Gelişmiş Arama
Ziyaret
9072
Güncellenme Tarihi: 2014/02/27
Soru Özeti
Maide suresi atmış dördüncü ayeti şöyle buyurmaktadır: “Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık.” Bu ayet yeryüzünde İmam Mehdi (a.s) tarafından adaletin tamamıyla sağlanması ile çelişmiyor mu?
Soru
“Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık.” Bu ayet yeryüzünde İmam Mehdi (a.s) tarafından adaletin tamamıyla sağlanması ile çelişmiyor mu?
Kısa Cevap
Yahudilerin ahitlerine sadık kalmamaları ve işlerindeki ihtilaflar, onlar arasında düşmanlık ve adavetin etmenleri ve nifak ve ihtilaf tohumlarının saçılmasına neden olmuştur.[1] Aynı şekilde adavet ve düşmanlığa dayalı ayrılıklar onlar arasında henüz sürmektedir. Bu acı akıbetin sadece Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlara özgü olmadığını hatırlatmaya herhalde gerek yoktur. Müslümanlar da onların yolunu izlerse, belirtilen akıbete duçar olacaklardır. Ayet ve hadislerden istifade edildiği üzere Hz. Mehdi’nin (a.s) ortaya çıkmasından sonra tüm dünyadaki tek dinin İslam olacağı ve bunun Maide suresi atmış dördüncü ayetindeki belirtilen husus ile nasıl bağdaştığı sorusunun cevabı bağlamında şöyle demeliyiz: Yahudilerin (veya Hıristiyanların ve …) İmam Mehdi’nin (a.s) ortaya çıkmasından sonra çok zayıf bir azınlık halinde dünyada kalması muhtemeldir; zira söz konusu dönemde de insanların özgürlüğü ortadan kalkmayacak ve dinin icbar yönü olmayacaktır. Elbette dünyadaki insanların kahir ekseriyeti hakkın yolunu tutacak ve ona yönelecektir. Her şeyden önemlisi ise yeryüzündeki devlet, İslam devleti olacaktır.[2] Bundan dolayı İmam Mehdi (a.s) tarafından adaletin tamamıyla sağlanması, hiçbir günah ve kinin olmayacağı anlamına gelmez. Bunun anlamı, mazlum bireyin adalet istemesi durumunda kesinlikle hakkına ulaşacağı ve toplumsal güvenliğin makro düzeyde sağlanacağıdır.
 

[1] Elbette yaratışsal ve doğal nedenlerin Allah’a isnat edildiğini biliyoruz.
[2] Bkz: Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 4, s. 319, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Melekler İmamların mı nurundan yaratıldılar ve görevleri İmam Hüseyin’e ağlamak mıdır?
    14424 Eski Kelam İlmi 2012/01/05
    1) Şii ve Sünni kaynaklardaki rivayetler, meleklerin nurdan yaratıldıkları hususunda her hangi bir şüpheye yer bırakmamaktalar. Kimi Şii rivayetlerde başta melekler olmak üzere bütün varlıkların Peygamberimizin (s.a.a), Masum İmamların (a.s) nurlarından veya çeşitli nurlardan yaratıldıklarına dair işaretler vardır. Yine Ehl-i Sünnetin kaynaklarında birinci halife vs. gibilerin peygamberin ...
  • Ric’at nedir? Kimleri kapsamaktadır? Ve ne zaman gerçekleşecektir?
    30572 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia inançlarından birisi de ric’atdır. Ölümden sonra ve ahirete gitmeden önce bu dünyaya geri dönme anlamına gelmektedir ve İmam zaman Hz. Mehdi’nin (a.s.) zuhurundan sonra ve kıyamet gününden önce gerçekleşecektir.Ric’at, herkesi değil sadece müminlerin ileri gelenleriyle kâfirlerin önde gelenlerini kapsamaktadır. ...
  • Kısa bir süre dahi abdestini saklayamayan şahsın ibadet hükümlerinde görevi nedir?
    5557 Abdesti Bozan Şeyler 2019/03/12
    Birçok mekânda ez cümle türbelerde abdestli ve taharetle hazır olmak tavsiye edilmiş olsa da vacip değildir. Sizin sorununuz daha çok farzları ve namazı eda ederken söz konusu olmaktadır. Bu konuda bilmelisiniz ki: Hastalık sonucu gaz çıkmasının önünü alamayan mükellef idrarını tutamayan[1] şahsın hükmünde olup ...
  • Neden Allah Teâlâ münafıkların hastalıklarını tedavi etmemekte, bilakis onların hastalıklarını şiddetlendirmektedir?
    8171 Tefsir 2012/08/15
    Allah Teâlâ, insanı özgür, irade ve ihtiyar sahibi bir mahlûk olarak yaratmıştır. Yani insanın tekâmülü, irade ve seçimlerinin sonucu meydana gelmektedir. Öyleyse münafık kendi irade ve seçimlerinin sonucunda delalet ve sapıklık yolunu edinmiştir. Artık Allah Teâlâ nın onları zorla hidayet etmemesi hiçbir anlam ifade etmez. İlk olarak bu ...
  • Hz. Fatıma (s.a)’nın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2413 حضرت فاطمه زهرا س 2020/01/19
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    119026 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • A’alem olmayan taklit mercii tarafından fetvanın sadır olması, A’alem olan merciler konumuna zülüm ve insafsızlık etmiş olunmaz mı?
    4961 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Ayetullah el-Uzma Hadevi Tahrani’nin cevabı şöyledir: Her ne kadar mukallitlerin (taklitçilerin) A’aleme taklit etmeleri gerekiyor ise de, bütün şartlara (cami-uş şerait) sahip olan her müçtehit fetva verebilir. Elbette A’alem olan bir kimsenin anlamı şudur: onun ve diğer merciler arasında fetva ihtilafı olduğunda onun diğer mercilerden ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    28174 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...
  • Kendi şer’i vazifelerine karşı kayıtsız olan anne ve babanın oruç ve namazının karşısında oğlunun vazifesi nedir?
    5847 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/21
    Fıkıhçıların çoğuna göre Babanın yerine getirmediği oruç ve namazının kazası en büyük oğlanının üzerinde farzdır. Yani babanın vefatından sonra kazaya kalmış namaz ve orucunu ya büyük oğlu bizatihi kendisi veya başka birisini kiralayarak yerine getirmesi gerekir. Elbette taklidi mercilerin bir kısmı da anne ve baba yani her ...
  • Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
    8889 Eski Kelam İlmi 2009/06/17
    Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu mutedil bir duruma getirip ihtiyacını gideren kimsedir. Kıyamette şefaat etmek Allah'a mahsustur. Elbette Yüce Allah bazılarına da başkalarına şefaat etmeleri için izin vermiştir. Bu konu hakkında gelen birçok rivayetten kıyamette şefi'lerin çok olacağı ...

En Çok Okunanlar