.

Tarihi gerçekler gösteriyor ki, sihirciler dini, manevi ve maddi olmak üzere insanlığa çok büyük zararlar vermişlerdir. Çünkü cinlerin ve şeytanların eksik bilgilere[4] sahip olmaları ve onlarla irtibatı olanların bu yanlış bilgilerle insanların hayatına yön vermeğe çalışmaları çeşitli felaketler kaynak olmuştur. Bu yüzden bize göre hem cin, şeytan ve ruhlara ulaşmaya çalışmak dine aykırıdır,[5] hem de onların verdiği bilgi ve yaptıkları etkileri uygulamaya geçirmek. Sihirbazların çok kere peygamberlik iddiasında bulundukları da görülmüştür.[6]

 

İnsanın saadeti, dostlukları, düşmanlıkları, mutluluğu, endişesi, uyuması, uyanık kalması, yolculuğu, ikameti, kısacası her şeyi dünyevi ve uhrevi faydalarını temin edecek şekilde düzenlemelidir. Ama sihirbazlık tarihinde bu ölçünün yerine başka ölçüler temel alınmıştır.[7]

 

Öte yandan ruh çağırmak, cin ve şeytanları teshir etmek, bir çeşit iradeyi elden almak olduğundan, veya cin ve şeytanları çağırmak için kadın ve çocukların ruhlarını teshir etmek zarar ve eziyettir.[8]

 

Sonuç şudur: Cin, şeytan ve ruhların hem bilgileri sınırlıdır,[9] hem de yaptıkları etkileri.[10] Eğer bilgi ve tesirleri şeytandan olursa, şeytanın da işi saptırmak ve batılı güzel göstermek olduğuna göre[11] böyle bir irtibata asla güvenilmez.

 

Daha fazla bilgi için bakınız:

 

1- İnsanla Cinin İlişkisi, 556. soru

2- Başka Âlemlerin Varlıklarıyla İrtibat, 293. soru

3-Şeytan ve Cinin Gücü, 138. soru



[1] - Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, c.2, s.112

[2] -İmam Hasan Askeri (a.s) buyuruyor: “Nuh tan sonra sihirbazlar çoğaldı.” Vesail, c.12, s.106

[3] - Tefsir-ul Mizan, c.1, s.237

[4] -a.g.e. c.15, s.330

[5] - Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, c.2, s.67

[6] - a.g.e.

[7] - a.g.e. s.69

[8] - a.g.e. s.69

[9] - el-İhticac, c.2, s.67

[10] - a.g.e

[11] -Nisa/60; Enam/6 ve Kur'an'da Şeytan hakkında gelen diğer bir çok ayetler.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kur’an neden hilallerin faydasını eve girme yöntemiyle birlikte belirtmiştir?
    14379 Tefsir 2012/06/14
    Bu ayet önemli bir konuya işaret etmekte ve toplumlardaki yaygın ahlaki meseleler ve hayat yöntemlerini açıklamada İslam dininin kendine özgü dikkat ve özelliklerini göstermektedir. Bu, hem günlük yaşam ve hem de yılın özel bir vaktinde yapılan ibadetlerde kendisinden istifade edilmesi gereken tabii bir takvimden haber vermektedir. Gerçekte ...
  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    4521 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Allah'ın doğru yolu olan sıratı müstakimden insanları saptıran amil nedir? Bu sapıtma insanın kendi elinde midir yoksa onun ihtiyarı dışında mıdır?
    15776 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/01/31
    doğru yoldan sapıtmanın amillerini tanıyabilmek için ilkin "sırat" ve "müstakim" kavramlarının tanınması gerekiyor. "Sırat"ın lügatteki anlamı geniş ve aydın olan ana yol ve ana caddedir. "Müstakim" "k. v. m" kökünden gelmektedir. Eğri ve bükük olamayan şey anlamındadır. Bu nedenle "doğru yol" anlamında olan "sıratı ...
  • İslam neden fakihler aracılığıyla yönetilmelidir?
    6333 Kelam İmi 2010/07/05
    İslam son dindir. Hüküm, kanun ve buyrukları sabit ve ebedi bir özellik taşımaktadır. İlk gün tüm sorunlara cevap verici nitelikte olduğu gibi, her zaman için cevap verici nitelikte kalmalıdır. Öte taraftan, her gün önceki şartlar ile tamamıyla fark eden yeni durum ve şartlar meydana ...
  • Yaratmada tevhidin manası nedir?
    6788 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Varlık âleminin yüce Allah dışında hiçbir yaratıcısının olmamasına yaratmada tevhit denir. Mümkün varlıklar, onların eserleri, fiilleri ve hatta insan ve onun tüm icat ve keşifleri hiçbir tartışmaya yer bırakmaksızın Allah’ın yaratıklarıdır. Varlık âleminde bulunan her şey O’nun mahlûkudur. Ama bazıları vasıtasız bir şekilde ve bazıları ise vasıtayladır. ...
  • On ikinci İmam’ın gaybete çekilmesi, Şia’nın, imametle ilgili olan bütün görüşlerinin tekrar gözden geçirilmesini gerektirmez mi?!
    9018 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Yukarıdaki, gaybete çekilmenin imamet görüşüyle çelişmesi sorusunun genel ve örneksiz bir şekilde konu edilmesinden dolayı imamın bazı görevlerini zikrederek, onun gaybetle uyumlu veya uyumsuz olduğunu incelememiz gerekmektedir.İmamet, vahyin nazil olması dışında, nübüvvetin bir devamıdır; peygamberin bütün görevlerini üstlenmektedir ve bunların en önemlileri ise ...
  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    16003 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    5760 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    9948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7147 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...

En Çok Okunanlar