Gelişmiş Arama
Ziyaret
6248
Güncellenme Tarihi: 2011/04/16
Soru Özeti
Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
Soru
Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
Kısa Cevap

Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır.

Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması tavsiye edilen ameller içerisinde dualar ve “ziyaret-i aşura” okumak vardır. Bu dualar ve ziyaret okumak içinde insanın kendisi için de dua yapması vardır.

Bu günde dünyevi işlere teveccüh etme insanda azalıp sadece gereken miktarda, zaruri şeylerle yetinmek ve bu günü musibet günü bilmek, bu günde hüzünlü olmak ve bu günde ağlamak elbette ki daha uygundur.

Ayrıntılı Cevap

Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Aşura gününde kendine dua yapmamak gerekmektedir şeklinde bir şey yoktur. Zira rivayetlerde aşura gününde yapılması tavsiye edilen ameller içerisinde dualar ve “ziyaret-i aşura” okumak da vardır. Bu dualar ve ziyaret okumak içinde insanın kendisi için de dua etmesi de vardır.

Örnek teşkil etmek babından aşura ziyaretinin kendisine dikkat ederseniz, aşura ziyaretinin kendisinde duadan bazı bentler vardır ki kendimiz için Allahtan bazı isteklerde bulunuyoruz. “Allahummec’alni indeke vecihen bi’l-Hüseyn aleyhi’s-selam fid-dünya vel-ahire; Yani Allah’ım! Hüseyin hatırası için beni dünya ve ahrette kendi yanında değerli kıl”. Veya Allahtan aşura duasında şöyle bir istekte bulunuyoruz: “Allahummec-alni fi makami haza mimen tenaluhu minke selavatun ve rahmetun ve meğfiretun, Allahummec-al mahyaye mahya Muhammedin ve ali Muhammed ve memati memate Muhammedin ve al Muhammed; Yani Allah’ım! Beni içinde olduğum bu makamda senden kendilerine selabatin, bereketin ve mağfiretin kavuşmuş olan kimselerden eyle. Allah’ım! Yaşamımı Muhammed ve ali Muhammed’in yaşamı gibi ve ölümümü de Muhammed ve ali Muhammed’in ölümü gibi kıl”. Hakeza aşura gününde tavsiye edilen amellerden bir diğeri de namaz ve çok değerli bir dua imam Cafer Sadıktan (s.a.) nakledilmiştir. Bu duanın birçok kısımlarında imam Allahtan rahmet, meğfiret ve hacetlerinin yerine getirilmesini diliyor.[1]   

Buna binaen aşura gününde kendin için dua yapmanın bir sakıncası yoktur. Ama genel anlamda masumlar (a.s.) başkaları için de dua yapılmasını tavsiye etmişlerdir. Bir mümin sadece kendisi için dua edip başkaları bağlamında gaflete duçar olmamalıdır. Bir rivayette şöyle nakledilmiştir: İmam Cafer sadık (a.s.) şöyle buyuryor: Allahın resulü şöyle buyurdu: “her kim şöyle derse “Allahhummeğ-fir lil-müminine vel- müminat” (Allahım! Mümin erkekleri ve mümin kadınları af et); Allah Adem’in (a.s.) zamanından kıyamet gününe kadar gelen müminlerin sayısınca onun için bir hasena yazar, onun bir günahını da siler ve onun bir derecesini (iman derecesini) de yükseltir”.[2]

Elbette dikkate şayandır ki bize ulaşan bazı rivayetler vardır ki bu günde hüzünlü olmak ve dünyevi işlerden –zaruri ve lazım olandan hariç- el çekmek, en azında bu gündeki dünya için çabası ve uğraşı diğer günlerde göstermiş olduğu çaba ve uğraşa oranla daha az olması tavsiye edilmiştir. Zira beni ümmeye (ümmeye oğulları) bu günü mübarek bir gün saymış ve bu günü kendileri için zafer ve galip gelme günü olarak algılamışlardır. Ama bu zaruri ihtiyaçlarını gidermekten tamamen el çekmek anlamına gelmiyor.

Aşağıdaki rivayet bu günün hüzün günü olarak alınmasını tavsiye eden rivayetlerden birisidir: İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurmuş: “Aşura gününde her kim kendi ihtiyaçlarını bırakıp onlar arkasında dolaşmazsa Allah onun dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlarını giderecektir. Her kim aşura günü kendisi için musibet ve hüzün günü olarak alırsa Allah’u Teala kıyamet gününü onun için sevinç ve hoşnutluk günü karar kılar. Her kim aşura gününü kendi için bereket ve o günde kendi evi için azık toplama günü olarak karar kılarsa Allah onun azık yapmış olduğu şeyden bereketi alır ve kıyamet gününde de Abdullah b. Ziyat, Ömer b. Sad ile birlikte cehennemin en alt tabakalarında haşir edecektir”.[3]

Ama denildiği gibi dünya hayatı için uğraş ve çabaları terk etmek dua ve yaşamın zaruri şeylerinden el çekmek anlamında gelecek değildir.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indeksleri mütalaa ediniz.

. «شرايط استجابت حتمى دعا»؛ سؤال 1843 (سایت: 2184).

 


[1] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharul-Envar”, Beyrut: Müesesetül Vefa, 1404, kameri, c. 97, s. 303-307; Şeyh TUSİ, “Misbahul-Müçtehit”, Beyrut: Müesesetu fıkhuş-Şia, 1411, kameri, s. 782-787.

[2] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharul-Envar”, Beyrut: Müesesetül Vefa, 1404, kameri, c. 90, s. 391.

[3] Şeyh HUR AMULİ, “Vesailuş-Şia”, Kum: Müesesei Alulbeyt (a.s.), 1409, kameri, c. 14, s. 504.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
    6341 Eski Kelam İlmi 2010/11/22
    İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. ...
  • Kur’an’ın adlarını nedir?
    27212 Kur’anî İlimler 2009/07/11
    Kur’an için birçok isim zikredilmiştir, elbette sadece bunlardan bazıları müslümanlar arasında meşhurdur. Ayrıca Kur’an için zikredilen isimlerden bazıları Kur’an’da, Kur’an’ın ismi değil vasfı olarak gelmiştir. Kur’an’ın isim ve vasıflarını birbirinden ayırmak konusundaki ihtilaf yüzünden Kur’an’ın isim ve vasıflarının sayısı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
  • Nübüvvetin felsefesi ve Peygamberlerin görevleri nelerdir?
    4598 Kelam İmi 2020/08/31
    Hem akli hem de nakli deliller ışığında Peygamberlerin varoluş zarureti kanıtlandıktan sonra görev, yetki ve vazifeleri açıklığa kavuşmalıdır.Özetle Allah Teala insanoğlunun dünyevi ve uhrevi saadete ve kemale ulaşması için peygamberleri insanlara kılavuzluk ve rehberlik etmesi için göndermiştir.Konuyu insanoğlu açısından tahlil edecek ...
  • Sorunun Özeti: Acaba “Ebu Mihnef ve bazı eserlerini ezcümle “Vakatu Taf” kitabını tanıtabilir misiniz?
    7128 Varie 2015/06/18
    Ebu Mihnef Kimdir? Lut b. Yahya b. Said ki Ebu Mihnef ile meşhurdur, imam Sadık’ın (a.s.) değerli ashaplarından birisidir. Şia ve güvenilir bir şahıstır.[1] O birinci asrın ikinci yarısında Şii bir ailede, belki de Küfe’nın en büyük Şii ailelerinden birsinde dünyaya geldi. Dedesi nebiyi ...
  • Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
    5719 Eski Kelam İlmi 2012/03/04
    Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi. İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir. İkincisi, başkalarından daha üstün ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11457 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120199 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İmam Muhammed Bakır (a.s)‘ın biyografisini beyan eder misiniz?
    3060 Masumların Siresi 2020/01/19

En Çok Okunanlar