Gelişmiş Arama
Ziyaret
41021
Güncellenme Tarihi: 2012/05/12
Soru Özeti
Hz. Meryem ve Hz. Asiye (s) nasıl ve ne zaman vefat ve nerede toprağa verildiler?
Soru
Hz. Meryem ve Hz. Asiye (s) nasıl ve ne zaman vefat ve nerede toprağa verildiler?
Kısa Cevap

Firavun, Asiye'nin iman ettiğininin farkına vardıktan sonra defalarca onu uyardı ve ısrarla Musa'nın (a) dininden dönmesini ve onun Allah'ından yüz çevirmesini istiyor. Sonunda Firavun'un emri üzrine ellerini ve ayaklarını çivilerle bağlayarak kızgın güneşin ününe atıp göğsünün üzerine büyük bir taş koydular ta ki şahadet mertebesine nail oldu. Onun Hz. Asiye’nin (s) kabri Mısırdadır.[i] Elimizdeki tarih kitaplarını inceledik ancak kaç yaşında iken vefat ettiği hakkında bir bilgiye ulaşamadık.

İslami kaynakların dediğine göre, kutsal kitabın aksine Hz.Meryem (s)-51 veya 63 yaşında- Hz. İsa (a) hayatta iken vefat etti. Hz. İsa’nın (a) kendisi cenazesini yıkamıştı.[ii] Hz. Meryem'in kabri Beytu'l Mukaddes'tedir.

 


[i]  Yakut Hamevi,Şehabeddin Ebu Abdullah Yakut b.Abdullah, ''Mu'cemu'l Buldan'', Lübnan/Beyrut: Daru-Sadır, 1995 m., İkinci Baskı, c.5, s.142

[ii] Kuleyni, ''Kafi'', İran/Tahran, Neşri-İslamiyye,1362ş. ,İkinci Baskı, c.1,s.459

Meclisi,Muhammed Bakr, ''Biharu'l Envar'', Lübnan/Beyrut, Muessesetu'l Vefa, 1404k.,c.43, s.206

 

Ayrıntılı Cevap

Soru iki bölümden meydana geldiği için cevabıda iki bölümde verilecek.

a) Hz. Meryem (s)

Hz. Meryem'in (s) hayatı hakkında elimizde açık ve net bilgiler yoktur dolayısıyla detaylı bir şekilde hayatı hakkında görüş belirtilemez.

Kutsal kitabın açık bir şekilde belirttiğine göre, Hz. Meryem (s), Hz. İsa'nın (a) vefatından sonra uzun bir süre daha yaşamış ve oğlunun çarmıha gerilmesine tanık olmuştur.[1] Lakin kutsal kitabta söylenenlerin aksine islami kaynaklarda Hz. Meryem'in (s) İsa (a) hayattayken vefat ettiği ve Hz. İsa'nın (a) onun cenazesini yıkadığı[2] anlatılmaktadır. Hz. Meryem'in (s) kabri Beytu'l Mukaddes'tedir.[3]

Hz. Meryem'in kaç yaşında vefat ettiği hususunda muhtelif görüşler öne sürülmüştür. Bazılarına göre 51 yaşında,[4] bazılarına görede 63 yaşında[5] vefat etmiştir. Vefat edişinin şekli hakkında sahih bir nakil elimizede yoktur.[6]

b) Hz. Asiye (s)

Firavun'un eşi olan Asiye, sihirbazlar karşısında Musa'nın (a)  mucizesini gördükten sonra kalbinin derinlikleri iman nuruyla aydınlandı ve o lahzadan itibaren Musa'ya iman etti. Asiye (s) sürekli iman edişini gizliyordu. Ancak Allah'a iman etmek ve sevgi beslemek her zaman saklanabilinecek cinsten değildir. Firavun onun iman ettğini fark edince defalarca onu uyardı ve ısrarla Musa'nın dininden ve Allah'ından uzak durmasını istemişti. Ama o, istikamet içinde asla Firavun'un isteğine teslim olmadı.

Sonunda Firavun'un emriyle elleri ve ayakları zincirlerle bağlanıp kızgın güneşin sıcağının altına atıldı ve göğsünün üzerine büyük bir taş konuldu. Hayatının son anlarını geçirirken okuduğu dua şuydu: '' Allah’ım! Benim için cennette kendi indinde bir ev inşa et. Beni Firavun'dan ve yaptıklarından ve bu zalim kavimden kurtar.''[7] Allah'da bu fedakâr, her şeyi gözden çıkaran mümine kadının duasını kabul etti ve onu Meryem gibi dünyanın en dekçin kadınlarından kıldı.[8]

Hz.Asiye'nin (s) mazarı Mısır'dadır.[9] Ancak onun hangi yaşta vefat ettiği hakkıda, ilgili tarih kaynaklarında bir bilgi bulamadık.

Hz. Meryem ve Hz. Asiye'nin (s) şahsiyetleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indekslere bakabilirsiniz.

  1. '' Seyyideyi-Zenané Alem Fatima Ve Meryem (s)Soru 23558 (Site: 13742)
  2. ''Hz.Zeynep Ve Zenané Berteré Alem''Soru 15669 (Site: 15401)
  3. '' Makamı-Hz.Meryem (s)Soru 6591(Site:8306)

 


[1] Yuhanna İnicili;19,25

[2] '' Kafi'' , c.1, s.459,  ''Biharu'l Envar'',c.43, s.206

[3]  İbnu'l Fakih, Ebu Abdullah Ahmed b.Muhammed b.İshak, ''El'buldan'', Tahkik: Yusuf El'hadi, Lübnan/Beyrut, Alemu'l Kutup, Birinci Baskı, s.146

[4] İbni Esir, ''El'kamil Fi-Ttarih'',Lübnan/Beyrut, Daru-Sadır,1389k. , c.1, s.307

[5]  ''Nasihu-Ttavarih'', Hz.İsa'yı (a) konu eden cild, s.113

[6]   Örneğin denilir ki; bir gün Hz. Meryem sahraya çıkmıştı. Bir dağın eteğinde yoğun düşmüş ve yatmıştı. Bir daha da kalkmamış ve hayata gözlerini kapamıştı. Allah tarafından cennet hurileri gelip onu yıkamış ve beyaz bir parçayı üzerine çekmişlerdi. İsa (a) geldiğinde onu yatmış ve üzerine beyaz bir parça çekilmiş halde görüyor. Onu uyandırmaya kıyamayıp bir müddet etrafı gezmiş. Vakit geçti ve annesinin iftar ve namaz zamanı gelmişti. Yavaşça onu çağırdı cevap almadı. Yakınına gidip yüksek sesle çağırdı, yine cevap alamayınca üzerinden beyaz parçayı araladı ve annesinin vefat ettiğini gördü. Hüzün ve gözyaşları içinde annesini kaldırıp getirdi ve Beytu'l Mukaddes'te toprağa verdi.( ''Kısasu'l Enbiya'', Hüseyin İmad Zade, Neşri-İslam,1388ş.). Bu anlatılanlarının bir kısmı, Hz.İsa'nın (a) annesinin cenazesini yıkadığını serahaten ifade eden hadisler çelişmektedir. 

[7] Tahrim; 11

[8]  ''Biharu'l Envar'', c.13, s.164-165,  ''El'kamil Fi-Ttarih'', c.1, s.183-185

[9]  Yakut Hamevi, Şehabeddin Ebu Abdullah Yakut b.Abdullah, ''Mu'cemu'l Buldan'', c.5,s.142

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar