Gelişmiş Arama
Ziyaret
13934
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
Soru
Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
Kısa Cevap

Şeytanın insana sızma yollarını incelemeye tabi tutmadan önce şeytan denen varlık hakkında kısa da olsa bir bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan sözcüğünün türediği ilk lafız hakkında görüş sahipleri arasında bir takım ihtilaflar mevcuttur. Ama bu kelimenin uzak olmuş anlamındaki “şatan” kavramından türediğini söylememiz daha doğrudur. Dolayısıyla birçok örneği olabilir. Ama onların en belirgini ve hepsinin önderi İblis’tir. Şeytan cin türünden bir varlıktır. Bu yüzden masumlar (a.s) dışında değişik şekillere girip hayvan ve insan dâhil her surete bürünebilir. Dolayısıyla onun temel hile yollarından biri de bu yoldur. O, insanların akıbetinin kritik anlarında kendini güzel görünüşlü bir insan suretine büründürür ve insanları aldatmanın altyapısını oluşturur. Ama o her zaman bu yöntemden istifade etmez; yani soyut hal ile cisim hali arasında bir durumda yer alır. Bu yüzden direkt olarak insanın temel dayanağı ve insaniyeti olan soyut ruha ulaşamaz. Bunun için kötülüğü emreden nefis adındaki kanalla isteklerini bize hâkim kılar. Kötülüğü emreden nefis, hayvansal nefis olup yücelme ve yetkinleşme durumunda mutmain olmuş nefis veya yüce ruha dönüşmektedir. O halde şeytan kötülüğü emreden nefis veya insan nefsinin heveslerinin ilgi duyduğu sapmaları anımsatarak ve şekillendirerek insanın sapmasının ve kanmasının sebeplerini hazırlamaktadır. Bunun için insanın aldanmasında şeytanın nedenin bir parçası ve yardımcı neden olduğunu ve de tam bir neden olmadığını söylemek gerekir. Ama bu şekillendirmelerin tümüyle hayvanî temayüllerimizle uyuşan değişik görünüşleri vardır ve şunlardan ibarettir:

A. Çirkin Amelleri Güzel Göstermek: Şeytan çirkinlikleri güzel göstererek zulüm ve günahın çirkinliğini ortadan kaldırmakta ve insanın daha rahat bir şekilde günaha düşmesi için haram işlemenin toplumsal engellerini azaltmaktadır. Bu, günah ameller için bizim içimizde öne sürdüğümüz bahanelerdir.

B. Yalan Vaatler: Şeytan yalan vaatler vererek ve de uzun ve ulaşılamayan arzular vaat ederek insanı ahret, ölüm ve Yüce Allah’tan alıkoyar. Böyle bir şahıs nefsanî hevesleriyle uğraşır ve Kaf dağındaki arzusuna ulaşma yolunda büyük günahlar işlemeye de hazır hale gelir.

C. Korku ve Kaygı: Şeytan gelecek ve gelecekteki hadiseler hakkında insanda korku ve kaygı oluşturarak insanı servet biriktirmeye, cihattan kaçmaya ve tuğyan edenlerle beraber olmaya vb. davet eder. Onu çirkin ameller ve gelecek korkusundan kaynaklanan günahlara sevk eder.

Ayrıntılı Cevap

Yukarıdaki sorunun doğru cevabına erişmek için kısa da olsa şeytan denen varlık hakkında bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan kelimesinin türediği lafız hakkında bilginler arasında birkaç görüş mevcuttur. Ama şeytan sözcüğünün uzak olmuş anlamındaki “şatan” kelimesinden türediği görüşü daha uygun görünmektedir.[1] Birçok müfessirin söylediğine göre, şeytan; doğru yoldan çıkmış rahatsız edici ve tuğyan eden bir varlıktır. Bu varsayımla, şeytan ismi genel bir isim olup değişik örneklere sahiptir ve insan ve cinlerden her tuğyan eden varlığı kapsamaktadır.[2] Ama İblis insanların atası Âdem’e (a.s) secde etmekten kaçınan şeytandır.[3] Kur-an-ı Kerim'in açık buyruğuyla İblis bir insan değildir, cin türünden[4] bir varlıktır ve ateşten yaratılmıştır. Bu grup yaratıkların özelliği cisim ve soyutluk arasında bir hallerinin olması ve değişik şekillere bürünmeleri yani dış ve somut kalıplara girmeleridir. Şeytan hakkındaki sorulan sorudan anlaşıldığı kadarıyla İblis kastedilmektedir. Bu varsayımdan hareketle soruyu yanıtlayacağız. Belirttiğimiz gibi şeytan şekilsel bir varlıktır ve bildiğimiz üzere insan ise iki boyutlu bir varlıktır; yani hem cismanî ve hem de ruhanî yönlere sahiptir. O halde şeytan insanı kandırmak istediği zaman, çaresiz olarak özel bir kanaldan, insanın dayanağı ve insaniyetinin kaynağı olan ruhuyla irtibat kurması gerekecektir. İnsan nefsi değişik yönlere sahiptir. Bunlar, kendisinden ruh veya mutmain olmuş nefis diye söz edilen ruhanî yön ve kendisinden kötülüğü emreden ve nefsanî hevesler diye söz edilen şeytanî yönden ibarettir. Şeytan insana hükmetmek için çaresiz olarak onun kötülüğü emreden nefsi[5] kanalından istifade edecektir. Öte taraftan ise şekilsel bir varlığın direkt olarak cismanî varlılar ile irtibat ve iletişim kurması mümkün değildir. Şeytanın bu gizemli irtibatı kötülüğü emreden nefis ile yani kendisinden anımsatma ve vesvese diye söz edilen şeyle gerçekleşir. Allame Tabatabai bu hususta şöyle söylemektedir: "Şeytan kalbe vesvese verme yoluyla insanı kandırmaktadır."[6] O halde şeytan nedenin bir bölümüdür ve yalnız başına insanı saptırması mümkün değildir ve o sadece insanı nefsinin istediği yöne çağırmaktadır. Başka bir ifadeyle o yardımcı bir nedendir, tam bir neden değildir. İnsan da onun karşısında özgürdür; onun yolunu takip edebilir veya hakkın buyrukları ve kendi aklına uyabilir. Bu yüzden Yüce Allah insanın şeytana uymaması hakkında şöyle buyuruyor: "Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır."[7] Soru şudur: Şeytan, insanın ussal olmayan hisleri ve nefsanî heveslerini nasıl tahrik etmekte ve onu çirkin ameller işlemeye yöneltmektedir? Şeytan bu hedefe ulaşmak için değişik yollardan yararlanmaktadır ve onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Söylediğimiz gibi şeytan aynî ve somut bir varlık sıfatıyla herhangi bir şekle bürünebilir. Bu, şeytanın aldatma yollarından biridir. Yani o kritik ve tarihî anlarda iyi görünüşlü bir birey şekline bürünüp insanları hak yoldan saptırmaktadır. Bu gerçeğin tarihte numuneleri kaydedilmiştir ve şayet her birimiz için de gerçekleşmiştir.[8] Ama başka yollardan da istifade etmektedir ve Kur'an ayetlerinde onlara işaret edilmiştir.

A. Çirkin Amelleri Güzel Göstermek: Yani insanların yapması gayesiyle beğenilmiş ve güzel görünmesi için beğenilmeyen davranışları şeytan güzel göstermektedir. Bu, Kur'an-ı Kerim'de hakkın batıla[9] ve batılın da hakka büründürülmesi olarak söz edilen ve Yahudilerin taktiklerinden sayılan bir şeydir. Amellerin süslendirilmesi kolay ve insanın nefsanî istekleriyle uyumlu bir yoldur. Bu yüzden Kur'an'da şöyle buyrulmuştur: "Şeytan işlerini onlara güzel gösterdi. Böylece onları Allah yolundan alıkoydu…"[10]

B. Yalan Vaatler: Şeytan yalan vaatler vererek ve uzun emelleri yayarak insanı gerçeklerden ve önündeki imtihanlardan gafil kılar ve onu ulaşılmayan vehimlerle meşgul eder. Böyle bir şeyin neticesinin de Allah'ı unutmak ve O'ndan gaflet etmek olduğu bellidir. Bu yüzden Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler…"[11]

C. Korku ve Kaygı: Şeytanın hilelerinden biri de insanı geleceğine dönük korkutmak ve kaygılandırmaktır. Bu korku hali Allah'a ümitsiz olmak, kötü zan beslemek, tevekkül etmemek ve neticede de insanın iyilik yapmaktan sakınması gibi birçok sonucun nedenidir. Tıpkı şeytanın insanı gelecekte fakir ve yoksul olmayla korkutması ve bu hususun da insanın cimri olması ve infak etmesine engel olması gibi. Bu konu da Kur'an ayetlerince önemsenmiştir. Kur'an şöyle buyuruyor: "Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder."[12]

Kaynak ve Referanslar:

1. Tefsir-i Numune, Nasır Mekarim Şirazi.

2. El-Mizan, Muhammed Hüseyin Tabatabai.

3. Ahlak Der Kur'an, Muhammed Taki Misbah Yezdî.



[1] Lisnu'l-Arab, c. 13, "Şatan" kavramı.

[2] Tefsir-i Numune, c. 1, s. 191.

[3] "Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu." (Bakara, 34.)

[4] Kehf, 54.

[5] Ahlak Der Kur'an, s. 234.

[6] Tercüme-i El-Mizan, c. 1, s. 201.

[7] Bakara, 208.

[8] Bkn: Selim b. Kays Hilalî, Esrar-i Alî Muhammed, s. 220.

[9] Bakara, 42.

[10] Nahl, 24.

[11] Nisa, 120.

[12] Bakara, 268.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar