Gelişmiş Arama
Ziyaret
11123
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
Soru
Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir? Hangisi daha kapsamlıdır? Ahlâk ilminin tariflerinden hangisi daha kapsamlıdır?
Kısa Cevap

Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.

Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’

Ahlâk ilmi için de çeşitli tarifler yapılmıştır. Onlardan biri Merhum Neraki’nin Camiu’s Saadat adlı eserinde yaptığı şu tariftir: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’

Ahlâkla ahlâk ilminin arasındaki fark yalnızca teoride ve pratikte olduğu için hangisinin daha kapsamlı olduğundan bahsetmenin pek manası yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Lügatte Ahlâk

Ahlâk kelimesi, Holk kelimesinin çoğulu olup ister iyi olsun ister kötü huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.[1]

Ahlâk’ın Terimsel Manası

Ahlâk ilmi alimleri ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Örneğin:

a) Ahlâk, nefsani bir meleke olup, herhangi bir fikir ve düşünmeye ihtiyaç duymadan yapılan işlerdir.

b) Ahlâk, yalnızca ahlâki faziletlerdir; karşısında ise ahlâksızlık vardır.

c) Bazende ahlakı ‘ahlâki hayat kurumu’ diye tarif etmişlerdir.[2]

Ahlâk için değişik terimsel manalar yapıldığından ona ortak bir tarif bulmak mümkün değildir. Ancak alimlerin yaptıkları tarifleri bir araya getirerek şöyle bir tarif yapabiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’

Yani nefsin keyfiyeti iyi olursa iyi işler, kötü olursa kötü işler yapar. Demek ki ahlâk, güzel ahlâk ve kötü ahlâk olmak üzere ikiye ayrılır. Bu nefsani keyfiyet sağlam olmayan bir şekilde veya meleke olarak karşımıza çıkabilir.

Ahlâk İlmi

Ahlâk ilmi içinde değişik tarifler yapılmıştır.

Müslüman alimler ve batılıların ahlâk ilmi için yaptıkları tariflerden bazıları şunlardır:

a) Ahlâk ilmi, güzel ahlâkı kazanmanın yolunu gösteren ilim olup, onunla insanın fiil ve halleri güzelleşir.[3]

b) Ahlâk ilmi, nasıl yaşanması gerektiğini söyleyen ilimdir.[4]

c) Ahlâk ilmi, ahlâkın lügat manasına gelen ilimdir. Örneğin, ‘Ahlak ilmi insanın bilgisi, adetleri, edepleri ve karakterlerinin ilmidir.’[5]

d) Merhum Neraki’de Camiu’s-Saadat’ta onu şöyle tarif diyor: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’[6]

Camiu’s-Saadat, Mi’racu’s-Saadat vb. gibi ahlâk alanındaki eserlere baktığımızda[7] Müslüman alimlerin ahlâk ilmi hakkındaki görüşlerinin şöyle olduğunu söyleyebiliriz: Ahlâk ilmi, güzel ve kötü sıfatların çeşitlerinden bahseden, onları tanıtan, tarif eden ve açıklayan, güzel ve faziletli sıfatları kazanmanın ve kötü sıfatlardan uzaklaşmanın yollarını öğreten ilimdir.

Dolayısıyla, ahlâk ilminin mevzusu güzel sıfatları ve onları kazanmanın yolu ve kötü sıfatlar ve onları gidermenin yoludur. Bu güzel ve kötü sıfatlar, insanın özgür iradesiyle yaptığı işlerle ilgili olduğu için ahlâk ilminde ele alınmaktadır. Ahlâk ilminin hedefi ise insanı ebedi kemal ve saadete, hedeflenen menzile ulaştırmaktır ki insan bunun için yaratılmıştır. Daha öncede belirtildiği gibi ahlâk ilmi, genel manada felsefenin dallarından biridir.

Kapsamlı Tarif

Ahlâk, iyi ya da kötü yöntem ve eğilimler; ahlâk ilmi ise bu yöntem ve eğilimler hakkında bilgi veren ve hangisinin uygulanması gerektiğini söyleyen ilimdir; başka bir ifadeyle ahlâkla ahlâk ilminin tek farkı, teoride ve pratiktedir. Buna göre birinin diğerinden daha kapsamlı olduğu söylemenin manası yoktur.            

 



[1] -Kureşi, Seyyid Ali Ekber, Kamus-u Kur’an, c.2, s.293, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 6. Baskı, HŞ. 1371; Tureyhi, Fahruddin, Mecmau’l Bahreyn, c.5, s.156, Kitapfuruşu-i Murtezevi, Tahran, 3. Baskı, HŞ. 1375

[2] -Daha fazla bilgi için bak: hawzah.net

[3] -Tusi, Hace Nasıruddin, Ahlâk-i Nasıri, s.14, Kitapfuruşu-i İslamiyye, Bi Ta, Tahran.

[4] -Mutahhari, Murteza, Aşinay-ı Ba Ulum-i İslami, c.2, s.190, Sadra, Tahran, 6. Baskı, 1368.

[5] -Janet, Pierre, Ahlâk, s.53, Bedruddin Kitabi’nin Farsça çevirisi, İsfahan, İntişarat-ı Amuzeş ve Pervereş, 1373.

[6] -Neraki, Muhammed Mehdi, Camiu’s-Saadat, c.1, s.34, Necef, Matbaatu’z-Zehra, HK.1368.

[7] -Neraki, Molla Mehdi, Camiu’s-Saadat, Müesses-i A’lami, Beyrut, 6. Baskı, HK.1408; Neraki, Molla Ahmed, Mi’racu’s-Saadat, Tahran, İntişarat-ı Reşidi, Bi Ta.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar