Gelişmiş Arama
Ziyaret
14492
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Niçin network marketing, ve QI İnternational İran’da yasaklanmış ve haramdır?
Soru
Niçin Network marketing ve QI İnternational İran’da yasaklanmış ve haramdır. Lütfen tarafsızca ve mantıklı cevap verin.
Kısa Cevap

Gold quest ve Goldmine gibi piramit sistemiyle sermaye toplayan şirketlerin İran’da yasaklanışı ülkenin ekonomisine vurdukları büyük zararlardan dolayıdır.

Bu zararlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

1-     Karşılığında ülkeye eşdeğere sahip bir mal gelmeden sermayelerin ülkeden çıkarılması

2-     Sermayenin güvenliğinin olmayışı

3-     Faiz’in artışı ve enflasyon

Bu yüzden taklit mercileri genelde bu gibi şirketlerin faaliyetlerinin ve bu yoldan elde edilen gelirin haram olduğuna fetva vermişlerdir. Bu tür çalışmalar ülke ekonomisine verdiği zarardan başka, alt kümelerde yer alan üyelerin zarara vermektedir çünkü üye bulmaya muvaffak olmayan kişiler kendi sermayelerinin büyük bir bölümünü kaybediyorlar.

Network Marketing gelince bu, kademeli ve piramit türü pazarlama ile farklıdır.[i] Çünkü bu, gerçekte geleneksel pazarlamanın modernleşmiş bir biçimidir. Network marketing de dikkate alınması gereken tek husus elektronik ticaretin helal olup olmadığı konusudur.

Bazı fakihler, elektronik ticarette alış-veriş yapanlarda aranan akıl ve irade sahibi olmak, tarafların veya vekillerinin kontrat yapılırken hazır bulunmaları gibi şartları taşımadığı için bu tür alış-verişin caiz olmadığına fetva vermişleridir.

Ama diğer bazı fakihler bu tür muamelelerin sakıncasız olduğuna fetva vermişlerdir. Onlara göre gerçekte bilgisayar için yapılan program sayesinde bu anlaşma iki irade sahibi akıllı insan arasında gerçekleşiyor.



[i] Eğer maksat kademeli ve piramit sistemli pazarlama ise Goldquest’te açıklanan sakınca burada da geçerli olur.

Ayrıntılı Cevap

Araştırmacılar ve iktisatçılar tarafından Gold quest ve Goldmine gibi piramit sistemli şirketlerin çalışmaları hakkında yapılan araştırmalar,[1] bu tür şirketlerin çalışmalarında bir çok bozuklukların olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu tür ticaretin ülke ekonomisine telafi edilmez ziyanlar vurduğu belli olmuştur. Bu yüzden İran İslam Cumhuriyeti’nin ekonomik kurumları bu tür şirketlerin çalışmalarını kanun dışı ilan etmiş ve yargı sisteminin de kanun dışı çaba gösteren kimseleri kovuşturma altına almaları kararlaştırılmıştır. Bu şirketlerin doğurduğu bazı ziyanlar şöyledir:

1-     Bu tür şirketlerde her üyenin ödediği sermayenin %35’i şirketin hesabına yatırılıyor sadece %65’lik bölümü alt düzeydeki üyelerin tamamlanması kaydıyla üyelere verilmektedir. Bu meblağ satılan malların gerçek fiyatını ve vasıtalara ödenen primleri de karşılıyor.

Bunu makroaçı ile değerlendirdiğimizde çok tehlikeli bir tablo ile karşılaşıyoruz, örneğin İran gibi bir ülkede istatistiklere göre yaklaşık bir milyon kişi bu şirketlere üyedirler. Eğer her kişinin en azından 500 dolar bu şirketlerde yatırım yaptığını düşünsek 500000000 dolar sermayenin bu şirketlere ödendiği anlaşılır. Bu sermayeden şirketlere düşen %35 payın 1750000000 dolar –diğer karları hariç- olduğu nazara alındığında ne kadar büyük bir mablağın ülkeden çıkarıldığı belli olur.

Bu rakam üyelerin sayısının sadece bir milyon olduğunu farz ettiğimizde ortaya çıkmaktadır. Oysaki bu şirketlerin üyelerinin sayısı bundan çok daha fazladır. Bir çok üyeler de 500 dolardan daha fazla yatırım yapmışlardır.

Bununla da ülkeden çıkarılan paranın ne kadar fazla olduğu ve bu paraların bu gibi şirketlere yedirildiği anlaşılır oysa karşılığında ülkenin kazandığı bir şey de yoktur.

Bu miktar sermayenin ülkeden çıkması ülke ekonomisine büyük bir hasardır. Kişilere zarar vurmak haram olduğu gibi ülkeye de zarar vurmak haramdır. Çünkü bu herkese yönelik bir zarardır ve hiçbir akıl sahibi bu tür zararları kabul etmez.

2. İç borsada yatırım için kullanılması gereken bu sermayenin ülkeden çıkarılması iç yatırımcıların sermaye elde edebilmesinin zorlaşmasına faiz oranın yükselmesine sonuçta iç üretim karının azalmasına ve ülke mamullerinin pahalanmasına sebep olur, bu da üreticilerin ve tüketicilerin zarara uğramalarına yol açar; başka bir ifade ile yabancı malların ülkeye ithal edilmesine, iç üreticilerin zarar etmelerine ve fabrikaların kapanmasına sonuçta bir çok işçinin işsiz kalmalarına sebep olur.

3. Bu tür şirketlerde yatırımın bir güvencesi yoktur. Çünkü bu tür yatırımlarda meydana gelebilecek yolsuzluklardan dolayı ülkenin yargı gücü sorumlu değildir; üyelerden biri küme başlarından biri hakkında şikayet eder ve iddiasını belgelerse bu mahkemede takibe alabilir, ancak kişinin kendisi doğrudan parasını bu tür şirketlerden birinin hesabına yatırmışsa ve bu para elden çıkarsa İran İslam Cumhuriyetinin yargı organları bu konuda bir sorumlulukları olmaz.

Nitekim diğer ülkeler ve uluslar arası mahkemeler de bu konuda bir sorumluluk kabul etmezler. Eğer kabul etseler de bu alandaki girişimin masraflarının ağır olduğu için (avukat tutmak yol ve iletişim masrafları gibi) böyle bir girişim ekonomik olmaz.

4. Bu şirketlerin sattığı malları örneğin sikkeleri onları üreten firmalardan çok daha ucuz fiyata almak mümkündür. Bunların koleksiyonluk mallar olduğunu söylemek de yalandır, çünkü birincisi, bu malların üretiminde bir tekel söz konusu değil; herkes bu malı asıl üreticisinden alabilir.

İkincisi, bir malın koleksiyonluk değeri olması için onlarca yıl öncesine ait olması gerekir oysa piramit sistemiyle çalışan şirketlerin pazarladığı mallar bu türden değildir.

Taklit mercileri de bu delillere ve diğer fikhi delillere dayanarak bu şirketler yoluyla elde edilen gelirin haram olduğunu bildirmişlerdir. Fakihlerin dayandığı delillerden bazıları şöyledir:

1- Bu şirketlerin aracılık ve komisyonculuk için ödediği para gerçekte alt üyelerden alınan paralardır, eğer bu çalışmanın bir yerde durduğunu farz etsek ki mutlaka bir yerde duracaktır, aşağı kademelerde yer alan üyeler kendi sermayelerinin büyük bir bölümünü kaybeder karşılığında ise (aldıkları sikkeden ve değeri az diğer maldan başka) hiçbir şey elde etmezler.

2. Aracı olarak bu şirketlerle işbirliği yapan kimseler sadece üye buldukları taktirde şirketlerden para alabilirler. Ne kadar üye kazanabilseler o kadar para kazanırlar. Bunlar gerçekte diğer üyeleri aldatmanın parasını alırlar. Onlar yeni üyeleri bu şirkete güvendirerek onların sermayelerini şirkete kaydırmalarını sağlayarak onları aldatırlar. Karşılık olarak da şirket elde ettiği gelirin az bir miktarını bu aracılara vermekte ve geri kalanını kendisine almaktadır. İşte bu batıl sebeplerle başkalarının malını yemek olduğu için haramdır.

Network marketing’e gelince bu NM Ağ pazarlaması[2] anlamına ise gerçekte elektronik ticaret kategorisine girdiği,[3] işleri çabuklaştırdığı ve doğurduğu diğer kolaylıklar için iyi bir iştir. İslami hükümler ve İran İslam Cumhuriyeti’nin kanunları açısından da bunun bir sakıncası yoktur.

Sadece bazı fakihler bu tür ticaretleri tarafların belli olmadığı için sakıncalı bilmişlerdir. Zira alış verişte alıcı ve satıcının belli olmaları ve tarafların akıl, irade ve seçim gücüne sahip olmaları gerekir.[4] Elektronik ticarette iki taraftan birinin en azında bilgisayar olduğu için -yani alıcı malı irade ve akıl sahibi olmayan bir araçtan aldığı için- bu tür ticareti geçersiz bilmişlerdir.

Elbette bu konu yeni ortaya çıkmış meselelerden sayılır ve üzerinde düşünülmesi ve araştırma yapılması gerekir. Konunun mahiyetinin etraflıca belli olması üzerine hükmü de fakihler tarafından daha açık şekilde beyan edilecektir.[5]

Elbette bu tür kontrat ve ticaretlerde bilgisayarın sadece bir araçtan ibaret olduğu ve irade ve akıl sahibi satıcının maksatlarını aktardığı ispatlanırsa bu konuda başka bir fetvanın verilmesi mümkündür. Nitekim bazı fakihlere göre bu tür ticaretlerde bilgisayar bir araçtan ibaret olduğu için bir sakıncası yoktur.[6]

Elbette bu fetva bu tür pazarlama ve ticaretin piramit türü şirketler tarafından su-i istimal edilmemesine bağlıdır.



[1] Ferheng ve endişe-i İslami Merkezi’nin iktisat bölümü başkanı ile mülakat

[2] Ağ pazarlaması (NM) kademeli pazarlama (MLM) ile farklıdır. MLM piramit türü oyunlara girmeğe çok müsaittir. Bu yüzden bazı ülkelerde birçok MLM kara listede yerleştirilmiştir. Ama NM böyle değildir. NM’in geleneksel ticaretle farkı bu yöntemdeki surat ve kolaylıktır. Bk Dr. Katuzuyan ile röportaj Ruzname-i Hemşeri

[3] Elektronik ticaretin anlamını kavramak için bk Aliriza İbrahimi, Mefhum ve mevani Ruşt Ticaret Elektronik Ruzname-i İran

[4] Tehriru’l-Vesile c. 1 s. 396- 397

[5] Huccetu’l-İslam Mecid Rizai -Mufid üniveristesi öğretim üyesi- röportajı

[6] Ayetullah Hadevi Tehrani’den istifta

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar