Gelişmiş Arama
Ziyaret
13987
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Bir Müslüman’ın yapabileceği en üstün müstehap amel nedir?
Soru
Bir Müslüman’ın yapabileceği en üstün müstehap amel nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

En üstün müstehap ameli beyan etmek zor ve belki de imkânsızdır. Bunun nedenini aşağıda belirteceğiz. Değişik rivayetlerde muhtelif hususlardan en üstün amel diye bahsedilmiştir. Fereci beklemek[1], namaz[2], Muhammed (s.a.a) ve âli Muhammed’e salâvat göndermek[3], susuzlara su vermek[4], Ali’yi (a.s) sevmek[5], sevindirmek[6], cihad[7], güzel amelde devamlı olmak[8], İmam Hüseyin’in kabrini ziyaret etmek[9], gece namazı[10], Allah için sevmek ve Allah için düşman olmak[11], vaktin başında namaz kılmak[12], anne ve babaya iyilik etmek[13], yemek vermek[14] ve en zor ameller[15] bu hususlardan bazılarıdır. Yanı sıra, zaman dilimlerindeki en üstün ameller (Cuma günü[16], mübarek Ramazan ayı[17], Şaban ayının on beşinci gecesi[18] gibi) gibi, bir kayıt ekleyerek en üstün amelleri sayan rivayetler de mevcuttur.

O halde en üstün amel gerçekten hangi ameldir?

Göründüğü gibi rivayetlerde en üstün amel sıfatıyla değişik hususlardan bahsedilmiştir. Bu rivayetleri mantıkî bir konu kalıbında bir araya getirmek nasıl mümkündür?

İki Delil:

1. Ölçüdeki Farklılık:

Rivayetlerde en üstün amel olarak zikredilen bu amellerin tümü, değişik ölçü ve miyarlar ile beyan edilmiştir. Daha açık bir ifadeyle, en üstün amel gece namazıdır diye buyrulduğunda bir dizi ölçü ve en üstün amel cihattır diye buyrulduğunda da başka ölçüler gözetilmiştir. Örneğin, Allah yolunda cihad etme vakti geldiğinde, en üstün amel Allah yolunda cihad etmektir. Gece namazının ölçüleri geçerli olduğunda da en üstün amel gece namazıdır. Anlaşıldığı kadarıyla İslam’ın ilk döneminde ve ikinci halife zamanında ezandaki “hayya âla hayru’l-amel” (en üstün amele gelin) cümlesini en üstün amellerden olan cihad ile birleştiremeyince ve her ikisini de ilmî ve reel olarak açıklayamayınca “hayya âla hayru’l-amel” cümlesini ezandan sildiler!.[19] Bu nedenle, ölçülerdeki farklılık bu gibi rivayetleri ilmî olarak açıklamak için iyi bir kanıttır. Cihad gibi bu hususların bazıları toplumsal ölçü ve etkiye sahiptir. Bazıları sadece şahsî boyuta sahiptir. Fereci beklemek gibi bazıları her iki boyutu taşımaktadır. Ali’yi (a.s) sevmek gibi bazıları ise esasen amel değil, inanç boyutuyla ilgilidir! Rivayetlerin bir bölümünde en üstün amelin ne olduğu hakkında bir husus belirtilmemiş ve sadece “en üstün amel en zor olandır”[20] diye buyrulmuştur.

2. Şartlardaki Farklılık:

Bazen yükümlü tarafından mevcut olan şartlar bu rivayetleri açıklar. Bunun birinci kısım ile arasındaki fark şudur: Birinci kısımda özel fiildeki (namaz, cihad vb.) mevcut ölçü ve miyarlar, ameller arasında fark ve ihtilafa neden olmaktadır. Ama ikinci kısımda ise özel zaman koşulları ve benzeri şeyler gibi fiil dışında kalan bazı şartların varlığı, amellerin hangisinin daha üstün olduğunu ilmî olarak açıklamaktadır. Örneğin Müslümanlar İslam’ın ilk yıllarındaki mücadelelerde zor şartlar taşırken veya Şiiler zor koşullar altındayken meyus olmamak ve fereci beklemek en üstün ibadetti; çünkü meyus olmaları durumunda onların her şeyi zeval olacaktı. Ama fereci beklemekle kendilerinde ümit ve direniş psikolojisi dirilmiş ve sorunlara galebe çalma ve zafer için yol açılmıştı. Diğer örnekler de bu genel kaideye tabidir. Cihad meselesi, zorunlu haller dışında kesinlikle kadınlar için en üstün amel değildir. “Gece namazı”, henüz farz namazları öğrenmemiş yeni bir Müslüman için en üstün amel sayılmaz. Diğer hususlar da bu kabildendir.

Netice:

Bu rivayetlerin bütününden İslamî buyruklarda en üstün amelin mutlak olmadığı anlaşılmaktadır. Mutlak olarak, her halde, her zamanda ve her mekânda filan amel en üstün ameldir diye bir şey söylenemez. Belirtildiği gibi, en üstün amel olarak sayılan bazı ameller, farklı ölçülere sahiptir. Bu örneklerin bazıları muhatabın hali gereği ve onun taşıdığı özel koşullar esasınca belirtildiğinden, mutlak hususlardan sayılamazlar. Ama her halükarda belirtilen örnekler bizim için sayılan en üstün amellerin cüzleridir.

Başarılar

[1] Biharu’l-Envar, c. 75, s. 208.

[2] Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 4, s. 70, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1408.

[3] Müstedrek, c. 5, s. 119.

[4] Müstedrek, c. 5, s. 331.

[5] Müstedrek, c. 5, s. 119.

[6] Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 499, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1409.  

[7] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Kafi, c. 5, s. 9, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1365.

[8] Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 1, s. 131, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1408.

[9] Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 499.

[10] Müstedrek, c. 6, s. 337.

[11]Müstedrekü’l-Vesail, c. 12, s. 220

[12] Müstedrekü’l-Vesail, c. 3, s. 98.

[13] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 75, s. 85, Müessese-i Vefa, Beyrut, 1404.

[14] Vesailü’ş-Şia, c. 24, s. 427.

[15] Biharu’l-Envar, c. 67, s. 191.

[16] Hür Amıli, Muhammed b. el-Hasan, Vesailü’ş-Şia, c. 7, s. 399, Müessese-i Âlu’l-Beyt, 1409.

[17] Vesailü’ş-Şia, c. 10, s. 313.

[18] Şeyh Tusi, Muhammed b. el-Hasan, Misbahu’l-Müçtehid, s. 829, Müessese-i Fıkhu’ş-Şia, Beyryt, 1411.

[19] Şerefuddin, Abdülhüseyin, İçtihad Der Mukabil-i Nas, tercüme-i Ali Devani, fasl-ı dovvom, bahş-i bist-u çahr (Bidat-ı Ömer Der Ezan Ve İkame), Deftrer-i İntişrat-ı İslamî, Kum.

[20] Biharu’l-Envar, c. 67, s. 191.


Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar