Gelişmiş Arama
Ziyaret
6982
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
Soru
İslam genetik düzeltmeye nasıl bakmaktadır? Bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir? Ve ruh konusu nasıl halledilmektedir.
Kısa Cevap

Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.

Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ve bu yapılırken de her hangi bir haram iş irtikâp edilmezse şer’i yönden haram değil ve bu yolla dünyaya gelen çocuk da karı ve kocaya ait sperme ve yumurtadan meydana geldiği için meşru bir çocuk sayılır.

Ruh konusuna gelince bu yönden de bir sakınca söz konusu değil, çünkü eğer bu düzeltme ruh gelmeden önce yapılırsa bunda bir sakınca olmadığı bellidir. Eğer ruh verildikten sonra (dört aylık olduktan sonra) yapılırsa yine bir sakıncası yoktur. Çünkü belli aşamalardan sonra bedene gelen ruh o bedene ait sayılır ve hayatı süresince o bedenle birlikte olur ve ruhta bir dönüşüm söz konusu olmaz. Ruh ister tekvin isterse teşri yönünden bedene egemen sayılır.

Ayrıntılı Cevap

Son dönemlerdeki bilimsel ve teknolojik ilerlemeler insana sağlık ve hayat standartları yönünden birçok hizmetler sunmuştur. Bu ilerlemelerden biri de tip ve sağlık alanındaki gelişmelerdir. Bu alanların uzmanları birçok irsi ve genetik hastalıkları önlemek için yeni yöntemler geliştirmiş bulunuyorlar. Bu yöntemler sayesinde cenine ilk oluşum dönemlerinde yapılan bir takım müdahalelerle sakat ve hasta çocukların dünyaya gelmesi önlenmekte ve ana rahminde tedavi edilmektedirler. İnsan hastalandığında doktora gitmesi aklın tasvip ettiği bir girişim olduğu gibi çocuğun ilk oluşum dönemlerinde de bu gibi girişimlerin bir sakıncası yoktur.

Bilinmesi gereken husus şu ki: genetik düzeltmenin birçok kısımları vardır ve çeşidine göre onun şer’i hükmü de değişmektedir. Fakat genel olarak cenin üzerinde yapılan genetik ıslah eşlerin kendi sperm ve döllerinden yararlanılarak yapılır ve yabancı bir erkek ve kadının sperm ve yumurtası ona karıştırılmazsa, yapılan değiştirme dünyaya gelen çocuğun sağlık ve kemali yönünde etkili olursa ve haram bir iş irtikap edilmezse bu iş caizdir bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da eşlerin meşru çocuğu sayılır.

Ancak bu işin çocuğun cisim ve ruh sağlığı yönünde kötü bir etkisi olacağında korkulursa o zaman bu iş haramdır.

Yine eğer genetik düzeltme erkeğin sperminin yabancı bir kadının yumurtalığı ile birleştirilmesi ile yapılırsa bu işin helal olup olmadığı ve bu yolla dünyaya gelen çocuğun kimin çocuğu olduğu konusunda müctehitler arasında görüş farklılığı vardır.

Burada bu konuyla ilişkili olan bazı konuların şer’i hükmüne de işaret edelim:

1- Kadının kendi kocasının nutfesi ile hamile kılınmasının şer’i hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Taklid mercileri: Bütün taklid mercilerinin bu husustaki fetvası şundan ibarettir: Bu işin, (tedavi anında) yabancı kadına bakmak ve ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla bir sakıncası yoktur. Bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da o karı ve kocanın meşru çocuğu sayılır ve tüm evlatlık haklarına sahiptir.[1]

2- Kocasının kısır olduğu takdirde yabancı bir erkeğin spermiyle kadını gebe kılmanın hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Bütün takdit mercileri (Ayetullah Hamenei hariç): Bu iş haramdır ve bu yolla bir çocuk dünyaya gelirse rahim sahibi kadının ve sperm sahibinin çocuğu sayılır.[2]

Ayetullah Uzma Hameni: Bu işin namehreme bakmak veya ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla kendiliğinde bir sakıncası yoktur. Dünyaya gelen çocuk da sperm sahibi kişiyle rahim sahibi kadına aittir.[3]

Ruh konusuna gelince şunu kaydetmek gerekir ki eğer bu iş ilk günlerde yapılırsa bu dönemde henüz ceninin ruhu yoktur. Eğer sonraki dönemlerde yapılırsa yine şunu bilmek gerekir ki bu işle ruh bedenden ayrılmaz ve başka bir ruh onun yerini almaz. Belli aşamalardan sonra beden gelen ruh hayatı süresince onunla birliktedir. Her kesin kimliği de işte bu ruhu ile belirlenir. Ruh o bedeni egemendir ve beden onun yönetimi altında sayılır.

Sonuç şu ki eğer genetik düzeltme ve müdahaleler şer’an haram olan bir mukaddimeyi gerektirmez ve bu yolla dünyaya gelen çocukların sakatlıkları önlenirse bu iş caiz olmanın yanı sıra olumlu bir çaba sayılır. Çünkü bu yolla çocukların sakat dünyaya gelmesi önlenmiş olur ve böylece anne ve baba ve toplum bu gibi çocukları bakım sıkıntılarında kurtulmuş olurlar.

Ayetulla Uzma Fazıl Lenkerani’nin söz konusu soruya cevabi:

Genetik düzeltme ilaç verme ve benzeri yöntemlerle sınırlı olur ve yabancı bir erkeğin nutfesini kullanmayı gerektirmezse sakıncasızdır. Ve bunun ruh konusuyla da bir alakası yoktur.

Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin kaleminin Cevabi: Düzeltmenin her türlüsü sakıncasızdır ancak kopyalama caiz değildir. Genetik düzelteme ruh konusunda bir soruna yol açmaz.



[1] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 1271; İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 1013; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2103; Vahid, Tevzihu’l-Mesail Telkih-i Masnui M. 69; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1392; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1757

[2] İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 2094; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2105; Vahid, Tevzihu’l-Mesail M.2898; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1391; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1527; Behcet İstiftaat pezeşki, s. 35

[3] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 304 Soru: 1275, 1277, 1271 Resale-i Danuşcui Huseyni, Seyyid Muctaba, s. 292 Soru: 476, 475, 477

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar