Gelişmiş Arama
Ziyaret
5435
Güncellenme Tarihi: 2014/05/28
Soru Özeti
Kâfirlerin Hz. İsa (a.s) gibi peygamberlerin akılları hayrete düşüren mucizelerini görmelerine rağmen onlara iman etmemeleri nasıl açıklanabilir?
Soru
Hz. İsa’nın (a.s) bebekken konuşmuştur ve Hz. Meryem’i (s.a) recmedilmekten kurtardığı söylenir. Peki mantıken bu büyük mucizeye şahit olan insanlar neden ısrarla İsa’ya (a.s) iman etmeyi reddedip onu çarmıha gerdiler. Böyle bir mucizeden sonra nasıl hala onu yalancılıkla suçladılar?
Kısa Cevap
Yüce Allah insanları hidayete erdirmek ve onlara doğru yolu göstermek için birçok peygamber göndermiştir ve onların peygamberliğini ve kendi ve gayb âlemiyle olan ilişkilerini ispatlamak için de elçilerine mucize vermiştir. Hakkı talep eden ve ahireti dünyaya tercih eden kimseler için bu mucizeleri görmek hidayete ve onların peygamberlere ve dine iman etmesine neden olmuştur. Ama salt dünyevi menfaat ve makamlar peşinde olanlar, peygamberlerin çağrısını kabul etmekten yüz çevirmiş ve hatta mucizeleri görmelerine rağmen iman etmekten kaçınmışlardır. Her ne kadar bizim semavi kitabımız Kur’an’ın nassıyla Hz. İsa (a.s) çarmıha gerilmese de düşmanlar onun canına kast etmiş ve yüce Allah kendisini düşmanlarının şerrinden kurtarmıştır. Ama bununla birlikte onlar ellerinden gelseydi kesinlikle Hz. İsa’yı (a.s) öldüreceklerdi; nitekim birçok peygamberi şehadete erdirmişlerdi. Bu mesele sadece Hz. İsa’ya (a.s) özgü değildir ve tüm peygamberlerin bu sorun ile karşılaştıklarını söyleyebiliriz. Örneğin Firavun takipçilerinin sözüne işaret edilebilir; onlar Hz. Musa’dan (a.s) birçok mucize görmelerine karşın kendisini sihirbazlıkla suçlamış ve şöyle demişlerdir: “Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”[1] Aynı şekilde Hz. İbrahim’in (a.s) kıssasına da işaret edilebilir: Putperestler Hz. İbrahim’i (a.s) ateşe attıkları ve ateşin Allah’ın emriyle Hz. İbrahim’e (a.s) etki etmediği ve onu yakmadığını görmüşlerdir. Ama İbrahim’in kavmi bu sahneyi görmekten ibret almamış, hakkı kabul etmemiş ve hatta Hz. İbrahim’in (a.s) sözünün doğru olduğunu ve gerçekten kendilerinin putlarının hiçbir fiilde bulunma güçlerinin olmadığını itiraf etmelerine rağmen yine de tanrılarınıza yardım edin ve İbrahim’i yok ediniz diye söylemişlerdir.[2] Bu gibi davranışlar Hz. Peygamber (s.a.a) bağlamında da sergilenmiştir. Putperestler, Hz. Peygamber’i (s.a.a) sihirbazlık, yalancılık ve delilikle itham etmiş ve ayın Hz. Peygamberin emriyle yarılmasını görmelerine rağmen kendisine iman etmemişlerdir.[3] Her ne kadar bu konuyu idrak etmek temiz ve kinden arı bir kalbe sahip olan kimseler için biraz zor olsa da tarihe müracaat etmeyle bu tür acayip davranışları çok göreceğiz. Bu tür bireyler tarih boyunca var olagelmiş ve bugün de vardırlar. Yüce Allah Kur’an’da bu insanları şöyle nitelemektedir: “Kendileri de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri hâlde, sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkâr ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!”[4] Yüce Allah bu ayette kâfirlerin bu davranışının nedenine işaret etmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar başkalarına zulüm ettiklerinden ve başkalarının haklarını ayaklar altına aldıklarından ve makam peşinde koşup halka egemen olmak istemelerinden dolayı mucizelerin Allah tarafından olduğundan emin olmalarına karşın onu inkâr etmiş ve kabul etmemişlerdir.”[5]
 

[1] A’raf Suresi, 132. ayet.
[2] “Bunun üzerine birbirlerine dönüp, “Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsiniz siz” dediler. Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve, “Andolsun, bunların konuşmayacağını sen de bilirsin” dediler. İbrahim, şöyle dedi: “Öyle ise siz, (hâlâ) Allah’ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?” “Yazıklar olsun, size de; Allah’ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?”, Enbiya Suresi, 64 ila 67. ayetler.
[3] “(Ey Muhammed!) O hâlde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli. Yoksa onlar, “O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz” mu diyorlar? ” Tur Suresi 29 – 30. ayetler.
[4] Neml Suresi, 14. ayet.
[5] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 15, s. 413 – 414, Tahran, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, çapı evvel, 1374 h.ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    69784 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.
  • Ebu Derda’nın şahsiyeti nasıl idi? Ehli Beytin onun hakkındaki görüşü neydi? Ondan nakledilen hadislerin hükmü nedir?
    11509 تاريخ بزرگان 2013/01/14
    Daha çok Ebu Derda lakabıyla tanınan Hazrecin torunlarından olan Uveymir b. Malik, Hz Peygamber’in sahabelerinden idi. O Hazreç kabilesinin bireylerinden bir fert olarak Medine’de yaşıyordu ve Hz Peygamber’in Medine’de ikamet etmeye başlamasından birkaç ay sonra onun yanına gelmiş ve Müslüman olmuştur. İmam Ali’nin (a.s) Muaviye’den üstün olduğuna ...
  • Yanlışlıkla işlenmiş bir cinayetin diyeti ne kadardır? Bugün dinar ve dirhemin dolar olarak karşılığı nedir?
    13128 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Dinar ve dirhem Hz. Peygamber (s.a.a) ve imamlar (a.s) zamanında yaygın olan dövizlerdendi ve şerî ve hukukî hususlarda da kullanılmaktaydı. Bugün de bazı hususlarda kullanılmaktadır. Dinar altın türünden ve dirhem ise gümüşten bir sikkeydi. Bundan dolayı dinar ve dirhemde kullanılan altın ve gümüşün ağırlığını bilmeyle bu iki ...
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    5774 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • İmam Rıza (a.s) şuan hayatta olsaydı türbesinin böyle ihtişamlı ve gösterişli olmasını onaylar mıydı?
    2612 زیارت قبور و بنای مراقد 2019/10/07
    Hiç şüphesiz İmam Rıza (a.s) kendi hayatında altın tuğlalardan yapılmış bir evde yaşamayı kabul etmezdi. Bununla birlikte Hazretin sevdalılarının İmam Rıza (a.s)’ı  ziyarete gelen sevenlerinin rahat etmesi için geniş ve olanaklı bir muhit hazırlamalarının da bir sakıncasıda yoktur. Zira Masum İmam (a.s)’ın görevi olduğu gibi sevenlerinin ve ...
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    16433 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • Takva ne demektir?
    41081 Teorik Ahlak 2012/01/29
    Takva, insanı yanlış işlere yönelmekten koruyan caydırcı bir güçtür. Tam bir takva, insanı günahlara ve haramlara düşmekten korumanın yanı sıra, şüpheli şeylerdende uzaklaştırır. Takvanın merhaleleri, dalları ve etkileri var ki ayrtıntılı cevap bölümünde onlara değineceğiz. ...
  • Şia mezhebi neden en iyi mezheptir?
    36120 Eski Kelam İlmi 2009/01/19
    Şia mezhebinin üstünlüğü onun ‘Hak’ olmasından kaynaklanıyor. Hak yol her dönemde yanlızca birdir. Diğer dinler ya temelden batıl ve asılsızdır ya da kaybolmuş ve değişmişlerdir. Bugün hak din İslam’dır. Asıl ve gerçek İslam ise Şia mezhebinde tecelli bulmuştur. Yanlızca Şia öğretileri öz Muhammedi İslam’ın göstergesi olabilir. Bunu ...
  • Kameri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
    34718 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Bütün hicri kameri yılların günlerinin sayısı eşit olup tam olarak 12 ay yani 354/3670834 gündür. Ancak astronomlar her ayı sahih yani kesirsiz olarak hesaplamak zorunda olduklarından ...
  • Şeys kimdir?
    5210 تاريخ بزرگان 2011/11/21
    Şeys, Hz.Adem’in (a.s) evlatlarından biridir. Kâbil’in Habil’i öldürmesinden sonra Adem ve Havva beş yıl çocuk sahibi olmadılar. Beş yıldan sonra dünyaya gelen çocuklarına Şeys adını verdiler. Hz. Adem onun hakkında şöyle diyor: ‘O, Habil’in yerine verildi, mübarektir ve peygamber olacaktır.’

En Çok Okunanlar