Gelişmiş Arama
Ziyaret
9725
Güncellenme Tarihi: 2011/07/18
Soru Özeti
Teşehhütteki “eşhedü en la ilahe ilah” kelimesinde var olan “en” deki “n” harfini bir sonraki “l” harfine dağım etmek gerekiyor mu?
Soru
Teşehhütteki “eşhedü en la ilahe ilah” kelimesinde var olan “en” deki “n” harfini bir sonraki “l” harfine dağım ederek “eşhedü en la”nın yerine “eşhedü el-la” demek vacip midir?
Kısa Cevap

Arapça kelimeler, Fatiha, diğer sureler ve başka kuransal zikirlerin doğru bir şekilde okunması vaciptir. Ama harflerin mahreçleri tecvit âlimlerinin görüşlerine uygun bir şekilde okunması vacip değildir. Ölçü Arapların örfüdür. Telaffuz edilen kelime Arapların örfünde doğru telaffuz edildiğine sıdk edilmesi gerekir. Dolayısıyla kendi kıraatini doğru görmeyen bir kimse kıraatini doğru okuyabilecek şekilde öğrenmelidir. Öğrenmeye kadir değilse mazurdur.[1]

İmam Humeyni tahrirul vesile adlı eserinde şöyle buyuruyor: Kıraatteki sahih olma ölçüsü bütün harfler kendi mahreçlerinden (o dili konuşanların eda ettikleri şekilde) eda edilmelidir.

İhtiyat gereğince kelimenin şeklinde etkili olan önemli hareketler ve hakeza irap ve binanın hareket ve sükûnları de Arap lügatçilerinin dedikleri kurallara riayet edilmelidir. Örneğin “el” ve “ihdina” daki vasl hamzasının hazf edilsin ve “enamte”deki kat hamzası isbat edilmelidir.

Ama harflerin mahreçleri bağlamında tecvit âlimlerinin göstermiş oldukları dikkate riayet etmek gerekli değildir. Hakeza şiddet ve rahvet (gevşeklik), kalın ve ince, ist’ila ve benzer şekilde harflerin sıfatlarına dönük olan şeylere ve hareketli harfi (sükun etikten sonra) bir sonraki benzer harfte dağım etmek; örneğin: “yalemu ma beyne eydihim” cümlesinin “yalemu” deki “m”yi “ma” daki “m”de dağım etmek veya mahreçleri birbirine yakın ve her iki harf de bir kelimede olursa, “yerzuqukum” ve “zuhzihe ani’n-nar” örneklerinde olduğu gibi ki birincisinde “ق” harfi “ک” harfine, ikincisinde “ح” harfi “ع” harfine değim etmesi gibi idğami kebir kaidesine riayet etmek gerekli olmadığı gibi, hata ihtiyat gereğince bu gibi şeylere riayet edilmemesi daha iyidir. Özellikle mahreçleri birbirine yakın olan harflerde bu amelin yapılmaması daha iyidir. Hatta bazı “idğami sagir”e bile riayet emek gerekli değildir. Asıl itibariyle sakin olanı kendisine yakın olan harfe dağım edilmesi, “min rabbike” cümlesinde “n” harfini “r” harfine dağım etme örneğinde olduğu gibi idğama riayet etmesi lazım değildir. Ama “meddi lazım” denilen kurala ihtiyat gereğince riayet edelmeli. “Meddi lazım” şöyledir: Med harfı iki sebebiyle birlikte tek kelimede bulunmalarıdır. “جاء Ca’e”, “سوء su'un”, “جِی‏ءَ cii’e”, “دَابَّة dabbeh”, “ق kaf”, ve “ص sad” gibi. Hakeze harekeli olanın üzerinde durmayı (vakfı) terk etme, sükûn ile vasıl yapma, tenvin ve sakin olan nun’u “yermelune=y-r-m-l-n” harflerine dağim etme kuralına riayet etmek vacip ve farz olmamakla birlikte riayet edilmesi dahi iyidir.[2]

Buna binaen nakil edilen fetvalar gereğince namazda idağami bilagunne (y-r-m-l-n) gibi bazı tecvid kurarlarına vacip ve gerekli olmasa bile riayet edilmesi daha iyi ve güzeldir.



[1] İmam HUMEYNİ, “tevziü’l-mesail (el-muhaşi)”, c. 1, s. 608.

[2] İmam HUMEYNİ, “tahriru’l-vesile”, c. 1, s. 167, mesele no: 13.

Ayrıntılı Cevap
Cette question n'a pas une réponse brève. Pour une réponse détaillée veuillez cliquer
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şeytanın çocukları var mı ve onlar da lanetlenmişler mi?
    43700 Tefsir 2008/05/14
    Şeytan’ın kendisine yardım eden çocukları vardır ve bütün çocukları onun yolunu devam ettirmektedirler ve Hz Resulullah ile beraber yaratılan ve O hazretin Müslüman yaptığı şeytanın dışında kalan çocuklarının hepsi de lanetlenmiş ve kovulmuşlardır. ...
  • Acaba tüm enfallerin mülkiyetinin Allaha ve Allah resulüne ait olduğunu söyleyen enfal suresinin ilk ayeti ile enfalin beşte birisinin onlara ait olduğunu söyleyen aynı surenin 41. ayetleri arasında bir çelişki yok mu?
    6717 خمس و زکات 2012/06/10
    Ganimet ile enfal mantıksal olarak aynı değildir. Bunun yanı sıra da şunu söylemek gerekir ki vahdetçilik (varlık aleminde tek bir varlık söz konusu olduğunu savunan) anlayışa göre insanın kendisi olmak üzere varlık aleminin tamamı Allaha aittir. Ama çoğulculuğu (varlık aleminde bir çok varlık söz konusu olduğunu) kabul ...
  • Gayri Müslim kadınlar Müslüman kadınların özelliklerini beyan etmezlerse onlara namahrem olurlar mı?
    12391 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Gayri Müslim kadınların Müslüman kadınlara bakması hakkında hadis kitaplarında İmam Sadık’tan şöyle bir rivayet nakledilmiştir: (Müslüman) Kadının Yahudi ve Hıristiyan kadınlar karşısında hicabını açması uygun değildir; zira kendileri onların bedensel sıfat ve özelliklerini eşlerine bildirmektedirler.[i] Bu ...
  • Kaynana ve baldız ile tokalaşmanın hükmü nedir?
    9981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Namahrem bir kadının eline dokunmak ve onunla tokalaşmak haramdır. İnsanın baldızı kendisine namahrem olduğundan onunla tokalaşmak caiz değildir. Ama kaynana ile tokalaşmak cinsel zevk kasti bulunmuyorsa sakıncasızdır.[1]  
  • Acaba Halifetullah / Allah’ın halifeliği makamı herkes için midir ve ayrıca bu makamdan daha üstün bir makam bulunmakta mıdır?
    10123 Eski Kelam İlmi 2008/05/03
    Arapça literatürde halife yahut hilafet kavramları “hulf: başın gerisi” kökünden türemiş ve birinin yerine gecen manasında kullanılmıştır. Başka birisinin yerine geçmek ise; somut işlerde kullanıldığı gibi, kuramsal ve hakiki işlerde de kullanılır.Bakara suresinin 30. ayetinde gecen, “Ben yeryüzünde muhakkak bir halife kılacağım…” cümleden ...
  • Beyine ile itirafın tezatlaştığı durumda kısasın hükmü nedir?
    5187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Eğer beyine (iki adil şahit) “a” ismindeki şahıs kasten Zeyd denen şahsı öldürdü şeklinde şahitlik eder ama daha sonra “b” ismindeki bir şahıs gelip Zeyd ismindeki şahsı öldüren benim şeklinde itirafta bulunursa fakihçilerin büyük bir çoğunluğun görüşü şöyledir: Kan sahibi aşağıdaki dört şıktan her hangi birisiyle amel ...
  • Ciğer, yürek ve böbrek gibi hayvan sakatatını yemek cismi ve ruhi olarak insan bedenine ne gibi etkilerde bulunabilir?
    61692 ترک لذت 2012/08/11
    1. İnsan cisim adındaki bir kalıp ve ruh adındaki bir özden teşkil olmuştur. İnsan varlığı cismin yaratılmasıyla meydana gelir ve ruhun gelişimiyle devam eder. Öte taraftan insanların bedihi ve fıtri isteklerinden biri saadete ermektir. Vaat edilmiş saadete ermek için cisim ve ruhu tanımak ve doğru yaşama tarzını ...
  • Ölü telkininde ne söylenmesi gerekir?
    2904 Kefenleme Ve Defin 2019/01/23
    Ölü defninde sünnet olan adaptan biride ölüye şehadetlerini telkin etmektir. bu sünnet şu şekilde yerine getirilir: Ölüyü kabre koyduktan sonra kefenin düğümleri çözülür ve ölümün yüzü toprağa koyulur. Daha sonra topraktan bir yastık düzeltilerek başı onun üzerne koyulur. Tekrar sırt üstü yatmaması için sırt tarafına kerpiç koyulur ...
  • Neden namazı bozmak günahtır?
    5464 گناه و رذائل اخلاقی 2014/05/28
    Bildiğimiz gibi görüşme yerinden aniden ve sebepsiz çıkmak görüşülen bireye hakarettir. Bu anlamda, namazda tekbir getirip Allah’ın huzuruna çıkarken görüşme vaktinin bitmesinden (selam) önce bir sebep olmadan görüşme yerini terk etmemiz güzel değildir. ...
  • Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
    2980 تاريخ بزرگان 2019/06/22
    Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser ...

En Çok Okunanlar