Gelişmiş Arama
Ziyaret
5610
Güncellenme Tarihi: 2014/06/23
Soru Özeti
İslam Dinin Zarurileri Nelerdir?
Soru
İslam Dinin Zarurileri Nelerdir?
Kısa Cevap
Dinin zarurileri din sahibi tarafından açık bir şekilde tespit edilmiş şeylerdir. Dinin zaruri has ve genel olmak üzere iki kısımdır:
Has zaruriler din sahibi tarafından o dinin genel insanları için değil, belki has kişileri için açık bir şekilde sabit olunmuş şeylerdir. Genel zaruriler ise söz konusu dine giren, o dinin adap ve şeraitinden haberdar ve O dinin takipçileriyle muaşeret içinde olan her kes için söz konusu din sahibi tarafından açık ve bedihi bir şekle zikir edilmiş olan şeylerdir.
Mutlak olarak “zaruriler” denildiğinde, zarurilerden ikinci kısım kast ediliyor. Bu tür zarurilerin alameti şudur ki şeriat sahibi tarafından söz konusu şeyin açık delilleri, açık burhanları ve açık emareleri var olmasıdır. Ve söz konusu delillerin şeriat sahibine intisap edilmesi o denli meşhur olacak ki şeyin doğru olduğu hakkında var olan hadsi, o dinin dâhilinde bulunanlar ve o dinin takipçileriyle haşir ve neşir olan kimseler için kesin olduğu ve bu cihetle bu dine mensup olan her kesin ona iman ettiği açıktır.  
Dinin zarurileri, söz konusu dinin ehli olan kimselerin; avamı ve havası kendisine inandıkları şeylerdir denildiğinde bu kanaldan zaruri ve tanındığı içindir. Yoksa kim gelip hangi mesele hakkında yetmiş üç fıkraların tümünün durumlarını araştıracak söz konusu fırkaların avam ve havasların o meseleye itikat edip etmediğini araştıracak? Ama bununla birlikte bazı meseleler vardır ki araştırmaksızın bütün İslam fırkaları tarafından kendisine iman edildiği biliniyor. Kabe’nin kıble, beş vakit namazın var olduğu ve buna benzer meseleler gibi.
Bir meselenin dinin zarurilerinde olma şartlarından bir diğeri söz konusu mesele din ile alakalı bir mesele olmalıdır. Dinin zaruri kelimesinin kendisi buna delalet ettiği gibi. Dolayısıyla dinin taalluk ettiği meselelerden olmayan bir mesele dinin tüm takipçileri tarafından kabul görülmüş olsa bile dinin zarurilerinden sayılmaz. “Tüm kendi cüzünden daha büyüktür” veya “Ebu Kubeys” dağı Mekke’nin etrafındadır meseleleri gibi.
Böyleli bir meselenin (zaruri) inkâr edilmesi, bazı haletlerde sahibi kâfir olacak ve bunun iki durumu vardır:
Bir: İnkâr eden kimse, inkâr edeceği meseleye din sahibinin söz konusu meseleye inancı var ve kabul etmiş olduğunun farkında ve bilecek ki söz konusu meselenin inkârı din sahibini inkâr etmesini gerektiriyor. İşte bunu bildiği halde inkâr ederse kâfir olacaktır. Onun bu inkârı din sahibini inkârı etme anlamında olduğu için kâfir oluyor. Hatta bu durumlarda bile meselenin bazı dallarında inkâr edeni tekfir etmek teemmülü gerektirir. Bir sonraki meseleden de bu konu daha açık bir şekilde anlaşılacaktır.
 İkin: inkârcı inkâr ettiği şeyi dinden ve dinin hükümlerinden saydığı halde inkâr ediyor. Asıl maksadın bu olduğu da uzak değildir. el-Kâfi kitabında İmam Muhammed Bakırdan (a.s.) nakledilmiş Acliy Merviye sahihasinda şöyle denilmektedir: “Abd’ın kendisiyle müşrik olacağı en ufak şey nedir diye sordum? Şöyle dedi: hurma çekirdeğine çakıl ve çakıla hurma çekirdeğidir demek ve ona inanmaktır”.
Şunu söylemek gerekir ki bir şey bir kimsenin yanında dinden oluşu sabit olunmuş dolayısıyla kendisi için dinin zarurilerinden ve başka birisi için sabit olunmamış ve dolayısıyla onun için dinin zarurilerinden sayılmayabilir. Yani bir şey has zarurilerden olması mümkündür. Şöyle ki bir şahıs için her hangi bir meselenin ve her hangi bir şeyin delilleri açık ve söz konusu din ehlinden olan bir kimse için aynı dinin sahibi tarafından sabit olduğu bedihidir. Ama başka birisinin bu söz konusu mesele hakkında yakini yoktur. Bu cihetledir ki bizim fakihler arasında dinin zarurileri noktasında ihtilaf var olmakta ve dolayısıyla bazıları; “falan mesele ezhar, meşhur veya güçlü görüşe göre” şeklinde terimler kollanmışlardır.[1]  
 

[1] Bkz. Neraki, Mevla Ahmet b. Muhmmet Mehdi, “rsail ve Mesahi”, Kum: Kongre-i Nerakyeyn; Molla Mehdi ve Molla Ahmet, c. 2, s.336-338.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar