Gelişmiş Arama
Ziyaret
9769
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
Soru
Hz Zehra’nın şehadet günü hakkında Hz Peygamberin (a.s) vefatından 75 gün veya 95 gün sonra diye belirtilen tarihlerden hangisi daha güçlü görüştür?
Kısa Cevap

Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz Peygamberin (a.s) vefatından 95 gün sonra bunun gerçekleştiğine inanmakta ve bu tarihi muteber bilmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Sıddıka-i Tahire’nin yüce babasının vefatından sonra kaç gün hayatta kaldığı hususunda hadis ve tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazıları bunun 40 gün, bazıları 6 ay ve bazıları da 8 ay olduğunu belirtimiştir.[1] Merhum Ebu’l Ferec İsfahani Mekalitu’t Talibin kitabında şöyle demektedir: Hz Fatıma Zehra’nın Hz Peygamberin (a.s) vefatından sonra ne kadar hayatta kaldığı hususunda görüş ayrılığı vardır; öyle ki bu hususta zikredilmiş en az süre 40 gün ve en fazla zikredilen zaman ise 8 aydır. Ama bizim yanımızda kesin ve makbul olan şey, imamlardan (a.s) nakledilen rivayetlerdir: İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sıddıka-i Kübra’nın (a.s) vefatı, Hz Peygamberin (a.s) vefat etmesinden 3 ay sonra gerçekleşmiştir.”[2] Aynı şekilde Merhum Şii Taberi, Delailu’l İmame kitabında kendi senet zinciriyle İmam Sadık’tan (a.s) bir takım rivayetler nakletmiş ve İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hz Sıddıka-i Tahire Cemadiu’l Ahir ayında Salı günü ayın üçünde ve Hicri 11. yılda dünyadan göçmüştür.[3] Bu iki rivayet Şii âlimlerinin ekseriyetinin görüşüne temel teşkil etmektedir. Ama bir grup sahih rivayetler esasınca da bu müddet 75 gündür. Bu rivayetlerin birisi Merhum Kuleyni’nin İmam Sadık’tan (a.s) naklettiği şu rivayettir: “Fatıma’nın (a.s) bu dünyadan göçmesi yüce babasının vefatından 75 gün sonra idi.”[4] Bu rivayetler de Merhum Kuleyni gibi bazı Şii âlimlerinin görüşüne temel teşkil etmektedir. Elbette bu iki grup sahih rivayet arasındaki ihtilaf sebebinin rivayetlerin söylendiği dönemde harflerin üzerinde noktaların olmamasından kaynaklanması muhtemeldir. “خمسه و سبعون” ile “خمسه تسعون” kelimelerinin birbirine benzerliği bunu teyit etmektedir. Büyük şahsiyetlerin çoğu Cemadiu’s Sani’nin üçüncü gününü (Hz Peygamberin (a.s) vefatından 95 gün sonrasını) en muteber görüş bilmektedir.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

Ehli Sünnet kaynaklarında Hz Fatıma’nın şehadeti, 18327. Soru (Site: 17933).   

 


[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c: 43, s: 189, hadis 19.

كشف الغمة] وَ نَقَلْتُ مِنْ كِتَابِ الذُّرِّيَّةِ الطَّاهِرَةِ لِلدُّولَابِيِّ فِي وَفَاتِهَا ع مَا نَقَلَهُ مِنْ رِجَالِهِ قَالَ لَبِثَتْ فَاطِمَةُ بَعْدَ النَّبِيِّ ص ثَلَاثَةَ أَشْهُرٍ وَ قَالَ‏ ابْنُ شِهَابٍ سِتَّةَ أَشْهُرٍ وَ قَالَ الزُّهْرِيُّ سِتَّةَ أَشْهُرٍ وَ مِثْلُهُ عَنْ عَائِشَةَ وَ مِثْلُهُ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ وَ عَنْ أَبِي جَعْفَرٍ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيٍّ ع خَمْساً وَ تِسْعِينَ لَيْلَةً فِي سَنَةِ إِحْدَى عَشْرَةَ وَ قَالَ ابْنُ قُتَيْبَةَ فِي مَعَارِفِهِ مِائَةَ يَوْمٍ وَ قِيلَ مَاتَتْ فِي سَنَةِ إِحْدَى عَشْرَةَ لَيْلَةَ الثَّلَاثَاءِ لِثَلَاثِ لَيَالٍ مِنْ شَهْرِ رَمَضَانَ وَ هِيَ بِنْتُ تِسْعٍ وَ عِشْرِينَ سَنَةً أَوْ نَحْوِهَا

[2] Ebu’l Ferec, Ali ibni’l Hüseyin İsfahani, (356 ö) Mekatilu’t Talibin, s: 59 – 60, Tahkik Seyyid Ahmet Sıgar, Beyrut, Daru’l Marife, bita.

[3] Tebersi, Fazl bin Hasan, Eminu’l İslam, İ’lamu’l Vera, s: 152, El-Faslu’l Salis fi zikri vakti ve feinneha ve movzii gabriha (s.a), İntişaratı Daru’l Kitabi’l İslamiye, Tahran; Hezzaz-ı Kummi, Ali bin Muhammed, Kifayetu’l Eser, s: 63, İntişaratı biydar, Kum, 1401 h.k.

[4] El- Kafi, c: 1, s: 458, Babı Movlidi Ez Zehra Fatıma (s.a), hadis 1,

مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى عَنْ أَحْمَدَ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنِ ابْنِ مَحْبُوبٍ عَنِ ابْنِ رِئَابٍ عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِي عَبْدِ اللَّهِ ع قَالَ إِنَّ فَاطِمَةَ ع مَكَثَتْ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ ص خَمْسَةً وَ سَبْعِينَ يَوْماً

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Rivayetlerde kabir azabına neden olan sebeplerden bir tanesi idrar sayılmaktadır; konuyla ilgili daha fazla açıklama yapabilir misiniz?
    10256 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Hadis kaynaklarında bu konuya işaret eden/değinen rivayetler vardır; Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “İdrardan sakının ve kendinizi ondan temizleyin, çünkü kabir azaplarının çoğu ondan kaynaklanmaktadır.”[1]İmam Sadık’da (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kabir azaplarının ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6239 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Fakihin velayeti inancının kaç yıllık bir geçmişi vardır?
    6313 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/16
    Fıkıhta içtihat makamına ulaşan bir kimse tarafından İslam toplumunu yönetmek anlamıyla fakihin velayeti konusu, bazılarının bakışında İslam düşünce tarihinde yeni bir olgudur ve bunun geçmişi iki asırdan daha azdır. Bu kimseler, fakihin fakih olması cihetiyle taşıdığı fetva ve yargı hakkına ek olarak, bir ülkeye veya İslam ülkelerine ...
  • Cansız varlıklar ve bitkiler Allah’ı nasıl tespih ederler?
    10343 Eski Kelam İlmi 2012/07/24
    İnsanların âlemdeki varlıklara yönelik ilmi çok az ve naçizdir. Varlıkların yüce Allah’ı nasıl tespih ettikleri meselesi de henüz beşerin niteliğini kavramadığı konulardan biridir. Değişik ayet ve rivayetlerde varlığın tüm cüzlerinin yüce Allah’ı tespih ettiği beyan edilmiştir. Varlığın cüzlerinin tespih şekli hakkında müfessirler arasında iki görüş vardır:
  • Kur’an’da kaç tane kelime vardır?
    14852 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Müslümanlar, İslamın başlangıcından bu yana semavi kitapları Kur’an’a her yönüyle büyük önem vermiş, onun bütün kelimelerini hatta Mekki ve Medeni olanları bile ayrı ayrı saymışlardır. Bu sayımdan elde edilen rakamlar şöyledir:Mekki kelimeler 45653, Medeni kelimeler 32154’tür. Buna göre Kur’an-ı Kerim’deki kelimlerin toplamı: 77807’dir.
  • Melekler ve cinler aşura gününde İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldiler mi? Geldilerse İmam neden yardımlarını kabul etmedi?
    15392 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Masum İmamlar’dan (a.s) cinler ve meleklerin İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için geldikleri konusunda rivayetler vardır. Kaldı ki Allah, cinler, melekler veya başka vesilelerle peygamberlerine yardım etmiştir. Örneğin Kur’an’da Peygamberimize hitaben şöyle buyuruyor: ‘Hani siz (Bedir meydanının zorluğundan)Rabbinizden yardım istemiştiniz de ...
  • : Sakalı traş etmenin fıkhi delili nedir?
    8709 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Değerli fakihlerimiz, bu konuda oldukça çok ama dağınık olan delileri inceledikten sonra sakalın traş edilmesinin haramlığı yönünde fetva vermişlerdir. Kimi fakihlerde bu fetvayı eleştirerek onu kabul etmemişlerdir. Ancak insana fazla zarar vermeyecek işlerde ihtiyat etmek tereddüt ve şüpheye düşürücü işleri yapmaktan daha iyi olduğundan birinci grup sakalı ...
  • Neden ölümden korkuyoruz?
    10249 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ölümden korkmanın değişik neden ve sebepleri olabilir ve biz bu yazıda özet olarak bu nedenlerin bazılarına işaret edeceğiz. 1. İnsanların çoğu ölümü fena, yokluk ve tükeniş olarak yorumlamaktadır. Apaçık olduğu üzere insan fena ve yokluktan dehşet duyar. Eğer insan ölümü bu şekilde yorumlarsa, kesinlikle ondan ...
  • Neden Allah Teâlâ münafıkların hastalıklarını tedavi etmemekte, bilakis onların hastalıklarını şiddetlendirmektedir?
    8176 Tefsir 2012/08/15
    Allah Teâlâ, insanı özgür, irade ve ihtiyar sahibi bir mahlûk olarak yaratmıştır. Yani insanın tekâmülü, irade ve seçimlerinin sonucu meydana gelmektedir. Öyleyse münafık kendi irade ve seçimlerinin sonucunda delalet ve sapıklık yolunu edinmiştir. Artık Allah Teâlâ nın onları zorla hidayet etmemesi hiçbir anlam ifade etmez. İlk olarak bu ...
  • ayet ve rivayetlere göre imamların konu mu üstündür yoksa kuranın konumu mu?
    9058 Eski Kelam İlmi 2011/02/03
    farklı rivayetlerde, ehlibeytin (a.s.) konumu kuranın konumuyla aynı derecede ve aynı seviyede olduğu belirtilmektedir. Sakaleyn (iki değerli ve ağır emaneti açıklayan) rivayeti onlardan bir tanesidir. Evet! Bazı hadis kitaplarında sakaleyn rivayeti bazı nakillere göre kuranı kerim ağırlık bağlamında daha büyük (sıklı ekber), ehlibeyt (a.s.) ise ...

En Çok Okunanlar