Gelişmiş Arama
Ziyaret
17654
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
‘İlim eğer Süreyya yıldızında olsa da Fars diyarından insanlar ona ulaşacaklardır.’ hadisinin senedi nasıldır?
Soru
5000 Tümen’lik banknotların üzerinde Hz. Peygamberden (s.a.a) rivayet edilen ‘İlim, Süreyya yıldızında olsa da Fars diyarından insanlar ona ulaşacaklardır.’ hadisi sahih midir yoksa uydurma mıdır?
Kısa Cevap

Bu hadisi, ‘Kurb-ul Esnad’ adlı kitapta Abdullah b. Cafer Himyeri yüce İslam Peygamberinden (s.a.a) nakletmiştir. Kurb-ul Esnad kitabı güvenilir hadis kaynaklarındandır.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetlerin itibarı mevzularına göre incelenir. İnanç temellerine ait olan rivayetler mutlaka çeşitli ve güvenilir yollardan nakledilmeleri gerekir. Ama fıkıha ait rivayetler birkaç senedi olsa da onlara güvenerek uygulamaya konulabilirler.

Genellikle sizin söylediğiniz manada ki rivayetlerin itibarı, inanç temelleri ve ameli ahkama ait olmazlarsa incelenmeye alınmazlar.

Bu kısa girişten sonra sorunuzun cevabına geçiyoruz: Bu hadisi, ‘Kurb-ul Esnad’ adlı kitapta Abdullah b. Cafer Himyeri babasından, o da yüce İslam Peygamberinden (s.a.a) nakletmiştir. Hadiste Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘İlim Süreyya yıldızında olsa da Fars diyarından insanlar ona ulaşacaklardır.’[1]

Bu hadisin senedi hakkında iki şey üzerinde durulmalıdır:
1-Himyeri’nin senedinin masum  imama (a.s) ulaşması
2-Bizim, Kurb-ul Esnad kitabına dayanmamız.

Abdullah b. Himyeri’nin senedinin Masum İmama (a.s) ulaşması hakkında denilmiştir ki, Ebulabbas Abdullah b. Cafer b. Hüseyin b. Malik b. Cami Himyeri Kummi, İmam Hasan Askeri’nin (a.s) yakın dostlarından olup, hicri 3. y.y.’da Şia’nın büyük fakih ve ravilerindendir.

O, Şia alim ve fakihlerinin içinde büyük bir makama sahipti. Şeyh Saduk ‘el-Fakih’de, Necaşi ‘Rical’de, Meclisi II ‘Ravzat-ul Muttakin’de, Mamakani ‘Tenkih-ul Mekal’de ve İlyari ‘Behcet-ül Amal’de Kum şehri hadisçilerinin onun fakih, güvenilir ve itibarlı olarak tanıdıklarını yazmaktalar.

O, Muhammed b. Yakup Kuleyni’nin büyük hadis şeyhlerindendir. Kuleyni ‘el-Kafi’de ona dayanarak bir çok rivayet nakletmiştir.

Himyeri, İmam Hadi (a.s) ve İmam Hasan Askeri’yle (a.s) yazışmalarıda vardır. Abbasilerin Şiilerle bu İki İmamın (a.s) arasında ki ilişkilerini koparmak için büyük bir baskı uygulamalarına rağmen o, Onlarla (a.s) bağını koparmamış ve devamlı olarak yönledirmelerinden faydalanmıştı.

Himyeri, İmam Hasan Askeri’nin (a.s) şehadetinden sonra gaybet-i suğra döneminde de vahyin madeniyle bağını koparmadı. Muhammed b. Osman Amri vasıtasıyla İmam Zamanla (a.f) irtibatını ve yazışmasını sürdürdü. O, mesele ve müşküllerini İmam Zaman’a (a.s) mektuplar yazarak hallediyor, bu şekilde onun mübarek varlığından faydalanıyordu. Himyeri bu mektupları’Mesailun An Muhammed b. Osman el-Amri ve’t Tevkiat’ adlı kitapta toplamıştır. Bu da gösteriyor ki o, büyük alim ve hadis yazarlarındadı; onun kitabı da güvenilir hadis kitaplarının arasındadır.[2]

Bizim, Kurb-ul Esnad kitabına dayanmamızın nedenine gelince diyoruz ki: Bu hadisi Bihar-ul Envar’da Kurb-ul Esnad’dan nakletmiştir ve bizde oradan naklettik. Ayrıca kitabın bir nüshası Ayetullah Burucerdi’nin kütüphanesinde mevcuttur; hicri 1359 yılında Hasan Mir Hani’nin hattıyla yazılmıştır. Bu nüsha, yazarın yani Abdullah b. Cafer Himyeri’nin hicri 304’de izin verdiği nüshasının üzerinden yazılmıştır.[3]

Son olarak şu noktayıda hatırlatmak faydalı olacaktır: Maide suresinin 54. ve Muhammed suresinin 38. ayetinin tefsirinde bir çok rivayet var ki onlarda ‘ilim’ yerine ‘din’ ya da ‘iman’ kelimesi kullanılmıştır. Şöyle ki: Arap kavmi imanlarında sabit kalmayınca, onları yerlerine başka kavim getirmekle tehdit eden ‘İtaatten yüz çevirirseniz yerinize bir başka topluluğu getirir, sonra görürsünüz ki onlar, size benzememektedir.’[4] ve ‘Ey inananlar, içinizden kim çıkar da dininden dönerse Allah yakında onlara bedel öyle bir kavim getirecek ki o onları sevecek, onlar da, onu sevecek, inananlara karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı yüce olacak o kavim. Allah yolunda savaşacaklar ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmayacaklar.’[5] gibi ayetler nazil olunca ashab Resulullah’dan (s.a.a) ‘Allah’ın bu ayetlerde kendilerine işaret ettiği kavim kimdir?’ diye sordular. Bu sırada Selman Resulullah’ın (s.a.a) yanında idi. Allah Resulü (s.a.a) elini onun ayağına -bir rivayete göre omuzuna- vurdu ve şöyle buyurdu: ‘Bu ve bunun kavmidir. Andolsun canımın elinde olduğu kimseye ki, iman süreyya yıldızında olsada Farslılardan bir grup ona ulaşacaklardır.’[6]



[1] -Kurb-ul Esnad, s.53; Bihar-ul Envar, c.64, s.175

[2] - Bu kitap, Şia’nın ilk dörtyüzlük asıl hadis kitaplarından sayılmaktadır. Yazıldığı zamandan bugüne kadar geçen bin yılı aşkın sürede Şii alimlerinin hep faydalandığı bir eser olmuştur. Rivayetleri büyük hadis kitaplarında aktarılmıştır, örneğin: Usul-u Kafi (Şeyh Kuleyni), Fakih ve Hisal (Şeyh Saduk), Tehzib (Şeyh Tusi), Bihar-ul Envar (Allame Meclisi), Vesail-uş Şia (Şeyh Hürr-ü Amuli) ve Müstedrek-ul Vesail (Muhaddis-i Nuri); daha fazla bilgi için bk: 1181. Soru, Dizin: İranlılar ve Araplar   

[3] - Daha fazla bilgi için Cami-ul Ahadis, CD’sine bakınız.

[4] - Muhammed/38

[5] - Maide/54

[6] -Bihar-ul Envar, c.22, s.52, Bab: 37, Ma Cera Beynehu ve Beyne Ehl-il Kitap; Tefsir-i Nümune’nin Özeti, c.4, s.464

Tebersi (r.a) diyor ki: Ebu Hureyre şöyle rivayet ediyor: (Yukarıdaki hadisi aktarıyor.)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar