Gelişmiş Arama
Ziyaret
14888
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Niçin network marketing, ve QI İnternational İran’da yasaklanmış ve haramdır?
Soru
Niçin Network marketing ve QI İnternational İran’da yasaklanmış ve haramdır. Lütfen tarafsızca ve mantıklı cevap verin.
Kısa Cevap

Gold quest ve Goldmine gibi piramit sistemiyle sermaye toplayan şirketlerin İran’da yasaklanışı ülkenin ekonomisine vurdukları büyük zararlardan dolayıdır.

Bu zararlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

1-     Karşılığında ülkeye eşdeğere sahip bir mal gelmeden sermayelerin ülkeden çıkarılması

2-     Sermayenin güvenliğinin olmayışı

3-     Faiz’in artışı ve enflasyon

Bu yüzden taklit mercileri genelde bu gibi şirketlerin faaliyetlerinin ve bu yoldan elde edilen gelirin haram olduğuna fetva vermişlerdir. Bu tür çalışmalar ülke ekonomisine verdiği zarardan başka, alt kümelerde yer alan üyelerin zarara vermektedir çünkü üye bulmaya muvaffak olmayan kişiler kendi sermayelerinin büyük bir bölümünü kaybediyorlar.

Network Marketing gelince bu, kademeli ve piramit türü pazarlama ile farklıdır.[i] Çünkü bu, gerçekte geleneksel pazarlamanın modernleşmiş bir biçimidir. Network marketing de dikkate alınması gereken tek husus elektronik ticaretin helal olup olmadığı konusudur.

Bazı fakihler, elektronik ticarette alış-veriş yapanlarda aranan akıl ve irade sahibi olmak, tarafların veya vekillerinin kontrat yapılırken hazır bulunmaları gibi şartları taşımadığı için bu tür alış-verişin caiz olmadığına fetva vermişleridir.

Ama diğer bazı fakihler bu tür muamelelerin sakıncasız olduğuna fetva vermişlerdir. Onlara göre gerçekte bilgisayar için yapılan program sayesinde bu anlaşma iki irade sahibi akıllı insan arasında gerçekleşiyor.



[i] Eğer maksat kademeli ve piramit sistemli pazarlama ise Goldquest’te açıklanan sakınca burada da geçerli olur.

Ayrıntılı Cevap

Araştırmacılar ve iktisatçılar tarafından Gold quest ve Goldmine gibi piramit sistemli şirketlerin çalışmaları hakkında yapılan araştırmalar,[1] bu tür şirketlerin çalışmalarında bir çok bozuklukların olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu tür ticaretin ülke ekonomisine telafi edilmez ziyanlar vurduğu belli olmuştur. Bu yüzden İran İslam Cumhuriyeti’nin ekonomik kurumları bu tür şirketlerin çalışmalarını kanun dışı ilan etmiş ve yargı sisteminin de kanun dışı çaba gösteren kimseleri kovuşturma altına almaları kararlaştırılmıştır. Bu şirketlerin doğurduğu bazı ziyanlar şöyledir:

1-     Bu tür şirketlerde her üyenin ödediği sermayenin %35’i şirketin hesabına yatırılıyor sadece %65’lik bölümü alt düzeydeki üyelerin tamamlanması kaydıyla üyelere verilmektedir. Bu meblağ satılan malların gerçek fiyatını ve vasıtalara ödenen primleri de karşılıyor.

Bunu makroaçı ile değerlendirdiğimizde çok tehlikeli bir tablo ile karşılaşıyoruz, örneğin İran gibi bir ülkede istatistiklere göre yaklaşık bir milyon kişi bu şirketlere üyedirler. Eğer her kişinin en azından 500 dolar bu şirketlerde yatırım yaptığını düşünsek 500000000 dolar sermayenin bu şirketlere ödendiği anlaşılır. Bu sermayeden şirketlere düşen %35 payın 1750000000 dolar –diğer karları hariç- olduğu nazara alındığında ne kadar büyük bir mablağın ülkeden çıkarıldığı belli olur.

Bu rakam üyelerin sayısının sadece bir milyon olduğunu farz ettiğimizde ortaya çıkmaktadır. Oysaki bu şirketlerin üyelerinin sayısı bundan çok daha fazladır. Bir çok üyeler de 500 dolardan daha fazla yatırım yapmışlardır.

Bununla da ülkeden çıkarılan paranın ne kadar fazla olduğu ve bu paraların bu gibi şirketlere yedirildiği anlaşılır oysa karşılığında ülkenin kazandığı bir şey de yoktur.

Bu miktar sermayenin ülkeden çıkması ülke ekonomisine büyük bir hasardır. Kişilere zarar vurmak haram olduğu gibi ülkeye de zarar vurmak haramdır. Çünkü bu herkese yönelik bir zarardır ve hiçbir akıl sahibi bu tür zararları kabul etmez.

2. İç borsada yatırım için kullanılması gereken bu sermayenin ülkeden çıkarılması iç yatırımcıların sermaye elde edebilmesinin zorlaşmasına faiz oranın yükselmesine sonuçta iç üretim karının azalmasına ve ülke mamullerinin pahalanmasına sebep olur, bu da üreticilerin ve tüketicilerin zarara uğramalarına yol açar; başka bir ifade ile yabancı malların ülkeye ithal edilmesine, iç üreticilerin zarar etmelerine ve fabrikaların kapanmasına sonuçta bir çok işçinin işsiz kalmalarına sebep olur.

3. Bu tür şirketlerde yatırımın bir güvencesi yoktur. Çünkü bu tür yatırımlarda meydana gelebilecek yolsuzluklardan dolayı ülkenin yargı gücü sorumlu değildir; üyelerden biri küme başlarından biri hakkında şikayet eder ve iddiasını belgelerse bu mahkemede takibe alabilir, ancak kişinin kendisi doğrudan parasını bu tür şirketlerden birinin hesabına yatırmışsa ve bu para elden çıkarsa İran İslam Cumhuriyetinin yargı organları bu konuda bir sorumlulukları olmaz.

Nitekim diğer ülkeler ve uluslar arası mahkemeler de bu konuda bir sorumluluk kabul etmezler. Eğer kabul etseler de bu alandaki girişimin masraflarının ağır olduğu için (avukat tutmak yol ve iletişim masrafları gibi) böyle bir girişim ekonomik olmaz.

4. Bu şirketlerin sattığı malları örneğin sikkeleri onları üreten firmalardan çok daha ucuz fiyata almak mümkündür. Bunların koleksiyonluk mallar olduğunu söylemek de yalandır, çünkü birincisi, bu malların üretiminde bir tekel söz konusu değil; herkes bu malı asıl üreticisinden alabilir.

İkincisi, bir malın koleksiyonluk değeri olması için onlarca yıl öncesine ait olması gerekir oysa piramit sistemiyle çalışan şirketlerin pazarladığı mallar bu türden değildir.

Taklit mercileri de bu delillere ve diğer fikhi delillere dayanarak bu şirketler yoluyla elde edilen gelirin haram olduğunu bildirmişlerdir. Fakihlerin dayandığı delillerden bazıları şöyledir:

1- Bu şirketlerin aracılık ve komisyonculuk için ödediği para gerçekte alt üyelerden alınan paralardır, eğer bu çalışmanın bir yerde durduğunu farz etsek ki mutlaka bir yerde duracaktır, aşağı kademelerde yer alan üyeler kendi sermayelerinin büyük bir bölümünü kaybeder karşılığında ise (aldıkları sikkeden ve değeri az diğer maldan başka) hiçbir şey elde etmezler.

2. Aracı olarak bu şirketlerle işbirliği yapan kimseler sadece üye buldukları taktirde şirketlerden para alabilirler. Ne kadar üye kazanabilseler o kadar para kazanırlar. Bunlar gerçekte diğer üyeleri aldatmanın parasını alırlar. Onlar yeni üyeleri bu şirkete güvendirerek onların sermayelerini şirkete kaydırmalarını sağlayarak onları aldatırlar. Karşılık olarak da şirket elde ettiği gelirin az bir miktarını bu aracılara vermekte ve geri kalanını kendisine almaktadır. İşte bu batıl sebeplerle başkalarının malını yemek olduğu için haramdır.

Network marketing’e gelince bu NM Ağ pazarlaması[2] anlamına ise gerçekte elektronik ticaret kategorisine girdiği,[3] işleri çabuklaştırdığı ve doğurduğu diğer kolaylıklar için iyi bir iştir. İslami hükümler ve İran İslam Cumhuriyeti’nin kanunları açısından da bunun bir sakıncası yoktur.

Sadece bazı fakihler bu tür ticaretleri tarafların belli olmadığı için sakıncalı bilmişlerdir. Zira alış verişte alıcı ve satıcının belli olmaları ve tarafların akıl, irade ve seçim gücüne sahip olmaları gerekir.[4] Elektronik ticarette iki taraftan birinin en azında bilgisayar olduğu için -yani alıcı malı irade ve akıl sahibi olmayan bir araçtan aldığı için- bu tür ticareti geçersiz bilmişlerdir.

Elbette bu konu yeni ortaya çıkmış meselelerden sayılır ve üzerinde düşünülmesi ve araştırma yapılması gerekir. Konunun mahiyetinin etraflıca belli olması üzerine hükmü de fakihler tarafından daha açık şekilde beyan edilecektir.[5]

Elbette bu tür kontrat ve ticaretlerde bilgisayarın sadece bir araçtan ibaret olduğu ve irade ve akıl sahibi satıcının maksatlarını aktardığı ispatlanırsa bu konuda başka bir fetvanın verilmesi mümkündür. Nitekim bazı fakihlere göre bu tür ticaretlerde bilgisayar bir araçtan ibaret olduğu için bir sakıncası yoktur.[6]

Elbette bu fetva bu tür pazarlama ve ticaretin piramit türü şirketler tarafından su-i istimal edilmemesine bağlıdır.



[1] Ferheng ve endişe-i İslami Merkezi’nin iktisat bölümü başkanı ile mülakat

[2] Ağ pazarlaması (NM) kademeli pazarlama (MLM) ile farklıdır. MLM piramit türü oyunlara girmeğe çok müsaittir. Bu yüzden bazı ülkelerde birçok MLM kara listede yerleştirilmiştir. Ama NM böyle değildir. NM’in geleneksel ticaretle farkı bu yöntemdeki surat ve kolaylıktır. Bk Dr. Katuzuyan ile röportaj Ruzname-i Hemşeri

[3] Elektronik ticaretin anlamını kavramak için bk Aliriza İbrahimi, Mefhum ve mevani Ruşt Ticaret Elektronik Ruzname-i İran

[4] Tehriru’l-Vesile c. 1 s. 396- 397

[5] Huccetu’l-İslam Mecid Rizai -Mufid üniveristesi öğretim üyesi- röportajı

[6] Ayetullah Hadevi Tehrani’den istifta

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar