Gelişmiş Arama
Ziyaret
8015
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
Soru
Biz İranlılar, neden matem, sevinç ve dini bayramlarımızı diğer Müslümanlardan ve hatta diğer Şiilerden farklı kutluyoruz?
Kısa Cevap

Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. Bu yüzden şenlik ya da matemler her bölgede değişiklik arzetmektedir. Bu törenler dinin genel kanunlarına aykırı olmadığı sürece İslam onları teyit etmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Bütün dinlerde, hedef, ülkü ve değerlerinin canlı tutulup yüceltmesi için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. İslam dininde, özellikle de şia mezhebinde de böyle etkinlikler vardır. Allah-u Teala Kur 'an'da kendi nişanelerinin yüceltilmesini istemiş, bu güzel amelin takvadan kaynaklandığını belirterek şöyle buyurmuştur: “Kim Allah dininin hükümlerini ulularsa şüphe yok ki bu yüreklerde ki çekinme duygusundandır.[1]

 

Dolayısıyla böyle merasimler düzenlemek güzel işlerdendir. Bu merasimleri her kavim ve millet kendi örf ve adetlerine göre düzenlemektedir. Merasimler İslama aykırı olmadığı sürece herhangi bir sakınca teşkil etmez ve İslam da onları teyit eder. Örnek verecek olursak, Şii mektebi İmam Hüseyin (a.s) için yapılan matem merasimlerine, Onun (a.s) için ağıt yakmaya çok önem vermektedir.[2] Ancak bu önemli olay için her ülkede değişik şekillerde matemler yapılmaktadır. Hatta İranın şehirlerinde de bu merasimler birbirinin aynısı değildirler. Her bölgenin kendi matem şekli vardır. Böyle merasimlerde birinci derecede önemli olan İmam Hüseyin (a.s)'ın adını ve hatırasını yaşatmak, ikinci derecede de matemlerde İslama aykırı bir unsurun olmamasına dikkat etmektir. İran'da eskiden beri böyle merasimler düzenlenmekte, halk desteler halinde caddelere sokaklara çıkmaktadır. Bunlar âlimlerin de teyit ettiği merasimlerdir. İmam Humeyni (r.a) buyuruyor: “Biz bu İslami gelenekleri, bu mübarek İslami desteleri korumalıyız. Aşurada, Muharrem ve Sefer aylarında, düzenlenen bu merasimleri daha fazla desteklemeliyiz.”[3]

 

Şey Tusi'nin İmam Sadık (a.s)'dan rivayet ettiği bir hadis, Resulullah’ın soyundan genle seyyidleri ailelerinin İmam Cafer Sadık’ın zamanında nasıl matem tuttuklarını ortaya koymaktadır. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Fatımi seyyidlerin kadınları elbiselerini yırtar, yüzlerine tokat atarlardı.” İmam (a.s) onların bu şekilde ki matemlerini şu sözüyle onaylamaktadır: “Hüseyin gibi birisi için de böyle yapmak gerekir.”[4]

 

Fakat malesef bir kısım cahil insanlar İslama aykırı merasimler yapmaktadırlar. Şii alimler bu yanlış hareketlerin önüne geçerek onlara engel olmuşlardır. Örneğin kama vurmak İmam Hüseyin (a.s)'a yas törenlerine sokulmuştur. Ama İmam Humeyni (r.a), İran devriminin başlangıcında İslam dünyasının durumunu göz önüne alarak “Bu durumda kama vurulmasın.” diye buyurdular Ayetullah Hamanei de “Açıkta kama vurmak haram ve yasaktır.” Fetvasını vermiştir.[5]

 

Temelde meşru olan dini merasimlerin şekli konusunda şer’i bir sınırlama olmadığı durumlarda[6] ister istemez farklılıklar ortaya çıkar. Toplumların kültür ve geleneklerinin farklı olmasından dolayı bu merasimlerin şer’i ölçüler çerçevesinde farklı şekillerde düzenlenmeleri gayet doğal bir şeydir.



[1] -Hac/32

[2] -Makdem-i Mukaddem, s.96

[3] -Cevad Muhaddisi, Ferheng-i Aşura, s.341, Sahife-i Nur, c.15, s.2041 den naklen

[4] - Makdem-i Mukaddem, s.97; Tezhip, c.2, s.283 (Kefaret konusunun sonu)

[5] - Ferheng-i Aşura, s.386-387

[6] -İslam namaz gibi ibadetlerin şeklini belirlemiş ve nasıl yerine getirileceğini beyan etmiştir. Kimseye namazı kendi diliyle, kendi bölgesinin örf ve adetiyle kılmasına izin verilmemiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın İmamının (a.c) annesi Rum padişahının torunu muydu?
    7645 تاريخ بزرگان 2011/04/21
    Hadislerin ve tarihin naklettiği üzere İmam Zamanın (a.c) annesinin asıl adı “Melike”’dir. Melike, baba tarafından Rum kayserinin oğlu Yaşua’nın kızına ve anne tarafından da İsa’nın (a.s) vâsii olan Şamun b. Hamun b. Sefa’nın torunlarına ulaşmaktadır. ...
  • Kerbela esirleri ne zaman Şam’a hareket ettiler?
    6751 تاريخ بزرگان 2009/02/22
    Tarih ve Maktel kitaplarının yazdığına göre Kerbela esirleri, Muharremin on birinci günü Kerbela’dan hareket edip Muharremin on ikisinde Kufe’ye vardılar. Muharremin on dokuzunda da Kufe’den hareket edip, Safer ayının birinci günü Şam’a vardılar.[1]
  • Müstekbir dünyanın kadına ve kadının özgürlüğüne bakış açısı nasıldır?
    8706 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/12
    Günümüzde kadınların özgürlüğü konusu batıda, en önemli toplumsal meselelerden biri konumundadır. Kadın tarih boyunca erkek egemenliği altında olmuştur. Kadın her zaman, sosyal ve bireysel haklarının çiğnendiği bir toplumda yaşamıştır. Hatta bazı toplumlarda ona, aşağılık bir yaratık olarak bakarlardı. Ancak aydınlanma döneminde batılı kadınlar, batıdaki sosyal değişimlerle paralel ...
  • Mübarek Tekvir suresindeki yıldızların ‘kuvviret’ ve ‘inkederet’ olmalarının manası.
    8090 Tefsir 2011/04/28
    Kuvviret, dürülmek, toplanmak, atılmak veya kararmak manalarına gelmektedir. Buradaki maksat Güneşin ışığının sönmesi, kararması ve onun hacminin küçülmesi demektir. Aynı şekilde ‘inkederet’ kelimesi ‘inkidar’ kökünden olup düşmek ve dağılmak demektir. Yine kararmak ve karanlık demek olan ‘küdüret’ten de gelmektedir. Dolayısıyla ayetin manası şöyle olur: Kıyamete yakın zamanda yıldızlar ...
  • İnsan kendi çocuğuna Muhammed Mehdi ismini takabilir mi?
    12442 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/21
    Bu soruyu cevaplandırmak için iki noktaya dikkat etmek gerek:1-   Hadislerimiz bizi İmam-ı Zamanı (a.f.) Muhammed ismiyle zikir etmekten men ediyor; ama bu yasaklık hiçbir halette Muhammed ismini kollanamazsınız, hatta kendi ...
  • Ağlal ne demektir?
    7841 Tefsir 2011/11/12
    “Ğıll”ın çoğulu olan “Ağlal” kelimesi lügatte mahkûmların boynuna, eline takılan demir tasma, kelepçe ve zincir anlamınadır.[1]Kur’nı kerimde Araf suresinin 157. Ayeti olmak üzere dört yerde “ağlal” kelimesi zikredilmiştir: Âraf suresinin 157. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı ...
  • Hızlı bir şekilde günah vesvesesinin önü nasıl alılabilir?
    7712 Pratik Ahlak 2011/08/03
    Günah vesvesesi günah gibi bir tür hastalıktır ve ondan kurtuluşun (başka her hastalık gibi) önlem ve tedavi diye iki merhalesi vardır. Günah vesvesesini önleme merhalesinde insanın Allah ile irtibatını takviye ederek ve Ehli Beyte (a.s) tevessülde bulunarak sürekli olarak günah vesvesesinin altyapısını ortadan kaldırabileceğine dikkat edilmelidir. Hakeza günahların kötü ...
  • İbn-i Arabi’nin Zamanın İmamı Hz. Mehdi (a.s) hakkında ki görüşü nedir?
    49692 تاريخ بزرگان 2010/04/07
    İbn-i Arabi’nin eserlerini incelediğimizde onun Hz. Mehdi (a.s) hakkındaki inancı ortaya çıkar. Ahir-uz zamanda zuhur edecek Hz. Mehdi’nin (a.s) asker ve komutanları hakkında Fütuhat-ı Mekkiyye’nin 366. babında şöyle yazar: “Allah’ın yeryüzünde yaşayan ve zuhur edecek halifesi vardır. Onun zuhuru dünya zulüm ve kötülükle dolduğu zaman gerçekleşecek ve ...
  • Kalbi selimden maksat nedir?
    15765 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • bi'setten önce ( peygamber olmandan) peygambere (s.a.a.) itaat edilmesi vacip miydi?
    7255 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Söz konusu soruya cevap vermek için birkaç noktanın açıklanılması gerekli görülmektedir: 1-   İtaatin vacipliliğinin hükmü nedir? Bu hüküm şer'i midir yoksa akli midir?

En Çok Okunanlar