Gelişmiş Arama
Ziyaret
9435
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Peygamber Ekrem (s.a.a)’in peygamberlikle görevlendirilmesi ve mi’rac hadisesi bir günde mi (Recep 27) gerçekleşti?
Soru
Şialara göre Peygamber Ekrem (s.a.a) Recep Ayının 27. Gününde peygamberlikle görevlendirilmiştir. Ama Ehl-i Sünnet’e göre bu gün, Mi’rac ve İsra hadisesinin gerçekleştiği bir gündür. Acaba bu iki büyük olay bir günde mi gerçekleşmiştir ve her sen tekrar ederek davam ediyor mu?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabının açıklanması için “Bi’set” ve “Mi’rac” meselesini söz konusu eden tefsir kitaplarını inceleyelim:

1. Bi’set’in tarihi konusunda Müslüman âlimleri arasında iki görüş vardır ve bu görüşlerden birisi Peygamber Ekrem (s.a.a)’in bi’seti’nin Recep Ayının yirmi yedinci günüyle alakalı olduğunu kabul eden Şia’nın görüşüdür. Ama başka bir görüşte Ehl-i Sünnet’e aittir ve onlara göre Ramazan Ayı Peygamber Ekrem (s.a.a) peygamberlikle görevlendirilmiştir.[1]

2. Peygamber Ekrem (s.a.a)’in mi’rac konusunda sadece Ehl-i Sünnet ve Şia arasında değil, bizzat Ehl-i Sünnet’in kendi arasında da hangi günde olduğu ve ne zaman olduğu hakkında ihtilaf vardır.[2]

Zikredilen bu noktaları dikkate alarak ve bazılarının Recep Ayının yirmi yedinci gününü Peygamber Ekrem (s.a.a)’in mi’rac zamanı olduğunu söylediklerini de[3] nazarda tutarak bu ikisi arasında bir farklılığın olmadığı görülür. Zira bu ikisinin gerçekleşmesi – bu faraziye esasınca – her ne kadar bir gündür ama görüş sahiplerinin tamamının ortak kanaatine göre bi’set’in birinci yılı, mi’rac yılı değil, bilakis mi’rac için başka yılları zikretmişlerdir.[4]

 


[1] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an”, Kum: Defteri İntişarati İslami, Musevi Hamedani, Muhammed Bakır,  c. 2, s. 25. (Hangi günde olduğu hakkında ihtilaf vardır).

[2] Tayyip, Seyit Abdülhüseyin, Etyabü’l beyan fi Tefsiri’l Kur’an, Tahran 1378 ş, İntişarati İslami, ikinci baskı, c. 8, s. 218; El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 13, s. 38, Ruhu’l beyan ın 15. Cildi ve 6. Sayfasından ve “Menakıp” kitabının 1. Cildi 177. Sayfasından nakledilmiştir.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, Tahran 1374 ş, Daru’l Kutubi’l İslamiye, birinci baskı, c. 12, s. 14.

[4] Etyabu’l beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 8, s. 218; El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 13, s. 38.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şeytanın mı nüfuzu ve kudreti fazladır yoksa Allah’ın mı?
    6440 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Hiç şüphesiz Allah’ın kudreti her şeyin yaratıcısı olması yönüyle bütün işlerde şeytandan daha fazladır. Hz. Âdem’in Allah’ın buyruğuna uymayarak şeytan’ın sözünü dinlemesi şeytanın sözlerinin gücü ve nüfusu nedeniyle değildi, şeytanın vesvesesinin sonucuydu, çünkü insan muhtar(irade sahibi) bir varlıktır. Kendi seçimlerinde değişik unsurların etkisi altındadır.
  • Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
    11988 Pratik Ahlak 2011/10/22
    Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir. Riya ihlâsın karşı noktasında yer alır. Riya ameline yönelik ilahi gazap ve öfkeye dikkat etmek, halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek, insanların kadirşinaslıkta sözlerini tutmamalarına, şükranda bulunmamalarına, işleri unutmalarına ve güçsüzlüklerine bakmak, gönülleri ...
  • İmam Zaman (a.c.f)’ın ismi söylendiği zaman elimizi başımıza koyup ayağa kalkmamızı açıklayan rivayet var mıdır?
    6109 Eski Kelam İlmi 2011/11/17
    Yapılan araştırama esasınca ayağa kalkmayı ve eli başa koymayı, aşağıda yer alan iki rivayet belgelemektedir:1.   Ehl-i Beyt Şairi “Du’bel Haza’i”den gelen meşhur bir rivayete göre: Du’bel Haza’i, İmam Rıza (a.s)’ın yanında meşhur kasidesini okudu ve;“İmam Zaman (a.c.f)’ın zuhuru ...
  • Acaba pilavın birkaç kez ısıtılma sonucu alkol kokusu alması onu necis eder mi?
    5749 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Sorunuz Taklit Mercilerin fetva bürolarına iletildi. Verdikleri cevap şu şekilde olmuştur:Hz. Ayetullah Uzma Hamaneyi: Açıklanan durum onun haram ve necis olmasına yol açmaz.Hz. Ayetullah Uzma Sistani: Temizdir ve yemenin bir sakıncası yoktur.Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi: Necis değildir ama kayda değer bir ...
  • Niçin Hz. Ali’nin evine saldırıldığında, Hz. Ali kendi ailesini savunmak konusunda bir tepki göstermedi.
    8051 Masumların Siresi 2009/07/12
    Ehl-i Beyt imamları her türlü hata ve günahtan masum olduklarına göre onların tüm davranışlarının doğruluğuna inanmamız gerekir. Sadece bu davranışların hikmetini anlamak bizlere onlara uymaya ve onları örnek kılmaya yardımcı olur.  Diğer yandan Ehl-i Beyt imamlarının gidişat ve tavırlarını tahlil etmekle onların ne ...
  • Cenaze ve taziye merasimine katılmak insanın günahlarını azaltır mı?
    3317 Hadis 2019/08/06
     Dini metinlerde ve kaynaklarda cenaze merasimine katılmak ve merhumun yakınlarına başsağlığı dilemek önemle tavsiye edilmiştir. Bu eylem eğer halis niyetlerle gerçekleştirilirse hiç şüphesiz Allah Teala tarafından mükafatlandırılacaktır. Zira Kuran’ı Kerim’in buyruğu «إِنَّ الْحَسَناتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئاتِ» “Şüphesiz iyilikler kötükleri giderir.”[1]Bu konunun hadisler ışığında ...
  • Ramazan ayında sabah namazından sonra uykuda elinde olmaksızın cünüp olan kimsenin hükmü nedir ve böyle bir şahıs ne yapmalıdır?
    7208 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/24
    Oruç tutmanın sakıncası yoktur. Ama namaz için cünüp abdesti almalıdır.[1]  
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    10196 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Acaba İnsanın tekâmülü sadece özgür irade ve ihtiyari ameller ile mi mümkün?
    8537 Eski Kelam İlmi 2012/10/24
    Felsefi açıdan en aşağı dereceden vücudun en üst mertebesine varıncaya kadar varlıkların seyri her zaman öyle bir şekildedir ki vücutsal olarak en alttaki derece daha üsteki mertebenin tenezzül etmiş mertebesidir. Daha üst ve kâmil mertebe de, kendisinin aşağısında olan mertebenin kemaline sahiptir. Bu silsilenin bir ucunda bütün ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    9020 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar