Gelişmiş Arama
Ziyaret
11557
Güncellenme Tarihi: 2010/04/21
Soru Özeti
Şia, Ömer b. Hattab’ın küfrünün iblisin küfrü ile eşit olduğuna inanmakta mıdır?
Soru
Şia’nın inancına göre Ömer b. Hattab’ın küfrü iblisin küfrü ile eşit ve hatta ondan daha fazladır. Şia şöyle demektedir: İblis, Ömer’in maruz kaldığı azabın şiddetine şaşıracak ve şöyle diyecektir: Allah’ın şiddetli bir şekilde azap ettiği bu şahıs kimdir, oysaki tüm yaratıkları saptıran benim (Tefsiru’l Ayyaşi, c. 2, s. 240, hadis. 9).
Kısa Cevap

Belirtilen rivayet evvela senet ve metin açısında zayıftır ve delil teşkil etmeyen mürsel rivayetlerden sayılmaktadır; zira Ayyaşi ile Ebu Basir arasındaki senet ve vasıta belli değildir. Eğer bazı mürsel rivayetlerin kabul edildiği söylenirse, Ayyaşi senetsiz mürsel rivayetleri delil teşkil edecek şahıslardan değildir. İkincisi rivayette Ömer b. Hattab’ın küfrü belirtilmemiştir. Lakin bu rivayetin muteber olmaması, Şiilerin ikinci halifenin tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. O, birçok konuda Şia ve Ehlisünnet ’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır. Onun davranışları, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konularda ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) hakkında buyurduğu hususlarda aksi yönde olmuştur. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

Ayrıntılı Cevap

 

Bu rivayet, sorudan belirtilen şekliyle (isim belirtilmeden) nakledilmiştir.[1]Ayyaşi tefsirinde bu hususta nakledilen rivayet senet, metin ve delalet açısından incelenmeli ve böyle bir şeyin Şia mezhebinin kesin ve kati inançlarından olup olmadığı aydınlanmalıdır.

Rivayetin Senedi:

Ayyaşi hiçbir vasıta olmaksızın bu rivayeti Ebu Basir’den nakletmiştir ve Ebu Basir ile Ayyaşi arasındaki raviler belli değildir; bu yüzden bu rivayet mürseldir ve herhangi bir şahıs hakkındaki mürsel rivayet delil sayılmaz. Şia’nın meşhur âlimleri, genellikle güvenilir şahıslar dışında hiç kimseden hadis nakletmeyen bir grup büyük şahsın mürsel rivayetlerinin delil teşkil ettiğine inanmıştır.[2] Lakin Ayyaşi bu bireylerden sayılmamaktadır; yani merhum Kuleyni ve merhum Şeyh Tusi gibi değildir. Örneğin merhum Kuleyni hadis toplamada çok dikkat göstermiş, el- Kâfi kitabını telif etmek için yirmi yıl zahmet çekmiş, onu güvenilir bir usul ile bir araya getirmiş ve güvenilir ravileri tanıtmak için rical ilminde bir kitap telif etmiştir;[3] lakin Ayyaşi hakkında böyle bir şey söylenmemiştir. Ayrıca Şia’nın rical ve hadis kaynaklarında “Ebu Basir” olarak adlandırılan bir takım şahsiyetlerden söz edilmiştir[4] ve Ebu Basir’in kim olduğu belli değildir; zira Ebu Basir birkaç şahsın ortak künyesidir ve onlardan bazılarının güvenilirliği onaylanmamıştır.

Rivayetin Metni:

Metin ve tabir açısında bu rivayet ipham ve muğlaklık taşımaktadır ve soruda belirtilen şey hususunda ona istinatta bulunmak mümkün değildir; bu yüzden merhum Allame Meclisi bu rivayeti açıklamaya çalışmıştır.[5] Artı, bu rivayet Şiilerin kesin inançları ile uyuşmamaktadır. Ancak bir takım özel şartları taşıyan hadislere güvenilebilir ve ilgili şartlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1. Hadisin içerik ve manası akıl, his ve gözleme karşı olmamalıdır.

2. Hadisin içeriği, tarihsel kesin nakillere muhalif olmamalıdır.

3. Hadis, akıllı bireylerin yaşam şekli, davranış ve sözlerine karşı olan hususları içermemelidir.

4. Hadis, Kur’an-ı Kerim veya mütevatir hadislerin içeriği ile çelişmemelidir.

5. Kesin senetler ile uyuşmalıdır.[6]

Bunlara ek olarak hadis ilmi kitaplarında başka şartlar da belirtilmiştir. Bu rivayetin belirtilen şartların tümünü taşıdığı söylenemez. Bu rivayet hakkında diğer bir nokta da içinde Ömer b. Hattab’ın küfrünü belirten açık bir sözün olmayışıdır. Lakin bu hadisin muteber olmayışı, Şiilerin Ömer b. Hattab’ın tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. Bilakis o birçok konuda Şia ve Ehlisünnet’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır.[7]Bu da Ömer b. Hattab’ın davranışlarının Şiiler nezdinde kesin deliller sebebiyle kabul edilmemesine neden olmuştur. Aynı şekilde Ömer, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konular hakkında ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) ile ilgili olarak belirttiği tavsiyelere karşı hareket etmiştir. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

İlgili başlık:

Şia’nın bakışında sahabelerin küfür ve nifakı, 2791 (Site: 3500).

 


[1] Biharu’lEnvar, c. 30, s. 232 – 233, «إِذَاكَانَيَوْمُالْقِيَامَةِيُؤْتَىبِإِبْلِيسَفِيسَبْعِينَغُلًّاوَسَبْعِينَكَبْلًا، فَيَنْظُرُالْأَوَّلُإِلَىزُفَرَفِيعِشْرِينَوَمِائَةِكَبْلٍوَعِشْرِينَوَمِائَةِغُلٍّ، فَيَنْظُرُإِبْلِيسُفَيَقُولُ: مَنْهَذَاالَّذِيأَضْعَفَهُاللَّهُالْعَذَابَوَأَنَاأَغْوَيْتُهَذَاالْخَلْقَجَمِيعاً. فَيُقَالُ: هَذَازُفَرُ.فَيَقُولُ: بِمَاجُدِرَلَهُهَذَاالْعَذَابُ؟!.فَيُقَالُ: بِبَغْيِهِعَلَىعَلِيٍّعَلَيْهِالسَّلَامُ... ».

[2]Subhani, Cafer, Külliyatı fi İlmi’r Rical, s. 203’den 233’e, Müessese-i Neşri İslami, çapı pencum, 1423 h.k; MudirŞaneçi, Kazım, İlmu’l Hadis, s. 187 ila 191, Defteri Neşri İslami, çapı şanzdehum, 1381 h.ş.

[3] İlmu’l Hadis, s. 95.

[4] Ebu Basir bin Muhammed Esedi Kufi (Keşi, Ebu Amr Muhammed bin Ömer bin Abdu’l Aziz, Ricali El- Keşi, s. 174, Muhakkık / Musahhıh: Mustafavi, Hasan, Müessese-i Neşr der DanişgahıMeşhed); Ebu BasirLeys bin Bahteri Muradi (Şeyh Tusi, El- Fihrist, s. 130, El- Mektebetu’rRezeviye, Necef, Irak); Ebu Basir Yahya bin Ebi’l Kasım Esedi Kufi (Cem’i ez Bozorgan, Tarihu’lFukahave’rRuvat, haşiyetuhulasetu’lakval, s. 1084; Subhani, Cafer, MovsuatuTabakatu’lFukaha, c. 2, s. 632.); Ebu Basir Yusuf bin Haris (Huyi, SeyyidEbu’l Kasım Muesvi, MucemuRicalu’l Hadis, c. 21, s. 177 ve 178.)

[5] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 30, s. 234, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[6] İlmu’l Hadis, s. 146 – 149.

[7] Bu, bazı durumlarda kesinlikle günahtı.

 

 

 

.  

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12632 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
    15900 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını ...
  • Dini mektep ve nizamlarla dini olmayanların arasında ne gibi ayrıcalıklar vardır?
    7258 Teorik Ahlak 2012/05/12
    İlk önce şunu hatırlatmamız gerekmektedir ki; İslam dini ve tahrif olmamış diğer semavi dinler arasındaki asli benzerlik, yeryüzünde tevhidin istikrarı ve Allah’a ibadet etme ve insanların kulluktan uzaklaştırma ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir; Nitekim Kur’an’-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” ...
  • Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
    11238 Pratik Ahlak 2010/01/16
    Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.
  • Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
    10034 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    10594 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Neden İmam Hüseyin (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmedi?
    13678 Masumların Siresi 2010/04/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmemesinin sebebi hakkında şunları söyleyebiliriz:1- İmam (a.s) kardeşi ve imamı olan İmam Hasan’ın (a.s) hayatı döneminde Muaviye’yle yaptığı anlaşmaya gösterdiği saygı ve Muaviye’nin de böyle bir anlaşmaya göstermelik olarak yaptığı saygıdan dolayı.2- ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6333 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
    29340 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde ...
  • Farz namazların kazaları yerine sünnet namazları kılınabilir mi?
    7489 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2012/10/01
    İmam Humeyni (r.a) benzeri bir soruya yanıtta şöyle buyurmuştur: Geçmiş farz namazların kazası farzdır ve sünnet namazlarını kılmayla bir çelişki arz etmez. Lakin sünnet namazı, farz namazın kazasının yerini almaz.[1] Bundan dolayı her ne kadar sünnet namazları birçok fazilete sahip olsa da sizin kaza ...

En Çok Okunanlar