Gelişmiş Arama
Ziyaret
7311
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının maliki kimdir?
Soru
Çocuk doğumu sebebiyle göz aydınlığı sıfatıyla getirilen hediyeler şerî olarak kime aittir? Hediye çocuğun şahsi mallarından sayılır mı yahut anne ve baba onda tasarrufta bulunabilir mi?
Kısa Cevap

Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının malikiyeti, bu hediyeleri veren şahsın niyetine bağlıdır. Eğer onun kasti baba ve anneye hediye vermek ise onlar malik olur ve eğer kasti bebeğe hediye vermek ise bebek malik olur. Bu durumda baba ve anne kendi evlatlarının mallarına el koyamazlar. Elbette çok muhtaç olmaları halinde (zorunluluk durumunda) bu hüküm değişir.[i] Elbette baba çocuğun velisi olduğundan çocuğun maslahatı doğrultusunda olması kaydıyla kendisinin malında tasarrufta bulunabilir; mesela çocuğa zarar vermeyecek şekilde malıyla ticaret yapabilir veya onunla ortak olabilir veyahut mudarebede bulunabilir. Sorulan soru hakkında büyük mercilerin bürolarından alınan yanıtların açıklaması şudur:

Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:

Hediye edenin kasıt ve niyetine tabidir. O, kimi kastetmişse onun malı sayılır.

Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:

Anne ve babaya aittir. Eğer babanın yakınları getirirse babaya ve annenin yakınları getirirse anneye aittir.

Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:

Anlaşıldığı kadarıyla baba ve anneye aittir.

Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahranî (ömrü uzun olsun) de bu soruya şöyle cevap vermiştir:

Hediye verilen şeyin malikiyeti hediye verenin niyetine bağlıdır. Eğer o, anne ve babaya hediye vermişse onların malı sayılır ve onların alması malikiyetleri için yeterlidir. Anlaşıldığı kadarıyla çok küçük çocuklara hediye vermede hediye verenin kasti de budur. Elbette bunun tersi ispatlanırsa durum değişir. Eğer hediye veren bizzat çocuğa hediye verirse, baba velayet sıfatıyla onu alır. Bu durumda çocuk malik olur ve baba bu maldan zorunluluk durumunda yeterlilik ölçüsü dışında şahsi olarak istifade edemez. İhtiyat esasınca çocuğun menfaatine riayet ederek çocuğun faydası doğrultusunda o malda tasarruf edebilir. Elbette mala zarar gelmediği sürece çocuğun tasarrufta bulunması da ihtimal dışı değildir.



[i] Ergin olmuş çocuk hakkında bazı fakihler şöyle demiştir: Baba ve annenin ihtiyacı kendi can ve esenlikleri hakkında kaygı duyacak kadar olursa, bu tehlikeyi giderecek miktarda ergin olmuş çocuklarının malından onun izni olmaksızın alabilirler. İzahu’l-Fevaid Fi Şerh-i Müşkülati’l-Kavaid, c. 1, s. 410:

"یحرم على الرجل ان یأخذ من مال ولده البالغ شیئا إلا بإذنه إلا مع الضرورة المخوف معها التلف"

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10514 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Acaba oruçlu iken büyük boy abdesti (gusül) alınır mı?
    80738 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Ramazan ayında cünüp olan bir kimse iki durumdan birisine sahip olabilir. Ya sabah azanından önce cünüp olmuş ya sabah azanından sonra ve gün boyunca cünüp olmuştur. (Elbette oruçlu iken cima (cinsel ilişkiyle) veya istimnan (cinsel ilişki dışında her hangi bir yolla kendinden meni çıkartmak) vesilesiyle cünüp edilmemelidir. ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    7437 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    4837 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Muta hakkında rivayet edilen bütün rivayetler güvenilir midir?
    10307 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/19
    Kuranı kerimde geçici evliliğin caiz oluşu ilan edilmiş olan islami sünnetlerdendir. Bu sünneti hasene, Peygamber Efendimiz (s.a.a) zamanında ve birinci halifenin halifelik süresinde ve ikinci halifenin döneminin belirli bir kesiminde de İslam toplumu içinde uygulanılıyor. Bu durum ...
  • “Sure ne Anlama Geliyor?
    6048 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/02/15
    Lügat kitaplarında birkaç mana sure için beyan etmişler: “yüksek makam”, “hisar / sur”, “şehir etrafında çekilen duvar”.[1] Ragıbi Isfehani sure isminin verilmesinin nedeni hakkında şöyle yazıyor: “kuranı kerim (eskiden bir gelenek olup) şehirler etrafında çekilen hisara benzediği için bu isimle isimlendirilmiş. Duvarın şehri içine ...
  • Neden Bedir savaşında Peygamberin yardımını gelen Melekler Uhut savaşında ganimetlerin toplamasına giden askerlerin önünü almadılar? Neden İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin’in (a.s.) yardımına gitmediler?
    24416 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Bedir savaşı Müslümanların İslam tarihinde tecrübe ettikleri ilk savaştır. İslam dini yeni ve olağan üstü hassasiyete sahipti. Bunun karşısında İslam’ı yok etmek dışında hiçbir şeye rıza göstermeyen put perest ve müşrik bir toplum yer almıştı. Bunları dikkate aldığımızda Müslümanların dolaysız bir şekilde Allah ve melekleri tarafından yardım ...
  • Ramazan ayında göreve çıkan kimselerin orucunun hükmü nedir?
    8397 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Böyleli kimselerin namazı kasır şeklinde olmalı ve bu kimseler oruçlarını bozmalı ve ramazan ayından sonra oruçlarını kaza etmeliler. Nezir yaparak yolculuk esnasında ramazan ayının orucu tutulamaz. Öğleden önce ikamet edilen yere veya on gün kalınacak yere varılırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak her hangi bir iş yapılmamışsa ...
  • Birkaç defa yeniden yapılmasına rağmen neden henüz Kâbe’deki yarılma gözlemlenmektedir? Bu yarılmanın başka bir delili var mıdır?
    24524 تاريخ بزرگان 2012/01/23
    Tarih ve İslamî kaynakların bize bildirdiği üzere Kâbe evi Âdem (a.s) eliyle yapılmış, sonra Nuh tufanında hasar görmüş, ardından İbrahim Halil (a.s) tarafından yeniden inşa edilmiş, ondan sonra Araplardan bir kavim onun duvarlarını yapmış, yine viran olmuş, Amaleke olarak adlandırılan bir kavim onu ...
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12285 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...

En Çok Okunanlar