Gelişmiş Arama
Ziyaret
5989
Güncellenme Tarihi: 2014/08/31
Soru Özeti
Hasan Musenna kimdir ve Kerbela vakıasında bulunmuş mudur?
Soru
Bazı Şialar şöyle diyorlar: İmam Hasan(a.s)’ın oğlu Hasan Musenna Kebela vakıasında yoktu veya hayatta kalmadı. Dolayısıyla İmam Hasan (a.s)’ın nesli devam etmedi. Acaba bu doğrumudur ve şehit olan Kasım bin. Hasan bu zattan büyükmüydü?
Kısa Cevap
Hasan Musenna Hasan bin. Hasan olup İmam Hasan (a.s)’ın ikinci oğludur. Annesinin ismi ‘Hole’ olup Menzur Fezariye’nin kızıydı.[1] Hasan bin. Hasan Hasan Musenna olarak meşhur olmuştur. Saygın, takvalı ve faziletli bir şahsiyettir. Kendileri Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumunun kurucusudur. Hasan Musenna Abdulmelik bin Mervan’nın hükümeti dönemine kadar yaşamış. Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumuna müdahele etmeye çalışan Haccacla mücadele etmiştir.[2] Hasan Müsenna Kerbela kıyamında amcası İmam Hüseyin (a.s)’ın yanında yer almıştır.
Bazı tarihciler şöyle nakletmişlerdir: Hasan Müsenna 97 kameri tarihinde Süleyman bn. Mervan hükümeti döneminde şehit edilmiştir. Zahiren 53 yıl ömür yaşamıştır. Bu tarihi bilgiler ışığında onun kerbela kıyamında 17 yaşında olduğu anlaşılmaktadır.[3] Hz. Kasım’ın  13 yaşında olduğu göz önünde bulundurulursa kardeşinden 4 yaş büyüktür ve İmamını koruma noktasında herhangi bir kusuru söz konusu değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Hasan bin. Hasan’ın 35 yaşında vefat ettiği nakledilmektedir. Büyük ihtimalle nakil sırasında bir yer değiştirme yaşanmış ve 53 yerine 35 yazılmıştır.[4]
Tarihi kaynaklarda Hasan bin. Hasan’ın yaralı bir şekilde Kerbela esirleri arasında olduğu Esma bin. Harice’nin onu esirlerin arasından çıkarıp ona baktığını bildirmektedir. Hasan Musenna’nın evliliği hakkında şöyle geçmektedir. O, İmam Hüseyin (a.s)’ın kızlarından birini istemiş İmam Hüseyin (a.s)’da şöyle buyurmuştur: ‘İki kızımdan hangisiyle istersen evlenebilirsin.’ Hasan Musenna haya edip amcasına cevap vermemiştir. İmam Huseyin (a.s) Fatıma[5] adlı kızını seçerek şöyle buyurmuştur: ‘ O hepsinden daha çok annem Hz. Fatıma (s.a)’ya benzemektedir.’[6] Hasan musenna’nın vefatından sonra bir yıl boyunca eşi Fatıma kabrinin başında çadır kurarak ibadetle meşgul olmuştur. Hasan bin Hasan asla imamet iddasında bulunmamış, hiçkimse onun imam olduğunu iddia etmemiştir.[7]
Seyit ibn. Tavus Hasan Musenna ve İmam Hasan (a.s)’ın bazı diğer çocuklarının fazileti ve şerafeti hakkında şöyle yazmaktadır: Bu insanlar dönemin bütün Müslümanlarının yüce makamlarını izhar ve itiraf ettikleri insanlardır.[8]
İmam Rıza (a.s)’dan İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)’ın neslinin devamı hakkında gelen rivayetin bir bölümünden şöyle anlaşılır: Hasan Musenna’nın birçok evladı olmuştur. İmam Hasan (a.s)’ın soyu onun ve kardeşi Zeyd’in evlatlarıyla devam etmiştir. Bu rivayette şöyle geçer: ‘Hasan bin. Ali’nin soyu  Zeyd ve Hasan adlı iki evladından devam etmektedir. Zeyd’in Hasan adında Hasan Musenna’nın ise  Abdullah, İbrahim, Davut, Cafer ve Hasan Muselles lakablı Hasan adlı evlatları aracılığıyla İmam Hasan (a.s)’ın soyu devam etmiştir.’[9]
 
 
 
 

[1] Şeyh Müfit, Muhammet bin Muhammet, El’İrşad fi merifet’u hucecullah ela el’ibadi, 2.c, 20.s, Şeyh Müfit kongresi, Kum, 1bk, 1413.k.
[2] Aynı adres: 23-24.s.
[3] Emin Amuli, Seyit Muhsin, E’ayan’uş-Şia, 5.c, 43.s, dar’ul-tearuf lil’mutbuat, beyrut, 1406.k.
[4] Aynı adres.
[5] O İmam Hüseyin (a.s)’ın kızlarından biri olup annesi Talha bin Abeydullahi tymiyye’nin kızı umm-İshaktır. El’İrşad fi merifet’u hucecullah ela el’ibadi, 2.c, 135.s.
[6] El’İrşad fi merifet’u hucecullah ela el’ibadi, 2.c, 25.s.
[7] Aynı adres: 26.s.
[8] Seyit ibn. Tavus, Et’teraif fi merfit’i mezahib’it-tevaif, 520s, el’hiyam, Kum, 1.bk, 1399.k.
[9] İbn. Babaveyh, Muhammet bin Ali, El’hisal, Muhakkık, Ali Ekber Gaffari, 2.c, 466.s, İslami Yayınlar bürosu, Kum, 1.bk, 1362ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar