Gelişmiş Arama
Ziyaret
11364
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
Soru
Siz nasıl ve ne şekilde nafile namazını kılıyorsunuz (lütfen nafile namazlarının nasıl kılındığını açıklar mısınız?) Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
Kısa Cevap

Nafile namazlarını kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır. Günlük nafile namazlarının vakti ayrıntılı cevapta belirtilecektir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetlere göre, nafile namazları farz namazları koruyan bir kale gibidir ve namazdaki noksanlıkları telafi etmeye neden olur. İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: Hak Teâlâ namazlarınızın noksanlıklarını nafile namazlarıyla giderecektir.” [1] Elbette bazı müstehap namazların kendine özgü etkileri vardır. Gece namazı bu kabildendir ve rivayetlerde onun için imanın takviye edilmesi, Allah ile ünsiyet kurmak, rızkın çoğalması ve yüzün güzelleşmesi gibi etkiler zikredilmiştir. Hacetin kabul edilmesi ve sorunun giderilmesi için kılınan Cafer-i Tayyar namazı veya nimetin çoğalmasına neden olan şükür namazı da bu örneklerdendir. Nafilelerden tam olarak yararlanmanın yolu, masumların (a.s) nafilelerin yapılmasıyla ilgili buyruklarında yer alan tarzdır; yani hiçbir şekilde onlarda bir değişiklik yapmamamızdadır. Nafile namazları kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: Nakleden İmam Sadık’tan (a.s), İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” [2] Nafileler insanı Hakk’ın yakınlık makamı ve ilahi hilafete ulaştırır ve insanda Hakk’ın sıfat ve kemallerini zahir ve aşikâr kılar. Özetle insan ilahî olur ve bu, nafilelerle elde edilen insanın yakınlaşmasındaki zirvedir. Müstehap namazlar (nafileler) iki rekât, iki rekât şeklinde ve her iki rekâtta bir teşehhüt ve selam olmak suretiyle kılınır. Elbette hakkında bir delilimizin bulunduğu özel bir namaz başka bir şekilde kılınabilir. Mesela bir rekâtlık olan vitir namazı ve Ğadir Hum bayramı gecesi kılınan, on iki rekât olan, her iki rekâtta bir teşehhüt okunan ve on ikinci rekâtta selam verilmesi gereken namaz bu kabildendir. [3] “Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak edilmesi daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır.” [4]  

Günlün Nafile Namazları

Öğle namazının nafilesi öğle namazından önce kılınır ve vakti, öğlenin başından öğleden sonra yedide iki miktarınca nesnenin gölgesinin çıktığı zamana kadardır. Örneğin eğer nesnenin uzunluğu yedi karış ise, öğleden sonra ortaya çıkan gölge iki karış olduğu zaman bu öğle nafilesinin son vaktidir. İkindinin nafilesi, ikindi namazından önce kılınır ve vakti, öğleden sonra ortaya çıkan nesnenin gölgesinin yedide dört miktarına ulaşması zamanına kadardır. Akşamın nafilesinin vakti, akşam namazının tamamlanmasından güneşin batmasından sonra gökte beliriveren batı tarafındaki kızıllığın gitmesine kadardır. Yatsının nafilesinin vakti, yatsı namazının tamamlanmasından gece yarısına kadardır ve yatsı namazından hemen sonra kılınması daha iyidir. Sabahın nafilesi, sabah namazından önce kılınır ve vakti, gece yarısından on bir rekât gece namazı miktarınca bir sürenin geçmesinden sonradır. Ama ihtiyat gereği birinci fecirden önce kılınmaması gerekir. Elbette gece nafilesinden hemen sonra kılınırsa, bu durumda bir sakınca taşımaz. Gece nafilesinin vakti, gece yarısından sabah namazına kadardır ve sabah namazına yakın bir vakitte kılınması daha iyidir. [5]

İlgili başlıklar:

1. Gece Namazının Önem Ve Etkileri, 13240. Soru (Site: 12997).

2. Müstehap Amellerin Kazası, 13218. Soru (Site: 12973).    



[1] Müntehü’l-Amal, Tarih-i İmam-ı Seccad (a.s), ba istifade ez nerm efzar-ı Porsiman.

[2] Usul-i Kafi, c. 2, s. 352, h. 7.

[3] Seyid b. Tavus, İkbalu’l-Amal, s. 452, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1367.

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 426.

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 427, 428 ve 429.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar