Gelişmiş Arama
Ziyaret
11068
Güncellenme Tarihi: 2009/12/12
Soru Özeti
Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
Soru
Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır? Acaba içinde yaşandığın yer ve topluma mı bağlı? Haram olduğu takdirde illetini açıklayınız?
Kısa Cevap

Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)[1] anlamındadır.  Istılahta ise bir kimse kendi hedefine ulaşabilmesi için verdiği şeyler (par, mal) dir.[2]

Rüşvetin haram oluşunu açıklamak için fakihler; Kur’an, Sünnet, İcma ve Akıl olmak üzere dört delilden yararlanmışlar.[3]

Kur’a’nı Kerim:

Allah u Teala şöyle buyurmaktadır: “Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin”.[4] Allame Tabatabai bu ayetin tefsirinde şöyle yazıyor: “tedlu” mastarı olan “edilla” kelimesinin anlamı kuyudan su çekmek için kuyunun içine atılan kovadır. Şu mübarek ayetteki anlamı hâkimlere rüşvet vermektir. Buradaki “delv” kelimesinin kullanımı konuya latif ve güzel bir kinayedir ki rüşvet veren kimsenin göze almış olduğu şeyin hükmünü kuyunun dibinde yer almış olan sunun menzilesine koymuş ki rüşvet kovanıyla dışarıya çekilmeye çalışılıyor”.[5] Dolayısıyla rüşvet vermenin haram oluşunun gereğince rüşvetin alınması da haramdır.[6]

Rivayetler :

Birçok rivayetin içeriğince rüşvet alınmasını küfrün mısdaklarından sayılmaktadır. Şu rivayete dikkat ediniz: Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Rüşvetten uzak durun. Zira bu iş küfürdür. Rüşvet yiyen bir kimse cennet kokusunu alamıyor”. İmam Cafer Sadık bu bağlamda şöyle buyuruyor: “…amma rüşvete gelince ey Ammar! Hükümler noktasında Allah a ve Allah Resulüne küfretmek anlamındadır”.[7]

İcma :

Rüşvetin haram oluşu hakkında fakihlerce sunulmuş bir başka delil ehlisünnet ve Şia olmak üzere tüm İslam fırkalarının üzerinde ittifak emiş olmalarıdır ki buna icma denilmektedi. Dolayısıyla icma ile rüşvetin haram oluşu sabit kılınmıştı.[8]

Akıl :

Rüşvet camiaya çok zararlar varit ediyor. Bir kısım parayla (rüşvetle) kendi tüm maksatlarına ulaşırlarsa parasız olan ve her hangi bir nedenden dolayı rüşvet vermek istemeyenler kendi haklarına varmak için birçok sorunlarla karşılaşırlar. Sorumlular yapacakları işleri karşısında rüşvet almaya adet ederlerse rüşvet vermeyenlere karşı kendi vazifelerini gerektiği gibi ve doğru bir şekilde yerine getirmezler / getiremezler. Dolayısıyla idari sistem tamamen fesada bulaşır. Bu nedenle mukaddes-i ERDEBİLİ olmak üzer diğer âlimler rüşvetin haram oluşu hakkında beyan edilen “akli” delili müstakil bir delil olarak unvan etmişler. Yani rüşvetin haram oluşu aklen sabit kılınmıştır. “ Mecmau’l – Fevaide ve’l – Burhan ” adlı kitapta şöyle yazılmaktadır: “rüşvetin haram oluşunun nedeni akıl ve nakilden, kuran, Müslümanların icma’i ve sünnetten istifade edilebilinir”.[9]

Sonuç itibarıyla taklidi mercilerin fetvasını zikredeceğiz:

Behcet, Hamenei, Safi, Fazıl, Mekarım ve Nuri gibi büyük Ayetullahlar şöyle buyurmuşlardır: “Dairelere müracaat eden kimseler tarafından kurumlarda topluma hizmet vermekle görevli çalışanlara (memur) para veya herhangi bir mal vermek kurumları fesada bulaştırır ve şeran haramdır. (Veren kişi için haram olduğu gibi) alan kişi için de haramdır ve dolayısıyla bu doğrultuda malı elde kimse bu malda tasarruf etme hakkına sahip değildir.[10]

Tebrizi, Sistani ve Vahit gibi Ayetullahlar şöyle buyurmuşlardır: “Kaza (kazilik) babı dışında kendi hakkını almak için rüşvet vermek caizdir. Ama vazifesi çalışmak ve topluma hizmet etmek olan kimseler tarafından almak caiz değildir.[11]

Hazreti Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani (damet berekatuh):

Fıkıh literatürüne has anlamda rüşvet hakka zıt hüküm etmek için kadı tarafından alınan maldır. Bu mutlak bir şekilde haramdır. Günümüzde rüşvetin kazandığı anlam şudur: Kanuna aykırı hüküm vermek için kişi tarafından alınan mala denir. Bu da kesinlikle haramdır.

Elbette rüşvetin alınması her halükarda haramdır ama eğer kişi kendi şahsi ve gerçek hakkını alabilmesi için kanuna aykırı hüküm verilmesi gerekmekte ve dolayısıyla biraz mal vermek zorunda ise bu doğrultuda verilen mal işkâlsızdır.

لینک به سایت استفتائات             

 


[1] Mecmau’l - Bahreyn ”, c. 1, s. 184.

[2] “ibni Esir, “ en - Nihaye ”, c. 2, s. 226.

[3] Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 256.

[4] Bakare, 188.

[5] el - mizan”, c. 2, s. 52. (bakara suresinin 188. Ayetin zeylinde).

[6] Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 234.

[7] Vesailu’ş - Şia ”, c. 12, s. 63, bap: 5, hadis no: 1. 

[8] NECEFİ, “ Cevahiru’l - kelam Fi Şerhi Şerai’i’l – İslam ”, c. 22, s. 145; Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 263.  

[9] Mukaddes Erdebili, “ Mecmaul Fevaid Ve’l - Burhan Fi Şerhi İrşad’i’l - Ezhan ”, Kum: defteri intişarati İslami, 1403, hicri kameri, c. 12, s. 49.

[10] İmam, “tahriruvesile”, c. 2, kitab-i kada, mesele: 6; Ayetullah fazıl: “camiul meseil”, c. 1, sual: 972; Ayetullah Mekarım-i Şirazi, “istiftaat”, c. 2, sual: 664  ve 665; Ayetullah Safi; “ Camiu’l - Ahakam ”, c. 2, sual: 1540; Ayetullah Hmenei, “ Ecvibetu’l - İstiftaat ”, sual; 1246 ve 1247; Ayetullah Behcet: “ Tevziu’l - Mesail ”, Muteferkat, mesele no: 16.

[11] Ayetullah Tabrizi, “ İstiftaat ”, sual 999; Ayetullah Vehit, “ Minhacu’s - Salihin ”, c. 3, mesele no: 32; Ayetullah Sistani, “ sistani.org ”, rüşve baistifade ez nermefzar-i pursiman, (sd.).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar