Gelişmiş Arama
Ziyaret
11692
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
Soru
Siz nasıl ve ne şekilde nafile namazını kılıyorsunuz (lütfen nafile namazlarının nasıl kılındığını açıklar mısınız?) Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
Kısa Cevap

Nafile namazlarını kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır. Günlük nafile namazlarının vakti ayrıntılı cevapta belirtilecektir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetlere göre, nafile namazları farz namazları koruyan bir kale gibidir ve namazdaki noksanlıkları telafi etmeye neden olur. İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: Hak Teâlâ namazlarınızın noksanlıklarını nafile namazlarıyla giderecektir.” [1] Elbette bazı müstehap namazların kendine özgü etkileri vardır. Gece namazı bu kabildendir ve rivayetlerde onun için imanın takviye edilmesi, Allah ile ünsiyet kurmak, rızkın çoğalması ve yüzün güzelleşmesi gibi etkiler zikredilmiştir. Hacetin kabul edilmesi ve sorunun giderilmesi için kılınan Cafer-i Tayyar namazı veya nimetin çoğalmasına neden olan şükür namazı da bu örneklerdendir. Nafilelerden tam olarak yararlanmanın yolu, masumların (a.s) nafilelerin yapılmasıyla ilgili buyruklarında yer alan tarzdır; yani hiçbir şekilde onlarda bir değişiklik yapmamamızdadır. Nafile namazları kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: Nakleden İmam Sadık’tan (a.s), İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Kulum nafile ve müstehap işlerle kendisini sevmem için yakınlaşmak ister. Onu sevdiğimde onun işiten kulağı, gören gözü ve konuştuğu dili olurum…” [2] Nafileler insanı Hakk’ın yakınlık makamı ve ilahi hilafete ulaştırır ve insanda Hakk’ın sıfat ve kemallerini zahir ve aşikâr kılar. Özetle insan ilahî olur ve bu, nafilelerle elde edilen insanın yakınlaşmasındaki zirvedir. Müstehap namazlar (nafileler) iki rekât, iki rekât şeklinde ve her iki rekâtta bir teşehhüt ve selam olmak suretiyle kılınır. Elbette hakkında bir delilimizin bulunduğu özel bir namaz başka bir şekilde kılınabilir. Mesela bir rekâtlık olan vitir namazı ve Ğadir Hum bayramı gecesi kılınan, on iki rekât olan, her iki rekâtta bir teşehhüt okunan ve on ikinci rekâtta selam verilmesi gereken namaz bu kabildendir. [3] “Nafile namazları oturarak kılınabilir, ama oturarak kılınan iki rekât nafile namazını bir rekât hesaplamak edilmesi daha iyidir. Mesela eğer bir kimse sekiz rekât olan öğle namazının nafilelerini oturarak kılmak istiyorsa, on altı rekât kılması daha iyidir. Eğer vitir namazını oturarak kılmak istiyorsa, bir rekâtlık iki namazı oturarak kılmalıdır.” [4]  

Günlün Nafile Namazları

Öğle namazının nafilesi öğle namazından önce kılınır ve vakti, öğlenin başından öğleden sonra yedide iki miktarınca nesnenin gölgesinin çıktığı zamana kadardır. Örneğin eğer nesnenin uzunluğu yedi karış ise, öğleden sonra ortaya çıkan gölge iki karış olduğu zaman bu öğle nafilesinin son vaktidir. İkindinin nafilesi, ikindi namazından önce kılınır ve vakti, öğleden sonra ortaya çıkan nesnenin gölgesinin yedide dört miktarına ulaşması zamanına kadardır. Akşamın nafilesinin vakti, akşam namazının tamamlanmasından güneşin batmasından sonra gökte beliriveren batı tarafındaki kızıllığın gitmesine kadardır. Yatsının nafilesinin vakti, yatsı namazının tamamlanmasından gece yarısına kadardır ve yatsı namazından hemen sonra kılınması daha iyidir. Sabahın nafilesi, sabah namazından önce kılınır ve vakti, gece yarısından on bir rekât gece namazı miktarınca bir sürenin geçmesinden sonradır. Ama ihtiyat gereği birinci fecirden önce kılınmaması gerekir. Elbette gece nafilesinden hemen sonra kılınırsa, bu durumda bir sakınca taşımaz. Gece nafilesinin vakti, gece yarısından sabah namazına kadardır ve sabah namazına yakın bir vakitte kılınması daha iyidir. [5]

İlgili başlıklar:

1. Gece Namazının Önem Ve Etkileri, 13240. Soru (Site: 12997).

2. Müstehap Amellerin Kazası, 13218. Soru (Site: 12973).    



[1] Müntehü’l-Amal, Tarih-i İmam-ı Seccad (a.s), ba istifade ez nerm efzar-ı Porsiman.

[2] Usul-i Kafi, c. 2, s. 352, h. 7.

[3] Seyid b. Tavus, İkbalu’l-Amal, s. 452, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1367.

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 426.

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 427, 428 ve 429.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar