Gelişmiş Arama
Ziyaret
8985
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Yeni gençlerdeki erginlik buhranı ile depresyon arasındaki fark nedir?
Soru
Yeni gençlerdeki erginlik buhranı ile depresyon arasındaki fark nedir?
Kısa Cevap

Gençliğin ilk döneminin ruhsal özellik ve hususiyetleri; kimlik hissi, bedensel ve ruhsal ağır ve belirgin değişiklikler, heyecan eksenli ve duygusal gelişim, toplumsal rüşt ve ahlakî gelişimden ibarettir. Genel olarak gençliğe yeni adım atmış bir insan bu devrede çelişik istek ve arzular taşır ve bunlar doğru bir şekilde yönlendirilmediği takdirde onu standart dışı toplumsal davranışlar, depresyon, şiddet eksenli ve tehlikeli tavırlar, eğitim sorunları, okuldan ve evden kaçış gibi bazı ruhsal ve davranışsal bozukluklara duçar kılabilir. O halde depresyon ruhsal bozukluklardan biri olup bazen erginlik buhranı neticesinde ortaya çıkar, ama birçok kez başka bir neden taşır. Aynı şekilde erginlik buhranı depresyon dışında başka menfi bozukluklar da ortaya çıkarabilir.

Ayrıntılı Cevap

Gençliğin ilk dönemi hayatın bir merhalesi sıfatıyla bir insan için yeni bir fenomendir. Bu dönemin başlaması erginlik fenomeniyle eşzamanlıdır ve sonu da geniş gençlik dönemine tekabül eder. Erginlik süreci hayatın en girift dönemlerinden ve aynı şekilde her ferdin hayatındaki en zevkli ve heyecan uyandıran dönem sayılmaktadır. Bu dönemde yeni genç ne çocuk ve ne de tam olarak ergin sayılmaktadır. Ama bu iki merhalenin (çocukluk ve büyümüşlük) arasında yer alır. Bu dönem insanın kendi davranış ve işlerinin sorumluluğunu üstlenmesinin başlangıcıdır. Yeni gençlik dönemi ve erginlik hayatın baharıdır. Bu baharda fertlerde bedensel ve ruhsal değişim ve dönüşümler baş gösterir. Her fert cisim ve ruhta dönüşümlerle eşgüdümlü olan erginlik baharını sadece bir defa yaşar. Bu dönemde yeni genç hızlı gelişir ve kendi cismani ve bedensel gücünün tekâmül edişine tanıklık eder. Eşzamanlı olarak onun duygu ve hisleri de temel değişikliklere uğrar.[1] İslam’ın bakışında bu dönem çok önemlidir. Masumların hadislerinde (a.s) bu dönem insan ömrünün üçüncü yedi yılı (14 yaş sonrası) olarak adlandırılmıştır. Aziz Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İnsanın evladı ilk yedi yılda anne ve babanın başkan ve reisidir, ikinci yedi yılda anne ve babanın emir kulu ve takipçisidir ve üçüncü yedi yılda ise aile bakanı ve anne ve babanın müşaviridir.”[2] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Evlat ilk yedi yılında sizin varlık ağacınızdaki güzel kokulu yaprağınızdır. İkinci yedi yılında sizin emir alan hizmetçiniz ve emir kulunuzdur. Üçüncü yedi yılında ise sizin kötülüğünüzü isteyen düşmanınız veya hayrınızı isteyen dostunuz olabilir.”[3] Veliler ve eğitmenler bu dönemin gerçekleri, özellikleri ve şartlarını tam olarak bilmeyle kendi gençlerinin ruhsal ihtiyaçlarını tanıma ve onları giderme doğrultusunda girişimde bulunmalı ve bu şekilde gencin en az zararla bu dönemi geride bırakması sağlanmalıdır. Aziz Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah’ın rahmeti doğru terbiye ile büyüklerine iyililik etmede evlatlarına yardımcı olan baba ve anneye olsun.[4]

Erginlik Döneminde Gencin Bazı Ruhsal Özellik Ve Hususiyetleri

1. Kimlik Hissi: Bu dönemde genç bireysel ve toplumsal kimliğini elde eder. Genç geçmiş tecrübeleri göz önünde bulundurarak ve erginlik değişimlerini kabul ederek kimliğini yeniden oluşturmak ister. Hatta anne ve babaya muhalefet etmek ve onlarla tartışmak ve de düşünce, güçler ve başkalarının müdahaleleri karşısında isyan etmek bile kimlik oluşturmak ve kendini diğerlerinden ayırmak içindir. Dabs[5] şöyle demektedir: “Onlarda şahsiyet ispat etmek tabii bir husustur. Genellikle kendileri ile yaşadıkları çevre arasında bir aykırılık ortaya çıkar ve gençlerin bu toplumsal şahsiyet ispatı değişik yerlerde beliriverir.”[6] Her haliyle eğer bu kimlik hissi doğru kavranmaz ve yönlendirilmezse genç kimlik bunalımına girer; zira erginliğin bedensel ve toplumsal değişimi, gencin beden ve şahsi kimliğinin zihnî portresini tehdit etmektedir.

2. Bedensel, Ruhsal Ve Cinsel Ağır Ve Belirgin Değişimler: Bu dönemde genç bedensel durum ve ruhsal çelişkilerden kaynaklanan anlık değişiklikler bütünüyle karşılaşır ve bu ferdin kaygılanmasına neden olur.

3. Heyecan Eksenli Ve Ruhsal Gelişim: Bu gelişim her ne kadar erkeklerde de görünse de genç kızlarda değişik ve öngörülemeyen his ve duygular (çabuk alınmak, kaygılanmak, korku ve panik, hayâ ve utanma, rüyasal düşünceler, inziva, içine kapanma, kendine vurulma, süslenme, gösteriş, dostluk, sevgi, kızma, uyumsuzluk, saldırganlık ve bağımsızlık istemi gibi) nedeniyle daha belirgin ve kritiktir; zira bazen birbiriyle çelişen bu duygusal ve heyecan eksenli sıfatlar ahlakî açık çarpıklıklara sebep olur.

4. Toplumsal Gelişim: Yeni gençlik dönemi çarpıklıklar, aktiviteler ve toplumsal boyutta heyecan uyandıran davranışlar dönemidir. Her ne kadar genç, yaşı büyüklerin görüşüne önem verse de kendi yaşıtlarının düşüncelerini tercih eder ve onlar arasında kabul edilmeye ve rol almaya çalışır.

5. Ahlakî Gelişim: Bu dönem ahlakî sıfatların şekillendiği ve gelişme kaydettiği bir zaman olup toplumsal gelişim ile yakın ilişki içinde yer alır ve de sağlıklı ve yapıcı bir hayat sürmek için gereklilik addeder. Genel olarak beğenilen ahlakî sıfatlar kazanılan türdendir ve genç bu sıfatları seçmek ve elde etmek için enerji harcamalıdır.

Belirtilen hususlar itibariyle genç bu dönemde çelişik eğilim ve istekler taşımaktadır; örneğin arkadaşlarıyla olmayı isterken yalnız kalmaya da ilgisi vardır. O çocuksu egoizmi müspet türdeş sevgisiyle sentezler[7] ve bu onu çocukluk ile yaşı büyüklük arasındaki berzaha itiverir ve bir tür duygusal, ruhsal ve düşünsel kararsızlığa maruz kılar. Buna da “erginlik buhranı” denir. Bu buhran genci muğlâk ve girift bir duruma getirir[8] ve o ne yapması gerektiğini bilmez. İşte kendi rolüne yönelik bu güvensizlik genç için birçok soruna neden olur ve onu bazı ruhsal ve davranışsal bozukluklara maruz kılar.

Yeni Gençlerdeki Bazı Ruhsal Ve Davranışsal Bozulma Türleri

1. Başına buyrukluk, anne ve babaya, öğretmene ve doktora karşı gelmek, aile toplantılara katılmamak, kız ve erkek kardeşleriyle tartışmak, öğrenim yolunda ve aile yaşamında engeller yaratmak gibi toplumsal standart dışı davranışlar.

2. Depresyon, inziva ve içine kapanmak gençliğin ilk yıllarında bir dereceye kadar doğaldır. Ama doğal ölçüsünü aşınca depresyon bozukluğu sıfatıyla dikkate alınmalıdır. Depresyon ruhsal ve psikolojik özel bir duruma denir ve haftada üç defadan fazla vuku bulan ve her defasında da üç saatten fazla süren gam, üzüntü, tahammülsüzlük, kararsızlık, adapte olamamak, her şeye karşı ilgisiz olmak, devamlı ağlamalar ve yaşamın güzelliklerinden zevk almamak gibi göstergelerle gençliğe yeni adım atan kimselerde kendini gösterir. Dinsel öğretileri ve ruh doktorlarının önerilerini uygulamakla ve de ilaçlı ve ilaçsız değişik tedavi yöntemleriyle depresyona son verilebilir. Depresyon hakkında şu adrese müracaat edilebilir: 5106. Soru (Site: 5396) (Yeni Gençte Depresyon Göstergeleri Ve Çözümü)

3. Uyuşturucu madde kullanımı neticesinde büyüyen ve de fakirlikle ve özellikle genç oğlanlar arasında yaygın olan intihar gibi değişik olaylara neden olan şiddet eksenli ve tehlikeli davranışlar.

4. Eğitim sorunları da bunlardandır. Ruhsal veya çevresel zorluklar bu sorunlara zemin hazırlamaktadır; okul fobisi, okuldan kaçma ve tahsilde ilerlememe eğitim sorunlarının örneklerindendir.

5. Evden kaygı duymak. Evden kaçmak çevrenin ve kötü davranışların baskısının göstergesi olup bizzat gencin ruhsal sorunlarıdır. Gence doğru davranmak ve sorunları zamanında ve doğru bir şekilde halletmek bu davranışların ortaya çıkmasını engeller.

6. Pikoz ve eskizofereni gibi vahim psikolojik hastalıklar heyecan baskıları esnasında görülmektedir. Genellikle yaşı büyüklerdeki saykoz (cinnet) gençliğin ilk yıllarında bir saykoz dönemini atlatmayla birliktedir.[9]

Bu nedenden ötürü depresyon ruhsal bozukluklardan biri olup bazen erginlik buhranı neticesinde ortaya çıkar, ama birçok kez başka bir neden taşır. Aynı şekilde erginlik buhranı depresyon dışında başka menfi bozukluklar da ortaya çıkarabilir ve bu ciddiye alınmalı ve de doğru bir şekilde tedavi edilmelidir.



[1] Kaimi, Ali, Şınaht-ı Hidatayet Ve Terbiyet-ı Nu Civanan Ve Civanan, s. 42 ve 103, çap-ı pencom, İntişarat-ı Emiri, Tahran, 1363.

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 101, s. 95, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[3] İbn. Ebi’l-Hadid Mutezili, Şerh-u Nehci’l-Belağa, c. 20, s. 343, hadis. 937, İntişarat-ı Kitabhane-i Ayetullah Maraşi, Kum, 1404 h.k

[4] Kuleyni, el-Kafi, c. 6, s. 48, çap-ı çarom, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

[5] Ahmedi, Ahmed, Revan Şinasi Nu Civanan Ve Civanan, c. 4, s. 28, İntişarat-ı Meşal-ı İsfahan 1372.

[6] Moris Dabs, Çe Midanim Buluğ, s. 82 ve 88; bkz: Goftar-ı Felsefi –Civan-, Muhammed Taki Felsefi, c. 1, c. 15, s. 402 ve 406, Neşr-i Maarif Tahran, 1344.

[7] Ahmedi, Ahmed, Revan Şinasi Nu Civanan Ve Civanan, c. 4, s. 17.

[8] Haris Lams Ve Digeran, Reveşhay-ı Takviyet-ı İzzet-ı Nefs Der No Civanan, Alipur, Pervin, c. 3, s. 21, İntişarat-ı Astan-ı Kuds-i Rezevi Meşhed, 1380.

[9] Veblag-ı Tehassusi-i Muşaviran-ı Şehid Beheşti.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar