Gelişmiş Arama
Ziyaret
16791
Güncellenme Tarihi: 2011/01/17
Soru Özeti
Karidesin helal, ıstakozun haram olmasının felsefesi nedir? Oysa ikiside aynı cinstendir?
Soru
Karidesin helal, ıstakozun haram olmasının nedeni nedir? Bunların cins, tür ve derilerinin farkını söyleyiniz.
Kısa Cevap

Bütün hükümler fayda ve zarar esası üzerinedir ve her hükmün bir felsefe ve nedeni vardır; ama bu nedenlerin ayrıntılarını bilmek çok zordur. En fazla hükümler için genel kaideler söylenebilir. Ancak buradaki genellik istisnaları olan çoğunluk manasına gelmektedir. Karidesin yenmesinin caiz olması konusunda bazı rivayetlerde onun balık cinsinden (pullu) olduğuna işaret edilmiştir. Oysa ıstakozda böyle bir özellik yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Konunun daha iyi anlaşılması için birkaç noktayı hatırlatmak gerekir.

1-Şii fakih ve alimlerin görüşü -ki doğru olanda budur- Allah’ın hükümleri fayda ve zarar üzerine kurulu olduğu yönündedir; yani bir amelin önemli ve hayati bir faydası varsa o amel farz edilmiştir. Eğer faydası hayati değilse müstehaptır. Ama bir amelin tehlikeli ve helak edici bir zararı varsa onu yapmak haramdır. Eğer zararı tehlikeli ve helak edici değilse mekruhtur. Fayda ya da zarar yönü baskın olmayan ve eşit olan amel mubahtır. Ancak fayda ve zarardan maksat yalnızca maddi fayda ya da zarar değildir. Onun insan varlığının boyutlarının genellik ve genişliği kadar genel ve geniş bir manası vardır.

2- Her ne kadar ‘İlahi hükümler fayda ve zarar temelleri üzerine kurulmuştur’ kaidesinin genelliği kesin ve yakini ise de detaylarda ve ve mısdaklarda onu keşfetmek çok zordur. Çünkü, bu keşif her şeyden önce çeşitli ilmi açılardan büyük imkanlara sahip olmayı gerektirmektedir. Öte yandan beşer ilim ve sanatta ne kadar çok ilerlese de yine de bildikleri bilmediklerine göre denizde bir damla gibidir: ‘Zaten size pek az bir bilgiden başka bir şey de verilmemiştir.’[1]  

İlahi önderlerin ahkamın felsefesinin tümünü söylememelerinin nedenlerinden biri birçok ilimi hakikatların keşfedilmediği bir dönemde onları söylemenin çoğu insan için bir muamma ve bilmeceden başka bir şey olmayacağından dolayı idi. Bu da muhtemelen insanda bazı şeylere karşı soğutabilirdiı. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İnsanlar bilmediklerinin düşmanıdırlar.’[2]  Bu yüzden ilahi önderler, insanların anlayabileceği ölçüde hükümlerin bazı neden ve felsefelerini söylemişlerdir.

Öte yandan din ve şeriatın hedefi insanların ilmin ve amelin güzellikleriyle ziynetlenmesini sağlamak, düşünce ve ameldeki çirkinliklerden sakındırmaktır. Bu hedef -insanlar ahkamın neden ve felsefesini bilmeselerde- şeriata amel edildiğinde elde edilir. Hastanın -verilen ilaç ve direktiflerin felesefesini bilmese de- doktorun direktiflerine uyarak iyileşmesi bunun benzeri bir örnektir.

Ayrıca müminler, dini buyrukların ilim ve bilgileri hata yapmayan kimselerden geldiğine inanırlar. Dolayısıyla onların etki ve faydalarına da yakin etmekteler.

3-Hükümlerin felsefese ve nedenlerini anlamak zor olsa da onların genel kaidelerini bulmak imkansız değildir. Ancak hukuk meselelerinde ki genellik, istisnası olmayan felsefi meselelerdeki genellik gibi değildir. Hukuki ve ictimai meselelerde genelliğin manası istisnası olan çoğunluktur.

4- Masum İmamlar’ın (a.s) rivayetlerinde yenmesi helal ve haram olan hayvanların genel kaidesi hakkında çeşitli ölçüler zikredilmiştir. Örneğin karada, suda ve havada yaşayan hayvanlar için ayrı ayrı kaideler söylenmiştir. Suda yaşayan hayvanların helal olmasının ölçüsü onların pullu olmasıdır.

Bir rivayette[3] Muhammed b. Müslim, İmam Bakır’a (a.s) ‘Bize derisiz (pulsuz) balık getiriyorlar’ diye arzettiğinde İmam (a.s) şöyle buyurdu: ‘Derisi (pulu) olan balığı ye, derisi olmayanı yeme.’ Deriden maksat rivayetlerde de geldiği gibi puldur.[4]

Ancak yaratılışın başlangıcında pullu olması gereklidir. Eğer çevrenin etkisi veya yaşam şeklinden dolayı pullar sonradan dökülürse sakıncası yoktur. Nitekim bir rivayette böyle gelmiştir.[5]

Karidesin helal olması konusunda özel olarak ‘Onun yenmesinin sakıncası yoktur ve karides bir balık çeşididir.’[6] şeklinde rivayet vardır.

Onun helal olması konusunda şu ihtimaller verilebilir:

1-Karides, pulu normal gözle görülmese de pullu balıklardandır.

2-Karidesler doğuştan pulludurlar, sonradan pulları dökülmüştür.

3-Karides tür ve cins açısından pullu olmasa bile hüküm olarak pullu balık hükmündedir ve yenmesinin sakıncası yoktur. Başka bir ifadeyle suda yaşayan bu tür hayvan şu anda bizim bilmediğimiz nedenlerden dolayı pulu olmasada istisna olmuş ve rivayetlerde helal olduğuna hükmedilmiştir.[7]

Istakoz konusunda da özel rivayet var ki şöyle buyurmaktadır: ‘... kaplumbağa ve ıstakoz yemek haramdır.’[8]

Istakozun pullu olmadığı bilinmektedir.

Yukarıda söylenenler dikkate alındığında İslam’da karidesin helal, ıstakozun haram olduğu -her ne kadar ikisinin arasındaki öz ve tür farkını tam olarak bilmesekte- görülecektir. Ve bilimin bugüne kadar bu ikisinin arasındaki öz ve mahiyet farkını ortaya çıkaramaması onların mahiyetinin farklı olmadığı manasına gelmez. Zooloji ve gıda bilim uzmanlarının gelecekte bu alanda yapacakları geniş araştırmalarla ikisinin arasındaki farka ulaşmalarını ümit ediyoruz.


[1] -İsra/85.

[2] -Mizan-ul Hikme’den Seçmeler, c.1, s.214.

[3] -Vesail-uş Şia, c.16, s.397-398, hadis1, bab:8

[4] -a.g.e. hadis:3 ve 7.

[5] -a.g.e. bab:10, (At’ima-ı Muharreme), s.405.

[6] -a.g.e. s.408, hadis:5 ve 12, (At’ima-ı Muharreme).

[7] -a.g.e. Dipnot, s.408

[8] -a.g.e. hadis:1, bab:16, (At’ima-ı Muharreme), s.145.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hıristiyanlar Hz. Hızır’ın varlığını kabul ediyor mu?
    13114 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    İncil’de Hz. Hızır’ın (a.s) ismi geçmemektedir ve Hıristiyanlığın diğer kitaplarının da onun hakkında bir bilgi içereceği uzak bir ihtimaldir. Elbette Kur’an’da da “Hızır” adı geçmemektedir ve ondan sadece kendisinin ubudiyet makamını ve özel ilim ve bilgisini yansıtan kullardan bir kul sıfatıyla söz edilmiştir.
  • Hol’ boşanmasının kanun ve şartları nedir?
    6955 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Hol’ Boşanması, Özellikleri Ve ŞartlarıKocasına ilgi duymayan ve kendisini boşaması için kocasına mehir veya başka bir malını veren kadının boşanmasına hol’ denir.[1] Daha açık bir ifadeyle hol’ boşanması, kadının herhangi bir nedenden ötürü kocasıyla yaşamayı sürdürmek istememesi ve ...
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    12501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Hz Zeyneb’in (s.a) defnedildiği mekân hangi ülkededir?
    35332 تاريخ بزرگان 2012/06/16
    Hz Zeynep’in (s.a) temiz kabrinin mekânı hakkında üç ihtimal mevcuttur[i]: Medine, Şam ve Kahire. Bu üç ihtimalden her birinin taraftarları mevcuttur ve onlar kendi görüşlerini ispatlamak için bir takım deliller getirmişlerdir. Kesin bir şekilde Hz. Zeyneb’in (s.a) kabrinin nerede olduğu belli olmasa bile, bu ...
  • Dini öğreti ve ayinlere üstten bakmayı açıklar mısınız?
    8086 Yeni Kelam İlmi 2012/06/23
    Dinsel öğretilere yukarıdan bakmak, amel ve ibadetlerin ilahi rızayı kazanmak için vesile ve araç ve de manevi yetkinlikleri elde etmek için bir merdiven olması anlamına gelir. Birçok ibadetin felsefe ve hikmetinden bu anlam elde edilmektedir. Nitekim dünyanın sınanma yeri ve durak olduğu, kalınacak bir yer olmadığı, araç ...
  • Acaba düzgün örtünmeyen kadınların fotoğrafını dergilerde bu amelin kötü olduğuna işaret etmek için yayımlanması doğru mudur?
    5399 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/07
    Taklidi Mercii’lerin Defterlerinden alınan cevap şöyledir: Ayetül-Uzma Hameyei (yüze gölgesi devam etsin): Fesada veya şehvani duyguların tahrik edilmesine neden oluyorsa caiz değildir. Ayetul uzma Safi Gülpaygani (yüze gölgesi devam etsin):
  • Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
    94036 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/04/09
    On iki İmam’a bağlı olan Şia, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları’nın sünnetine göre amel etmek için namazı eli açık olarak kılmaktadırlar. Onların delili, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının namaz kılarken ellerini açıp normal şekilde namaz kıldıkları ve namaz esnasında elleri bağlamayı Mecusilere benzemeyi ifade eden rivayetlerdir. Aynı şekil ...
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50379 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4794 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82241 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...

En Çok Okunanlar