Gelişmiş Arama
Ziyaret
7683
Güncellenme Tarihi: 2007/08/23
Soru Özeti
Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
Soru
Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
Kısa Cevap

Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya sıralanış kendi arasında bir düzeni zorunlu kılsa da bu öğeler arasındaki mantıki bağın, etki ve tepkinin anlaşılmasına yardımcı olmamıştır. İslam’ın sistematik düşüncesi önceki cevaplarda değinilen kaynaklardan yararlanarak bu gibi sorulara cevap vermek için bir çaba sayılır.

Ayrıntılı Cevap

İslam son mursel din olarak kıyamete kadar insanlara doğru yolu göstermek için gelmiştir.[1] Son din oluşu zaten onun mürsel dinlerin en kamili olmasını gerektirir. Böylece Allah katında bulunan nefsulemri dinden vahiy aracılığıyla açıklanması gereken her şeyi içerir.[2]

Diğer yandan bu din özel bir mekan ve zamanda inmiştir. Belli bir takım muhatapları hedef almıştır. Bu yüzden bazen onda bulunan dini unsurlar, özel durumlar ve şartlar dikkate alınarak ortaya konmuştur. Bu konu özellikler masumların sünnetlerinde ve özellikler davranışlarında dikkate alınmalıdır. Buna göre İslamı öğretiler, evrensel ve şartlarla ilintili unsurların toplamı sayılır. Bu unsurlar Peygamber’in bi’setinden İmam Zaman Hz. Mehdi’nin büyük gayebetine kadar açıklanmışlardır.

Şimdiye kadar din bilginleri bu geniş ve değerli hazine ve birikimle karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Yanı karşılaştıkları her hangi bir sorunun cevabını bu kaynağa müracaatla elde etmeğe çalışmışlardır. Bu yöntemde genelde evrensel unsurların aralarındaki ilişki ve bu unsurlarla şartlara ilintili unsurların arasındaki ilişki dikkate alınmamıştır. Dinden algılanan her şey değişmez ve sabit bir ilke olarak görülmüştür; sadece bir karine olduğunda bir unsurun belli döneme mahsus bir hüküm olduğu kabul edilmiştir. Genelde bir hükmün temelini teşkil eden ilkeler incelenmemiştir. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya sıralanış kendi arasında bir düzeni zorunlu kılsa da bu öğeler arasındaki mantıki bağın, etki ve tepkinin anlaşılmasına yardımcı olmamıştır.

Diğer yandan geçici ve şartlarla ilintili unsurların varoluş zeminleri de incelenmemiş eğer bir karine gereği bir unsurun değişken ve şartlara indeksli olduğu anlaşılmış olsa da kolayca kenarından geçilmiş ve onu meydana getiren şartlar ve zemineler hakkında gereken inceleme yapılmamıştır.

Bu gibi amiller İslam’ın iktisadi, sosyal, siyasi vb. düzenlerini kavrayıp sunmamızda başarısız olmamıza sonuçta İslam’ın siyasi, iktisadi felsefesi veya İslam’ın siyasi ve iktisadi mektebi gibi konuları açıklamakta sıkıntı çekmemize sebep olmuştur.

Diğer yandan zaman ve mekan unsurlarının dini unsurlar üzerindeki etkileri ve şartların bu unsurlardaki fonksiyonu da incelenmemiştir. Böylece şartlarla ilintili unsurların sabit unsurlarla ilişkisi açıklanmamıştır. İslam’ın sistematik düşüncesi önceki cevaplarda değinilen kaynaklardan yararlanarak bu gibi sorulara cevap vermek için bir çaba sayılır.

Daha fazla bilgi için kaynaklar:

1. Mehdi Hadevi Tahrani, Velayet ve Diyanet, Hikmet Ocağı Kültür Merkezi, Kum,2. Baskı,2001

2. Mehdi Hadevi Tahrani, İçtihadın Kelami İlkeleri, Hikmet Ocağı Kültür Merkezi, Kum,1.Baskı, 1997

3. Mehdi Hadevi Tahrani, İslam’ın Ekonomik Ekol ve Düzenleri Hikmet Ocağı Kültür Merkezi, Kum,1.Baskı, 1998.



[1] Şehit Mutahhari şöyle diyor: Müslüman olan bir kişinin Peygamber’den sonra başka bir peygamberin gelceğini düşünmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir düşünce son Peygamberin peygamberiliğine inanmakla çelişir. Bkz. Şehit Mutahhari, Hatemiyyet, s. 12.

[2] Bir Hadiste İmam Ca’fer Sadik (a.s) şöyle buyurur: Hz. Muhammed’in helali kıyamete kadar helaldır, haramı da kıyamete kadar harmdır. Bkz. Kuleyni, el-Kafi c. s. 58.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10888 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi hangi alanları kapsamına alır?
    9392 Politika Felsefesi 2011/04/11
    İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi onun temel görüşlerinden bir parça sayılır ve çeşitli alanlardaki düşünceleri ile ilişki içindedir. Çok yönlü bir şahsiyet olan İmam Humeyni'den irfan, fıkıh, felsefe, kelam ve siyaset alanlarında bir çok eser kalmıştır. O İslami düşünceye dayalı bir düzenin kurucusu ve lideri olduğu ...
  • Yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddeden ayetler hangileridir? Bu ayetler Allah’ın ruhunu insana üflemesi meselesiyle nasıl bir uyum sağlamaktadır?
    16190 Tefsir 2011/10/20
    Tevhid inancından, ister insan olsun ister başka şey, hiç bir şeyin Allah’a benzeme imkanının olmadığı manası çıkmaktadır. Kur’an’da birçok ayet yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddetmektedir. Örneğin:1- ‘Ve ona, bir tek eşit ve benzer yoktur.’2- ‘Ona hiçbir benzer yoktur’3- ‘Artık Allah'a eşit varlıklar tanımayın; şüphe yok ki Allah ...
  • İslamî olmayan devletlerin bankalarından borç almanın hükmü nedir?
    6785 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    “Borç almak devlet bankasından olsa dahi zatı itibariyle şerî otoritenin iznine bağlı değildir ve faizli olsa bile durum hükmü açısından doğrudur. Ancak faizli olması durumunda ister Müslüman’dan veya Müslüman olmayandan, ister İslam devletinden veya İslamî olmayan bir devletten alınmış olsun sorumluluk açısından haramdır. Harama bulaşmayı caiz ...
  • Bakire kızla geçici evlilik yapmanın hükmü nedir?
    13636 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Günümüzde ki taklit merciilerin çoğunluğu bakire kızın geçici veya daimi evliliğinde babanın izninin şart olduğunu söylüyorlar. Baba olmadığı zaman babanın babasından izin alması gereklidir. Eğer bakire olmazsa veya baba ve babanın babası olmazsa izine ...
  • Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
    8943 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede ...
  • İslam Peygamber’inin mektuplarını padişahlara kim ulaştırmaktaydı?
    3462 Tarih 2020/01/20
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82846 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...
  • Kur’an’da kaç tane kelime vardır?
    15688 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Müslümanlar, İslamın başlangıcından bu yana semavi kitapları Kur’an’a her yönüyle büyük önem vermiş, onun bütün kelimelerini hatta Mekki ve Medeni olanları bile ayrı ayrı saymışlardır. Bu sayımdan elde edilen rakamlar şöyledir:Mekki kelimeler 45653, Medeni kelimeler 32154’tür. Buna göre Kur’an-ı Kerim’deki kelimlerin toplamı: 77807’dir.
  • Örfün geçerliliği ne ölçüdedir ve onu belirlemek kime aittir? Acaba örf değişebilir mi?
    7680 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Örfün lügatte iki manası vardır:a) Beğenilen işb) Marifet ve TanımaFakihler ...

En Çok Okunanlar