Gelişmiş Arama
Ziyaret
11372
Güncellenme Tarihi: 2009/12/12
Soru Özeti
Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
Soru
Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır? Acaba içinde yaşandığın yer ve topluma mı bağlı? Haram olduğu takdirde illetini açıklayınız?
Kısa Cevap

Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)[1] anlamındadır.  Istılahta ise bir kimse kendi hedefine ulaşabilmesi için verdiği şeyler (par, mal) dir.[2]

Rüşvetin haram oluşunu açıklamak için fakihler; Kur’an, Sünnet, İcma ve Akıl olmak üzere dört delilden yararlanmışlar.[3]

Kur’a’nı Kerim:

Allah u Teala şöyle buyurmaktadır: “Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin”.[4] Allame Tabatabai bu ayetin tefsirinde şöyle yazıyor: “tedlu” mastarı olan “edilla” kelimesinin anlamı kuyudan su çekmek için kuyunun içine atılan kovadır. Şu mübarek ayetteki anlamı hâkimlere rüşvet vermektir. Buradaki “delv” kelimesinin kullanımı konuya latif ve güzel bir kinayedir ki rüşvet veren kimsenin göze almış olduğu şeyin hükmünü kuyunun dibinde yer almış olan sunun menzilesine koymuş ki rüşvet kovanıyla dışarıya çekilmeye çalışılıyor”.[5] Dolayısıyla rüşvet vermenin haram oluşunun gereğince rüşvetin alınması da haramdır.[6]

Rivayetler :

Birçok rivayetin içeriğince rüşvet alınmasını küfrün mısdaklarından sayılmaktadır. Şu rivayete dikkat ediniz: Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Rüşvetten uzak durun. Zira bu iş küfürdür. Rüşvet yiyen bir kimse cennet kokusunu alamıyor”. İmam Cafer Sadık bu bağlamda şöyle buyuruyor: “…amma rüşvete gelince ey Ammar! Hükümler noktasında Allah a ve Allah Resulüne küfretmek anlamındadır”.[7]

İcma :

Rüşvetin haram oluşu hakkında fakihlerce sunulmuş bir başka delil ehlisünnet ve Şia olmak üzere tüm İslam fırkalarının üzerinde ittifak emiş olmalarıdır ki buna icma denilmektedi. Dolayısıyla icma ile rüşvetin haram oluşu sabit kılınmıştı.[8]

Akıl :

Rüşvet camiaya çok zararlar varit ediyor. Bir kısım parayla (rüşvetle) kendi tüm maksatlarına ulaşırlarsa parasız olan ve her hangi bir nedenden dolayı rüşvet vermek istemeyenler kendi haklarına varmak için birçok sorunlarla karşılaşırlar. Sorumlular yapacakları işleri karşısında rüşvet almaya adet ederlerse rüşvet vermeyenlere karşı kendi vazifelerini gerektiği gibi ve doğru bir şekilde yerine getirmezler / getiremezler. Dolayısıyla idari sistem tamamen fesada bulaşır. Bu nedenle mukaddes-i ERDEBİLİ olmak üzer diğer âlimler rüşvetin haram oluşu hakkında beyan edilen “akli” delili müstakil bir delil olarak unvan etmişler. Yani rüşvetin haram oluşu aklen sabit kılınmıştır. “ Mecmau’l – Fevaide ve’l – Burhan ” adlı kitapta şöyle yazılmaktadır: “rüşvetin haram oluşunun nedeni akıl ve nakilden, kuran, Müslümanların icma’i ve sünnetten istifade edilebilinir”.[9]

Sonuç itibarıyla taklidi mercilerin fetvasını zikredeceğiz:

Behcet, Hamenei, Safi, Fazıl, Mekarım ve Nuri gibi büyük Ayetullahlar şöyle buyurmuşlardır: “Dairelere müracaat eden kimseler tarafından kurumlarda topluma hizmet vermekle görevli çalışanlara (memur) para veya herhangi bir mal vermek kurumları fesada bulaştırır ve şeran haramdır. (Veren kişi için haram olduğu gibi) alan kişi için de haramdır ve dolayısıyla bu doğrultuda malı elde kimse bu malda tasarruf etme hakkına sahip değildir.[10]

Tebrizi, Sistani ve Vahit gibi Ayetullahlar şöyle buyurmuşlardır: “Kaza (kazilik) babı dışında kendi hakkını almak için rüşvet vermek caizdir. Ama vazifesi çalışmak ve topluma hizmet etmek olan kimseler tarafından almak caiz değildir.[11]

Hazreti Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani (damet berekatuh):

Fıkıh literatürüne has anlamda rüşvet hakka zıt hüküm etmek için kadı tarafından alınan maldır. Bu mutlak bir şekilde haramdır. Günümüzde rüşvetin kazandığı anlam şudur: Kanuna aykırı hüküm vermek için kişi tarafından alınan mala denir. Bu da kesinlikle haramdır.

Elbette rüşvetin alınması her halükarda haramdır ama eğer kişi kendi şahsi ve gerçek hakkını alabilmesi için kanuna aykırı hüküm verilmesi gerekmekte ve dolayısıyla biraz mal vermek zorunda ise bu doğrultuda verilen mal işkâlsızdır.

لینک به سایت استفتائات             

 


[1] Mecmau’l - Bahreyn ”, c. 1, s. 184.

[2] “ibni Esir, “ en - Nihaye ”, c. 2, s. 226.

[3] Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 256.

[4] Bakare, 188.

[5] el - mizan”, c. 2, s. 52. (bakara suresinin 188. Ayetin zeylinde).

[6] Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 234.

[7] Vesailu’ş - Şia ”, c. 12, s. 63, bap: 5, hadis no: 1. 

[8] NECEFİ, “ Cevahiru’l - kelam Fi Şerhi Şerai’i’l – İslam ”, c. 22, s. 145; Huyi, “ Misbahu’l - Fekahe ”, c. 1, s. 263.  

[9] Mukaddes Erdebili, “ Mecmaul Fevaid Ve’l - Burhan Fi Şerhi İrşad’i’l - Ezhan ”, Kum: defteri intişarati İslami, 1403, hicri kameri, c. 12, s. 49.

[10] İmam, “tahriruvesile”, c. 2, kitab-i kada, mesele: 6; Ayetullah fazıl: “camiul meseil”, c. 1, sual: 972; Ayetullah Mekarım-i Şirazi, “istiftaat”, c. 2, sual: 664  ve 665; Ayetullah Safi; “ Camiu’l - Ahakam ”, c. 2, sual: 1540; Ayetullah Hmenei, “ Ecvibetu’l - İstiftaat ”, sual; 1246 ve 1247; Ayetullah Behcet: “ Tevziu’l - Mesail ”, Muteferkat, mesele no: 16.

[11] Ayetullah Tabrizi, “ İstiftaat ”, sual 999; Ayetullah Vehit, “ Minhacu’s - Salihin ”, c. 3, mesele no: 32; Ayetullah Sistani, “ sistani.org ”, rüşve baistifade ez nermefzar-i pursiman, (sd.).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar