Gelişmiş Arama
Ziyaret
20472
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
Soru
Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
Kısa Cevap

Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.

Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt olduğu gibi diğer vasıtalar da olabilir.

Ayrıntılı Cevap

Kur'an'da şu ayet yer almaktadır: "Allah canları ölüm zamanı alır."[1]

Yüce Allah bu ayette canları almak işini kendisine isnat etmiştir. Allah kelimesi "yetevvefa" sözcüğünden önce geldiği için bu bir çeşit sınırlamayı ifade eder. Yani canları almak yalnız Allah'ın işidir başkalarının değil.[2]

Ancak Kur'an'ın diğer ayetlerinden, Yüce Allah dünyanın işlerini bir takım melekler vasıtasıyla yönettiği anlaşılır. Nitekim Allah Naziat Suresinin beşinci ayetinde şöyle buyurur: "Yemin olsun işleri Allah'ın emriyle yöneten meleklere."

Bu yüzden meleklerden bir grup ve onların başında[3] meleku'l-mevt canları almakla görevlidirler.[4]

Kur'an bu konuda şöyle buyurmaktadır. "De ki, canınızı almakla görevli olan melek canınızı almaktadır. "[5] Ve yine buyuruyor ki: "Sizden birinizin ölüm zamanı gelince bizim melekler onun canını almaktadır."[6] Eğer bu iki ayeti birinci ayetle bir arada incelemeye kalkarsak şöyle bir sonuç ortaya çıkar: Canları almak işi asıl olarak Allah'a aittir, başkalarına değil. Onun izniyle Meleku'l-mevt bunu üstlenir ve diğer melekler de ölüm meleği Meleku'l-mevt'un yardımcıları olarak onun izniyle bu görevi üstlenirler.[7] Buna göre evrendeki bütün işler Allah'ın ve onun emrini icra eden meleklerin veya diğer varlıkların vasıtasıyladır.

Bir hadiste yer aldığına göre bir kimse İmam Sadık'tan: "Allah canları ölüm zamanı alır." buyurması ve diğer yandan "De ki, canınızı almakla görevli olan melek canınızı almaktadır. "[8] ve yine buyuruyor ki: "Sizden birinizin ölüm zamanı gelince bizim melekler onun canını almaktadır." Dünyada binlerce kişi bir anda ölmektedir, Ölüm meleği bir anda bunların hepsinin canını alması nasıl mümkündür?

İmam cevapta şöyle dedi: Yüce Allah Ölüm meleği için bir takım yardımcılar yaratmıştır. Ölüm meleği onların amiri sayılır. Onlardan her birini bir işle görevlendirir. Buna göre hem o ölüm meleği ruhları almaktadır hem de o melekler, Yüce Allah alınan ruhları Ölüm meleğinden almaktadır."[9]   Mülhit bir kişi Hz. Emirul-müminin Ali (a.s)'a gelerek Kur'an'da çelişki vardır dedi. Çünkü bir yerde Allah'ın insanların canlarını aldığını söylüyor ve diğer yerde meleku'l-mevtun bu işi yaptığını açıklıyor, başka bir yerde de meleklerden bir grubun bu görevi yaptığını söylüyor. İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Meleku'l-mevtun rahmet ve azap meleklerinden oluşan bir takım yardımcıları vardır. Onların işi meleku'l-mevtun işi sayılır ve yaptıkları işler meleku'l-mevta isnat edilir. Meleku'l-mevtun işi de Allah'ın işi sayılır. Çünkü Allah canları almaktadır. O vermek, esirgemek, mükafat ve azap etmeği de istediği kimsenin eliyle gerçekleştirir. Onun görevlilerinin işi Onun işi sayılır. Nitekim Kur'an şöyle buyurmaktadır: "Allah bir şeyi istemedikçe siz isteyemezsiniz.[10]"[11]

Başka bir ifade ile (genelde) meleku'mevt doğrudan canları almak yolunda bir girişimde bulunmaz. bunu yardımcıları vasıtasıyla gerçekleştirir. Bütün sebepler, gücünü Allah'tan aldığı ve Onun tedbiriyle hareket ettiği için her işi Allah'a isnat etmek mümkün olduğu gibi o işi diğer vasıtalara örneğin meleku'l-mevta ve onun yardımcılarına isnat etmek de mümkündür. Demek ki doğrudan bir işi yapan sebebe bir işi isnat etmenin yanı sıra, o işi aradaki vasıtalara ve son sebep ve yaratıcı olan Allah'a isnat etmek de mümkündür. Nitekim bir savaşta kazanılan zafer ve başarıyı hem askerlere hem de orta rütbeli komutanlara hem de baş komutana isnat etmek doğrudur.

Bu mukaddimeyi dikkate alarak sorunun cevabına geçelim:

İnsan dışındaki diğer canlıların ruhlarını kim alır?

Hz. Emiru'l-müminin Ali (a.s) bir hadiste şöyle diyor: "Şu kadarını bilmen yeter ki, dirilten ve öldüren Allah'tır. O canları istediği kimselerin eliyle alır. melekler olsun veya meleklerden başka yaratıkları vasıtasıyla olsun.[12]

Yani önemli olan şunu bilmektir ki Allah yaptığı her işi belli araçlar vasıtasıyla yapmaktadır. Bu vasıta meleku'l-mevt olduğu gibi başka bir vasıta da olabilir.

Evet başka bir rivayete göre Peygamber miraca çıktığında meleku'l-mevttan sordular ki: "Sen ölen ve ölecek olan her kesin canını alıyor musun?" O Evet… dedi. Bütün dünya ve Allah'ın bana musahhar ettiği her şey, benim yanımda elinde bir sikke olan ve onu istediği şekilde çevirebilen kimse gibidir. Ben dünyanın bütün evlerine günde beş defa uğruyorum. (Onların namazı zamanda kılıp kılmadıklarını öğrenmek için.)[13]  

Bu hadisin genel açıklaması meleku'l-mevtun insan olsun olmasın bütün canlı varlıkların canını aldığı ihtimalini güçlendirmektedir.

İlgili diğer dizinler:

1. Soru 1104 Dizin: Ömür ve meleklerin ölümü

2. Soru 96 Uyku ve insanın canın ölümü

3. Soru 849, Şeytan ve ölüm



[1]- Zümer, 42 "اللَّهُ یَتَوَفىَّ الْأَنفُسَ حِینَ مَوْتِهَا"

[2] Tabatabi, Muhammed Huseyin, Tefsir-i Mizan (tercüme) c. 17 s. 407

[3] Çünkü meleklerin varlık mertebeleri birbirlerinden farklıdırlar. Bu arada Azrail (meleku'l-mevt), canları almak için emri altında olan meleklerden daha yüksektir.

[4] Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Numune, c. 17 s. 140

[5] Secde, 11

[6] En'am, 61

[7] Tabatabi, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i Mizan (tercüme) c. 17 s. 407

[8] Nehl, 32

[9] Şeyh Saduk, Menlayehzeruhu fakıh, c. 1 s. 136

[10] İnsan, 20; Tekvir, 29

[11] Meclisi, Biharu'l-envar, c. 6 h. 1 s. 140

[12] Ade Hadis 6 s. 143

[13] Ade Hadis 6 s. 141

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar