Gelişmiş Arama
Ziyaret
16272
Güncellenme Tarihi: 2009/12/20
Soru Özeti
Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
Soru
Haset huyuyla nasıl mücadele etmeliyiz? Haset etme, belli şeylere sınırlı değildir. Bu bir hastalıktır, bu yüzden mutlaka bir tedavisi olmalıdır ve bu tedavi yolu bir şekilde öğrenilmelidir.
Kısa Cevap

Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi için şu öneriler sunulmaktadır:

1) Hasedin, ruha, psikolojiye, dine ve ahrete olan zararları hakkında tefekkür etmek.

2) Allah-u Teâlâ’ya olan imanı güçlendirmek.

3) Haset etmenin gerektirdiği şeylerin tersine hareket ve davranışta bulunmak.

4) Psikolojik ve ruhi hastalıkların tedavisinde en etkili olan en önemli ve en güzel yol Allah-u Teâlâ’ya yalvarmak ve dua etmektir.

Ayrıntılı Cevap

Hasedin kökü ve onun nasıl tedavi edileceği sorusuna cevap verebilmek için aşağıda zikredilecek olan konuların bilinmesi gerekmektedir:

1)Hasedin tanımı: Haset, kendisini küçük görme psikolojisidir. Bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan gerçek veya hayali bir nimetin, aynısına sahip olsun veya olmasın onun elinden çıkmasını arzu eder.[1]

2) Haset ile imrenme ve gıptanın farkı: İmrenme, bir insanın başka birisinde olan nimet ve kemalin aynısının, tabii ki bu nimetlerin sahibinin elinden çıkmasını arzu etmeden kendisinde de olmasını istemektir.[2]

3) Haset ile hamiyetin farkı: Hamiyet, bir insanın başka birisinde kötülük ve çirkinliğin olmamasını istemesini sağlayan bir eğilimdir.[3]

4) Hasedin ortaya çıkış sebepleri:[4]

Hasedin ortaya çıkışının çeşitli sebepleri vardır ve bunların her birisi tek başına hasedin oluşmasına sebep olabilir. Bu sebeplerin azlığı ve çokluğuna göre hasedi ortadan kaldırmak kolay veya zor olabilir. Şimdi bu sebeplerin bazılarını zikredeceğiz:

—İnsan içten kötü ve pis bir yapıya sahip olması: Bazılarının ruhi yapısı, başkalarındaki maddi veya manevi nimetleri görmeye tahammül edemeyecek biçimde şekillenmiştir.

—İnsanın kendisini küçük ve değersiz görmesi:[5] Bazıları kendilerini küçük ve hor gördükler için başkalarındaki güzellik ve kemali görmeye tahammül etmezler.

—Bencillik ve kendini beğenme: Sürekli kendisinin övülmesini istediği için başkalarının övülmelerine sebep olan nimetlerin yok olmasını ister.

—Düşmanlık hissi: Haset ettiği kimseye düşmanlık beslediği için ondaki güzellik ve nimetleri görmeye tahammül edemez.

5) Haset hastalığını tedavi etme yolları:[6]

—Hasedin, ruha ve psikolojiye olan zararları hakkında tefekkür etmek: Haset eden kimse sürekli gamlı ve kederli bir durumda olur. İlahi nimetlerin diğer insanlar hakkında sürekli ve sayısız olduğu için, haset eden kimse sürekli tedirginlik ve bıkkınlık ateşinde yanar.

—Masum İmamların (a.s.), haset eden kimse için açıkladıkları dini ve uhrevi zararlar hakkında düşünmek ve bu zararların bazıları şunlardır: Haset dinin afetidir, imanı ortadan kaldırır, Allah’ın velayet ve muhabbetinden çıkarır, Allah’a ve Onun işlerine düşmanlık icat eder, ibadet, tövbe ve şefaatin kabulünü önler, iyilikleri ortadan kaldırır ve birçok günahların kaynağıdır.[7]

—Allah-u Teâlâ’nın zatına, sıfatlarına ve fiillerine olan imanı güçlendirmek ve O, bir kimseye dünyevi ve uhrevi bir güzellik ve iyilik vermişse, rahmet, adalet ve hikmetinden veya imtihan etmek için vermiştir. Eğer bir kimse bu nimetlerden nasibi yoksa bu imtihan ve uhrevi makamlarını yükseltmek gibi ilahi hikmetler üzerinedir.

—Hasedin kaynaklanmasına neden olan sebeplerle ters olan ruh yapısını kazanmak; yani çirkin bir batın yerine pak ve geniş bir içyapısına sahip olmak. Başkalarındaki nimetlerden dolayı kendisini küçük ve hakir hissedeceğine, izzetli olmaya çalışmalıdır. Bencillik ve kendini beğenme yerine Allah’ı göz önünde bulundurmaya, O’nu tanımaya ve mütevazı olmaya çalışmalı ve başkalarına düşmanlık yerine sevgi ve muhabbet beslemelidir.

—Hasedin gerektirdiği hareketlerin tersi davranışlarda bulunmak: Tedirginlik yerine sevinçli olmaya, asık suratlılık yerine güler yüzlü olmaya, kötü söz yerine övmeye çalışmalıdır ve bu davranışlar muhabbet ve samimiyet oluşturuncaya kadar devam etmelidir.

—İhtiyaçsız olan ve ihtiyaçsız kılan Allah-u Teâlâ’ya dua etmek. Dua etmek, haset gibi psikolojik hastalıkların tedavisindeki en etkili yoldur. İmam Zeynü’l-Abidin (a.s) Allah-u Teâlâ’ya yakarışında şöyle buyurmaktadır: “Allah’ım, isteklerimin çokluğundan, sinirimin kabarmasından ve hasedin bana galip olmasından sana

sığınmaktayım.”[8]


[1] İmam Humeyni, Kırk hadis, s: 105; Neragi, Ahmet, Mi’rac-us Saadet, s: 347; Gazali, Kimya-i Saadet, c: 2, s: 126.

[2] Mi’rac-us Saadet, s: 347; gıptanın değeri konusunda ahlak kitaplarına ve şu ayetlerin tefsirlerine bakılabilir: Mutaffifin Suresi 26. ayet, Hadid Suresi 21. ayet ve Maide Suresi 48. ayet.

[3] Aynı kaynak.

[4] Mi’rac-us Saadet ve Kimya-i Saadet, haset konusu.

[5] İmam Humeyni, hasedi bu şekildeki zelil bir psikoloji olarak bilmektedir. Kırk Hadis, s: 107.

[6] Bu veya diğer tedavi yollarının hepsi bu veya başka konular altında zikredilen veya zikredilmeyen ahlaki kitaplarda açıklanmıştır.

[7] Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynaklara başvurabilirsiniz: Kâfi, c: 2, s: 307; Vesa’il-uş Şia, c: 15, s: 366; Müstedrek-ul Vesail, c: 12, s: 20; Mi’rac-us Saadet ve Kimya-i Saadet, haset konusu.   

[8] Sahife-i Seccadiye, s: 56, Sevilmeyen Şeyler, Kötü Ahlak ve Çirkin İşlerden Allah’a Sığınmakla İlgili Duası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar